Kendinizi Model Aldığınız Anime/Manga Videolarının İzinsiz Yayınlanması: Silme veya Diğer Taleplerde Bulunabilir Miyiz?
Onur duygusu, yani bir kişinin kendi değeri hakkında sahip olduğu bilinç ve duygular, iftira atma eylemi olarak korunmasa bile, belirli bir sınırı aştığında hukuka aykırı bir eylem olur.
Onur duygusunun tipik bir ihlali, internet üzerinde, başkalarının gerçek isimlerini belirtip “aptal”, “çirkin” gibi hakaretlerde bulunma durumudur.
Ancak, “animasyon” veya “manga”da, gerçek dünyadan belirli bir kişiyi model alarak kurgusal bir karakter oluşturmak ve bu karaktere karşı hakaret içeren ifadeler kullanmak gibi eylemler, model alınan kişi ile olan ilişki nedeniyle yasadışı hale gelebilir.
Bu tür yaratıcı çalışmalarla ilgili hak ihlali sorunları, televizyon, tiyatro, kitap yayımlama gibi alanlarla sınırlı kalmayıp, son yıllarda YouTube gibi internet medyasına da yayılmıştır. Örneğin, gerçek bir olayı “ana konu” olarak kullanan animasyon videolarının YouTube’da yayınlanması gibi durumlar söz konusudur. Ünlü bir sanatçı, YouTuber veya şirket yöneticisi olduğunuzda, bu tür videoların izinsiz olarak oluşturulup YouTube’da yayınlanması gibi zararlara maruz kalma riskiniz vardır. Bu tür videoların yayınlanması hakkında, “izinsiz yayın yasadışıdır” iddiasında bulunarak, videonun kaldırılması veya tazminat talep etmek mümkün müdür?
Bu makalede, anime ve manga yoluyla onur hakkının ihlali (iftira) ve onur duygusunun ihlali (hakaret suçu) hakkında, gerçek dava örneklerine dayanarak açıklama yapacağız.
https://monolith.law/reputation/malicious-slander-defamation-of-character-precedent[ja]
Anime ile İlgili İtibar İhlali Davası
Senatör ve bir siyasi partinin lideri olan davacı, kendisini model alan (başka türlü düşünülemez) bir anime DVD’si ve ilgili reklamların itibarını zedelediğini ve itibar duygularını ihlal ettiğini iddia ederek tazminat talep etmiştir.
Davanın Seyri
Bu anime, kadın başrolün üç erkekle cinsel ilişkiye girdiği bir yetişkin filmidir. Başrol, tanımadığı bir erkeğin evini ziyaret eder, “Kalbinizi düzeltmeye geldim”, “Şimdi ruhunuzu düzeltiyorum” der ve cinsel ilişkiye girer. İlişki sonrasında erkeğe, “Net ol. Bağış yapmanı sağlayacağım” der ve “İkinci olmak kötü mü?” diye sorulduğunda, “İkinci olmak kötü” derken erkeği tekmeleyip kanatır.
Başrol karakteri kısa saçlıdır ve yüzü ve kıyafeti davacıya çok benzer. Soyadı “○○”, davacının adının okunuşuna dayanırken, adı “△”, davacının adının tam okunuşudur. Davacı, bu nedenlerle itibarını zedelediğini iddia etti. Başrol karakterine davacının birçok özelliği verilmiştir ve izleyiciler ve reklam okuyucuları, başrol karakterini ve davacıyı kolayca tanımlayabilirler, dedi.
Gerçekten de, “Düzeltiyorum” ve “İkinci olmak kötü mü?” ifadeleri bile, başrol karakterini tanımlamak için yeterli olabilir.
Buna karşılık, davalı olan üretim ve satış şirketi, “Absürt bir anime içeren bir yetişkin DVD’si ve gerçek bir kişi hakkında gerçek bir tasvirin olmaması nedeniyle, tüm içeriğin kurgusal olduğu ve davacının toplumsal değerlendirmesini düşürmediği” iddia etti.
Mahkemenin Kararı
Mahkeme öncelikle,
- Başrol karakterinin görünüşünün davacınınkine benzer olduğu
- Başrol karakterinin soyadı ve adının davacının adından türetilebilecek bir şey olduğu
- Karakterlerin diyalogları ve başlıkların içeriğinin davacının siyasi faaliyetlerine benzer olduğu
kabul edildi ve genel izleyicilerin ve reklam okuyucuların başrol karakterini ve davacıyı kolayca tanımlayabileceği sonucuna varıldı.
DVD’nin içeriği hakkında, “Absürt bir şey ve içeriğinin kurgusal olduğu açıktır ve genel bir izleyicinin bunu gerçek bir olay olarak algılaması zordur. Ayrıca, bu belirtilen gerçeği belirtmez ve davacının toplumsal değerlendirmesini düşürmez.” diyerek, DVD’nin satışının ve reklamının davacının itibarını zedeleyeceği sonucuna varılmadı.
İtibar zedeleme suçu,
- Birçok kişinin bilmesi durumunda (açıkça)
- Gerçek veya yanıltıcı bir gerçeği belirtmek
- Bir kişinin itibarını zedelemek
ile işlenir, bu nedenle bu duruma uymaz.
Öte yandan, itibar duygularının ihlali hakkında,
“Başrol karakteri, davacıyı kolayca tanımlayabilir ve aşağılayıcı bir muamele görür. Bu satılır ve izlenirse, davacının özsaygısı incinir ve psikolojik acı çeker. Bu nedenle, bu DVD’nin satışı davacının itibar duygularını ihlal eder ve haksız bir eylem oluşturur.”
Tokyo Bölge Mahkemesi, 6 Eylül 2012 Kararı
olarak, haksız eylemi kabul etti. İtibar duygularının ihlali (hakaret suçu), bir gerçeği belirtmeden, bir kişiyi aşağılamak (kişisel değere karşı küçümseyici bir duygu ifade etmek) ile işlenen bir suçtur.
Bu durumda, DVD’nin geniş çapta dağıtıldığına dair yeterli kanıt olmadığı ve diğer durumların dikkate alındığında, sadece 200.000 yen tazminat, 20.000 yen avukat ücreti, toplamda 220.000 yen ödeme kabul edildi, ancak bu, çok satmayan bir animeye karşı kararlı bir tepki oldu.
Manga ve anime gibi medyalarda, gerçek kişileri model alarak çizmek yaygındır, ancak bu, itibar duygularını ihlal ederse, sorumluluk doğar.
İtibar Zedeleme ve İtibar Duygularının İhlali Arasındaki İlişki
Bu dava, “kendisini model alan kurgusal bir anime vb.” hakkında aşağıdaki gibi ilginç bir analiz yapmıştır.
- İtibar hakkı ihlali (itibar zedeleme), “bu kişi gerçekte ~ yaptı” gibi, gerçek bir olayı (veya öyle görünen bir şeyi) tasvir ettiğinde sorun olabilir. Dolayısıyla, ilk bakışta kurgusal olduğu açıkça belli ise, itibar hakkı ihlali (itibar zedeleme) sorunu olmaz.
- Ancak itibar duygularının ihlali (hakaret suçu), “ilk bakışta kurgusal olduğu açıkça belli olan bir şeyde” izinsiz olarak, psikolojik acı çekecek şekilde rol alırsa da işlenebilir.
https://monolith.law/reputation/defamation-and-infringement-of-self-esteem[ja]
https://monolith.law/reputation/defamation[ja]
Çizgi Romanlarla İlgili İtibar ve Portre Hakları İhlali Davaları
“Shonen Magazine”de yayınlanan bir çizgi romanda, kendisine çok benzeyen bir karakterin çizilmesi nedeniyle, bir şirket yöneticisi, itibarını, itibar duygularını ve portre haklarını ihlal edildiğini iddia ederek yayıncıdan tazminat talep etmiştir.
Davanın Seyri
Bu çizgi romanın yazarı, dergide yayınlanan gerçek bir kişinin görünümünü referans alarak bir suçlu lideri çizmiş ve bu karakterin modeli olarak kabul edilen kişiden izin almadığı için sorun yaşanmıştır.
Davacı, Shibuya tarzı bir moda şirketi yönetmekte ve aynı tarzın lideri olarak dergide fotoğrafları yayınlanmaktaydı. Çizgi romanın karakterinin görünümü, bu davacının fotoğrafı, saç stili, saç rengi, sakal şekli, yüz hatları ve güneş gözlüğü deseni ile çok benzerdi. Yazar da bunu motif olarak kullandığını kabul etmişti ve davacıyı tanıyanlar için karakter ve davacıyı kolayca tanımlamak mümkündü.
Davacı, “Çizgi romanda, bu karakterin sürekli olarak uyuşturucu gibi maddeler kullandığı ve tecavüz ve toplu şiddet eylemleri gerçekleştirdiği belirtilmiş ve bu durum, davacının günlük olarak uyuşturucu ve şiddet eylemleri gibi suçları işleyen tehlikeli bir kişi olduğu izlenimini yaratmış ve toplumda değerini düşürmüştür.” şeklinde iddia etmiştir.
Ayrıca, yenilgiye uğratıldıktan sonra yere yatırılan bir durumun çizilmesi üzerine, “Erkeklik” ve “Güç” kavramlarını moda konsepti olarak benimseyen ve bu tür bir lider olarak tanınan davacının, bu şekilde bir imajının bozulmasının sonucunda, “son derece güçlü bir rahatsızlık ve aşağılanma duygusu yaşamış ve itibar duyguları ihlal edilmiştir.” şeklinde iddia etmiştir.
Buna karşılık, davalı, “Çizgi roman veya romanlarda model alınan kişinin belirlenebilir (tanımlanabilir) olup olmadığı ve bu kişinin toplumsal değerlendirmesinin düşüp düşmediği ayrı ayrı değerlendirilmeli ve bu durum, davacının kendisiyle ilgisi olmayan bir konuda rahatsızlık hissettiği kadarıyla, itibar duygularının ihlal edildiğini düşünmek için bir alan yok.” şeklinde savunma yaparak dava etmiştir.
Mahkemenin Kararı
Mahkeme öncelikle,
- Çizgi romanın içeriğinin gerçeklikten yoksun olduğu ve açıkça kurgusal bir hikaye olduğu
- Genel okuyucuların da, yazarın yarattığı bu kurgusal dünyayı tanıdığı
kabul ettikten sonra, davacı ile aynı görünüme sahip karakterin bir suçlu lider olduğu ve uyuşturucu suçları ve şiddet eylemleri gibi suçları işlediği tasvirlerine, “Gerçeği belirtir bir durum olabilir ancak, davacının suç işlediği gerçeğini belirtmez ve toplumsal değerlendirmeyi düşürmez.” diyerek itibar zedelenmesini kabul etmemiştir.
Öte yandan, dövülüp acınacak bir durumda yere yatırılan bir durumun çizilmesi, davacının görünümünü ve karakterini aşağılayan bir durum olup, toplumun genel kabul gören sınırlarını aşan bir durum olması gerektiği ve davacının itibar duygularını ihlal eden bir durum olduğunu kabul etmek uygun olacaktır, diyerek itibar duygularının ihlalini kabul etmiştir.
Mahkeme,
“Bu tasvir, davacının görünümünü ve karakterini aşağılayan bir durum olarak kabul edilir, bu nedenle davacının görünümüne sahip bu karakterin kurgusal olması, davacının itibar duygularının ihlal edilmediği anlamına gelmez.”
Tokyo Bölge Mahkemesi, 28 Temmuz 2010 Kararı
diyerek, çizgi romandaki tasvirlerin, davacının kişisel çıkarlarını (portre hakları), yani görünümünün rastgele yayınlanma hakkını ihlal eden bir durum olduğunu, toplumun genel kabul gören sınırlarını aştığı ve haksız bir eylem olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirtmiş ve portre haklarının ihlalini kabul etmiştir. Mahkeme, yayıncıya 500.000 yen tazminat, 50.000 yen avukat ücreti olmak üzere toplam 550.000 yen ödeme emri vermiştir.
Özet
Bu makalede bahsedilen iki anime ve manga davası, her ikisi de ‘absürd’ içerikli eserler olup, gerçekleri doğru bir şekilde yansıtmadığı için iftira suçuna girmez.
Ancak, absürd bir durum olsa bile, kişinin özsaygısı zarar görmüş ve psikolojik acı çekiyorsa, onur duygusunun ihlali nedeniyle dava açabilir.
YouTube gibi internet medyasındaki anime videoları hakkında da benzer bir değerlendirme yapılabilir.
Örneğin, bu makalede bahsedilen manga örneğinde, yazarın kendisinin motif olarak kullandığını kabul etse bile, ‘saç şekli, saç rengi, sakal şekli, yüz hatları ve güneş gözlüğü deseni’ gibi benzer karakterler hakkında, ‘bu karaktere yönelik iftira ve hakaret ifadeleri’ ile ‘model olarak kabul edilen kişinin onur duygusunun ihlal edildiği’ kabul edilmiştir. YouTube gibi platformlarda, örneğin, gerçek isimlerin alay konusu yapıldığı hayali karakterler kullanılarak iftira ve hakaret mağduru olmuşsanız, mahkemenin benzer bir değerlendirme yapabileceği anlamına gelir.
Hangi hak ihlali nedeniyle dava açılacağı, bireysel durumlara bağlı olarak değişir ve karar vermek zordur.
Bu tür kararları uzman bir avukata danışarak, sorunun erken çözümünü sağlayalım.
Bu makalenin içeriğini video olarak öğrenmek isteyenler, lütfen firmamızın YouTube kanalındaki videoları izleyin.
Category: Internet