MONOLITH LAW OFFICE+81-3-6262-3248Hafta içi 10:00-18:00 JST [English Only]

MONOLITH LAW MAGAZINE

General Corporate

Japonya Şirket Hukukunda Çeşitli Hisse Senetlerinin Kullanımı ve Finansman Sağlama

General Corporate

Japonya Şirket Hukukunda Çeşitli Hisse Senetlerinin Kullanımı ve Finansman Sağlama

Japonya’daki işletme ortamı sıkça geleneksel olarak görülse de, tür hisselerinin stratejik kullanımı aracılığıyla, şirket yönetimi ve finansmanında sofistike ve esnek bir yapı sunmaktadır. Japon Şirketler Hukuku altında tanımlanan bu özel hisseler, şirketlerin çeşitli iş hedeflerine ulaşmalarını sağlamak için hissedarların hak ve yükümlülüklerini düzenlemelerine olanak tanır. Bu, belirli türdeki yatırımcıları çekme, yönetim kontrolünü koruma ve sorunsuz iş devralma işlemlerini teşvik etme gibi konuları içerir. Japon pazarının karmaşıklığını aşmaya çalışan yabancı şirketler ve yatırımcılar için, bu çok amaçlı araçları anlamak sadece hukuki uyum meselesi değil, aynı zamanda son derece önemli bir stratejik meydan okumadır. Bu makalede, Japon Şirketler Hukuku’nda tür hisselerin temelleri, çeşitli formları, pratikteki uygulamaları ve Japon yargı kararlarının uygulamanın şekillendirilmesinde oynadığı kritik rol ele alınmaktadır.

Japonya’daki Şirketler ve Türleri Hisse Senetlerinin Temelleri ile Japon Şirketler Hukuku’ndaki Yeri

Japonya’da, şirketler tarafından ihraç edilen tüm hisse senetleri, haklar ve yükümlülükler açısından eşitlik ilkesine tabidir. Ancak, Japon şirketler hukuku bu temel ilkeye önemli bir istisna getirerek şirketlere ‘türleri hisse senetleri’ ihraç etme hakkı tanımaktadır. Bunlar, belirli yönlerden normal hisse senetlerinden farklı olan hisse senetleridir. Bu esneklik sayesinde, şirketler belirli yatırımcı türlerini çekmek, kontrol haklarını yönetmek veya iş devamlılığını kolaylaştırmak gibi çeşitli stratejik ihtiyaçlara göre sermaye yapılarını tasarlayabilirler.

Japon şirketler hukukunun 108. maddesinin 1. fıkrası, şirketlerin ‘aşağıda belirtilen hususlarda farklı düzenlemeler yaparak iki veya daha fazla türde hisse senedi ihraç edebileceğini’ açıkça belirtmektedir. Bu düzenleme ile şirketler, ihraç ettikleri hisse senetlerine çeşitli haklar ve koşullar ekleyebilir ve birden fazla türde hisse senedi bulundurabilirler. Bu madde, türleri hisse senetleri ihraç eden şirketleri tanımlayan Japon şirketler hukukunun 2. maddesinin 13. fıkrasının temelini oluşturur. Bu esnek sistem, şirketlerin sadece normal hisse senetleri ile ulaşamayacakları belirli amaçlar için hissedar haklarını bilinçli bir şekilde farklılaştırmalarını mümkün kılar.

Japon şirketler hukukunun 108. maddesinin 1. fıkrasında sıralanan, farklı düzenlemeler yapılabilen hususlar şunlardır. Bu maddeler, şirketlere hissedarların kontrol hakları ve ekonomik haklarını ayarlamak için kapsamlı bir hukuki çerçeve sunar.

  • Artık karın dağıtımı: Hissedarlara dağıtılacak kar payının miktarını ve koşullarını belirleyebilirsiniz.
  • Kalan varlıkların dağıtımı: Şirket feshedildiğinde kalan varlıkların dağıtım yöntemini ve türünü belirleyebilirsiniz.
  • Genel kurulda oy kullanma hakkı: Oy kullanılabilecek konuları sınırlayabilir veya belirli koşullar koyabilirsiniz.
  • Hisse senetlerinin devri için şirketin onayının gerekliliği: Hisse senetlerinin devri için şirketin onayının gerekli olduğunu belirleyebilirsiniz.
  • Hissedarların şirketten hisse senedi satın alma talebinde bulunabilmesi: Hissedarların şirketten hisse senetlerini satın alma talebinde bulunabileceği hakları verebilirsiniz.
  • Şirketin belirli bir sebep ortaya çıktığında hisse senetlerini satın alabilmesi: Şirketin belirli bir sebep ortaya çıktığında hisse senetlerini zorunlu olarak satın alabilme hakkını verebilirsiniz.
  • Genel kurul kararıyla tüm hisse senetlerini şirketin satın alabilmesi: Genel kurul kararıyla belirli bir türdeki tüm hisse senetlerini şirketin satın alabilme hakkını verebilirsiniz.
  • Genel kurulda (yönetim kurulu olan şirketlerde genel kurul veya yönetim kurulu, likidatörler kurulu olan şirketlerde genel kurul veya likidatörler kurulu) karar alınması gereken konular arasında, bu kararın yanı sıra, ilgili hisse senedi türünün hissedarlarını temsil eden türleri hissedarlar genel kurulunun kararının da gerekliliği: Belirli önemli konularda, normal genel kurul kararına ek olarak, türleri hissedarlar genel kurulunun kararının da gerekliliğini belirleyebilirsiniz.
  • Türleri hissedarlar genel kurulunda yönetim kurulu üyelerinin veya denetçilerin seçilmesi: Belirli bir türdeki hissedarların, yönetim kurulu üyelerini veya denetçileri seçme hakkına sahip olabilmesini sağlayabilirsiniz.

Bu maddeler, şirketlerin sermaye yapılarını detaylı bir şekilde ayarlamaları için güçlü bir araç oluşturur. Örneğin, ‘Artık karın dağıtımı’ ile ilgili düzenlemeler ve ‘Oy kullanma hakkının sınırlanması’ birleştirilerek, yönetimde söz sahibi olmak istemeyen ancak yüksek ekonomik getiri bekleyen yatırımcılara yönelik öncelikli hisse senetleri tasarlanabilir. Böylece, türleri hisse senetleri, şirketlerin belirli ihtiyaçlarına göre kontrol hakları ve ekonomik çıkarların dengesini esnek bir şekilde ayarlamalarını sağlar.

Japonya’da Karar Yetkisi Sınırlı Hisse Senetlerinin Kullanımı

Karar Yetkisi Sınırlı Hisse Senetleri ve Hisse Sahiplerinin Eşitliği

Karar yetkisi sınırlı hisse senetleri, hisse sahipleri genel kurulunda kullanılabilecek karar yetkisinin sınırlı olduğu hisse senedi türüdür. Bu hisse senetlerinin temel amacı, mevcut yönetim kadrosunun veya belirli hisse sahiplerinin şirket yönetim haklarını korurken, fon toplamayı kolaylaştırmaktır. Örneğin, büyük miktarda sermayeye ihtiyaç duyan bir startup şirketi, karar yetkisini sulandırmadan dış yatırımcılardan sermaye toplamak için bu tür hisse senetlerini etkili bir araç olarak kullanabilir. Yatırımcılar, karar yetkisi sınırlamalarının karşılığında, öncelikli temettü gibi ekonomik avantajlardan yararlanma hakkına sahip olabilirler. Bu, sermaye enjeksiyonu ve kontrol haklarının korunması gibi çelişen hedefleri bir arada tutmak için doğrudan bir çözüm sunar.

Bu tür hisse senetlerinin hukuki dayanağı, Japon Şirketler Kanunu’nun (Japanese Companies Act) 108. maddesinin 1. fıkrasının 3. bendinde bulunmaktadır. Bu madde, hisse sahipleri genel kurulunda karar yetkisi kullanılabilen konulara ilişkin farklı düzenlemeler getirilmesine izin vermektedir. Karar yetkisinin sınırlaması, belirli konularla (örneğin: yönetim kurulu üyelerinin seçimi) sınırlı olabileceği gibi, tüm konuları kapsayacak şekilde de genişletilebilir.

Yine de, halka açık şirketler karar yetkisi sınırlı hisse senetleri çıkardığında, Japon Şirketler Kanunu’nun 115. maddesi uyarınca önemli kısıtlamalar getirilmiştir. Bu madde, “hisse sahipleri genel kurulunda karar yetkisi kullanılabilen konulara ilişkin sınırlamaların bulunduğu hisse senetlerinin sayısı, çıkarılmış hisse senetlerinin toplam sayısının yarısını aştığında, şirketin derhal, karar yetkisi sınırlı hisse senetlerinin sayısını çıkarılmış hisse senetlerinin toplam sayısının yarısının altına indirmek için gerekli önlemleri alması” gerektiğini belirtmektedir. Bu hüküm, halka açık şirketlerde belirli hisse sahiplerinin aşırı kontrolünü önlemek ve hisse sahiplerinin eşitliğini bir dereceye kadar korumak için bir tür ‘denge ve kontrol’ mekanizması olarak işlev görmektedir. Bu yükümlülüğe aykırı davranılması hisse senetlerinin çıkarılmasını geçersiz kılmaz, ancak şirketin düzeltici önlemler alması gerekmektedir. Bu durum, özel şirketlerin daha büyük bir özgürlüğe sahip olduğunu, buna karşılık halka açık şirketlerin hisse sahibi demokrasisini teşvik etmek için yasal sınırlamalarla karşı karşıya kaldığını ve bu durumun sermaye yapısının belirlenmesinde etkili olduğunu göstermektedir.

İlgili Japon Yargı Kararları

Karar yetkisi sınırlı hisse senetlerinin çıkarılmasıyla ilgili önemli bir yargı kararı olarak, Tokyo Bölge Mahkemesi’nin 2012 yılı 17 Ocak tarihli kararı (Sogo Building Center Co., Ltd.) örnek gösterilebilir. Bu davada, tüm hisselerin devrine sınırlama getirilen bir şirket, hisse sahipleri genel kurulu kararı olmaksızın yeni hisse senetleri (20.000 adet normal hisse) çıkarmış ve bir hisse sahibi, bu yeni hisselerin karar yetkisi kullanımının yasaklanmasını talep eden bir ihtiyati tedbir talebinde bulunmuştur. Mahkeme, sermaye artırımı konularını belirleyen hisse sahipleri genel kurulu kararının olmamasının, söz konusu hisse senetlerinin çıkarılmasının geçersizliğine neden olacağına karar vermiş ve bu yeni hisse senetlerinin çıkarılmasının geçersiz olduğunu kabul ederek, karar yetkisi kullanımının yasaklanmasına yönelik ihtiyati tedbiri onaylamıştır. Bu karar, karar yetkisi sınırlı hisse senetleriyle sınırlı olmamakla birlikte, yeni hisse senetlerinin çıkarılmasında hisse sahipleri genel kurulu kararlarının önemini ve bu kararlardaki kusurların çıkarılan hisse senetlerinin karar yetkisi kullanımını etkileyebileceğini göstermektedir. Bu durum, hisse senedi türlerinin sağladığı esneklikten yararlanabilmek için sıkı prosedür uyumunun şart olduğunu ve prosedürel eksikliklerin mahkemelerin müdahalesine yol açarak hisse sahiplerinin haklarını koruyabileceğini göstermektedir.

Japonya’da Veto Hakkı İçeren Hisse Senetlerinin (Altın Hisse) Kullanımı

Veto hakkı içeren hisse senetleri, genellikle ‘altın hisse’ olarak adlandırılır ve belirli bir hissedarın şirketin önemli kararlarına karşı fiili bir veto hakkı kullanabilmesini sağlayan çok güçlü bir hisse türüdür. Bu hisseler, hissedarlar genel kurulu veya yönetim kurulu tarafından alınması gereken kararlar arasında, belirli bir karar için, altın hisseyi elinde bulunduran hissedarların oluşturduğu tür hissedarlar genel kurulunun da kararı gerektirerek etkisini gösterir (Japon Şirketler Hukuku’nun 108. maddesinin 1. fıkrasının 8. bendi). Yani, altın hisse sahibi onaylamadıkça, o teklif kabul edilmez. Bu mekanizma, az sayıda hisse ile bile, şirket yönetimindeki önemli anlarda belirleyici bir etki gücü kullanmayı mümkün kılar.

Altın hissenin stratejik kullanımı çok çeşitlidir. En yaygın kullanımı, düşmanca satın almaların savunma taktiği olarak kullanılmasıdır. Örneğin, bir kurucu, az sayıda altın hisseyi elinde tutarak, kendi ayrılmasından sonra bile şirketin kontrolünü koruyabilir ve istenmeyen satın almaları veya işletme devirlerini engelleyebilir. Ayrıca, iş devralma durumlarında, bir önceki yönetici, normal hisseleri devrettikten sonra bile altın hisseyi elinde tutarak, yeni yöneticinin işletme kararlarına bir denge unsuru olarak kalabilir ve önemli yönetim kararlarında bir ‘güvenlik valfi’ rolü oynayabilir. Altın hisseye atanabilecek maddeler arasında, yönetim kurulu üyelerinin ve temsilci yönetim kurulu üyelerinin atanması veya görevden alınması, yönetim kurulu üyelerinin ücretlerinin belirlenmesi, işletme devirleri, birleşmeler, varlık devirleri, yüksek miktarlı finansmanlar, yeni hisse ihraçları, organizasyonun büyük ölçekli değişiklikleri gibi konular bulunmaktadır. Bu güçlü kontrol haklarının yoğunlaşması stratejik bir üstünlük sağlarken, yönetim üzerindeki riskleri de beraberinde getirir.

Fakat, altın hissenin kullanımı riskler de taşır. Bu güçlü yetkiler, bazen yöneticilerin kişisel kararlarına dayanan ‘diktatörlüğe’ izin verebilir ve şirket için değerli olan M&A’ları veya iş tekliflerini engelleyebilir. Ayrıca, altın hissenin varisler arasında, özellikle de işi devralacak kişi dışındakilere geçmesi durumunda, şirket yönetiminin karışıklığa düşme riski de vardır. Bu nedenle, kullanım sırasında, veto hakkının kapsamını şirketin önemli konularıyla sınırlamak gibi dikkatli bir değerlendirme ve tasarım şarttır.

Japonya’da Edinim Şartlı Hisse Senetlerinin Kullanımı

Edinim Şartlı Hisse Senetlerinin Genel Bakışı

Edinim şartlı hisse senetleri, şirketlerin belirli bir sebep (“edinim nedeni”) gerçekleştiğinde, hissedarların onayı olmaksızın ilgili hisse senetlerini geri alabilmesine olanak tanıyan bir hisse türüdür. Bu, şirketin hissedarlardan zorla hisse geri satın alma hakkına sahip olduğu anlamına gelir. Edinim karşılığı olarak, nakit dışında, ilgili şirketin tahvilleri, yeni hisse senedi opsiyonları, diğer tür hisse senetleri gibi ödemeler de ana sözleşmede belirlenebilir. Bu sistem, şirketin hissedarlara tek taraflı olarak edinim hakkını kullanabilmesi açısından, hissedarların şirketten edinim talep etme hakkına sahip olduğu edinim talep hakkı taşıyan hisse senetlerinin tersidir.

Bu tür hisse senetlerinin hukuki dayanağı, Japonya Şirketler Kanunu’nun (2005) 108. maddesinin 1. fıkrasının 6. bendindedir. Edinim nedenleri arasında, “şirketin belirlediği bir tarihin gelmesi” veya “belirli bir hissedarın belirli bir konumunu kaybetmesi” gibi durumlar yer alır. Şirket edinim hakkını kullanırken, hedeflenen hisse senetlerinin tamamını edinim tarihinde satın alır ve etkinin başlamasından sonra gecikmeksizin, edinim nedeninin gerçekleştiğini hissedarlara ilan veya bildirim yoluyla duyurur (Japonya Şirketler Kanunu’nun 170. maddesi).

Edinim Şartlı Hisse Senetlerinin Kullanım Amaçları

Edinim şartlı hisse senetleri, çeşitli stratejik amaçlar için kullanılır.

  • İş Devralma Stratejileri: Birden fazla potansiyel varis bulunduğunda, tüm adaylara önceden edinim şartlı hisse senetleri verilir ve sonunda varis olarak belirlenen kişinin hisse senetleri normal hisse senetlerine dönüştürülürken, diğer adayların hisse senetleri oy hakkı olmayan hisse senetleri veya nakde çevrilerek sorunsuz bir yönetim değişikliği sağlanabilir. Ayrıca, şirket sahibinin ölümü üzerine, dağılmış hisse senetlerini şirketin geri satın alması ve varise toplaması için de kullanılır. Bu, şirket mülkiyetinin etkin bir şekilde yönetilmesini ve nesiller arası geçişin sorunsuz olmasını sağlayan güçlü bir araçtır.
  • Fon Toplama: Tahvillerin alternatifi olarak çıkarılıp, geri ödeme sırasında nakit karşılığında hisse senetlerini geri almak veya oy hakkı olmayan ancak öncelikli temettü ödemeleri yapılan hisse senetleri olarak çıkarılıp, daha sonra normal hisse senetlerine dönüştürülebilir. Bu sayede, şirket belirli fon ihtiyaçlarına uygun esnek bir sermaye yapısı oluşturabilir.
  • Hissedarların Çıkarılması (Squeeze Out): Şirket için istenmeyen hissedarları veya belirli bir amaç için yatırım yapanları zorla hisse senetlerini geri almak için kullanılabilir. Örneğin, Yönetim Satın Alması (MBO) veya şirket yeniden yapılandırması sırasında hissedar düzenlemelerinde kullanılabilir. Bu, şirketin mülkiyeti aktif bir şekilde yönetme ve istenmeyen hissedarları çıkarma yeteneğine sahip olduğu anlamına gelir.
  • M&A ve İş Yeniden Yapılandırması: Organizasyonel yeniden yapılandırmanın bir parçası olarak, belirli hisse senetlerini zorla geri almak ve sermaye yapısını düzenlemek için kullanılır. Bu, karmaşık M&A işlemlerinde sermaye yapısını basitleştirmeye ve entegrasyon sürecini hızlandırmaya olanak tanır.

Edinim şartlı hisse senetlerinin edinim işlemlerinde, edinim tarihindeki dağıtılabilir miktarı aşan bir karşılık verilemez. Ancak, şirketin hisse senetlerini karşılık olarak vermek söz konusu olduğunda, dağıtılabilir miktar sınırlaması yoktur. Bu kısıtlama, şirketin finansal sağlamlığını korurken, hissedarların ekonomik çıkarlarını güvence altına almak için önemli bir dengeyi gösterir.

İlgili Japon Yargı Kararları

Edinim şartlı hisse senetlerinin edinim fiyatının belirlenmesi konusunda, mahkemeler tarafından adil bir fiyat değerlendirmesi gereklidir. Örneğin, Japonya Yüksek Mahkemesi’nin 2016 yılı 1 Temmuz tarihli kararı, tüm edinim şartlı hisse senetlerinin edinim fiyatının belirlenmesinde, Tokyo Yüksek Mahkemesi’nin kararını bozmuş ve hisse başına fiyatı yeniden belirlemiştir. Ayrıca,

Tokyo Yüksek Mahkemesi’nin 2020 yılı 6 Ekim tarihli kararında, hisse senedi edinim fiyatının belirlenmesine yönelik itiraz davasında, zararlı değişiklik yasağının amacını göz önünde bulundurarak, itirazı reddetmiş ve orijinal kararın edinim fiyatını korumuştur. Bu kararlar, şirketin edinim hakkını kullanırken, hissedarların yatırımlarının geri kazanılmasını güvence altına almak için adil bir fiyat belirlenmesinin son derece önemli olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Bu, yabancı yatırımcılar için, zorla edinim gerçekleşse bile, yatırımlarının adil bir şekilde değerlendirileceği konusunda bir güvence sağlar.

Japonya’da Edinme Talep Hakkı İçeren Hisselerin Kullanımı

Edinme talep hakkı içeren hisseler, hissedarların sahip oldukları hisselerin şirket tarafından edinilmesini talep edebilmelerine olanak tanıyan hisse türleridir. Bu, hissedarların kendi istekleriyle şirketten hisselerini satın almasını isteme hakkına sahip olduklarını ifade eder ve şirketin tek taraflı olarak hisse edinimini öngören edinme şartlı hisselerin aksinedir. Bu hak, Japon şirketler hukuku (2005) altında yasal bir temele sahiptir. Bu sistem, hissedarların şirketten hisse satın almasını talep edebilmeleri sayesinde, yatırımcıların likidite sağlama ve risk azaltma mekanizması olarak işlev görmektedir.

Edinme talep hakkı içeren hisseler, özellikle yatırımcılar için bir ‘çıkış stratejisi’ ve şirketler için esnek bir finansman aracı olarak kullanılmaktadır. Hisseler genellikle serbestçe devredilebilir ancak özellikle kapalı şirketlerde alıcı bulmak zor olabilir. Bu tür durumlarda, şirketin hisse satın alma taahhüdü, yatırımcıların güvenle yatırım yapmalarını sağlar. Böylece, şirket yatırımcılar için yatırım engellerini azaltır ve daha fazla finansman sağlamayı kolaylaştırır.

Edinme talep hakkı içeren hisselerin somut kullanım örnekleri aşağıdaki gibidir:

  • Yatırım Engellerinin Azaltılması: Yatırımcıların sermaye geri kazanımını güvence altına alarak, yatırım teşviklerini artırır. Örneğin, oy hakkının sınırlandırılması karşılığında öncelikli temettü alabilen hisselere edinme talep hakkı verilerek, yatırımcılar hem ekonomik fayda hem de likiditeyi güvence altına alabilirler. Bu, özellikle likiditenin düşük olduğu kapalı piyasalarda, yatırımcıların güvenle yatırım yapmaları için önemli bir unsurdur.
  • Esnek Finansman: Şirketler, yatırımcılara gelecekteki satın alma garantisi vererek daha fazla finansman sağlamayı kolaylaştırır. Bu sayede, şirketler belirli projeler veya büyüme aşamalarına uygun finansman stratejilerini esnek bir şekilde uygulayabilirler.
  • Çalışan Teşviki: Çalışanlara hisse verirken edinme talep hakkı ekleyerek, şirketin gelecekte hisseleri satın alacağını garanti eder ve çalışan motivasyonunu artırarak yetenekli personel kazanımına katkıda bulunur. Bu, çalışanların hisseleri güvenle elinde tutmalarını ve şirketin büyümesine katkıda bulunmalarını teşvik eder.

Edinme talep hakkı içeren hisselerin edinim bedeli olarak nakit dışında, diğer hisse türleri, tahviller, yeni hisse senedi opsiyonları gibi öğeler tüzükte belirlenebilir. Ancak, şirket edinme talebine yanıt verirken, talep tarihindeki dağıtılabilir miktarı aşan bir bedel ödeyemez (Japon şirketler hukuku Madde 166, Fıkra 1). Bu dağıtılabilir miktar sınırlaması, şirketin mali sağlamlığını korumak için önemli bir düzenlemedir ve hissedarların haklarını kullanıp kullanamayacaklarının şirketin mali durumuna doğrudan bağlı olduğunu, yasal düzenlemeler ile mali gerçeklikler arasındaki etkileşimi gösterir.

Japonya’da Tümünü Edinme Hakkı İçeren Hisse Senetlerinin Kullanımı

Tümünü Edinme Hakkı İçeren Hisse Senetlerine Genel Bakış

Tümünü edinme hakkı içeren hisse senetleri, şirketlerin belirli bir hisse türünü, olağan genel kurulun özel kararıyla zorunlu olarak satın alabilmesini sağlayan hisse senetleridir. Bu, şirketlerin belirli hisse türlerini “temizlemesine” olanak tanıyan güçlü bir araçtır ve Japon şirketler hukuku (Heisei (1989)) 108. maddenin 1. fıkrasının 7. bendinde hukuki dayanağı bulunmaktadır. Edinme karşılığı olarak nakit, diğer hisse türleri, tahvil, yeni hisse senedi opsiyonları gibi ödemeler, şirket ana sözleşmesinde belirlenebilir ve duruma göre karşılık olarak “hiçbir şey” belirlenmesi de mümkündür. Bu düzenleme, şirket yapılanmasının yeniden düzenlenmesi veya kontrolün yoğunlaştırılması amacıyla kullanılan son çare olarak görülmektedir.

Bu düzenleme, özellikle aşağıdaki gibi durumlarda stratejik olarak kullanılmaktadır:

  • Azınlık hissedarların dışlanması (Squeeze-out): Şirket, tüm sıradan hisse senetlerini tümünü edinme hakkı içeren hisse senetlerine dönüştürdükten sonra, genel kurulun özel kararıyla bu hisse senetlerini satın alarak azınlık hissedarları zorla dışlayabilir. Bu, yönetim kararlarının hızlandırılması ve belirli hissedarların engellemelerinin önlenmesi için kullanılır. Bu mekanizma, hissedar yapısını düzenlemek ve yönetim verimliliğini artırmak için son derece etkilidir.
  • %100 sermaye azaltımı ile şirketin yeniden yapılandırılması: Borçları varlıklarını aşan şirketler, yeniden yapılanma sürecinde mevcut hissedarların hisselerini satın alarak sermayeyi geçici olarak sıfırlar ve yeni yatırımcılardan gelen sermayeyi daha kolay kabul eder. Bu, şirketin finansal temellerini yenileyerek yeniden yapılanma yolunu açar. Şirket iflasın eşiğindeyken, köklü bir yeniden yapılanma için bu önemli bir araçtır.
  • Düşmanca satın almaların engellenmesi: Düşmanca bir satın alma teklifiyle karşılaşıldığında, satın almayı planlayan kişinin sahip olduğu hisse senetlerini tümünü edinme hakkı içeren hisse senetlerine dönüştürerek bunları zorla satın almak, satın almayı engelleyen bir savunma stratejisi olarak işlev görür. Bu durumda, satın alma karşılığında oy hakkı sınırlı hisse senetleri verilebilir. Bu sayede şirket, istenmeyen satın alıcılardan kendi kontrolünü koruyabilir.

Tümünü Edinme Hakkı İçeren Hisse Senetlerinin İhraç ve Edinimi

Tümünü edinme hakkı içeren hisse senetlerinin ihraç ve edinimi için genel kurulun özel kararı gereklidir. Özel karar, oy kullanma hakkına sahip hissedarların yarısından fazlasının katılımı ve katılan hissedarların oylarının üçte ikisinden fazlasının onayı ile alınan bir karardır. Bu, çoğunluk hissedarların azınlık hissedarların isteklerine karşı hisse senetlerini satın almasını mümkün kılar. Satın alma gününde, şirket tüm tümünü edinme hakkı içeren hisse senetlerini satın alır ve etkinin başlamasından sonra gecikmeksizin, satın alma nedeninin hissedarlara ilan edilmesini veya bildirilmesini sağlar (Japon şirketler hukuku 170. madde). Bu düzenleme, güçlü yetkileri çoğunluğa verirken, bu yetkilerin kullanımı için katı prosedürler talep eder.

İlgili Japon Yargı Kararları

Tümünü edinme hakkı içeren hisse senetleri kullanılarak yapılan squeeze-out işlemleriyle ilgili önemli bir yargı kararı olarak, Tokyo Yüksek Mahkemesi’nin 2015 yılı 12 Mart tarihli kararı gösterilebilir. Bu karar, tümünü edinme hakkı içeren türdeki hisse senetleriyle ilgili genel kurul kararının iptali davası devam ederken, ilgili squeeze-out işlemiyle bağlantılı hisse senedi ihraç edilmiş ve bunun geçersizliği tartışılamaz hale gelmiş olsa bile, iptal davasının yararı ortadan kalkmaz şeklinde hüküm vermiştir. Ayrıca, ilgili kararı onaylayan yeni bir genel kurul kararı alınmış olsa bile, bu yeni kararın geçerli olarak kabul edilmediği durumlar veya ilgili kişilerin prosedürel haklarının zarar görebileceği durumlarında, iptal davasının yararı ortadan kalkmaz şeklinde karar vermiştir. Bu karar, tümünü edinme hakkı içeren hisse senetleri kullanılarak yapılan squeeze-out işlemlerinde prosedürlerin sıkı bir şekilde takip edilmesinin önemini vurgulamakta ve kusurlu kararların kolayca düzeltilmeyeceğini göstermektedir. Bu, güçlü kontrol yetkilerinin kullanılmasında bile, hukuki prosedürlerin doğruluğunun son derece önemli olduğunu göstermekte ve yabancı şirketlerin Japonya’da benzer önlemleri değerlendirirken büyük dikkat göstermeleri gerektiğini belirtmektedir.

Japonya’da Tür Çeşitliği Hisse Senetlerinin Stratejik Önemi ve Uygulamada Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar

Tür Çeşitliği Hisse Senetlerinin Stratejik Önemi

Japon şirketler hukukunda tür çeşitliği hisse senetleri, şirketlerin karşılaştığı çeşitli yönetim sorunlarına son derece esnek ve stratejik çözümler sunar. Bunların başlıca stratejik önemleri şunlardır:

  • Şirket yönetiminin güçlendirilmesi: Oy hakkı sınırlı hisse senetleri veya veto hakkı bulunan hisse senetleri aracılığıyla, belirli hissedarlar (örneğin, kurucular veya ana yatırımcılar) yönetim haklarını korurken yeni finansman sağlayabilir. Bu, yönetimin istikrarını ve sürekliliğini sağlar ve istenmeyen dış müdahaleleri önler.
  • Finansman esnekliğinin artırılması: Temettü öncelikli hisse senetleri veya satın alma talep hakkı bulunan hisse senetleri ihraç ederek, yatırımcılara cazip koşullar sunar ve çeşitli finans kaynaklarından kolayca fon sağlanmasını mümkün kılar. Bu, özellikle startup şirketler ve büyüyen işletmeler için gerekli sermayeyi etkin bir şekilde sağlamanın önemli bir yoludur.
  • Sorunsuz iş devri: Veto hakkı bulunan hisse senetleri veya satın alma şartlı hisse senetleri kullanarak, yönetim haklarının varislerine sorunsuz bir geçişini sağlar ve hisse senetlerinin dağılmasını önlerken, önceki yöneticilerin etkisini belirli bir süre korur. Bu, yönetim istikrarını bozmadan gelecek nesillere sorunsuz bir geçişi mümkün kılar.
  • M&A stratejileri ve düşmanca satın almaların önlenmesi: Tamamen satın alma şartlı hisse senetleri, azınlık hissedarların çıkarılması (squeeze-out), şirketin yeniden yapılandırılması sırasında sermaye düzenlemesi ve düşmanca satın almaların güçlü bir savunma aracı olarak işlev görür. Bu sayede, şirketler stratejik M&A işlemlerini sorunsuz bir şekilde ilerletebilir ve istenmeyen kontrol değişikliklerini önleyebilir.

Bu tür hisse senetlerinin kullanımını değerlendirirken, Japon şirketler hukukunun 107. maddesinin 1. fıkrasının 1. bendinde belirtilen devir sınırlı hisse senetleri, birçok özel şirket için temel bir kavram haline gelmiştir. Devir sınırlı hisse senetleri, adından da anlaşılacağı gibi, devir için şirketin onayını gerektiren hisse senetleridir ve şirketin istenmeyen kişiler tarafından ele geçirilmesini önlemede son derece etkili bir araçtır. Çoğu küçük ve orta ölçekli işletme bu devir sınırlamasını ana sözleşmelerine dahil etmektedir. Devir sınırlı hisse senetlerinin uygulanması, yönetim kurulu kurma zorunluluğunu ortadan kaldırabilir ve yöneticilerin görev süresini en fazla 10 yıla kadar uzatabilir, böylece şirket yönetiminin basitleştirilmesine ve istikrarına katkıda bulunur. Bu tür hisse senetleri, Japon özel şirketlerinde ana kontrol mekanizması olarak işlev görür ve diğer tür çeşitliği hisse senetleri stratejilerinin temelini oluşturur.

Uygulamada Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar

Tür çeşitliği hisse senetlerinin uygulanması ve işletilmesinde, ana sözleşmenin dikkatli bir şekilde tasarlanması ve ilgili yasal işlemlerin sıkı bir şekilde takip edilmesi şarttır. Özellikle aşağıdaki noktalara dikkat etmek gereklidir:

  • Ana sözleşmenin açıklığı: Tür çeşitliği hisse senetlerinin içeriği ana sözleşmede açıkça belirtilmelidir ve belirsiz hükümler gelecekteki anlaşmazlıklara yol açabilir. Hak ve yükümlülüklerin kapsamını açıkça tanımlamak, ilerideki sorunları önlemek için önemlidir.
  • Hissedarlar arası anlaşma: Tür çeşitliği hisse senetlerinin uygulanması veya değiştirilmesi, mevcut hissedarlarla yeterli açıklama ve anlaşma sağlanarak yapılmalıdır. Özellikle mevcut hakları etkileyen değişiklikler, hissedarların anlayışı ve işbirliği olmadan sorunsuz bir şekilde ilerlemez.
  • Dağıtılabilir miktarın sınırlanması: Satın alma talep hakkı bulunan hisse senetleri veya satın alma şartlı hisse senetlerinde nakit karşılığı yapılacak işlemlerde, şirketin dağıtılabilir miktarına sınırlamaların olduğunu anlamak önemlidir. Bu yasal sınırlama, şirketin finansal sağlığını korumak için konmuştur ve hissedarların haklarının kullanımının şirketin finansal durumuna bağlı olduğu anlamına gelir.
  • Kayıt işlemleri: Tür çeşitliği hisse senetlerinin ihraç edilmesi, içeriğinin değiştirilmesi veya satın alınması gibi ilgili kayıt işlemlerinin uygun şekilde yapılması gereklidir. Bu işlemlerdeki eksiklikler, hisse senetlerinin yasal geçerliliğine şüphe düşürebilir.

Özet

Japonya’daki şirketler hukuku tarafından sunulan çeşitli hisse senedi sistemleri, şirketlerin karşılaştığı karmaşık yönetim sorunlarına son derece pratik ve stratejik çözümler sunar. Oy hakkı sınırlı hisse senetleri, sermaye artırımı ve yönetim kontrolünün korunmasını bir arada sağlarken, veto hakkı bulunan hisse senetleri belirli hissedarların şirketin önemli konularında belirleyici etki yapmasını mümkün kılar. Ayrıca, şirketin hissedar yapısını kendi yönetimi altında ayarlamasına olanak tanıyan satın alma opsiyonlu hisse senetleri ve yatırımcılar için likidite sağlayan satın alma talep hakkı bulunan hisse senetleri de bulunmaktadır. Dahası, tümünü satın alma opsiyonlu hisse senetleri, azınlık hissedarların çıkarılması, şirketin yeniden yapılandırılması veya düşmanca satın almaların önlenmesi gibi, sermaye yapısının köklü bir şekilde yeniden düzenlenmesi için hayati öneme sahip araçlardır. Bu çeşitli hisse senetleri, sadece tek başlarına kullanılmakla kalmaz, aynı zamanda transferi sınırlı hisse senetleri gibi temel sistemlerle birleştirilerek daha katmanlı bir kurumsal yönetim yapısı oluşturulmasını da mümkün kılar.

Fakat, bu güçlü hukuki araçları en üst düzeyde kullanabilmek için, Japonya’daki şirketler hukukuna derinlemesine bir anlayış, her bir şirketin durumuna uygun titiz bir ana sözleşme tasarımı ve katı hukuki prosedürlerin uygulanması şarttır. Özellikle, Japon yargı kararlarının gösterdiği gibi, prosedürlerdeki kusurlar, stratejik olarak etkili olsa bile, alınan önlemlerin hukuki geçerliliğini zedeleyebilir. Yabancı şirketlerin ve yatırımcıların Japon pazarında başarı elde etmeleri için, bu hukuki yönleri doğru bir şekilde anlamak ve potansiyel riskleri uygun şekilde yönetmek son derece önemlidir.

Monolith Hukuk Bürosu, Japonya’daki şirketler hukukunda çeşitli hisse senetlerinin kullanımı konusunda birçok müşteriye zengin deneyim sunmaktadır. Büromuzda, Japon karmaşık hukuk sistemini uluslararası bir bakış açısıyla açıklayabilen ve spesifik iş ihtiyaçlarına uygun en iyi hukuki çözümleri sunabilen birden fazla İngilizce konuşan yabancı avukat bulunmaktadır.

Managing Attorney: Toki Kawase

The Editor in Chief: Managing Attorney: Toki Kawase

An expert in IT-related legal affairs in Japan who established MONOLITH LAW OFFICE and serves as its managing attorney. Formerly an IT engineer, he has been involved in the management of IT companies. Served as legal counsel to more than 100 companies, ranging from top-tier organizations to seed-stage Startups.

Başa dön