Japonya Şirket Hukukunda Kendi Paylarının Geri Alınması ve İptali

Japonya’daki şirketler hukuku altında kendi hisselerinin konsepti, şirketlerin finansal stratejileri ve hissedar değerini artırmada son derece önemli bir rol oynamaktadır. Kendi hisseleri, şirketin kendi tarafından ihraç edilen hisseleri satın alıp elinde tuttuğu hisseleri ifade eder. Geçmişte, eski Japon Ticaret Kanunu altında, şirketin mali temelini tehlikeye atabilecek gerekçelerle kendi hisselerinin alımı esasen yasaklanmıştı. Bu, şirketin kuruluşunda ödenen sermayenin kolayca dışarı akmasını önlemek ve şirketin mali temelini korumak amacıyla ‘sermayenin güçlendirilmesi ve korunması ilkesi’ne sıkı sıkıya bağlı, muhafazakar bir yasal düzenlemenin bir sonucuydu.
Ancak, 2001 yılındaki Ticaret Kanunu reformu ve mevcut Şirketler Kanunu’nun (Heisei 17 (2005) yılı Kanun No. 86) yürürlüğe girmesiyle, kendi hisselerinin alımı ve tutulması esasen serbestleştirilmiş ve modern şirket yönetiminde esnek bir sermaye politikası izlemeyi mümkün kılan önemli bir araç haline gelmiştir. Bu yasal değişiklik, sadece teknik bir düzenleme olmanın ötesinde, Japon şirketlerinin küresel rekabet ortamında daha esnek finansal stratejiler izlemesi gerekliliğinin arttığını ve hissedar değerinin maksimize edilmesi gibi modern yönetim hedeflerinin önem kazandığını göstermektedir. Batı ülkelerinde kendi hisselerinin alımı, uzun zamandır yaygın bir hissedar geri ödeme yöntemi olup, M&A (birleşme ve satın alma) ve çalışan teşvikleri için de geniş çapta kullanılmaktadır. Japon yasal düzenlemesi, bu uluslararası iş uygulamalarına ayak uydurmak ve Japon şirketlerinin rekabet gücünü artırmak için önemli bir adım olarak yorumlanabilir. Yani, bu yasal reform, Japon ekonomisinin genelinde şirket yönetişimi (corporate governance) ve sermaye piyasalarının olgunlaşmasını teşvik eden, daha geniş bir trendin bir parçası olarak görülebilir. Bu makalede, Japon şirketler hukuku altında kendi hisselerinin alımı ve iptali hakkında, amaçlarını, hukuki gerekliliklerini ve prosedürlerini detaylı bir şekilde açıklıyoruz.
Japonya’da Kendi Hisselerini Geri Almanın Amaçları
Japonya’daki modern şirketler için kendi hisselerini geri almak, çeşitli stratejik amaçlar için kullanılmaktadır. Kendi hisselerini geri almak genellikle tek bir amaçla yapılmaz; birden fazla şirket stratejisi karmaşık bir şekilde iç içe geçerek kararlaştırılır.
Öncelikle, kendi hisselerini geri almak, genellikle hissedarlara kar payı dağıtımının bir parçası olarak kullanılır. Şirketin piyasadan kendi hisselerini geri alması, dolaşımdaki hisse sayısını azaltır, bu da hisse başına karı (EPS) ve hissedarların sermaye getirisini (ROE) artırır ve sonuç olarak hisse senedi fiyatlarının yükselmesine potansiyel olarak katkıda bulunur. Bu, hissedarlara ekonomik fayda sağlama açısından temettü ödemeleriyle benzer bir etki yaratır. Tokyo Menkul Kıymetler Borsası’nın sermaye maliyeti ve hisse senedi fiyatlarına odaklanan yönetimi teşvik etmesiyle, kendi hisselerini geri almak PBR (Fiyat/Defter Değeri Oranı) gibi piyasa değerlendirmelerini artırmak için proaktif bir araç olarak konumlandırılmıştır.
İkinci olarak, düşmanca satın almaların önlenmesi için bir savunma aracı olarak işlev görür. Şirketin kendi hisselerini elinde tutması, piyasada dolaşımda olan hisse senedi sayısını azaltarak dışarıdan gelen düşmanca satın alma riskini azaltabilir. Kendi hisselerinin oranını artırarak, bir satın almacının çoğunluk hissesini elde etmek için gereken sermayeyi artırır ve böylece satın alma engellerini yükseltir.
Üçüncü olarak, iş devralma ve hissedar yapısının düzenlenmesinde kullanılır. Özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerde, iş devralma stratejisi olarak kendi hisselerini geri almak kullanılabilir. Örneğin, varis olmayan diğer mirasçılardan hisseleri satın alıp iptal ederek, varisin hisse sahipliği oranını artırabilir ve yönetim haklarını merkezileştirebilir. Ayrıca, halka açık olmayan şirketlerde, hissedarlar hisselerini nakde çevirmek istediğinde ancak bir piyasa bulunmadığında, şirketin satın almasıyla hissedarların satış ihtiyaçlarına yanıt verilebilir. Bu, hisse senetlerinin dağılmasını önleyerek şirket yönetiminin istikrarını sağlamak için de kullanılabilir.
Dördüncü olarak, çalışan teşvikleri ve M&A stratejilerine uygulanabilir. Geri alınan kendi hisseleri, yöneticilere ve çalışanlara stok opsiyonu veya hisse senedi ödülü olarak verilerek, onların motivasyonunu artırabilir ve şirket değerinin yükseltilmesine katkıda bulunabilir. Ayrıca, hisse senedi takası içeren M&A işlemlerinde ödeme olarak kullanılarak, fonları korurken organizasyonel yeniden yapılandırmayı ilerletebilir.
Bu şekilde, kendi hisselerini geri almak, hissedar geri dönüşü, satın alma savunması, iş devralma, M&A ve çalışan teşvikleri gibi birden fazla şirket stratejisinin karmaşık bir şekilde birleşerek kararlaştırıldığı durumlar olabilir. Örneğin, hisse senedi fiyatları düşükken kendi hisselerini geri alarak hem hisse senedi fiyatlarını destekleyebilir hem de aynı zamanda hisse başına karı artırarak hissedar geri dönüşünü güçlendirebilir ve piyasada dolaşımda olan hisse senedi sayısını azaltarak satın alma riskini azaltabilir. Bu çok yönlülük, kendi hisselerini geri almanın sadece bir muhasebe işlemi veya finansman sorunu olmadığını, şirketin uzun vadeli büyüme stratejisi, sermaye politikası, kurumsal yönetim ve hatta iş devralma planlarıyla derinden entegre edilmiş, yönetimde önemli bir karar olduğunu göstermektedir. Özellikle halka açık şirketlerde, Tokyo Menkul Kıymetler Borsası’nın sermaye maliyeti ve hisse senedi fiyatlarına odaklanan yönetimi teşvik etmesiyle, kendi hisselerini geri almak PBR iyileştirmesi gibi piyasa değerlendirmelerini artırmak için proaktif bir araç olarak konumlandırılmıştır. Halka açık olmayan şirketlerde ise, likiditesi düşük hisse senetlerinin nakde çevrilmesi veya sorunsuz bir iş devralma gibi daha pratik ve acil sorunların çözümüne katkıda bulunarak stratejik değeri, halka açık şirketlerden farklı bir bağlamda ortaya çıkar. Bu, kendi hisselerini geri almanın, şirketin durumuna ve hedeflediği yönetime bağlı olarak, kullanım şeklinin büyük ölçüde değişebilen esnek bir araç olduğunu gösterir.
Japonya’da Kendi Hisselerini Geri Almanın Hukuki Gereklilikleri ve Prosedürleri
Kendi hisselerini geri almak, şirketin varlıklarını etkilediği için Japon şirketler hukuku (Companies Act) tarafından belirlenen katı gereklilikler ve prosedürlerle düzenlenmiştir.
Japon Şirketler Hukuku Altında Kaynak Kısıtlamasının İlkeleri ve Dağıtılabilir Miktar
Bir anonim şirket, kendi hisselerini ücretli olarak geri almak için hissedarlarla anlaşma yaptığında, ödenecek toplam bedel, işlemin hukuki etki doğurduğu tarihteki ‘dağıtılabilir miktarı’ aşmamalıdır (Japon Şirketler Hukuku’nun 461. maddesinin 1. fıkrası). Bu ‘kaynak kısıtlaması’, şirket varlıklarının haksız yere sızmasını ve alacaklıların zarar görmesini önlemek için konulan önemli bir düzenlemedir. Kendi hisselerinin geri alınması, şirketin hissedarlardan hisse satın alması anlamına gelir ve bu, hissedarlara fonların geri ödenmesi, yani şirket varlıklarının dışarı akışını içerir. Eğer bu fon akışına bir sınırlama olmazsa, şirket aşırı miktarda kendi hisselerini geri alabilir ve sonuç olarak şirketin mali temeli zayıflayabilir, alacaklılar alacaklarını tahsil edemez hale gelebilirler.
Şirketler Hukuku’nun 461. maddesinde belirlenen ‘kaynak kısıtlaması’, bu riski önlemek için oluşturulmuş son derece önemli bir hukuki gerekliliktir. ‘Dağıtılabilir miktar’ kavramını tanıtarak, şirketin hissedarlara geri ödeyebileceği fonların sınırını belirler ve alacaklıların çıkarlarını korurken şirketin mali sağlamlığını garanti altına alır. Dağıtılabilir miktar, serbest bakiyenin miktarına göre hesaplanır ve şirketin mali durumuna göre değişiklik gösterir. Bu, kendi hisselerinin geri alınmasının serbestleştirildiği günümüzde bile, eski Ticaret Kanunu döneminden beri süregelen ‘sermaye koruma ilkesi’nin ruhunun, farklı bir biçimde korunduğunu göstermektedir. Şirketler, kendi hisselerini geri alma planlarını yaparken bu dağıtılabilir miktarı dikkatlice hesaplamak ve buna uymak zorundadırlar ve ihlal durumunda yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğu veya geri alma işleminin geçersizliği gibi ciddi hukuki risklerle karşı karşıya kalabilirler. Bu düzenleme, şirketlerin hissedar geri ödemeleri ve alacaklı koruması arasındaki dengeyi sağlamada hukuki ve pratik bir temel oluşturmaktadır.
Japonya’da Hisse Senedi Geri Alımı İçin Paydaşlarla Anlaşma (Piyasa İşlemleri Dahil)
Japonya’da kendi hisse senetlerini ücretli olarak geri almak için izlenmesi gereken temel prosedürler aşağıdaki gibidir.
Genel Kurul Kararı (Japon Şirketler Hukuku Madde 156)
Bir şirket, Japonya’da paydaşlarla anlaşarak kendi hisse senetlerini ücretli olarak geri almak istediğinde, öncelikle genel kurulun olağan kararıyla aşağıdaki hususları belirlemelidir (Japon Şirketler Hukuku Madde 156, Fıkra 1).
- Geri alınacak hisse senetlerinin sayısı (tür hisse senetleri çıkaran şirketler için, hisse senetlerinin türü ve her tür için sayı)
- Hisse senetlerinin geri alımı karşılığında verilecek nakit veya diğer ödeme türleri ve toplam tutarı
- Hisse senetlerinin geri alınabileceği süre (1 yıldan fazla olamaz)
Bu karar, şirketin “ne kadar hisse, karşılık ve süre içinde hisse geri alacağı” konusunda bir sınır çerçevesi belirleyen ve paydaşlara kar payı dağıtımı ile birlikte değerlendirilen bir kar payı iadesi yöntemi olarak konumlandırılmıştır.
Yönetim Kurulu Kararı (Japon Şirketler Hukuku Madde 157)
Genel kurul kararıyla belirlenen sınır çerçevesi içinde, gerçekten kendi hisse senetlerini geri almak istediğinde, her seferinde yönetim kurulunun (yönetim kurulu olan şirketlerde) kararıyla aşağıdaki hususlar belirlenmelidir (Japon Şirketler Hukuku Madde 157, Fıkra 1 ve 2).
- Geri alınacak hisse senetlerinin sayısı
- Bir hisse senedi geri alımı karşılığında verilecek nakit veya diğer ödeme türleri ve miktarı veya bu ödemelerin hesaplama yöntemi
- Hisse senetlerinin geri alımı karşılığında verilecek nakit veya diğer ödeme türlerinin toplam tutarı
- Hisse senetlerinin devri için başvuru son tarihi
Yönetim kurulu kararıyla, somut geri alım koşulları belirlenir ve geri alım işlemi gerçekleştirilir.
Paydaşlara Bildirim/Yayın ve Devir Başvurusu (Japon Şirketler Hukuku Madde 158, 159)
Yönetim kurulunda geri alım ile ilgili hususlar belirlendikten sonra, şirket bu hususları paydaşlara bildirmeli veya yayınlamalıdır (Japon Şirketler Hukuku Madde 158). Bildirimi alan paydaşlar, şirketin belirlediği başvuru tarihine kadar hisse senedi devri için başvuruda bulunmalıdır (Japon Şirketler Hukuku Madde 159, Fıkra 1). Başvuru toplamı, geri alım toplamını aşarsa, hisse senetleri orantılı olarak geri alınır.
Piyasa İşlemleri ve Halka Açık Alım Teklifleri
Japonya’da borsada işlem gören bir şirket kendi hisse senetlerini geri almak istediğinde, Tokyo Menkul Kıymetler Borsası’nda piyasa alımları, ToSTNeT-2, ToSTNeT-3 gibi piyasa dışı işlem sistemleri veya belirsiz sayıda paydaşa yapılan halka açık alım teklifleri (TOB) gibi yöntemler mevcuttur. Halka açık alım teklifleri, piyasaya büyük etkileri olduğu için, finansal ürünler ticaret yasası kapsamında bilgi açıklaması ve eşit satış fırsatlarının sağlanması gerekmektedir.
Belirli Bir Hissedarın Hisselerinin Şirket Tarafından Geri Alınması
Şirket, sadece belirli bir hissedardan kendi hisselerini geri alacaksa, hissedarlar arasındaki eşitliği korumak için daha katı prosedürler gereklidir.
Hissedarlar Genel Kurulunun Özel Kararı (Japon Şirketler Kanunu Madde 160)
Belirli bir hissedardan kendi hisselerini geri almak için, hissedarlar genel kurulunun özel kararıyla aşağıdaki hususları belirlemek zorunludur (Japon Şirketler Kanunu Madde 160, Fıkra 1).
- Geri alınacak hisse sayısı
- Hisselerin geri alınması karşılığında verilecek nakit veya diğer ödeme türleri ve toplam tutarı
- Hisselerin geri alınabileceği süre (1 yıldan fazla olamaz)
- Belirli bir hissedardan kendi hisselerini geri almayı ve bu belirli hissedarın adını veya unvanını
Bu özel karar için, oy hakkına sahip hissedarların yarısından fazlasının katılımı ve katılan hissedarların oylarının üçte ikisinden fazlasının onayı gereklidir. Belirli bir hissedar, bu kararda oy kullanamaz (Japon Şirketler Kanunu Madde 160, Fıkra 4).
Satıcı Ek Talep Hakkı
Belirli bir hissedardan hisse geri alınırken, diğer hissedarların zarar görmesini önlemek için “Satıcı Ek Talep Hakkı” tanınmıştır (Japon Şirketler Kanunu Madde 160, Fıkra 2 ve 3). Bu, şirketin belirli bir hissedardan kendi hisselerini geri alacağını bildirdiğinde, diğer hissedarların belirli bir süre içinde “Ben de satıcı olarak dahil edilmek istiyorum” talebinde bulunabileceği bir haktır. Bu talep geldiğinde, şirketin gündemi bu talebe göre düzeltmesi gerekmektedir.
Yine de, piyasa fiyatı olan hisselerin piyasa fiyatını aşmayan bir tutarda geri alınması gibi belirli durumlarda, bu Satıcı Ek Talep Hakkı uygulanmaz (Japon Şirketler Kanunu Madde 161). Bunun nedeni, piyasada satış yapma fırsatının bulunması ve diğer hissedarların zararının küçük olduğu kabul edilmesidir.
Kendi hisselerinin geri alınmasında, Japon Şirketler Kanunu’nun “belirli bir hissedardan geri alınması” durumunda “hissedarlar genel kurulunun özel kararı” gibi daha yüksek gereklilikler koyması, “hissedarlar arasında eşitlik ilkesi”ni koruma amacı taşır. Eğer şirket, sadece belirli hissedarlardan hisse geri almayı kolaylaştırırsa, yönetim kendi kontrolünü güçlendirmek için muhalif hissedarlardan yüksek fiyatlarla hisse geri alabilir ve bu da diğer hissedarlar için adil olmayan işlemlere yol açabilir. Bu endişeyi gidermek için, Japon Şirketler Kanunu Madde 160, belirli bir hissedardan geri alım için özel karar gerektirir ve ek olarak “Satıcı Ek Talep Hakkı” gibi bir düzenleme getirir. Bu, belirli bir hissedarın ayrıcalıklı hale gelmesini önlemek ve diğer hissedarlara satış fırsatını adil bir şekilde sunmak amacı taşır. Belirli bir hissedarın oy kullanamaması (Japon Şirketler Kanunu Madde 160, Fıkra 4) da eşitliği sağlama adına önemli bir önlemdir. Bu katı prosedürler, sadece biçimsel gereklilikler olmayıp, Japon Şirketler Kanunu’nun altında yatan hissedar koruma felsefesi ve şirket yönetiminde şeffaflık ve adillik sağlama amacının derin anlamını taşır. Yabancı yatırımcılar için, Japon Şirketler Kanunu’nun belirli işlemlerde hissedarlar arasındaki eşitliği ne kadar önemsediğini anlamak özellikle önemli bir noktadır.
Japonya’da Kendi Hisselerin İptal Edilmesinin Amaçları
Kendi hisselerin iptali, şirketin elinde bulunan kendi hisselerini yok ederek, çıkarılmış toplam hisse sayısını azaltma işlemidir. Kendi hisselerin alımı bu sürecin bir ön koşuludur.
Japonya’da kendi hisselerin iptali, aşağıdaki amaçlar doğrultusunda gerçekleştirilir:
Birincisi, çıkarılmış hisse sayısının düzenlenmesi ve hisse değerine etkisidir. İptal işlemiyle çıkarılmış hisse sayısı azaldığı için, hisse başına düşen değer artar ve hisse değerinin yükselmesi kolaylaşır. Bu, piyasada dolaşımda olan hisse miktarını azaltarak hisselerin nadirliğini artırma etkisi yaratır. Aşırı çıkarılmış hisse sayısını uygun bir seviyeye çekmek ve hissedar yönetimini verimli hale getirmek de amaçlanır.
İkincisi, hissedar değerinin artırılması ve düşmanca alımlara karşı korunmadır. Kendi hisselerin iptali, hisse başına düşen kârı (EPS) artırarak hissedarlara yapılan kâr paylaşımını güçlendirir. Ayrıca, piyasada dolaşan hisse sayısını azaltarak, düşmanca alım yapanların hisse edinme zorluğunu artırır ve böylece alım savunma stratejisi olarak işlev görür.
Üçüncüsü, iş devralma sırasında yönetim haklarının yoğunlaştırılmasıdır. Kendi hisselerin alımı gibi, iş devralma bağlamında, varislerden alınan hisselerin iptali yoluyla, devralacak kişinin hisse sahipliği oranını artırarak yönetim haklarını yoğunlaştırmak mümkündür.
Kendi hisselerin alımı ve iptali, her ne kadar bağımsız işlemler olsa da, şirket stratejisi açısından birbiriyle sıkı bir şekilde bağlantılıdır. Kendi hisseler, bir kez alındıktan sonra şirket tarafından ‘kasada hisse’ olarak tutulabilir, ancak bunların iptal edilip edilmeyeceği, şirketin belirli amaçlarına göre değişir. Kasada hisse olarak tutulduğunda, gelecekteki M&A işlemleri için bir ödeme aracı veya çalışanlara hisse bazlı ödül olarak yeniden kullanılabilir bir esneklik sunar. Öte yandan, iptal seçeneği tercih edildiğinde, bu hisseler piyasadan tamamen yok olur ve bir daha asla dolaşıma girmez. Bu, çıkarılmış hisse sayısını kalıcı olarak azaltarak, hisse başına değeri kesin olarak artırır ve düşmanca alımlara karşı savunmayı daha da güçlendirir. Bu ‘tutma’ ve ‘iptal etme’ seçenekleri, şirketin kısa vadeli nakit ihtiyaçlarına, hissedar geri ödeme politikalarına, uzun vadeli sermaye politikalarına ve M&A stratejileri veya iş devralma planları gibi çeşitli yönetim kararlarına dayanarak yapılır. Örneğin, gelecekteki M&A olasılığı yüksekse hisseleri kasada tutmak, hisse değerini artırmak veya yönetim haklarını stabil hale getirmek öncelikliyse iptal etmeyi tercih etmek gibi stratejik kullanımlar mümkündür. Bu işbirliği, kendi hisseleri sisteminin şirketlere sağladığı stratejik esnekliğin derinliğini gösterir.
Japonya’da Kendi Hisselerini İptal Etmenin Hukuki Gereklilikleri ve Prosedürleri
Kendi hisselerini iptal etme işlemi, edinme işlemine kıyasla daha basit bir prosedür gerektirir.
Yönetim Kurulu Kararıyla İptal (Japon Şirketler Kanunu Madde 178)
Bir anonim şirket, kendi hisselerini iptal edebilir. Bu durumda, iptal edilecek kendi hisselerinin sayısını (çeşitli hisse senetleri çıkaran şirketlerde, hisse senetlerinin türü ve her tür için sayı) belirlemek zorundadır (Japon Şirketler Kanunu Madde 178, Fıkra 1). Yönetim kurulu kuruluşlu şirketlerde, bu iptal kararı, yönetim kurulunun kararıyla alınmalıdır (Japon Şirketler Kanunu Madde 178, Fıkra 2).
Kendi hisselerinin “edinilmesi” genel kurul kararı (bazı durumlarda özel karar) gerektirirken, “iptal” işleminin sadece yönetim kurulu kararıyla yapılabilmesi, Japon Şirketler Kanunu’nda kendi hisselere verilen hukuki değerlendirmenin farklılığından kaynaklanır. Kendi hisselerinin edinilmesi, şirketin varlıklarını hissedarlara geri ödeme eylemi olup, bu durumun finansman kaynaklarının düzenlenmesi, alacaklıların veya diğer hissedarların çıkarlarına doğrudan etki edebileceği anlamına gelir. Bu nedenle, daha katı genel kurul onayı gereklidir. Öte yandan, kendi hisselerinin iptali, şirketin zaten sahip olduğu kendi hisselerini yok etme eylemi olup, bu işlemle çıkarılmış hisse senedi toplam sayısı azalır fakat şirketin net varlıkları azalmaz (muhasebe işlemleri yapılır fakat sermaye veya sermaye yedeklerini azaltan bir sermaye indirimi değildir). Aksine, hisse başına değerin artması gibi, mevcut hissedarlar için genellikle bir avantaj olur, bu nedenle Japon Şirketler Kanunu, bu işlemi mevcut hissedarlar için “büyük bir dezavantaj olmayan” bir eylem olarak değerlendirir ve prosedürü basitleştirerek yönetim kurulunun kararına bırakır. Bu basitleştirme, şirketlerin sermaye politikalarını daha dinamik bir şekilde uygulayabilmeleri için kanunun esneklik sağlaması sonucudur ve çağdaş şirket yönetiminde kendi hisselerinin stratejik önemini destekler.
İptalden Sonra Yapılacak Tescil İşlemleri
Kendi hisselerinin iptaliyle şirketin çıkarılmış hisse senedi toplam sayısı azaldığında, bu durumu tescil etmek zorundadır. Bu değişiklik tescili, etkinlik kazanma tarihinden itibaren iki hafta içinde yapılmalıdır. Hisse senedi çıkaran şirketlerde, hisse senetlerinin imha edilmesi ve hissedar kayıtlarının silinmesi, etkinlik kazanma tarihini belirler.
Yabancı Yatırımcıların Dikkat Etmesi Gereken Japonya’daki Uygulamalara İlişkin Notlar
Yabancı yatırımcılar, Japonya şirketler hukukunda kendi hisselerinin geri alınması veya iptali ile ilgili işlemlere dahil olduklarında, Japon hukuk sistemine özgü dikkat edilmesi gereken noktalar bulunmaktadır.
Döviz ve Dış Ticaret Kanunu (Gaitamehō) Uygulaması
Yabancı yatırımcılar, Japon şirketlerine doğrudan yatırım yaptıklarında, bu yatırımlar ‘içe yönelik doğrudan yatırımlar’ olarak kabul edilebilir ve Döviz ve Dış Ticaret Kanunu (Gaitamehō) düzenlemelerine tabi olabilirler. Özellikle, savunma, iletişim, enerji gibi ulusal güvenlikle ilgili ‘belirli sektörlerde’ faaliyet gösteren Japon şirketlerine yapılan yatırımlar veya belirli bir hisse alım oranını (örneğin, oy hakkı oranının %10’un üzerinde olması) aşan alımlar durumunda, yatırım gerçekleştirilmeden önce Ekonomi, Ticaret ve Sanayi Bakanlığı veya Maliye Bakanlığı gibi ilgili bakanlıklara ‘ön bildirim’ yapılması zorunlu hale gelebilir ve genellikle 30 gün süren bir inceleme gerekebilir. Ön bildirim yapılmadan yatırım gerçekleştirilmesi veya yanıltıcı bildirimde bulunulması durumunda, cezai yaptırımlarla karşı karşıya kalma riski bulunmaktadır. Ayrıca, yönetimde yer almayacakları gibi belirli standartlara uyulması durumunda ön bildirimden muaf tutulabilecek bir sistem de mevcuttur, ancak bu standartlara uyum durumu izlenmektedir.
Vergisel Etkiler
Kendi hisselerinin geri alınması, satan hissedar için vergisel etkiler doğurabilir. Şirket, kendi hisselerini geri alıp hissedara karşılık ödeme yaptığında, bu ödemenin bir kısmı ‘farazi temettü’ olarak vergilendirilebilir. Bunun nedeni, ödenen paranın, hisse sermayesinin geri ödemesi ve karın geri ödemesi olarak kabul edilmesidir. Özellikle yabancı hissedarlar ve yabancı şirketler için, genellikle %20.42 oranında stopaj vergisi uygulanır. Ancak, Japonya ile hissedarın ikamet ettiği ülke arasında vergi anlaşması yapılmışsa, bu anlaşmanın hükümlerine göre stopaj vergisi muaf tutulabilir veya indirilebilir. Ayrıca, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki halka açık şirketler kendi hisselerini geri aldıklarında, 2023 yılı 1 Ocak’tan itibaren belirli geri alımlar için %1 ek vergi (excise tax) uygulanacak bir sistem bulunmakta ve Japon halka açık şirketlerin Amerika Birleşik Devletleri’ndeki yan kuruluşlarına da bu uygulamanın geçerli olabileceği için, uluslararası vergi uzmanlarıyla görüşülmesi önerilmektedir.
Japon Hukukunda Uzman Desteklerinin Önemi
Japon şirketler hukuku, kendi hisselerinin geri alınması ve iptali ile ilgili detaylı ve katı prosedürler belirlemiştir. Japon şirketlerinin kendi hisselerini geri alırken izlemesi gereken prosedürler Japon şirketler hukukunda açıkça belirlenmiştir, ancak yabancı yatırımcılar bu işlemlere dahil olduklarında, sadece Japon şirketler hukukuna değil, aynı zamanda Döviz ve Dış Ticaret Kanunu (Gaitamehō) ve uluslararası vergi gibi birden fazla hukuk alanına yayılan düzenlemeler uygulanır. Örneğin, yabancı yatırımcılar Japon belirli sektör şirketlerinin hisselerini satın aldıklarında, Japon şirketler hukukundaki kendi hisselerinin geri alınması prosedürlerinin yanı sıra, Gaitamehō’ya dayalı ön bildirim yükümlülüğü doğar ve bu inceleme süresi işlem takvimini etkileyebilir. Ayrıca, hisse satışından elde edilen karşılığın ‘farazi temettü’ olarak kabul edilmesi durumunda, vergisel işlemler satan hissedarın ikamet ülkesine ve varsa vergi anlaşmasına göre karmaşık bir hale gelebilir.
Bu tür katmanlı hukuki ve vergisel riskler, yabancı yatırımcılar için beklenmedik hukuki sorumluluklar, ek maliyetler ve hatta işlemin iptali gibi ciddi sonuçlara yol açabilir. Bu nedenle, Gaitamehō tarafından getirilen yatırım düzenlemeleri, sektörel izin ve lisanslama sistemleri ve karmaşık vergi işlemleriyle başa çıkmak için Japon hukuk ve vergi konularında uzman bilgi şarttır.
Özet
Japonya’daki şirketler hukukunda kendi hisselerinin geri alınması ve iptali, şirketlerin sermaye politikalarında vazgeçilmez bir unsurdur ve hissedar geri dönüşü, düşmanca satın almaların önlenmesi, iş devralma ve birleşme ve satın alma gibi çeşitli yönetim stratejilerini destekleyen önemli bir araçtır. Eski Ticaret Kanunu altında temel olarak yasaklanmışken, modern Japon şirketler hukukunda esas olarak serbestleştirilmiş olması, Japon şirketlerinin sermaye stratejilerini daha esnek ve dinamik bir şekilde geliştirebilmesi için hukuk sisteminin evrimleştiğini göstermektedir. Kendi hisselerinin geri alınması, katı finansman düzenlemeleri ve hissedarlar kurulu kararları gibi karmaşık prosedürler gerektirirken, belirli hissedarlar tarafından geri alınması durumunda hissedar eşitliği ilkesini korumak için özel kararlar ve satıcıya ek talep hakkı gibi prosedürler gerektirir. Öte yandan, kendi hisselerinin iptali, yalnızca yönetim kurulu kararıyla mümkündür ve prosedürleri basitleştirilmiştir.
Yabancı yatırımcılar bu işlemlere dahil olduklarında, sadece Japon şirketler hukukuna değil, aynı zamanda yabancı döviz ve dış ticaret kanunu (Gaitameiho) tarafından getirilen yatırım düzenlemeleri ve karmaşık vergi etkileri gibi birden fazla hukuk alanında geçerli olan katmanlı düzenlemelere dikkat etmeleri gerekmektedir. Bu karmaşık hukuki ve vergisel zorlukların üstesinden gelmek için, Japon hukuk sistemi, ticari uygulamalar ve uluslararası vergilendirme konusunda bilgili uzmanların desteği şarttır.
Monolith Hukuk Bürosu, hisse senetleri ile ilgili hukuki konularda zengin bir deneyime sahiptir ve yurt içi ve yurt dışından çeşitli şirketler ve yatırımcılara destek olmuştur. Büromuzda, yabancı avukatlık niteliklerine sahip İngilizce konuşan avukatlar bulunmakta ve Japon şirketler hukuku konusunda derin uzmanlık bilgisi ve pratik deneyime dayalı yüksek kaliteli hukuki hizmetleri hem Japonca hem de İngilizce olarak sunabilmektedirler.
Category: General Corporate