Sistem Geliştirme Projelerindeki Üye Ayrılıklarıyla İlgili Yasalar Nelerdir?
Sistem geliştirme projelerinde genellikle her süreç ve görev ayrıntılı bir şekilde bölünür ve mümkün olduğunca planlı bir şekilde ilerlemeye özen gösterilir. Ancak, ne kadar planlama yapılırsa yapılsın, beklenmedik sorunların önüne geçilemez ve bu genellikle ‘insan’ ile ilgili sorunlardır. Özellikle, proje ekibi üyelerinin beklenmedik hastalık veya işten ayrılma gibi riskleri, ne kadar destek sağlanırsa sağlansın tamamen engellenemeyebilir. Bu makalede, proje ekibi üyelerinin ayrılmasıyla ilgili olarak hukukun nasıl bir rol oynadığını açıklıyor olacağız.
Üye Ayrılığı, Proje Yönetimi Yükümlülüklerinin Her Birini Tartışıyor
Öncelikle, sistem geliştirme projelerinde, tedarikçinin projenin sorunsuz ilerlemesi için kapsamlı bir yükümlülük taşıdığı düşünülür. Personel, süre, bütçe ve iş yükü tahminlerini yaparak, gerektiğinde kullanıcıdan gerekli işbirliğini talep eder ve projenin ilerlemesini yönetir. Bu yükümlülükler “proje yönetimi yükümlülükleri” olarak adlandırılır ve geçmişteki dava örneklerinde de varlıkları defalarca belirtilmiştir.
https://monolith.law/corporate/project-management-duties[ja]
Tedarikçi tarafında ani bir ayrılışın ortaya çıkması, sonuçta tedarikçinin proje yönetimi yükümlülüklerinin bir sorunu olarak kabul edilebilir.
- Görevli personelin aşırı mesai ve tatil çalışmaları gibi uzun saatler çalışmasından kaynaklanan fiziksel rahatsızlıklar
- İnsan ilişkilerindeki anlaşmazlıklar nedeniyle psikolojik stres
Proje kapsamında ani ayrılışların ortaya çıkmasının nedenleri çeşitli olabilir. Ancak bunlar temelde, tedarikçinin işgücü yönetimi sorunlarıdır. Dolayısıyla, bu tür durumlar sonuçta teslim tarihinde gecikmelere neden olsa bile, yükümlülük ihlali muafiyet olasılığı düşük olarak kabul edilmelidir. Yani, bu tür beklenmedik eksikliklerin ortaya çıkması da tamamen hesaba katılarak, bir planlama ile proje ilerleme yönetiminin yapılması tedarikçiden beklenmektedir.
Üye Ayrılığına İlişkin Önemli Yargı Kararları
Üye Ayrılığının Teslim Tarihinde Gecikmeye Sebep Olduğu Durum
Aşağıda alıntıladığımız yargı kararı, bir üyenin ani ayrılışının ardından projenin ilerlemesinin planlandığı gibi gitmemesi ve teslim tarihinde gecikme yaşanması durumunu ele almaktadır. Bu durumda, kullanıcı tarafındaki yetkilinin, tedarikçi tarafındaki yetkiliye baskı yaparak psikolojik yük oluşturduğu bir durum da söz konusuydu.
İcra gecikmesi nedeniyle borç ihlali sorumluluğunu sorgulamak isteyen kullanıcı ile bu tür baskıcı ve tehditkar tutum sergileyen kullanıcıya karşı işbirliği yükümlülüğünün ihlalini sorgulamak isteyen tedarikçi arasında, durum karmaşık bir hale geldi.
https://monolith.law/corporate/user-obligatory-cooporation[ja]
Ancak mahkeme, çeşitli durumların tedarikçi tarafının proje yönetimi yükümlülüğünü muaf tutmayacağına karar verdi ve kullanıcının görüşünü destekledi (altı çizili ve kalın yazılan kısımlar yazarın eklemeleridir.).
Tedarikçi, kullanıcı temsilcisinin, tedarikçi yetkilisine karşı saldırgan ve baskıcı bir dil kullanarak hakaret ettiğini, bu nedenle tedarikçi yetkilisinin bu işten ayrılmak zorunda kaldığını iddia eder.
Gerçekten de, kullanıcı temsilcisi, Heisei 15 yılı (2003) Kasım ayındaki toplantıda, “isteksiz misin“, “bu sözleşme bitti. Bu odadan çıktığım anda biter.” gibi sert bir dil kullandığı kabul edilebilir. Ancak, bu, temel anlaşmada Heisei 15 yılı (2003) Ekim sonunun prototip dönemi olarak belirlenmiş olmasına rağmen, gereksinim tanımlama belgesi taslağına projenin ek özelliklerinin hiç eklenmemesi ve sunulan gereksinim tanımlama belgesi taslağına yorum ekleyip yanıt vermesine rağmen, bu konuda bir yanıt alınamaması gibi tedarikçinin işlerinin gecikmesi ve bu konudaki tutumundan kaynaklanmaktadır. Bu, aşırı bir dil kullanıldığı söylenemez.
Ayrıca, C’nin hastalık nedeniyle bu işten ayrılması konusunda, nedeni belirli değildir ancak, bu işin stresinin neden olduğu varsayılırsa, iş yükü tahmini vb. gibi konular, temelde tedarikçi tarafındaki işgücü yönetimi sorunu olarak kabul edilmelidir ve bu durumu kullanıcının hatası olarak kabul etmek mümkün değildir.
Tokyo District Court, December 4, Heisei 19 (2007)
Yukarıdaki yargı kararında, kullanıcı tarafından tedarikçi tarafına “sert bir dil” kullanılarak baskı yapıldığı gerçeği göz önünde bulundurulduktan sonra, sonuçta tedarikçinin sorumluluğu muaf tutulmadı. Bu tür bir kararın arkasında yatan sebep, tedarikçinin kötü tutumu ile dengelenmesi düşünüldüğünde, çeşitli “sert dil” kullanarak baskı yapan kullanıcının suçlanması adil olmayacağıdır. Bir dizi sistem geliştirme projesinin, tedarikçinin proje yönetimi yükümlülüğünün yerine getirilmesi ve kullanıcının işbirliği yükümlülüğünün yerine getirilmesi ile gerçekleştiği bir şema kabul edildikten sonra, kullanıcının işbirliği yükümlülüğünün ihlalini kabul etmek gerekli değildir. Bu anlam, “aşırı bir dil kullanıldığı söylenemez” ifadesinde belirtilmiştir.
Yukarıdaki Yargı Kararından Çıkarılacak Dersler
Ayrıca, aşağıdaki gibi önemli dersler de çıkarabiliriz.
- Hastalık nedeniyle proje üyesinin ayrılması durumunda, ayrılığın kullanıcının hatası olduğunu düşünerek suçlamak isterseniz, ayrılığın kullanıcının hatası olduğu konusunda tedarikçi tarafından nedensellik kanıtı talep edilir → Ancak nedensellik olduğunu kanıtlamak genellikle kolay olmayacaktır.
- Varsayalım ki kullanıcının hatası nedeniyle iş yükü arttı ve üye hastalandı, bu durumu kanıtladınız. Ancak genellikle, sonuçta bu durum tedarikçi tarafının işgücü yönetimi sorunu olarak kabul edilir → Karar metninde “aşırı bir dil” ifadesinin kullanıldığına dikkat ederseniz, tedarikçi tarafının işgücü yönetimi sorumluluğunu muaf tutacak durumların oldukça sınırlı olduğunu düşünmelisiniz.
Üye Ayrılık Riskine Karşı Hazırlıklı Olmak
Yukarıda belirtildiği gibi, personelde ani bir eksiklik durumu oluşsa bile, bunu kullanıcının sorumluluğuna atfetmek oldukça zordur. Büyük ölçüde ek geliştirme yapılması gerekebilir veya sonradan zorla özellik değişikliği talep edilebilir. Ancak, bu durumda, fiziksel ve zihinsel rahatsızlıklar ile iş yükü arasındaki nedensellik kolayca kanıtlanamaz. Bu durumu göz önünde bulundurarak, aslında proje üyelerinin hastalık izni veya sağlık sorunları gibi sorunların ortaya çıkmasını varsayarak, personel düzenlemelerini ilerletmek önemlidir.
Bu konuyu mahkemede tartışmak gerekirse, satıcı tarafının çok dezavantajlı bir durumda olduğu açıktır. Dolayısıyla, önemli olan, bu tür anlaşmazlıkları önlemek için alınacak önlemlerdir. Alınabilecek önlemler şunlar olabilir:
Sorumlu kişinin izole olmasını önlemek için düzenlemeler yapın
Sorumlu kişinin tek başına toplantılara katılmasını önlemek ve birden fazla kişiyle toplantılara katılmak için bir düzenleme yapmak, psikolojik olarak izolasyon durumunu önlemeyi kolaylaştırır.
Yeterli Personel Ataması Yapmaya Özen Gösterin
Personel atamasında bir pay bırakmak da önemlidir. Personeli yeterli bir payla sağlamak, maliyetlerin artmasına neden olabilir. Ancak, teslim tarihindeki gecikmelerle ortaya çıkan tazminat maliyetleri ve bu tür sorunlara yanıt verme durumunda daha fazla ayrılık oluşması endişesi düşünüldüğünde, baştan belirli bir payla personel sağlamak daha mantıklı olabilir.
Sağlık Durumu Kötüleşmeden Önce Atamaları Gözden Geçirin
Bir kişi ayrılırsa, diğer personelin iş yükü artar ve daha fazla ayrılık oluşturan bir kısır döngü oluşabilir. Bu tür bir kısır döngüyü önlemek için, ciddi sağlık sorunlarına yol açmadan önce, atamaların gözden geçirilmesi de önemlidir.
Proje Değişiklik Yönetimini ve Belge Yönetimini Sıkılaştırın
Ekibin ayrılması ve kullanıcı tarafının işbirliği yükümlülüğünün ihlali arasındaki nedensellik kolayca kanıtlanamaz, ancak yine de özellik değişikliği ve belge yönetiminin sıkılaştırılması önemlidir. Çünkü, ekip üyelerinin ayrılmasının nedenini kanıtlamak mümkün olmasa bile, bir kişinin hastalık izni almasına neden olan aşırı iş yükü durumu varsa, bu durumda kullanıcı tarafının işbirliği yükümlülüğünün ihlali ile ilgili unsurlar olabilir. Bu durumlar, bir projenin “yanma” durumunda, satıcı tarafına borç ihmal sorumluluğu veya kusur garantisi sorumluluğu yüklenirse, hata telafisi gibi meşruiyeti destekleyen unsurlar olabilir.
Aşağıdaki makalede, sistem geliştirme projelerinde belge yönetiminin önemine ilişkin bir açıklama yapılıyor.
https://monolith.law/corporate/the-minutes-in-system-development[ja]
Ayrıca, özellikle özellik değişikliği konusuna odaklanan bir konuşma olarak, aşağıdaki makalede de ayrıntılı bir açıklama yapılıyor.
https://monolith.law/corporate/howto-manage-change-in-system-development[ja]
Özet
Yukarıda, “takım üyesinin ayrılması” fenomeni ile ilgili hukuki tartışmayı ele aldık. Bir sağlayıcı için, bir üyenin ayrılması konusunda kullanıcıya sorumluluk yüklemek hukuki açıdan son derece zor olduğunu kabul etmek zorundayız.
Ancak, bu tür durumlar olsa bile, “takım üyesinin ayrılması sorunu, hukuk konuşması işe yaramaz” yanılgısına düşmemek önemlidir. Yayınladığımız örnek davaların düşünce süreci, “sağlayıcının proje yönetim yükümlülüğü” ve “kullanıcının işbirliği yükümlülüğü” arasındaki sınırları nasıl belirleyeceğini sorguluyor. Ayrıca, bu tür anlaşmazlık önleme önlemleri, olası anlaşmazlık durumlarından geriye doğru hesaplandığında genellikle belirlenir.
“Dava açarsanız dezavantajlı olursunuz” noktasını “hukuk işe yaramaz” olarak algılamak yerine, “önleyici hukuk bakış açısının önemli olduğunu” anlamak önemlidir.
Category: IT
Tag: ITSystem Development