MONOLITH LAW OFFICE+81-3-6262-3248Hafta içi 10:00-18:00 JST [English Only]

MONOLITH LAW MAGAZINE

IT

Kişisel Mühendislerin Şirketlerle Ortak Girişimlerde Önceden Hazırlaması Gereken Sözleşmeler

IT

Kişisel Mühendislerin Şirketlerle Ortak Girişimlerde Önceden Hazırlaması Gereken Sözleşmeler

Bizim hukuk büromuz, eski bir IT mühendisi olan baş avukatın yönettiği bir hukuk bürosu olarak, sadece şirketlerden değil, mühendislerden de hukuki danışmanlık talepleri alır. Bir örnek durum, “Bir birey olarak, belirli bir şirketle yeni bir iş girişiminde bulunuyordum ancak şirketten yeterli pay alamıyorum” şeklindeki danışmanlık talepleridir. Örneğin, aşağıdaki gibi durumlar söz konusu olabilir:

  1. Bir bireysel mühendis olarak, IT konusunda mutlaka güçlü olmayan bir şirketin, yeni bir sistemin kendi geliştirmesine başından beri dahil olmuştur.
  2. Söz konusu sistem, performansının iyi olması nedeniyle satışları artırmaktadır.
  3. Hisse dağıtımı veya satış bazlı kar dağıtımı talep edildi, ancak şirket buna yanıt vermiyor.

Bu tür durumlarda, bireysel bir mühendisin ne düşünmesi gerektiği, ayrıca, bu tür durumların neden ortaya çıktığı ve nasıl önlenabileceği konularında açıklama yapacağız.

Ortak İşletme Anlaşmazlıkları, Sözleşme ile Önlenebilir

Öncelikle, sonucu belirtmek gerekirse, bu tür durumları “önlemek” aslında oldukça basittir. Cevap basittir.

Bu tür bir duruma hazırlıklı olmak için, önceden aşağıdaki gibi içerikleri içeren bir “Ortak İşletme Sözleşmesi” yapılması yeterlidir.

Yani, bu durum söz konusu olacaktır. Ortak İşletme Sözleşmesi’nde, örneğin, aşağıdaki gibi hükümler düşünülebilir:

  • İlgili sistem hakkındaki telif hakkı kendiniz ve şirket arasında paylaşılacaktır
  • Satışların %●’si size dağıtılacaktır
  • Hisse devri hükümleri

Bunları en uygun dengeyle tasarlayıp, önceden yapmak yeterli olacaktır.

Ancak, gerçekte, bu tür sözleşmeler genellikle ertelenir ve bu yüzden, yukarıda belirtilen sorunlar kolayca ortaya çıkar.

  • Sorun ortaya çıktığında, haklar gibi konuların durumu nedir?
  • Önceden bir Ortak İşletme Sözleşmesi oluşturmak için, hangi politika ile tasarım yapılmalıdır?
  • Ancak, sözleşme yapılmadan sorunların ortaya çıkması neden bu kadar yaygındır?

Bu konular hakkında aşağıda sırasıyla açıklama yapacağım.

Ortak İşletmelerde Program Kaynak Kodunun Sahipliği

Program kaynak kodunun telif hakkı, her zaman bireysel mühendislere ait olmayabilir.

Yukarıdaki gibi bir sorun ortaya çıktığında, bireysel bir mühendis olarak, şirkete karşı ileri sürülebilecek en büyük ‘hak’, telif hakkıdır. Programın kaynak kodu, telif hakkının konusu olan bir ‘eser’dir. Ve kaynak kodunun telif hakkı sahipliği,

  1. Genellikle, kodu yazan kişiye aittir
  2. Kodu yazan kişi, bir şirkette çalışıyor gibi belirli koşulları karşılıyorsa, bu ‘iş görevi telif hakkı’ olur ve şirkete ait olur
  3. Sözleşmede telif hakkı sahipliği hakkında bir hüküm varsa, bu hükme uyulur

gibi kurallara göre belirlenir. Dolayısıyla,

  1. Genellikle, kodu yazan bireysel mühendise aittir
  2. Bireysel mühendis, şirketin bir çalışanı değildir ve iş görevi telif hakkı oluşmaz
  3. Sözleşme hükümlerine göre sahiplik belirlenir, ancak ‘sözleşme’ mevcut değildir

durumu ortaya çıkar. Sadece bu kadarını söyleyerek, telif hakkının bireysel mühendise ait olacağını düşünebilirsiniz, ancak, bu anlaşmazlık bir dava haline gelirse, mahkeme mutlaka bu tür bir karar vermez.

Ayrıca, baştan beri sistem geliştirme konusunda bir sözleşmenin olup olmayacağı konusunda aşağıdaki makalede detaylı bir açıklama yapmaktayız.

https://monolith.law/corporate/system-development-contract[ja]

Sözleşme Yoksa Karar Verme Süreci Belirsizleşir

Sistem geliştirme konusu olmasa da, bir tren istasyonuna yerleştirilecek anıtın tasarımı konusunda, tasarımı yapan bireysel tasarımcı ve siparişi veren şirket arasında telif hakkı meselesi ortaya çıktı. Tokyo Yüksek Mahkemesi, 2004 yılı (Heisei 16) 31 Mayıs tarihinde;

  • Sözleşme bulunmaması,
  • Söz konusu anıtın başından beri şirketin yönetimi altında istasyona yerleştirilmesinin planlandığı ve başka bir kullanımın öngörülmediği,
  • Şirketin, bireysel tasarımcıya ödeme yaptığı

gibi nedenlerle, bireysel tasarımcının telif hakkını şirkete devretmesine karar vermiştir.

Bu şekilde, sözleşme veya yazılı belge olmadığında, telif hakkının taşınması konusunda, çeşitli durumları temel alarak, görevlendirici ve taşeronun mantıklı niyetini araştırmak şeklinde bir karar verilir. Başka bir deyişle, bu çok “belirsiz” bir karar olur ve net bir kural yoktur. Örneğin, “Kaynak kodunu yazma karşılığında ödeme nasıl yapılıyor?” sorusu, yukarıdaki “belirsiz” karar verme sürecinde genellikle aşağıdaki gibi ele alınır:

  • Aylık ödeme gibi bir şekilde ödeme yapılıyorsa → Bu, bakım dahil olmak üzere toplam hizmetin karşılığıdır ve özellikle taşeron birey olduğunda maaşa benzer bir ödeme olarak değerlendirilir ve telif hakkının görevlendiriciye devredilmesi olasılığı artar.
  • Her versiyon güncellemesinde teklif alınıyorsa → Bu, o versiyonu oluşturmanın karşılığı olarak değerlendirilir ve telif hakkının görevlendiriciye devredilmesi olasılığı azalır.

“Ortak iş” gibi durumlarda bireysel mühendislerin şirketten taşeronluk alması durumunda, ödeme genellikle aylık bir ücret şeklinde yapılır ve sonuç olarak, telif hakkının şirkete devredilmesi olasılığı artar. Ayrıca, en azından, bireysel mühendis tarafından, yazılı belge olmadığında, “Telif hakkı kesinlikle bana ait” demek zor bir durum olur.

Kaynak kodunun telif hakkı konusunda aşağıdaki makalede detaylı bir şekilde açıklanmıştır.

https://monolith.law/corporate/copyright-for-the-program-source-code[ja]

Ortak İşletme Sözleşmesinde Belirlenmesi Gereken Hususlar

Bu tür durumların temel nedeni, önceden bir sözleşme hazırlamamış olmaktır. Ancak, “Önceden bir sözleşme hazırlamak gerçekçi değil” diye düşünebilirsiniz, ancak bu konuyu daha sonra ele alacağız. Öncelikle, olması gereken bir sözleşme hakkında bir açıklama yapalım.

Telif Hakları Hakkında Hükümler

Sözleşmede, yukarıda belirtildiği gibi, telif hakları hakkında bir hüküm bulunmalıdır. Bireysel mühendislerin bakış açısından, “Bireysel olarak, bir şirketle, ortak bir işletme şeklinde sistem geliştirme yapmak” en büyük riski, projenin kar elde ettikten sonra “kesilmiş” olmasıdır.

Yani, daha sonra belirtileceği gibi, örneğin “Satış gelirinin %20’si bireysel mühendise ödenir” şeklinde bir sözleşme imzalansa bile, sözleşme sonlandırılırsa, sonuçta kar elde edemezsiniz. Sözleşmeyi sonlandırmamak için, “hakları” kendinizde tutmak önemlidir ve bu “haklar” arasında en önemlisi telif hakkıdır. Telif hakları hakkında,

  • Telif hakları bireysel mühendise aittir
  • Telif hakları şirket ve bireysel mühendis tarafından paylaşılır
  • Telif hakları şirketin olup, şirket bu hakları bireysel mühendisin izni olmadan kullanamaz veya devredemez

gibi hükümler koyarsanız, şirketin bakış açısından, “Bireysel mühendisi kesersem işletmeyi sürdüremez hale gelirim” durumu oluşur, bu nedenle yukarıda belirtildiği gibi “kesilme” durumunu önleyebilirsiniz.

Ayrıca, IT sistemi ve telif haklarının genel görünümü hakkında, aşağıdaki makalede ayrıntılı bir açıklama yapmaktayız.

https://monolith.law/corporate/internet-technology-system-copyright-problem[ja]

Ödeme Hakkında Hükümler

Ayrıca, ödeme hükümleri de elbette gereklidir. Bu tür durumlarla sınırlı olmamakla birlikte, “ortaklaşa bir işletme yürütme” durumunda, satış yapamayan tarafın, kar bazlı değil, satış bazlı bir dağıtım alması daha avantajlıdır. Yani, örneğin

  • Şirket, bireysel mühendise, ilgili sistemin işletmesinden elde edilen karın %●’sini öder
  • Şirket, bireysel mühendise, ilgili sistemin işletmesinden elde edilen satış gelirinin %●’sini öder

Mümkün olduğunca, ikincisi olmalıdır. Bireysel mühendisler, şirketin elde ettiği satışları, her türlü giderin miktarını ve bu giderlerin gerçekten “iş için” olup olmadığını tam olarak anlayamazlar. Satış gelirini elde etmek, giderleri ödemek ve bu giderlerle elde edilen şeyleri, örneğin personeli yönetmek ve denetlemek, sonuçta şirketin işidir. Ve bu bağlamda, satış geliri, en kolay anlaşılan şey olabilir. Kolayca anlaşılan şeylerden basitçe hesaplanabilen bir ödeme almak daha avantajlıdır.

Hisse Devri Hakkında Hükümler

Dahası, hisse devri talep etme seçeneği de vardır. Ancak, bu makalede ayrıntılara girmeyeceğiz, çünkü “ortak bir işletme yürüten dış kaynaklı bireysel mühendislerin”, örneğin %10 gibi büyük bir hisse talep etmesi, pratikte zordur. Bu tür bir dış kaynaklı kişinin önemli bir hisseye sahip olması durumunda, VC’den yatırım almak veya halka arz etmek gibi durumlar pratikte çok zorlaşır. Örneğin, %5 gibi gerçekçi bir aralıkta müzakereler yapılmalıdır.

Neden Sözleşmeler Önceden Hazırlanmaz?

Ortak iş girişimleri hakkındaki sözleşmelerde, bireysel mühendisler ve şirketler arasındaki sözleşme ilişkisini netleştirelim.

Böylece, bireysel bir mühendis bir şirketle “ortak iş girişimi” yürütürken ve bu konuda gelecekteki ödeme gibi konuları da içeren bir sözleşme olmaması, bireysel mühendis için çok “dezavantajlı” bir durumdur. Önceden bir sözleşme hazırlamanın önemli olduğu doğru, ancak “Önceden bir sözleşme düzgün bir şekilde hazırlayıp imzalamak zor” diye düşünen birçok kişi olduğunu düşünüyorum.

Bu, sert bir şekilde ifade edersek, “iş” hakkındaki farkındalığın, şirket ve birey arasındaki farklılıklardan kaynaklandığı düşünülebilir. Aslında, bu tür ortak iş girişimleri hakkındaki anlaşmazlıklar genellikle aşağıdaki zaman çizelgesinde ortaya çıkar:

  1. Bir şirket ve bireysel bir mühendis, yeni bir iş kurmak için bireysel bir mühendise sistem geliştirme görevi verir. Bu sırada, bireysel mühendisin yaşamı için, örneğin “aylık 300.000 yen” şeklinde bir ücretin ödeneceği konusunda anlaşılır.
  2. İlgili iş kar etmeye başlar ve yukarıdaki ücret bir miktar artar.
  3. İlgili iş daha da büyür ve şirket tarafında milyonlarca, hatta milyarlarca yenlik satışlar gerçekleşir.
  4. Bu aşamaya gelindiğinde, bireysel mühendisin elde ettiği, örneğin “aylık 500.000 yen” gibi bir miktar, şirketin elde ettiği karla karşılaştırıldığında çok azdır ve ayrıca bu sistemi başka bir şirketin üstlendiği durumda elde edilen miktarla karşılaştırıldığında da düşüktür.
  5. Bireysel mühendis ve şirket arasındaki ilişki bozulur.

Bireysel bir mühendis tarafından bakıldığında, evet, 1. aşamada aylık ücret alınmazsa, yaşamda sorunlar ortaya çıkar. Ve 4. aşamada, evet, yukarıdaki örnekte olduğu gibi “aylık 500.000 yen” miktarı,

  1. Şirketin elde ettiği kar
  2. Başka bir şirketin sistemi oluşturduğu durumda elde edilen miktar

ile karşılaştırıldığında çok azdır. Ancak, bu karşılaştırmayı basitçe yapmak ekonomik olarak haksızdır. Çünkü

  1. Şirket, 1. aşamada, satışların gerçekleşip gerçekleşmeyeceği belli olmayan bir iş için, bireysel mühendise ödeme, satış elemanına maaş vb. ödeme yaparak önceden yatırım yapmaktadır.
  2. Başka bir şirket sistemi oluşturmuş olsaydı, bu durumda telif hakkı devri gibi düzenlemeler yapılırdı ve baştan başa “satış bazlı kar paylaşımı” gibi bir durum söz konusu olmazdı.

Yani, sert bir şekilde ifade edersek, “Kar edip etmeyeceği belli olmayan bir aşamada, yine de işin karşılığını risksiz bir şekilde elde ettiyseniz, sonuçta kar ettiğinde kar payı talep etme hakkınız yoktur.” Mahkemelerin kararları da genellikle bu değerlendirme ve sonuçla aynı olacaktır.

Özet

İşletmenin başarılı olup olmayacağını bilmediğimiz bir aşamada, ortak girişim sözleşmesi hazırlamak için zaman harcamak veya bir avukata başvurup maliyeti karşılamak, kesinlikle bir “risk”tir. Sonuçta, eğer iş başarısız olursa, bu zaman ve maliyet “maliyet çöküşü”ne dönüşür.

Ancak, işletme dediğimiz şeyin temel yapısı, “risk alan kişinin, sonuçta işler iyi gittiğinde, fazla kar elde eder” şeklindedir. Bireysel mühendisler, “henüz kar edip etmeyeceğini bilmiyoruz” aşamasında, yukarıda belirtilen zaman ve maliyet gibi maliyetlere katlanır ve bu sınırlar dahilinde “risk” alırlarsa, sonuçta iş başarılı olursa, bu tür bir “risk” almadan daha iyi bir sonuç elde edebilirler.

Ortak girişim sözleşmeleri, kaçınılmaz olarak uzmanlık gerektiren bir konudur. Gelecekteki anlaşmazlıkları önlemek ve ayrıca elde edilmesi gereken karı garanti altına almak için, erken bir aşamada bir avukata başvurarak sözleşme ilişkisini netleştiren bir sözleşme hazırlamak ve imzalamak önemlidir.

Bizim Büro Tarafından Sözleşme Hazırlama ve İnceleme Hizmetlerimiz

Monolith Hukuk Bürosu olarak, IT, İnternet ve İş Dünyası konularında uzman bir hukuk bürosu olarak, danışmanlık yaptığımız şirketlere ve müşteri şirketlerimize çeşitli sözleşme hazırlama ve inceleme hizmetleri sunmaktayız.

Ayrıntılar için lütfen aşağıdaki sayfayı ziyaret edin.

https://monolith.law/contractcreation[ja]

Managing Attorney: Toki Kawase

The Editor in Chief: Managing Attorney: Toki Kawase

An expert in IT-related legal affairs in Japan who established MONOLITH LAW OFFICE and serves as its managing attorney. Formerly an IT engineer, he has been involved in the management of IT companies. Served as legal counsel to more than 100 companies, ranging from top-tier organizations to seed-stage Startups.

Category: IT

Tag:

Başa dön