MONOLITH LAW OFFICE+81-3-6262-3248Hafta içi 10:00-18:00 JST [English Only]

MONOLITH LAW MAGAZINE

IT

Sistem Geliştirmenin Teslim Süresindeki Gecikme ve Hukuki İcra Gecikmesi Arasındaki İlişki

IT

Sistem Geliştirmenin Teslim Süresindeki Gecikme ve Hukuki İcra Gecikmesi Arasındaki İlişki

Sistem geliştirme projesi, bir anlamda her zaman teslim tarihi ile mücadeledir. Sistem geliştirme sürecindeki “teslim tarihi” konusunda, hukuki bir bakış açısıyla, “teslim tarihinin yetişmediği durumlarda ortaya çıkan riskler” üzerinde düşünme imkanımız vardır.

Bu makalede, “teslim tarihinin gecikmesi” durumunun hangi koşullarda ifa gecikmesi olarak kabul edildiğini ve borç ihlali gibi hukuki sorumlulukları ne zaman doğuracağını açıklıyoruz.

Sistem Geliştirmede Teslim Tarihi Nedir?

Genel Anlamda Teslim Tarihi

Genel anlamda “teslim tarihi”, müşterinin talep ettiği ürünün teslim edilmesi için belirlenen tarihi ifade eder. Beklenmedik sorunlarla karşılaşılabilecek bir geliştirme ortamında bile, teslim tarihinin sıkı bir şekilde uyulması gerektiği durumlar oldukça yaygındır. Sipariş veren ve sipariş alan taraflar arasında güç dengesi farkı olduğu durumlarda, teslim tarihinin sıkı bir şekilde uyulma eğilimi daha belirgin olabilir. Veya, teslim tarihinde gecikme olduğunda, aşan kısmı indirimli yapmak veya aşan işlemi ücretsiz yapmak gibi durumlar da olabilir. Her durumda, teslim tarihi genellikle iş ilişkilerindeki güveni sürdürmek için önemlidir.

Yasal anlamda “işin tamamlanması” kavramı ve teslim tarihi hakkında ayrı bir makalede daha detaylı bilgi verilmiştir.

https://monolith.law/corporate/completion-of-work-in-system-development[ja]

Hukuki Açıdan Teslim Tarihi

Hukuki açıdan bakıldığında, başlangıçta tedarikçi ve kullanıcı arasında bir sözleşme yapıldığında, tedarikçiye sistem teslim etme yükümlülüğü (borç) doğar. Ve bu borcun yerine getirilmesi gereken zamanla ilgili bir sınırlama, teslim tarihi olarak adlandırılır. Yani, teslim tarihinin gecikmesi, borcun yerine getirilmemesinin bir türü olan, yerine getirme gecikmesi olarak kabul edilir. Yani, tedarikçinin kasten veya ihmal sonucu teslim tarihinde gecikme olması durumunda, yerine getirme gecikmesi nedeniyle borcun yerine getirilmemesi sorumluluğunu (Japon Medeni Kanunu’nun 412. maddesi) üstlenir.

1. Borcun yerine getirilmesi için belirli bir süre varsa, borçlu, bu sürenin dolmasından itibaren gecikme sorumluluğu taşır.
2. Borcun yerine getirilmesi için belirsiz bir süre varsa, borçlu, bu sürenin dolmasını öğrendiği andan itibaren gecikme sorumluluğu taşır.
3. Borcun yerine getirilmesi için bir süre belirlenmemişse, borçlu, yerine getirme talebini aldığı andan itibaren gecikme sorumluluğu taşır.

Japon Medeni Kanunu’nun 412. Maddesi

Bu maddede belirtilen “sorumluluk taşımak”, basitçe ifade etmek gerekirse, tazminat sorumluluğunu ifade eder.

Borçlu, borcunu yerine getirmezse, alacaklı, bundan doğan zararın tazminatını talep edebilir. Borçlunun kusuruna bağlı bir sebep nedeniyle borcunu yerine getiremezse, aynı durum geçerlidir.

Japon Medeni Kanunu’nun 415. Maddesi

Ayrıca, kullanıcı tedarikçiye “makul bir süre” belirleyerek, bu süre içinde teslim etmesini talep etmiş ancak tedarikçi teslim etmemişse, sözleşmeyi de feshedebilir.

Taraflardan biri borcunu yerine getirmezse, diğer taraf makul bir süre belirleyerek yerine getirme talebinde bulunabilir ve bu süre içinde yerine getirme yapılmazsa, diğer taraf, sözleşmeyi feshedebilir.

Japon Medeni Kanunu’nun 541. Maddesi

Not: Bu tür durumlarda “fesih” seçeneği hakkında genel bir açıklama aşağıdaki makalede detaylı olarak yapılmıştır.

https://monolith.law/corporate/cancellation-of-contracts-in-system-development[ja]

Tüm Teslimat Gecikmeleri Yasal Olarak Borç İhlali Değildir

Yasal olarak ifa gecikmesi olabilecek standartlar ve koşullar nelerdir?

Her ne kadar “teslim tarihi kaçırıldı” gibi yüzeyel bir gerçek, her zaman borç ihlali olarak ifa gecikmesi anlamına gelmez. Sadece bir teslimat gecikmesinin yasal olarak ifa gecikmesi olabilmesi için, aşağıda belirtildiği gibi, bazı koşulları karşılaması gerekmektedir.

・Teslim tarihinin sadece bir tahmin olmaması ve sözleşme içeriğinin bir parçası olarak, sözleşme yapan taraflar arasında garanti edilmiş olması.
→Teslim tarihinin yasal olarak “borç” olarak kabul edilmesi gereken bir şey olduğundan, teslim tarihinin gecikmesi yasal olarak “borç” ihlali olabilir.
・Teslim tarihinin gecikmesi, tedarikçinin kasıtlı veya hatalı eylemlerine dayanıyor ve tedarikçi tarafında kusur var.
→Sistem geliştirme, başlangıçta sadece tedarikçinin değil, kullanıcının da işbirliği yükümlülüğü taşıdığı bir süreçtir. Dolayısıyla, kullanıcının işbirliği yükümlülüğünün ihlali nedeniyle teslim tarihi kaçırıldıysa, ifa gecikmesi olarak tedarikçiye kusur atfedilemez.

https://monolith.law/corporate/user-obligatory-cooporation[ja]

Not: Sistem geliştirmenin genellikle hem kullanıcı hem de tedarikçi tarafının yükümlülüklerini taşıdığı bir proje olduğu göz önüne alındığında, tedarikçi ve kullanıcı her ikisi de yükümlülük ihlali olarak kabul edilir ve zararlar karşılıklı olarak telafi edilir.

https://monolith.law/corporate/project-management-duties[ja]

Bu konuya ek olarak, genellikle teslim tarihi yaklaştığında gerçekleştirilen şey, ürünün “kabul edilmesi”dir. Kabullenme hakkında, aşağıdaki makalede detaylı olarak ele alınmaktadır. Burada, kullanıcının kabul etmeme durumunun teslimatın tamamlanmamasına neden olduğu durumlar hakkında açıklama yapılıyor.

https://monolith.law/corporate/estimated-inspection-of-system-development[ja]

Özetle, “teslim tarihi kaçırıldı = borç ihlali” kadar basit bir durum söz konusu değildir. Teslim tarihinin gecikmesi denildiğinde, bu durumun tedarikçinin hatası olabileceği gibi, kullanıcının hatası olabileceği durumlar da düşünülebilir. “Son teslim tarihinin gecikmesi” şeklindeki biçimsel bir gerçek ve “ifa gecikmesi” şeklindeki gerçek yükümlülük ihlali arasında, kavramsal olarak oldukça büyük bir fark vardır.

İcra Gecikmesi Üzerine Yargı Kararları


Teslim tarihi üzerine borç ihmal sorumluluğunun takip edilip edilemeyeceği konusunda tartışılan yargı kararlarını açıklıyoruz.

Aşağıda, teslim tarihinin gecikmesi nedeniyle, icra gecikmesine dayalı borç ihmal sorumluluğunun takip edilip edilemeyeceği konusunda tartışılan yargı kararlarına bakacağız. Teslim tarihi üzerine bir anlaşmazlık olsa da, asıl mesele “kullanıcının işbirliği yükümlülüğü”, “proje yönetimi yükümlülüğü” gibi sistem geliştirme temellerine dayanan durumların düzenlenmesinin önemli olduğu noktasıdır. Bu, diğer anlaşmazlıklardan farklı değildir.

Kullanıcının İşbirliği Yükümlülüğü İhlali ve Kusurun Karşılaştırıldığı İcra Gecikmesi Örneği

Aşağıda alıntılanan karar metnindeki durumda, satıcının teslimat süresinin gecikmesi nedeniyle, kullanıcı davacı olarak dava açmıştır. Bu dava kısmen mahkeme tarafından kabul edilmiştir, ancak aynı zamanda, kullanıcının uygun işbirliği yapmaması da bir faktör olarak kabul edilmiştir ve teslimatın gecikmesi nedeniyle oluşan zararın %40’ı kullanıcının sorumluluğunda olduğu belirtilmiştir.

Yukarıda belirtildiği gibi, davacı kullanıcı, satıcıdan çözüm talep edilen meseleleri hedef süre içinde çözmediği ve zamanında uygun kararlar almadığı için, uygun işbirliği yapmadığı söylenebilir.
Ancak, davacı kullanıcının fonksiyon ekleme veya değiştirme talepleri hakkında satıcının işbirliği yükümlülüğü ihlali iddiası hakkında, davacı kullanıcının sonuç olarak bu temel tasarım belgesinde öngörülen geliştirme içeriğinin eklenmesi, değiştirilmesi vb. taleplerde bulunduğu kabul edilir, ancak bu, davacı kullanıcının işbirliği yükümlülüğünü ihlal ettiği anlamına gelmez ve satıcının iddiası geçersizdir.
Ayrıca, davacı kullanıcının aşırı talepleri hakkında satıcının işbirliği yükümlülüğü ihlal iddiası hakkında da, davacı kullanıcının bu bilgisayar sistem geliştirme sözleşmesi vb. hizmet bedeli karşılığında aşırı taleplerde bulunduğu kabul edilmez ve geçerli bir nedeni yoktur.
Tersine, satıcının 1999 yılı (Heisei 11) Ocak ayından itibaren işlem sayısını (aynı yılın Temmuz veya Ağustos ayındaki “işlem” sayısı) anladığı ve aynı yılın 31 Mayıs’tan itibaren haksız içerikli ek hizmet bedeli yükümlülüğü ve işlem azaltma teklifinde bulunduğu konusunda, satıcının proje yönetiminde uygun olmayan noktalar olduğu söylenebilir.

Tokyo District Court, 10 Mart 2004 (Heisei 16)

Yukarıdaki karar, satıcının teslimat gecikmesini kabul ederken, bu durumun bir kısmının nedeninin, kullanıcının satıcıdan gelen endişe konularını çözmemiş olması gibi faktörlerde de olduğunu belirtmiştir. Kullanıcının iddia ettiği zararın %60’ını “keserek” kullanıcının talebini kabul etmiştir. Bu, kusurlu tarafın da olduğu bir trafik kazası gibi, “kusurun karşılaştırılması” işlemidir.

Bu karar metninde, “işbirliği yükümlülüğü” ifadesi tam metinde ve içindekilerde toplamda 40 kezden fazla geçmektedir. Hukuki tartışma noktası olarak, aslında satıcının proje yönetim yükümlülüğü ve kullanıcının işbirliği yükümlülüğünün ayrılması esastı.

İcra Gecikmesinin Tamamen Kabul Edildiği Yargı Kararı

Aşağıda alıntı yaptığımız durum, teslim tarihinin gecikmesi hakkında, tedarikçi tarafının sorumluluğunun tamamen kanıtlandığı ve icra gecikmesi olarak borç ihmal sorumluluğunun kabul edildiği bir dava kararıdır. Bu durumda, sistem tamamlanmak üzereyken kullanıcıdan sözleşmenin feshedilmesi talebi geldi ve tedarikçi tarafından dava açıldı. Ancak, kullanıcı teslim tarihinin gecikmesinin sebep olduğunu iddia ederek itiraz etti.

Davalının tasarım sistemine çeşitli değişiklik talimatları verdiği ve bunun sonucunda belirli bir derecede tamamlanmanın geciktiği inkar edilemez. Özellikle, davalı, 2005 yılı (Heisei 17) 23 Haziran’da son değişiklik talimatını vermiştir, bu nedenle, bu talimata dayalı “otomatik hesaplama” işlevi tamamlanmamıştır ve bu, davacının suçu olarak kabul edilemez.
Ancak, davalının diğer değişiklik talimatları, aynı yılın Nisan ayının başına kadar verilmiştir ve tespit edildiği gibi, tasarım sistemini tamamlama planının değiştirildiği durum kabul edilemez (davalının aynı yılın 23 Haziran’daki değişiklik talimatı hariç).
Davacının, 2005 yılı (Heisei 17) Haziran ayı sonunda, yukarıdaki aynı ayın 23’ündeki değişiklik talimatı dışında, tasarım sistemini, gerçek operasyonun mümkün olduğu bir dereceye kadar tamamladığı kabul edilemez ve görüntülenemeyen resimler veya arama işlevinin çalışmadığı gibi sistemlerin önemli kısımlarının tamamlanmadığı kabul edilir.
Davacının sistem geliştirme ile ilgili işlem prosedürlerini yeterince yönetmediği anlaşılmaktadır.
Yukarıdakilere dayanarak, davacının teslim tarihine uymamasının ana nedeninin davalının talimatlarında olduğu kabul edilemez ve davacının suçlanacak bir durumun olmadığı kabul edilemez.

Tokyo Bölge Mahkemesi, 16 Şubat 2007 (Heisei 19)

Bu kararda, teslim tarihinden yaklaşık bir hafta önce özellik değişikliği talimatı verildiği ve bu işlevin tamamlanmamış olması durumunun tedarikçinin suçu olarak kabul edilemeyeceği belirtildi. Ancak,

  • Birkaç ay önce verilen değişiklik talimatına hala yanıt verilememiş olması
  • Yukarıdaki talimat verildikten sonra, tedarikçiden tamamlanma tarihini bildiren bir e-posta gönderildiği
  • Tamamlanmamış kısımların, görüntü gösterme veya arama işlevi gibi sistemlerin önemli kısımlarını içerdiği ve bu durumun proje yönetimi yükümlülüğünün ihlalini doğrulayan bir unsur olduğu

gibi faktörler göz önünde bulundurularak, icra gecikmesine dayalı borç ihmalinin kabul edildiği belirtildi.

Her İki Kararın İçeriğinden Anlaşılanlar

Her iki kararı göz önünde bulundurduğumuzda, sistem geliştirmedeki “teslim tarihi” sorununun sonuçta, kullanıcının işbirliği yükümlülüğü ve satıcının proje yönetimi yükümlülüğünün sınırlarının nasıl çizileceği sorunu olduğunu söyleyebiliriz. Yani, hukuki anlamda ifa gecikmesi, borç ihlali sorumluluğunun bir türü olduğundan, satıcı tarafında herhangi bir yükümlülük ihlali olup olmadığı otomatik olarak tartışma konusu olacaktır. Ve sonuç olarak ortaya çıkan zarar durumu (= kullanıcı tarafındaki kayıpların teslim tarihinin gecikmesiyle oluşması), satıcının sorumluluğuna mı ait olduğunu incelemek için, aynı zamanda kullanıcının işbirliği yükümlülüğünün nasıl anlaşılması gerektiğine de bakmamız gerekecektir.

Özet

“İcra gecikmesi” ifadesi, kelimenin anlamından dolayı, ilk bakışta “teslim tarihi gecikmesi” gibi bir biçimsel gerçeğin başka bir ifadesi gibi görünebilir. Ancak, icra gecikmesi bir borç ihlali türüdür. Dolayısıyla, daha çok “Proje Yönetimi Yükümlülüğünün İhlali” olarak anlaşılması daha uygun olacaktır.

Sistem geliştirme projeleriyle ilgili “teslim tarihi” sorunları, yüzeydeki teslim tarihlerinin ötesine geçerek, tedarikçinin proje yönetimi yükümlülüğü ve kullanıcının işbirliği yükümlülüğü sorunlarına dönüştürülerek düzenlenmesi önemlidir.

Managing Attorney: Toki Kawase

The Editor in Chief: Managing Attorney: Toki Kawase

An expert in IT-related legal affairs in Japan who established MONOLITH LAW OFFICE and serves as its managing attorney. Formerly an IT engineer, he has been involved in the management of IT companies. Served as legal counsel to more than 100 companies, ranging from top-tier organizations to seed-stage Startups.

Category: IT

Tag:

Başa dön