Japonya'da Hisse Senedi Opsiyonları Sistemi ve Vergi Uygun Hisse Senedi Opsiyonları Tasarımı

Çağdaş iş dünyasında, özellikle büyümeyi hedefleyen şirketler için yetenekli insan kaynaklarının kazanılması, elde tutulması ve motivasyonunun artırılması iş başarısının anahtarıdır. Bu amacı gerçekleştirmek için güçlü bir teşvik aracı olan hisse senedi opsiyonları, Japonya’da da özellikle startup şirketler arasında, mali yükü azaltırken çalışanlara cazip ödüller sunmak için hızla benimsenmektedir.
Japon hisse senedi opsiyon sistemi, vergisel işlemlere göre ‘vergiye uygun hisse senedi opsiyonları’ ve ‘vergiye uygun olmayan hisse senedi opsiyonları’ olmak üzere iki ana türe ayrılır. Bu seçenekler, sadece opsiyonları sunan şirket tarafından değil, aynı zamanda opsiyonları alan bireylerin vergi yükü üzerinde de büyük etkiler yaratır; bu nedenle, tasarımında Japon hukuk sistemine ilişkin derin bir anlayış gereklidir.
Yine de, Japon hisse senedi opsiyon sistemi, Japon Şirketler Kanunu ve Japon Vergi Özel Tedbirler Kanunu gibi birden fazla yasaya yayılan karmaşık gereklilikler belirlemiş olup, bu gerekliliklerin yorumlanması ve uygulanması uzmanlık bilgisi gerektirir. Son yıllarda yapılan vergi reformlarıyla, bazı gereklilikler gözden geçirilmiş ve özellikle startup şirketler için daha kullanışlı bir sisteme dönüşmüştür. Örneğin, yıllık hak kullanım tutarının sınırının artırılması, hisse senetlerinin saklama ve yönetim yöntemlerinin seçeneklerinin genişletilmesi ve şirket dışındaki yüksek nitelikli profesyonellere sunulan hedef kitlenin genişletilmesi gibi değişiklikler yapılmıştır. Bu değişiklikler, Japon hükümetinin startup ekosisteminin uluslararası rekabet gücünü güçlendirmek ve yüksek nitelikli insan kaynaklarını çekmek ve elde tutmak için aktif olarak çalıştığı politik niyeti yansıtmaktadır. Bu sayede, Japon pazarının cazibesi artacak ve yabancı yatırımlar ile insan kaynağı akışının hızlanması beklenmektedir.
Bu makalede, özellikle vergiye uygun hisse senedi opsiyonlarının tasarım yöntemlerine odaklanarak, Japon hisse senedi opsiyonlarının hukuki temelleri, ana gereklilikleri ve vergisel teşvik tedbirleri hakkında ayrıntılı bir şekilde açıklama yapılacaktır.
Stok Opsiyonu Nedir? Amacı ve Japon Hukukundaki Yasal Dayanağı
Stok Opsiyonlarının Tanımı ve Teşvik Olarak Rolü
Stok opsiyonu, şirket hisselerinin verilmesini sağlayan bir haktır ve Japonya’daki Şirketler Kanunu’nun (2005) 2. maddesinin 21. fıkrasında ‘yeni hisse senedi opsiyonu’ olarak tanımlanmaktadır. Japonya’daki yasalar, anonim şirketlerin ve özel sınırlı şirketlerin yeni hisse senedi opsiyonu çıkarabilmesine izin vermektedir.
Bir şirketin stok opsiyonu programını uygulamasının ana amacı, yöneticilerin, çalışanların ve diğer paydaşların motivasyonunu artırarak şirketin gelişimine katkıda bulunmalarını sağlamaktır. Bu sistem, sadece maddi bir ödülün yerine geçmekle kalmaz, aynı zamanda şirketin büyüme stratejisi içinde insan kaynakları stratejisinin temel bir unsuru olarak işlev görür. Aşağıdaki avantajlar beklenmektedir:
İlk olarak, şirketler maddi bir harcama yapmadan teşvik ödülleri sunabilir. Bu, özellikle finansal gücü yeterli olmayan startup ve girişim şirketleri için büyük bir avantajdır. Sınırlı kaynaklara sahip erken aşama şirketler için stok opsiyonları, fonları araştırma ve geliştirme veya pazar geliştirme gibi temel işlere yoğunlaştırırken aynı zamanda yetenekli insanları güvence altına alabilecek stratejik bir araç olarak işlev görür.
İkinci olarak, stok opsiyonlarının değeri, şirketin hisse senedi fiyatının artışıyla doğrudan ilişkilidir. Bu nedenle, opsiyon sahipleri (stok opsiyonu verilen kişiler), şirkete katkıda bulunarak ve kurumsal değeri artırarak kendi kazançlarını maksimize etme konusunda güçlü bir motivasyon kazanır. Bu doğrudan kazanç ilişkisi, çalışanların kendi çıkarları için şirketin uzun vadeli değer artışına bağlılığını sağlayan bir yapı oluşturur ve sonuç olarak şirketin genel üretkenliğini ve yenilikçiliğini teşvik eden bir etki beklenir. Çalışanlar, sadece iş gücü değil, şirketin ortak yöneticisi olarak bir bilinçle hareket eden güçlü bir araç olarak işlev görür.
Üçüncü olarak, büyüme potansiyeli olan şirketlerde stok opsiyonları, yetenekli insanları çekmek ve uzun vadeli bağlılığı teşvik etmek için normal maaşların ötesinde cazip bir yöntem haline gelir. Stok opsiyonlarını etkili bir teşvik sistemi olarak işlev görmesi için, sadece prosedürleri yerine getirmekle kalmayıp, amaçlarına uygun dikkatli bir tasarım gereklidir.
Japonya’da Stok Opsiyon Türleri: Vergi Uygun ve Vergi Uygun Olmayan
Japonya’daki stok opsiyonları, vergisel işlemlere göre esasen “vergi uygun stok opsiyonları” ve “vergi uygun olmayan stok opsiyonları” olmak üzere iki ana kategoriye ayrılır. Bu ayrım, alıcının vergi yükü üzerinde büyük bir etkiye sahip olduğundan, sistem tasarımında son derece önemli bir husustur.
- Vergi Uygun Stok Opsiyonları: Japonya’nın Vergi Özel Tedbirler Kanunu’nda belirlenen katı şartların tümünü karşılayarak, hak kullanım anında vergilendirmenin ertelenmesini ve hisse senedi satışı sırasında yalnızca elde edilen gelir üzerinden vergilendirme avantajını sağlayan opsiyonlardır. Bu sistem, alıcının vergi yükünü hafifletmek ve teşvik etkisini artırmak amacıyla tasarlanmıştır. Vergi uygun stok opsiyonlarının şartlarından biri, “ödeme yapılmadan ihraç edilmiş olması” gerektiğinden, Japonya’nın vergi teşvikleri, çalışanların karşılık ödemeden aldıkları saf teşviklere odaklanmaktadır. Şirketlerin çalışanlarına mali yük getirmeden ödül sağlamayı teşvik eden politik bir niyet bulunmaktadır.
- Vergi Uygun Olmayan Stok Opsiyonları: Vergi uygun şartlarını karşılamayan stok opsiyonlarıdır. Bu durumda, hak kullanım anında ve hisse senedi satışı sırasında olmak üzere iki aşamalı vergilendirme meydana gelir. Özellikle, hak kullanım anında, hisse senedinin o anki piyasa değeri ile kullanım fiyatı arasındaki fark ücret geliri olarak vergilendirilir ve daha sonra elde edilen hisse senetlerinin satışında, satış fiyatı ile hak kullanım anındaki hisse senedinin piyasa değeri arasındaki fark sermaye kazancı olarak vergilendirilir. Vergi uygun olmayan stok opsiyonları, vergi uygun olanlara kıyasla genellikle daha yüksek vergi oranlarına tabi olup, özellikle ücret geliri için %55’e varan oranlarda progresif vergilendirme uygulanabildiğinden, alıcının net elde ettiği miktar üzerinde büyük bir etki yaratır. Hak kullanım anında nakit elde edilmemesine rağmen vergilendirme yapılması, “nakitsiz vergilendirme” olarak adlandırılan ve alıcılar için büyük bir yük oluşturabilecek bir sorun da ortaya çıkabilir.
Bu iki tür arasındaki vergilendirme zamanlaması ve oranlarındaki büyük farklar nedeniyle, şirketlerin amaçlarına ve hedef alıcıların durumlarına göre dikkatli bir seçim yapmaları gerekmektedir. Vergi uygun şartları karşılayarak, şirketler daha cazip ödül paketleri sunabilir ve yetenekli insanları çekme konusunda avantaj sağlayabilirler.
Japonya’da Vergi Uygun Stok Opsiyonlarının Gereklilikleri ve Vergisel Avantajları
Japonya’daki vergi uygun stok opsiyonları, hak sahibinin elde ettiği hisse senetlerinin piyasa değeri ile kullanım fiyatı arasındaki fark üzerinden alınacak gelir vergisinin hisse senetlerinin satışına kadar ertelenmesi ve hisse senetlerinin satışı sırasında satış fiyatı ile kullanım fiyatı arasındaki farkın sermaye kazancı olarak vergilendirilmesi sistemidir. Bu vergisel avantajdan yararlanabilmek için, Gelir Vergisi Kanunu Özel Tedbirler Yasası’nın (Heisei (1989)) 29. Maddesi’nin 2. Fıkrası ve Gelir Vergisi Kanunu Özel Tedbirler Yasası Uygulama Yönetmeliği’nin 19. Maddesi’nin 3. Fıkrası’nda belirtilen katı gerekliliklerin tümünü karşılamak gerekmektedir. Vergi uygunluğunun özü, verginin muaf tutulması değil, vergilendirme zamanının hisse senetlerinin satışına kadar ertelenmesidir. Bu sayede, alıcı gerçekten nakit elde ettiği anda vergisini ödeyebilir ve böylece nakit akışında önemli bir iyileşme sağlanır.
Yayın İçeriği ile İlgili Gereklilikler
Japonya’nın vergi uygunluklu hisse senedi opsiyonlarına ilişkin başlıca gereklilikler çeşitlilik göstermektedir, ancak bu bölümde özellikle önemli olan maddeleri açıklıyoruz.
- Ücretsiz Yayın İlkesi: Yeni hisse senedi opsiyonları, para yatırımı (para dışındaki varlıkların devri dahil) gerektirmeksizin yayınlanmalıdır. Bu ilke, hisse senedi opsiyonlarının çalışanlara ‘ücret’ değil, ‘teşvik’ olarak verildiğini vurgulamaktadır. Şirketlerin nakit çıkışı olmaksızın insan kaynaklarının motivasyonunu artırma amacına hizmet eden bu sistem, çalışanların doğrudan mali yükümlülük olmaksızın şirketin büyümesine katılma fırsatı elde etmelerini sağlar.
- Hak Kullanım Süresi: Yeni hisse senedi opsiyonlarının kullanım hakkı, hakların verildiği kararın alındığı tarihten itibaren 2 yıl sonra başlayıp, aynı kararın alındığı tarihten itibaren 10 yıl sonra sona ermelidir. Ancak, Japonya’nın Reiwa 5 (2023) yılı vergi düzenlemeleriyle, kuruluşundan itibaren 5 yıldan az süre geçmiş olan halka açık olmayan şirketler tarafından verilen hisse senedi opsiyonları için, hak kullanım süresi verildiği kararın alındığı tarihten itibaren 2 yıl sonra başlayıp, 15 yıl sonra sona erecek şekilde uzatılabilir. Bu uzatma, startup şirketlerin büyüme döngülerinin uzun vadeli olma eğilimini göz önünde bulundurarak, daha uzun vadeli bir teşvik olarak işlev görmesi için yapılan bir düzenlemedir. Bu, Japonya’nın vergi sisteminin, şirketlerin büyüme aşamalarına uygun esnek teşvik tasarımlarını mümkün kılarak, uzun vadeli insan kaynağı bağlılığı ve şirket değerini artırmayı destekleyen bir yöne evrildiğini göstermektedir. ‘Verildiği kararın alındığı tarih’ konusunda geçmişte yorum farklılıkları olmuştu, ancak Japonya’nın Ulusal Vergi Dairesi’nin Q&A’sı (Reiwa 6 (2024) Kasım revizyonu) ile ‘toplantı kararının alındığı tarih’ veya ‘toplam alım sözleşmesinin onaylandığı tarih’ olarak ‘hangisi daha geçse’ o tarih esas alınacağı açıklığa kavuşturulmuştur. Bu açıklık, şirketlerin hak kullanım süresinin başlangıç noktasını yanlış hesaplamalarını önleyerek, vergi uygunluk gerekliliklerini karşılamak için uyumun kolaylaştırılmasına katkı sağlar.
- Hak Kullanım Fiyatı: Yeni hisse senedi opsiyonlarının her bir hisse için kullanım hakkı fiyatı, sözleşmenin yapıldığı zamanki hisse senedinin piyasa değerinden yüksek olmalıdır. Bu gereklilik, hak kullanımı sırasında ekonomik bir fayda sağlayan ‘paranın içinde’ durumun, verildiği anda meydana gelmesini önlemeyi amaçlamaktadır. Böylece, hisse senedi opsiyonlarının spekülatif bir kazanç yerine, şirketin büyümesiyle oluşan değere karşılık veren bir teşvik olduğu açıkça belirlenmiştir. Halka açık olmayan şirketlerde, hisse senedinin piyasa değerinin değerlendirilmesi karmaşık olup, Japonya’nın Ulusal Vergi Dairesi tarafından yayınlanan ‘Mülkiyet Değerlendirme Temel Tebliği’ veya Japonya’nın Vergi Danışmanları Derneği tarafından yayınlanan ‘Halka Açık Olmayan Hisse Senetlerinin Değerlendirilmesi Hakkında Uygulama Kılavuzu’ gibi kaynaklara başvurularak uygun değerlendirme yöntemi (örneğin, net varlık değeri yöntemi gibi) seçilmelidir. Ayrıca, Japonya’nın Şirketler Kanunu’na göre, hisse sahipleri dışındaki üçüncü şahıslara yeni hisse senedi opsiyonlarını avantajlı bir fiyatla (ücretsiz dahil) yayınlamak, mevcut hisse sahiplerinin hisse değerlerinin sulandırılma ihtimali olduğundan ‘avantajlı yayın’ olarak kabul edilir ve genellikle hisse sahiplerinin özel kararı gerektirir. Vergi uygunluklu hisse senedi opsiyonları ücretsiz yayınlandığı için, bu ‘avantajlı yayın’ kapsamına girer ve hisse sahiplerinin özel kararı zorunludur. Bu hak kullanım fiyatının belirlenmesi, sadece Japonya’nın vergi gereklilikleri açısından değil, aynı zamanda Japonya’nın Şirketler Kanunu’ndaki ‘avantajlı yayın’ kavramı, mevcut hisse sahiplerinin sulandırılması ve gelecekteki hisse sahipleri arasındaki olası sorunlar riskini de göz önünde bulundurarak, sadece bir sayı belirlemeden öte stratejik bir karar gerektirir.
- Devir Kısıtlaması: İlgili yeni hisse senedi opsiyonları hakkında, devir yapılamayacağı gereklidir. Bu düzenleme, hisse senedi opsiyonlarının belirli bireylere yönelik bir teşvik olarak işlev görmesini sağlamak ve genel halka yayılmasını önlemek için yapılmıştır. Devir kısıtlaması, hisse senedi opsiyonlarının verildiği bireyin katkısına karşılık veren sistemin amacını korur ve teşviklerin asıl alıcıdan saparak spekülatif amaçlarla kullanılmasını önleyen önemli bir hukuki sınırlamadır. Vergi uygun olmayan hisse senedi opsiyonlarının devredilebilir olmasıyla karşılaştırıldığında, vergi avantajları karşılığında alıcının haklarının esnekliğinin sınırlanması, Japonya’nın hisse senedi opsiyon sistemindeki önemli bir politik seçimi gösterir. Şirketler, bu esnekliğin varlığının veya yokluğunun, hedef alıcıların ihtiyaçlarına ve beklentilerine nasıl etki edeceğini göz önünde bulundurarak, sistem tasarımını yapmalıdır.
Hak Kullanımına İlişkin Gereklilikler
- Yıllık Hak Kullanım Tutarının Sınırı: Yeni hisse senedi opsiyonlarının kullanımıyla ilgili yıllık toplam tutarın belirli bir miktarı aşmaması gerekmektedir. Daha önce yıllık 12 milyon yen olarak belirlenmişken, Japonya’nın Reiwa 6 (2024) yılı vergi düzenlemesiyle, startupların yetenek kazanım gücünü artırmak amacıyla bu sınır önemli ölçüde yükseltilmiştir.
- Kuruluşundan sonra 5 yıldan az süre geçmiş şirketler tarafından verilen hisse senedi opsiyonları: Yıllık 24 milyon yen
- Kuruluşundan sonra 5 yıldan fazla ve 20 yıldan az süre geçmiş şirketler ve halka açılmışsa, halka açıldıktan sonra 5 yıldan az süre geçmiş şirketler tarafından verilen hisse senedi opsiyonları: Yıllık 36 milyon yen Bu düzenleme, geleneksel sistemdeki IPO gibi “ani zenginlik getiren teşvik planları”nda engel teşkil eden noktaları ortadan kaldırarak, Japon hisse senedi opsiyon sisteminin gerçek duruma uygun, daha etkili bir teşvik olarak işlev görmesini sağlamıştır. Özellikle yüksek büyüme beklenen startuplar için daha büyük teşvikler sunulmasını mümkün kılarak, yetenekli insan kaynağının güvence altına alınmasına katkıda bulunur. Bu sınırın yükseltilmesi, Japon startuplarının küresel insan kaynağı pazarında rekabet gücünü artırmak için önemli bir politik destek olup, yabancı rakiplerle kıyaslandığında eksik kalmayan teşvikler sunabilen bir ortamın oluşturulmasının bir parçasıdır.
- Hisse Senetlerinin Saklanması ve Yönetimi: Hak kullanımı yoluyla elde edilen hisse senetlerinin aşağıdaki yöntemlerden biriyle uygun şekilde saklanıp yönetilmesi gerekmektedir.
- Şirket ile menkul kıymet şirketi arasında önceden yapılan hisse senetlerinin saklama ve yönetimine ilişkin anlaşmaya uygun olarak, belirli bir yöntemle menkul kıymet şirketine saklama ve yönetim işleminin yapılması.
- Japonya’nın Reiwa 6 (2024) yılı vergi düzenlemesiyle yeni getirilen bir gereklilik olarak, hak kullanımı yoluyla elde edilen hisse senetlerinin devir kısıtlamalı hisse senetleri olması ve şirket tarafından belirli bir yöntemle hisse senetlerinin yönetilmesi. Bu düzenleme, geleneksel menkul kıymet şirketlerine yapılan saklama görevinin maliyet ve yük getirdiği, özellikle startupların M&A kısıtlamalarına yol açabileceği eleştirileri göz önünde bulundurarak, şirketlerin kendi yönetimlerini de mümkün kılacak şekilde sistemin kullanım kolaylığını artırmıştır. Şirketler tarafından yapılan hisse senedi yönetim şemasının uygulanması, özellikle halka açılmamış startuplar için hisse senedi opsiyonlarının operasyonel maliyetini ve yönetim yükünü büyük ölçüde azaltır ve daha fazla şirketin vergi uygunluk sisteminden yararlanmasını kolaylaştırır. Bu seçenek, gelecekteki M&A işlemlerinde (özellikle %100 iştirak edinme gibi) hissedarların onayının alınması ve bilgi yönetimi açısından esneklik sağlar ve M&A sürecinin sorunsuz ilerlemesine avantaj sağlayabilir.
Yeni Hisse Senedi Opsiyonlarının Verileceği Kişilere İlişkin Şartlar
Yeni hisse senedi opsiyonlarının verileceği kişiler, ilgili şirketin yöneticileri, çalışanları veya belirli “şirket dışı uzman kişiler” ile sınırlıdır [Japonya’nın Özel Vergi Önlemleri Kanunu’nun (令和6年(2023年)) 29. Maddesi’nin 2. Fıkrasının 1. Bendinin 2. Numarası]. Verme kararının alındığı tarihte, ilgili şirketin büyük hissedarları veya özel ilişkili kişilerine opsiyon verilemez.
Japonya’nın Reiwa 6 (2023) yılı vergi düzenlemelerinde, hisse senedi opsiyonu vergi sisteminin uygulama kapsamı, şirket içindeki yöneticiler ve çalışanlar dışında, yüksek düzeyde bilgi veya beceriye sahip şirket dışı kişilere de genişletilmiştir. Tanınan şirketler ve şirket dışı uzman kişilerin kapsamı da genişletilmiştir. Bu “şirket dışı uzman kişilere” yönelik genişletilmiş verme kapsamı, şirketlerin daimi çalışan istihdamına bağlı kalmadan, dışarıdan uzmanlar veya danışmanlar gibi çeşitli biçimlerdeki insan kaynaklarını uzun vadeli teşviklerle çekmelerini mümkün kılar ve daha esnek organizasyon yönetimi ile uzmanlık kullanımını teşvik eder. Özellikle, startup’lar için, kuruluşun erken dönemlerinde tüm uzmanları bünyesinde barındırmak zor olduğundan, bu genişletilmiş kapsam, sınırlı kaynaklarla çeşitli uzman bilgileri dışarıdan temin ederek işletme büyümesini hızlandırmak için önemli bir hukuki destek olabilir ve Japonya’nın genel inovasyon yaratma kapasitesini artırma potansiyeline sahiptir.
Japonya’da Vergi Dışı Kalan Hisse Senedi Opsiyonlarının Özellikleri ve Vergilendirme İlişkisi
Vergi dışı kalan hisse senedi opsiyonları, vergiye uygun hisse senedi opsiyonlarının katı şartlarını karşılamayan durumlarda uygulanan bir sistemdir. Vergiye uygun opsiyonlara kıyasla vergisel avantajlar daha az olsa da, tasarımında daha fazla esneklik sunar.
Vergi Dışı Kalan Hisse Senedi Opsiyonlarının Esnekliği
Vergi dışı kalan hisse senedi opsiyonlarının en büyük özelliği, vergiye uygun opsiyonların getirdiği katı şartlara bağlı olmamalarıdır. Bu sayede şirketler, daha özgür bir tasarım yapabilirler. Özellikle aşağıdaki avantajlar sıralanabilir:
- Opsiyon kullanım süresinde sınırlama yoktur: Vergiye uygun opsiyonlarda olduğu gibi katı kullanım süresi kısıtlamaları bulunmaz. Şirketler, kendi iş planlarına ve insan kaynakları stratejilerine uygun olarak, kullanım süresini esnek bir şekilde belirleyebilirler.
- Başkalarına devredilebilir: İlkesel olarak, vergi dışı kalan hisse senedi opsiyonları başkalarına devredilebilir. Bu sayede, alıcılar opsiyonları satma, aile üyelerine veya eşlere devretme gibi daha çeşitli seçeneklere sahip olabilirler. Bu devredilebilirlik, alıcıların likidite ve kontrolü önemsedikleri durumlarda cazip bir seçenek olarak görülebilir.
- Opsiyon kullanım limiti yoktur: Vergiye uygun opsiyonlarda bulunan yıllık opsiyon kullanım tutarı sınırı yoktur. Bu, alıcıların tek seferde büyük miktarda opsiyon kullanmalarını mümkün kılar ve özellikle hisse senedi fiyatlarının gelecekte büyük oranda artması beklenen şirketlerde, daha büyük kazançlar elde etme potansiyeli sunar.
Bu esneklikler, belirli teşvik senaryolarında veya alıcıların vergisel avantajlardan ziyade likidite ve kontrolü tercih ettikleri durumlarda, vergi dışı kalan opsiyonların uygun bir seçenek olduğunu gösterir.
Vergilendirme İlişkisinin Yapısı ve Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar
Vergi dışı kalan hisse senedi opsiyonlarının vergilendirme ilişkisi, vergiye uygun opsiyonlardan büyük ölçüde farklılık gösterir. Alıcılara, aşağıdaki iki aşamada vergilendirme uygulanır:
- Opsiyon kullanımı sırasında vergilendirme: Opsiyon kullanıldığında, kullanım anındaki hisse senedi piyasa değeri ile kullanım fiyatı arasındaki fark, maaş geliri veya iş geliri olarak vergilendirilir. Bu vergilendirme, kademeli vergilendirmeye tabidir ve gelir vergisi oranı %55’e kadar çıkabilir. Vergi dışı kalan hisse senedi opsiyonlarının en önemli dikkat noktalarından biri, ‘nakit girişi olmaksızın vergilendirme’ olarak adlandırılan bu durumdur. Alıcılar, hisse senetlerini satıp nakit elde etmeden önce, bu vergiyi ödemek için ayrı bir kaynak bulmak zorundadırlar. Bu, özellikle büyük miktarda hisse senedi opsiyonu kullanıldığında, alıcının nakit akışına büyük bir yük getirebilir.
- Hisse senedi satışı sırasında vergilendirme: Opsiyon kullanımı yoluyla edinilen hisse senetleri satıldığında, satış fiyatı ile opsiyon kullanımı sırasındaki piyasa değeri arasındaki fark, devir geliri olarak vergilendirilir. Devir geliri için uygulanan vergi oranı, diğer gelirlerden ayrı olarak sabit %20’dir (%15 gelir vergisi, %5 yerel vergi).
Vergi dışı kalan hisse senedi opsiyonları, verginin iki kez uygulanması ve özellikle opsiyon kullanımı sırasındaki yüksek vergi oranları gibi dezavantajlara sahiptir. Bu vergi yükünün büyüklüğü, alıcının gerçekte elde ettiği kâra büyük etki yapar ve vergiye uygun opsiyonlarla karşılaştırıldığında teşvik olarak cazibesini azaltır. Bu nedenle, şirketler, vergi dışı kalan opsiyonların esnekliği ile bunun sonucunda ortaya çıkan vergi yükü arasındaki dengeyi dikkatlice değerlendirmeli ve bu vergilendirme ilişkisini alıcılara yeterince açıklamalıdır.
Japonya’da Stok Opsiyonları Tasarımında Dikkate Alınması Gereken Pratik Hususlar
Stok opsiyonu sistemini etkili bir şekilde işletmek için, sadece vergisel ve Japon şirketler hukuku (Japanese Corporate Law) gerekliliklerini karşılamakla kalmayıp, aynı zamanda çeşitli pratik hususları da tasarıma dahil etmek büyük önem taşır.
Vesting’in Uygulanması ve Japonya’daki İş Pratikleri
Vesting, stok opsiyonlarının hak sahibi olma süresi ve koşullarını belirleyen bir hükümdür. Bu, belirli bir sürenin geçmesi veya belirli koşulların yerine getirilmesinin ardından hak sahibinin haklarını kullanabilmesini sağlayarak, çalışanların uzun vadeli bağlılığını ve şirkete olan katkılarını teşvik etmeyi amaçlar.
Vesting’de esas olarak iki tür uygulama bulunmaktadır:
- Uçurum tipi Vesting: Hakların verilmesinin ardından belirli bir süre (örneğin 1 yıl) geçene kadar hiçbir hak kullanımına izin verilmez ve bu süre dolduğunda ilk defa hak kullanımı mümkün hale gelir.
- Aşamalı Vesting: Hakların verilmesinin ardından belirli süreler (örneğin her 1 yıl sonunda) geçtikçe, hak kullanımına izin verilen hisse oranı artar. Örneğin, 5 yıl içinde %100 hak kullanımına izin verilecekse, 1 yılın sonunda %20, 2 yılın sonunda %40 gibi aşamalı olarak hak kullanım oranı artar.
Japonya’daki stok opsiyon sisteminde, genellikle “hak kullanımı sırasında şirketin yönetici veya çalışanı olma” şartı gibi vergi uygunluk gereklilikleri bulunur. Bu şart, Vesting hükümleri olmasa bile, çalışanların şirketteki süresine bağlı olarak bir teşvik etkisi sağlar. Ancak, Vesting hükümlerini açıkça belirlemek, alıcıya beklenen katkı süresini netleştirmek ve teşvik amacını daha sağlamlaştırmak için etkilidir.
İş uygulamalarında, Vesting’i belirlerken gelecekteki M&A etkilerini de göz önünde bulundurmak gereklidir. Örneğin, %100 iştirak edinimi içeren bir M&A durumunda, satılan şirketin tüm hissedarlarının onayı gereklidir. Eğer emekli olan kurucu hissedarlar Vesting sayesinde hisse sahibi ise ve onların onayı alınamazsa, M&A süreci sekteye uğrayabilir. Bu tür bir riski önlemek için, Vesting hükümleriyle birlikte, emekli kurucu hissedarlardan kalan kurucu hissedarların hisseleri geri satın alma hakkı (call opsiyonu) veya M&A sırasında kalan hissedarlarla aynı şartlarda hisse devri talep edebilme hakkı (drag along) gibi hükümlerin kurucu hissedarlar arası sözleşmelerde belirlenmesi etkili olacaktır. Böylece, stok opsiyon sistemi sadece bireysel teşviklerle değil, aynı zamanda şirketin gelecekteki sermaye politikaları ve M&A stratejileriyle de uyumlu hale getirilmiş olur.
Japonya’da Stok Opsiyonu İhracı İşlemlerine Genel Bakış
Japonya’daki şirketler stok opsiyonu (yeni hisse senedi opsiyon hakları) ihraç ederken, Japon Şirketler Kanunu’na göre aşağıdaki temel işlemleri gerçekleştirmeleri gerekmektedir. Bu işlemler, şirket yönetişimi ve hissedar koruması açısından son derece önemlidir.
- Hissedarlar Genel Kurulu Kararı: Stok opsiyonlarının ihraç edilmesi, mevcut hissedarların hisse değerlerini sulandırabileceği için, prensip olarak Hissedarlar Genel Kurulu’nun özel kararıyla onaylanması gerekmektedir. Bu kararda, ihraç edilecek yeni hisse senedi opsiyon haklarının içeriği, sayısı, ödenecek tutar veya hesaplama yöntemi, tahsis edilecek tarih, kullanım süresi gibi ihraç detayları ayrıntılı bir şekilde belirlenir. Hissedarlar Genel Kurulu’nun özel kararı, stok opsiyonlarının mevcut hissedarların hakları üzerindeki etkisinin büyüklüğünü yansıtarak, yüksek düzeyde şirket yönetişimi ve şeffaflık talep eder.
- İhraç Detaylarının Belirlenmesi: Hissedarlar Genel Kurulu kararına dayanarak, somut ihraç detayları belirlenir. Bunlar arasında, yeni hisse senedi opsiyon haklarının amacı olan hisse sayısı, kullanım sırasında yatırılacak varlıkların değeri, kullanım süresi, devir kısıtlamalarının olup olmadığı, edinme şartlarının varlığı gibi unsurlar yer alır.
- Yeni Hisselerin Opsiyon Haklarının Başvurusu ve Tahsisi: İhraç detayları belirlendikten sonra, şirketin ticaret unvanı ve ihraç detayları gibi bilgileri içeren yeni hisse senedi opsiyon haklarının alımı için isteklileri bilgilendirir ve başvuruları kabul eder. Daha sonra, başvuru sahipleri arasından yeni hisse senedi opsiyon haklarının tahsis edileceği kişiler belirlenir ve bu kişilere sayıları bildirilir. Ancak, alıcı adayları ile toplam yeni hisse senedi opsiyon haklarının alım sözleşmesi yapılacaksa, başvuru ve tahsis işlemleri atlanabilir.
- Yeni Hisselerin Opsiyon Haklarının Tescili: Stok opsiyonları ihraç edildiğinde, şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki Japon yasal işler bürosunda (veya yerel yasal işler bürosunda) yeni hisse senedi opsiyon haklarının tescil başvurusunda bulunulması gerekmektedir. Bu tescil işleminin süresi, stok opsiyonlarının ihraç tarihinden itibaren iki hafta içinde olarak belirlenmiştir. Bu kısa süre, şirketlerin hızlı ve sorunsuz bir şekilde işlemleri yürütebilmeleri için, hukuk uzmanlarıyla iş birliği de dahil olmak üzere, yüksek derecede organize edilmiş etkin bir hukuki ve idari sürecin kurulmasının gerekliliğini göstermektedir.
Özet
Japonya’daki stok opsiyon sistemi, şirketlerin büyümesini hızlandırmak, yetenekli insanları çekmek ve uzun vadeli şirket değerini artırmak için son derece etkili bir araçtır. Özellikle, vergi uygunluklu stok opsiyonları, hak kullanımı sırasında vergilendirmenin ertelenmesi gibi büyük bir vergisel avantaj sağlayarak alıcıların teşvikini maksimize eder. Son yıllarda Japonya’daki vergi düzenlemeleri, yıllık hak kullanım tutarının üst sınırının artırılması, hisse senedi yönetimi seçeneklerinin şirketler tarafından sunulması ve şirket dışı yetenekli kişilere yapılan tahsislerin genişletilmesi gibi, özellikle startup şirketler için daha kullanışlı bir sistem haline gelmesini sağlamıştır. Bu düzenlemeler, Japonya hükümetinin inovasyonu teşvik etme ve uluslararası yetenek rekabetinde gücünü artırma amacıyla yürüttüğü aktif politikaların bir parçası olup, Japonya pazarının cazibesini daha da artırmaktadır.
Yine de, Japonya’daki stok opsiyonlarının tasarımı ve işletimi, Japon Şirketler Kanunu ve Japon Özel Vergi Tedbirleri Kanunu’nda belirtilen karmaşık ve katı gerekliliklere uygun olmalıdır. Hak kullanım süresinin doğru yorumlanması, uygun hak kullanım değerinin hesaplanması, devir kısıtlamalarına uyulması ve vesting hükümlerinin pratikte uygulanması gibi birçok hukuki ve pratik konu bulunmaktadır. Bu gereklilikleri doğru bir şekilde anlamak ve bunlara uymak, vergisel avantajlardan yararlanmak ve gelecekteki hukuki riskleri önlemek için hayati öneme sahiptir.
Monolith Hukuk Bürosu, Japonya’da birçok müşteriye stok opsiyonlarının tasarımı konusunda hizmet vermiş ve bu alanda zengin bir deneyime sahiptir. Özellikle, Japon şirket hukuku ve vergi hukuku konusunda derin uzmanlık bilgisine sahip olup, en son yasal düzenlemelere de sürekli olarak uyum sağlamaktadır. Ayrıca, birden fazla İngilizce konuşan yabancı avukatın bünyemizde bulunması sayesinde, Japonca ana dili olmayan müşterilere de karmaşık Japon yasal sistemini açık ve doğru bir şekilde açıklama ve uygun destek sağlama kapasitesine sahibiz. Japonya’da stok opsiyon sisteminin uygulanması, tasarımı veya mevcut sistemin gözden geçirilmesi konusunda düşünüyorsanız, lütfen hukuk büromuza danışın.
Category: General Corporate