MONOLITH LAW OFFICE+81-3-6262-3248Hafta içi 10:00-18:00 JST [English Only]

MONOLITH LAW MAGAZINE

IT

Özgür Yazılım (OSS) Tanımı ve Telif Hakkı Yasası Açısından Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?

IT

Özgür Yazılım (OSS) Tanımı ve Telif Hakkı Yasası Açısından Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?

IT sektöründeki mühendisler, tasarımcılar ve diğer çeşitli yaratıcılar için kaçınılmaz olan bir konu, telif haklarıdır. Kendi yarattığınız eserler etrafında anlaşmazlıklar çıkabilir, farkında olmadan başkalarının telif haklarını ihlal edebilirsiniz. Bu tür durumlar arasında, telif hakları gibi sorunları çok fazla düşünmeden kullanabileceğiniz açık kaynak (OSS) yaratıcıların eserlerini oluştururken güçlü bir destekçi olabilir. Ancak, açık kaynak (OSS) hakkında doğru bir anlayışa sahip olmayan durumlar da çok fazla olup, bazen açık kaynak (OSS) hakkındaki yanılgılar uyum sorunlarına neden olabilir.

Bu makalede, açık kaynak (OSS) hakkındaki yasal tanımı göz önünde bulundurarak, açık kaynak (OSS) hakkındaki yaygın yanılgıları ve benzeri konuları açıklamaya devam edeceğiz.

Açık Kaynak (OSS) Etrafındaki Çeşitli Yanılgılar

Açık Kaynak (OSS) tanımını doğru bir şekilde anlamamak, hukuki sorunlara yol açabilir.

Açık Kaynak (OSS) konusunda doğru tanımı anlayan kişi sayısı şaşırtıcı derecede azdır ve çeşitli yanılgılarla karşılaşılmaktadır. Sıkça rastlanan yanılgı örnekleri şunlardır:

  • İnternet üzerinde genel halka açık olarak yayınlanan herhangi bir programın kaynak kodu, Açık Kaynak (OSS) olarak kabul edilebilir.
  • Açık Kaynak (OSS) üzerinde telif hakkı bulunmadığı için, telif hakkı hukuku ile ilgisi yoktur ve hukuki konulara özellikle dikkat etmeye gerek yoktur.
  • Açık Kaynak (OSS) kullanımı ile ilgili tüm maliyetler ücretsizdir.
  • Açık Kaynak (OSS) olduğu sürece, herhangi bir kısıtlama olmaksızın serbestçe kullanılabilir.

Sonucu önceden belirtmek gerekirse, bunların hepsi yanlıştır. Bu tür yanılgılara dayalı kaynak kodu veya program kullanımı, hukuki sorunlara yol açma riski taşır. Açık Kaynak (OSS) ile diğerlerinin ayrımını netleştirmek ve Açık Kaynak (OSS) kullanıcılarına hangi hakların tanındığını bilmek, gereksiz hukuki sorunları önlemek için önemlidir. Bu noktalarla ilgili olarak, Açık Kaynak (OSS) tanımının doğru bir şekilde anlaşılması son derece önemlidir.

Telif Hakkı Yasası Üzerinden “Kullanım” ve “Faydalanma” Arasındaki Farkı Göz Önünde Bulundurarak Açık Kaynak (OSS) Esasları

Peki, sonuç olarak açık kaynak (OSS) nedir? Açık kaynak (OSS) hakkında bilgi edinirken, telif hakkı yasasının temelleri sorgulanır. Telif hakkı yasası açısından, “kullanım” ve “faydalanma” açıkça farklı anlamlara gelen Japonca kelimeler olarak ayrılır. Genel Japonca açısından bakıldığında, her iki kelimenin anlamı arasında büyük bir fark olmadığından, her ikisi de karıştırılabilir. Dolayısıyla, öncelikle bu farkın farkında olmak önemlidir.

“Faydalanma”, telif hakkı yasasının bir hakkıdır ve telif hakkı ihlali olabilir

Öncelikle, telif hakkı, eser sahibini hak sahibi olarak belirleyen ve belirli bir monopol pozisyonu garanti eden bir hukuk dalıdır. Yani, sistem geliştirme ve yazılım geliştirme bağlamında mümkün olduğunca özlü bir şekilde açıklamak gerekirse, çoğaltma (aynı yasa 21. madde), internet üzerinden dağıtım olan halka açık yayın (aynı yasa 23. madde 1. fıkra), devir (aynı yasa 27. madde) gibi konular, hak sahibinin iradesine bağlıdır. Bunlar, eserlerin “faydalanma” ile ilgili konulardır. Dolayısıyla, hak sahibi olmayan bir kişi bu faydalanma eylemlerini izinsiz olarak gerçekleştirirse, bu bir “telif hakkı ihlali” durumu olur. Örneğin, aşağıdaki makalede, başkasının kaynak kodunu “çaldığınız” durum ve “sadece referans aldığınız” durum arasındaki farkı açıklarken, telif hakkı ihlali karar kriterleri hakkında bir açıklama yapılıyor.

https://monolith.law/corporate/copyright-infringement-relatedtothe-program[ja]

Telif hakkı ihlal edildiğinde, hak sahibi, hukuki tedbirler olarak, durdurma (Telif Hakkı Yasası 112. madde 1. fıkra) ve haksız fiil sorumluluğuna dayalı tazminat talebi (Medeni Kanun 709. madde) talep edebilir.

“Kullanım”, monopol bir hak değildir ve telif hakkı ihlali de yoktur

Ancak, telif hakkı yasası, sadece hak sahiplerini korumak ve hak ihlallerine karşı yaptırımlar uygulamak amacıyla oluşturulan bir hukuk alanı değildir. Aslında, telif hakkı yasasının ilk maddesi, amacının belirtildiği maddede aşağıdaki gibi bir felsefe belirtilmiştir.

Madde 1 Bu yasa, eserlerin yanı sıra performanslar, kayıtlar, yayınlar ve kablolu yayınlarla ilgili eser sahibinin hakları ve bunlara bitişik hakları belirler, bu kültürel ürünlerin adil kullanımına dikkat ederken, eser sahibinin haklarının korunması amacını güder ve böylece kültürün gelişimine katkıda bulunur.

Burada “hakların korunması” noktasının yanı sıra, “kültürün gelişimi” felsefesi de belirtilmiştir. Yani, yaratıcıların monopol haklarının iddiası aşırıya kaçarsa, diğer yaratıcıların yaratıcı faaliyetlerini haksız yere baskı altına alabileceği endişesi vardır, bu nedenle bu tür konularla denge kurmayı amaçlar. Başka bir deyişle, telif hakkının geçerli olmadığı durumlar hakkında da bu hukuk alanında birçok hüküm bulunmaktadır. Bu, telif hakkı yasası üzerinden “kullanım” konusuyla ilgilidir.

Aşağıda, eserlerin “kullanımına” izin veren bir maddeyi yayınlıyoruz.

Madde 30 Telif hakkının konusu olan eserler (aşağıdaki bu bölümde sadece “eserler” olarak anılır.) kişisel veya aile içi veya bunlara benzer sınırlı bir kapsamda kullanılması (aşağıda “özel kullanım” olarak anılır.) amacıyla, aşağıda belirtilen durumlar dışında, kullanıcılar tarafından çoğaltılabilir. (Devamı yok)

Telif Hakkı Yasası’nın 30. maddesinde belirtilen “kullanım”, bir kitap için “okuma”, müzik için “dinleme”, bir film için “izleme” gibi eylemleri ifade eder. Bir kitapçıda bir kitabı ayakta okumanız telif hakkı yasası açısından bir sorun teşkil etmez. Yani, bir kullanıcı olarak eserlerin kullanımı, telif hakkı ihlali kavramı içermez. Özetlemek gerekirse, hak sahibi olmayan bir kişinin “faydalanması”, yani bir kitap için baskı veya düzeltme yapma, müzik için kayıt veya performans yapma, bir film için dağıtım veya gösterim yapma gibi eylemlere belirli bir düzenleme getiren şey telif hakkıdır.

Hak sahibi olmayan bir kişiye, “faydalanma” izni vermek lisanslama işlemidir

Yukarıdaki içerik, açık kaynak (OSS) kavramının hukuki anlamını anlamak için bir önkoşuldur. Hak sahibi olmayan bir kişinin “faydalanmasını” geniş çapta kısıtlayan şey telif hakkıdır, bu da tersine, hak sahibi izin verirse, hak sahibi olmayan bir kişinin “faydalanmasına” da izin verileceği anlamına gelir. Bu, sözde kullanım izni, yani lisanslamadır. Ancak, kullanım izni almak, telif hakkının kendisinin devri veya transferini alarak telif hakkı sahibi olmak anlamına gelmez, bu noktaya dikkat edelim. Sonuçta, kullanım izni, telif hakkının olmadığını varsayarken, “faydalanma” hakkında meşru hak sahibinin “izin”ini almak anlamına gelir.

Ayrıca, açık kaynak (OSS), bu lisans ile herkesin kapsamlı bir şekilde faydalanmasına izin veren bir şeydir.

Açık Kaynak (OSS) Kullanımında Dikkat Edilmesi Gerekenler

Açık Kaynak (OSS) kullanımında yanılgılar ve dikkat edilmesi gerekenler nelerdir?

Yukarıda belirtildiği gibi, telif hakkı yasasının temel prensiplerine dayanarak, Açık Kaynak (OSS) kullanımı hakkında sıkça yanılgıya düşülen noktaları ele alacağız. Aşağıda, Açık Kaynak (OSS) hakkında özellikle yanılgıya düşülmesi kolay ve dikkat gerektiren noktaları ele alıyoruz, ancak bu noktaları göz önünde bulundurarak, bunların artık açık olduğunu söyleyebiliriz.

“Herkesin internet üzerinden erişebileceği bir yerde açıklanmışsa, bu Açık Kaynak (OSS)’dır” yanılgısı

Örneğin, github’da açıklanan kodlar hakkında, “Herkesin internet üzerinden erişebileceği bir yerde olduğu için Açık Kaynak (OSS)’dır ve telif hakkı sorunları hakkında endişelenmeye gerek yok” şeklinde yanılgılara düşülür. Ancak, Açık Kaynak (OSS)’ın özü, “kullanım izni” noktasında yatar, herkesin erişebilir olması noktasında değil.

Kodun yazarı olan telif hakkı sahibi, kodunu internet üzerinde açıklama niyetinde olabilir, ancak bu, Açık Kaynak (OSS) olarak herkese kullanım izni verdiği anlamına gelmez.

“Açık Kaynak (OSS)’da telif hakkı yoktur ve telif hakkı yasası ilgili değildir” yanılgısı

Daha önce belirtildiği gibi, Açık Kaynak (OSS) olarak adlandırılan şeylerin de telif hakkı sahipleri vardır. Telif hakkı sahibi var olduğu için, telif hakkını kullanma sonucunda, herkese kullanım izni verilmiştir ve bu nedenle Açık Kaynak (OSS) olmuştur. Yani, Açık Kaynak (OSS) kavramı, telif hakkı yasasının çerçevesini temel alır.

“Açık Kaynak (OSS) kullanım maliyeti tamamen ücretsizdir” her zaman doğru değildir

Açık Kaynak (OSS) kavramının özü, kullanım izni verilmesidir. Bu nedenle, lisans ücreti tanımlama gereği herkes için ücretsizdir. Ancak, lisans ücreti dışında maliyetlerin oluşabileceği, Açık Kaynak (OSS) kavramının tanımından çıkarılamaz. Bu durumun iyi bir örneği, genellikle web sitesi oluşturmak için kullanılan WordPress’in eklentileridir. Dünya çapında teknisyenler, WordPress’in işlevlerini genişletmek için eklentiler oluşturuyor ve bunlar sözleşme gereği Açık Kaynak (OSS) olarak kabul ediliyor, ancak eklentilerin indirilmesi hem ücretli hem de ücretsiz olabilir.

“Açık Kaynak (OSS) ise, sınırsız ve özgürce kullanabilirsiniz” yanılgısı

Açık Kaynak kavramının özü, herkese genel olarak ücretsiz kullanım izni verilmesidir. Bu nedenle, belirli kısıtlamaların uygulanabileceği durumlar vardır. Örneğin, copyleft hükümleri içeren Açık Kaynak, bu hükümleri yeni yaratılan eserlere de uygulamanızı ve onları Açık Kaynak yapmanızı gerektirir. Ayrıca, Açık Kaynak olsa bile, telif hakkı bildiriminin nasıl yapılacağı gibi kısıtlamaların bulunduğu durumlar da az değildir.

Özet

Üretim teknolojileriyle ilgili konularla ilgisi olmadığı için, telif hakkı hukuku, üretim yapmayı seven kişiler için ilgi çekici bir alan olmayabilir. Ancak, açık kaynak (OSS) hakkındaki anlayış, yaratıcılar için de kesinlikle ilgisiz bir alan değildir. Doğru bir anlayışla birlikte, neyin yapılması gerektiği ve neyin yapılmaması gerektiğinin farkında olmak önemlidir.

Managing Attorney: Toki Kawase

The Editor in Chief: Managing Attorney: Toki Kawase

An expert in IT-related legal affairs in Japan who established MONOLITH LAW OFFICE and serves as its managing attorney. Formerly an IT engineer, he has been involved in the management of IT companies. Served as legal counsel to more than 100 companies, ranging from top-tier organizations to seed-stage Startups.

Category: IT

Tag:

Başa dön