Hakaretin oluşması için sosyal itibarda ne tür bir düşüş olması gerekiyor? Bir avukat açıklıyor
İtibarın iftira ile zedelenmesi durumunda, itibar dışsal bir kavramdır ve toplumun bir kişiye verdiği değeri ifade eder. Dolayısıyla, bir kişinin itibarını zedelemek, kişinin toplumdaki değerini düşürmek anlamına gelir ve bu, hem ceza hukuku hem de medeni hukukta aynıdır.
Diğer bir deyişle, mağdur taraf ne kadar “böyle denmesi hoşuma gitmiyor” diye düşünürse düşünsün, söylenen şey gerçek olmasa bile, öncelikle, “böyle denilmesi, mağdur tarafın toplumdaki değerini düşürür” kabul edilmedikçe, itibarın iftira ile zedelenmesi durumu oluşmaz.
Bu, gerçekten de, itibarın iftira ile zedelenmesi davalarında vb. sorun oluşturan bir konudur. Örneğin, bir işletme sahibinin “lüks bir yabancı araba kullanıyor” diye yazılması durumunda ne olur? Gerçekte, bu işletme sahibi, para tasarrufu yapan bir tip olup, yerli bir araba kullanmaktadır ve “lüks bir yabancı araba kullanıyor” denilmesi hoşuna gitmez, ayrıca bu, gerçeğe aykırıdır. Ancak, öyle olsa bile, “lüks bir yabancı araba kullanıyor” denilmesi, “toplumdaki değerini” düşürür mü? Bu noktada, “toplumdaki değeri düşmez” şeklinde bir karar alınırsa, itibarın iftira ile zedelenmesi durumu oluşmaz.
“Sosyal Değerlendirmede Düşüş” Kavramı Nedir?
Ceza hukukunda, “onur kırıcı suç” olarak kabul edilen iftira, “soyut tehlike suçu” olarak kabul edilir. Bu, bir kişinin sosyal değerlendirmesini gerçekten düşürmüş olmanın veya bu konuda somut bir tehlike yaratmış olmanın gerekli olmadığı anlamına gelir. Yani, örneğin, “Bu kişi sürekli tacizci” denildiğinde, tanıdıklarınıza “Tacizde bulunduğunu duydum, ona olan değerlendirmeniz düştü mü?” diye röportaj yapmanıza gerek yoktur. “Genel olarak, tacizde bulunduğu söylenen bir kişinin değerlendirmesinin düşme tehlikesi vardır” demek yeterlidir. Sosyal değerlendirme gözle görülmez bir şey olduğu için, sosyal değerlendirmenin gerçekten düştüğünü kanıtlamak zordur.
Medeni hukukta da, bir kişinin sosyal değerlendirmesini gerçekten düşürmüş olmanın gerekli olmadığı, bu konuda bir tehlike yaratmış olmanın yeterli olduğu kabul edilir. Peki, gerçekte, hangi durumlarda “sosyal değerlendirmede düşüş” olduğuna karar verilir? Medeni davalara bakarak, tipik “sosyal değerlendirmede düşüş” durumlarını düşünelim.
Suç işlediği iddia edilen kişinin toplumsal değerlendirmesini düşüren iftira örneği
Bir kişinin suç işlediği iddiası, çok hafif bir suç olmadıkça, genellikle toplumsal değerlendirmeyi düşüren bir iftira olarak kabul edilir.
1978 Şubat’ında (Gregorian takvimine göre), Aomori şehrindeki bir kaplıca oteline kundaklama suçlamasıyla Aomori Polis Karakolu’nda tutuklanan ve aynı suçlamayla Aomori Bölge Savcılığı tarafından dava açılan, ancak 1985 Temmuz’unda (Gregorian takvimine göre) beraat kararı verilen bir kadın hakkında, Shukan Gendai muhabiri, “Ben hala onun suçlu olduğunu düşünüyorum” ve “O sıradan bir insan değil. Yakuza’dan daha kötü” gibi ifadeler kullanmış ve bu ifadeler basında yer almıştır. Bu durum üzerine, tutuklama sırasındaki Aomori Polis Karakolu Dedektif Şefi hakkında, Aomori Bölge Mahkemesi 1993 Şubat 16’da (Gregorian takvimine göre) itibar zedeleme suçunu kabul ederek 500.000 yen tazminat ödemesine hükmetmiştir. Kararda, “Davalının ifadeleri, davacının beraat etmiş olmasına rağmen, gerçekte kundaklama ve dolandırıcılık suçlarını işlemiş olabileceği spekülasyonunu doğuracak bir ifade olduğundan, bu ifadelerin davacının itibarını zedelediği açıktır” denilmiştir.
Benzer bir örnek olarak, Nifty Serve bilgisayar ağındaki “Modern Thought Forum”da yapılan bir yorumun itibar zedeleme olarak kabul edildiği bir durum vardır.
Tokyo Yüksek Mahkemesi, 2001 Eylül 5’te (Gregorian takvimine göre), “Forum içinde, bir üyeye yönelik eleştiri veya karşı çıkma ifadeleri olursa, ilgili üye hemen bunlara karşı çıkabilir veya tamamen görmezden gelebilir” demiştir. Ancak, “Ekonomik nedenlerle bebek öldürme” ve “Amerika’nın giriş-çıkış yasalarını ihlal etme şüphesi yoğun. Bu tam bir suçlu” gibi ifadeler, davalının bebek öldürme ve yasadışı ikamet suçlarını işlediği iddiasını içeren ifadeler olup, toplumsal değerlendirmeyi düşüren ve itibar zedeleme olarak kabul edilmiştir. Tokyo Yüksek Mahkemesi, bu ifadeleri “İddiaları destekleyen bir anlamı yok ve ayrıca, davalının iddialarını çürütmek için yapılmış gibi görünmüyor, sadece davalının açıkladığı gerçeklerin suç teşkil ettiğini kaba bir şekilde ifade ediyor. Bu tür ifadeler, ifade özgürlüğü adına kabul edilemez” şeklinde değerlendirmiştir.
Bir kişiyi haksız yere suçlu olarak nitelendirmek kabul edilemez. Ayrıca, itibar zedeleme ve bunun oluşum koşulları hakkında, web sitemizdeki aşağıdaki makalede detaylı bir şekilde açıklanmıştır.
https://monolith.law/reputation/defamation[ja]
Boşanma ve Aldatma Haberlerinin İtibar Zedelenmesi Olarak Toplumsal Değerlendirmeyi Düşürdüğü Örnekler
Boşanma ile ilgili gerçekler, boşanan çiftlerin sayısının arttığı günümüzde, hemen hemen tarafların toplumsal değerlendirmesini düşürmeyebilir. Bu nedenle, boşanma konusunun ele alınış biçimine bağlı olabilir, ancak aldatma konusunda, toplumsal ve ahlaki olumsuz değerlendirmeler hala güçlüdür ve özellikle, küçük çocukları olan bir annenin aldatma ilişkisi içinde olduğu bildirilirse, aile bireyi olarak toplumsal değerlendirmenin düşeceği açıktır.
24 Aralık 2013’te (Gregorian takvimine göre), Tokyo Bölge Mahkemesi’nde, oyuncu Koike Eiko ve ait olduğu ajansın, “Boşanma Krizi” başlıklı haberle onurunun zedelendiği ve işlerinin engellendiği gerekçesiyle Sports Hochi gazetesine tazminat talep ettiği dava karara bağlandı.
Tokyo Bölge Mahkemesi, boşanma ile ilgili gerçeklerin, boşanan çiftlerin sayısının arttığı günümüzde, tarafların toplumsal değerlendirmesini düşürmeyeceğini kabul etmek zor olabilirken, Koike’nin “Uyumlu bir evlilik ilişkisini sürdürürken aktif olan bir oyuncu ve yetenek olarak popülerlik kazandı ve bu popülerliği arka plana alarak, reklamlar, televizyon programları, filmler, sahne performansları gibi geniş bir yelpazede faaliyetlerde bulunduğu ve ayrıca (kanıtların kısaltılması) nedeniyle, bu makalelerin yayınlanmasının sonucunda, ana etkinlik alanları, iş içerikleri vb. değişiklikler yapmak zorunda kaldığı kabul edilebilir. Bu nedenle, davalının bu makalelerin yayınlanması, sadece davacının onurunu zedelemekle kalmayıp, oyuncu ve yetenek olarak işlerini engelledi ve davacıya buna bağlı uygun zararı verdi” diyerek, Sports Hochi gazetesine Koike’ye 2.2 milyon yen ve ait olduğu ajansa 1.1 milyon yen tazminat ödeme emri verdi.
Oyuncu Hirosue Ryoko’nun “Boşanma davası sırasında ayrı yaşadığı halde başka bir erkekle aldatma ilişkisi içinde” olduğu haberinin yayınlanması ve toplumsal itibarının zedelenmesi nedeniyle, yayınlanan dergi olan Josei Seven’in yayıncısı Shogakukan’a tazminat talep ettiği bir örnek vardır.
Temyiz mahkemesi olan Tokyo Yüksek Mahkemesi, 9 Aralık 2008’de (Gregorian takvimine göre), “Bu makaleler, genel okuyucuya, sanki Hirosue’nin boşanma sorunu sırasında bir zamanlar dedikoduları olan bir erkekle tekrar bir araya gelerek aldatma ilişkisi içinde olduğu izlenimini verir. Bu, sadece bir eş ve anne olan temyiz davacısının toplumsal değerlendirmesini olumsuz etkilemekle kalmaz, aynı zamanda özgür ruhlu bir oyuncu olarak değerlendirmeyi aşan bir şekilde oyuncu olarak toplumsal değerlendirmesini de olumsuz etkiler. Ayrıca, bu makalelerin temelsiz olduğu değerlendirilirse, bu kaçınılmazdır” diyerek itibar zedelenmesini kabul etti ve Shogakukan’a 2.3 milyon yen tazminat ödeme emri verdi.
Meslek İtibarına Yönelik İftira ve Karalamanın Toplumsal Değerlendirmeyi Düşürdüğüne Dair Örnekler
Sitemizdeki başka bir makalede de bahsettiğimiz gibi, eleştiri koleksiyonu “Kutsal Anne Evangelion”un yazarı Kotani Mari’nin “Alternatif Kültür Japon Versiyonu” adlı kitapta kocasının takma adıyla yazdığı belirtilmiş ve sanki kocası “Kutsal Anne Evangelion”u yazmış gibi bir yanılgıya sebep olmuştur. Bu durum, itibarını zedelediği gerekçesiyle, köşe yazarı, editör ve yayıncı MediaWorks ve yayıncı Shufu no Tomo’ya karşı tazminat talep ettiği bir durumdur.
Tokyo Bölge Mahkemesi, 25 Aralık 2001’de (Heisei 13), davalının ifadesinin “Kotani Mari takma adıyla feminizm ve bilim kurgu eleştirileri yazan, Japon Çeviri Büyük Ödülü Fikir Bölümü ve Japon Bilim Kurgu Büyük Ödülü’nü kazanan ve dersler, konferanslar, sohbetler, panel tartışmaları dahil olmak üzere geniş bir alanda aktif olan davacının toplumsal değerlendirmesini tamamen reddeder” şeklinde olduğunu belirterek, Kotani’nin davasını kabul etti ve 3.3 milyon yen tazminat ödenmesine hükmetti.
Sumo güreşi hile şüphelerini rapor eden “Haftalık Gendai” dergisinin makalesi hakkındaki itibar zedeleme davasında, Yüksek Mahkeme, 21 Ekim 2010’da (Heisei 22), yayıncı Kodansha ve makaleyi yazan serbest yazarın temyizlerini reddetti. İtibar zedeleme kabul edildi ve toplamda 44 milyon yen tazminat ve dergide düzeltme ilanı yayınlama emri verildi. İkinci derece mahkeme kararı, eski yokozuna Asashoryu ve diğerlerinin hile yapmaya devam ettikleri ve Sumo Derneği’nin bunu bildiği halde göz yumduğu iddialarının toplumsal değerlendirmesini düşürdüğünü belirtti ve “Röportaj içeriği son derece dikkatsizdi ve bu itibar zedeleme eylemi kötü niyetli olarak nitelendirilmelidir” dedi.
Bu tür, profesyonellerin yıllar içinde oluşturduğu güveni temelden sarsan iftira ve karalamaların, sert bir şekilde sorumluluklarının sorgulanması gerektiği söylenebilir.
İnternet Üzerindeki İftira ve Hakaretlerin Toplumsal Değerlendirmeyi Nasıl Düşürdüğüne Dair Örnekler
Bir üniversitenin yardımcı doçenti, aynı üniversitenin öğrencisi tarafından “2chan” adlı platformda “Zevkle taciz ediyormuş gibi görünme” ve “Taciz etmezsem ruh sağlığımı koruyamam” gibi anonim yorumlarla karşılaştı ve bu durumun onurunu zedelediğini belirterek tazminat talep etti.
Yokohama Bölge Mahkemesi, 24 Nisan 2014 tarihinde, bu ifadelerin “davacının, bir üniversite yardımcı doçenti olarak taciz eylemleri gerçekleştirdiği gerçeğini belirtiyor ve bu makaleler, genel okuyucunun normal dikkat ve okuma şekline göre, davacının bir üniversite yardımcı doçenti olarak yetenek ve kabiliyetten yoksun bir kişi olduğu izlenimini veriyor ve bu durum davacının toplumsal değerlendirmesini düşürüyor. Bu durumda, davalının bu yazılı eylemi, davacının onurunu zedeleyen bir haksız fiil olarak kabul edilmelidir” diyerek, 1 milyon yen tazminat ve yazan kişinin araştırma maliyeti olan yaklaşık 700 bin yen dahil olmak üzere toplamda yaklaşık 1.8 milyon yen tazminatı kabul etti.
“Yahoo! Mesaj Panosu”na hakaret içeren bir makale yazıldıktan sonra, bir erkek, “2chan” adlı platforma anonim olarak makaleyi yeniden yayınlayan “yeniden yayınlayan”ın gönderici bilgilerini açıklaması için aracı sağlayıcıya dava açtı. Tokyo Yüksek Mahkemesi, 6 Eylül 2013 tarihinde, “Yeniden yayımlama ile bilgi yayıldı ve toplumsal değerlendirme daha da düştü” dedi ve “Anonim ve somut bir temel göstermeyen tek taraflı yeniden yayımlama, kamu yararına olmayıp onur kırıcıdır” diyerek yeniden yayınlayanın bilgilerinin açıklanmasını emretti. İnternet üzerindeki hakaret içeren bir makalenin, başka bir internet mesaj panosuna “yeniden yayınlanması” durumunda bile onur kırıcı olduğu ilk karardı.
“Sadece yeniden yayımlama bile onur kırıcı olabilir” şeklinde bir sonuca varıldığında, Twitter ve SNS gönderileri, hatta özet siteleri bile benzer şekilde, onur kırıcı olabilecek durumlarla karşılaşabilir. Hafif bir ruh haliyle, şaka yarım bir şekilde kopyala ve yapıştır yaparak yeniden yayımlamak tehlikelidir.
Twitter ve SNS’teki iftira ve hakaretler hakkında, ayrıntılı açıklamaları aşağıdaki makalelerimizde bulabilirsiniz.
https://monolith.law/reputation/spoofing-portrait-infringement-on-twitter[ja]
https://monolith.law/reputation/measures-against-defamation-on-facebook[ja]
Özet
“Sosyal değerlendirmeyi düşürdü” şeklinde bir kabulün ne olup olmadığına karar vermek genellikle zordur. Deneyimli bir avukata danışın. Mahkeme süreci ve prosedürleri hakkında da detaylı bilgi alabilirsiniz.
https://monolith.law/reputation/calculation-method-of-compensation-for-damages[ja]
https://monolith.law/reputation/compensation-for-defamation-damages[ja]
Bu makalenin içeriğini video olarak öğrenmek isteyenler, YouTube kanalımızdaki videomuzu izleyebilirler.
Category: Internet