ICO Beyaz Kağıdı Oluştururken Dikkat Edilmesi Gereken Hukuki Sorunlar Nelerdir?
Yatırım toplamak için sanal para birimi (token) çıkaran bir fon toplama yöntemine ICO (Initial Coin Offering) denir. Bu ICO olarak adlandırılan fon toplama yöntemi, mevcut IPO ile benzer bir süreçten geçer. ICO’da, IPO’nun aksine, doğrudan şemayı düzenleyen bir yasa olmaması nedeniyle, tasarım özgürlüğü yüksektir ve ayrıca karmaşık işlem prosedürlerinin maliyetini ve maliyetini azaltma avantajı vardır. Ancak, “doğru ICO uygulaması”nı düzenleyen bir yasanın olmaması, aynı zamanda, uyumluluğa dikkat ederek ICO’yu uygulamanın zorluğunu artıran bir faktördür (ICO ve IPO karşılaştırması hakkında daha fazla bilgi için aşağıdaki makaleye bakınız).
https://monolith.law/blockchain/comparison-ico-ipo[ja]
Bir anlamda, ICO’nun “standart işlem işlerine bağlı olmayan özgürlüğü” ve “yasal olanı ve yasadışı olanı ayırt etme zorluğu” gibi çeşitli özellikleri, beyaz kağıdın nasıl yazılacağı konusunda en iyi şekilde ortaya çıkar. Bu makalede, beyaz kağıdın içeriği ile ilgili olarak, ICO’yu gerçekleştirirken genellikle hukuki sorunlara neden olan konuları açıklıyoruz.
Beyaz Kağıt Yazmanın ‘Doğru’ Bir Yolu Yoktur
ICO’daki beyaz kağıt, fon toplama amacını, toplanan fonların nasıl kullanılacağını ve yatırımcılara getiri sağlama yolunu belirten bir belgedir. Bu, IPO ile karşılaştırıldığında, sözde “prospektüs” ile benzer bir rol oynar. Ancak, beyaz kağıdı yasal olarak yazmak için uyulması gereken bir şablon aslında yoktur. Dahası, ICO’yu yasal olarak gerçekleştirmek için beyaz kağıdı hazırlamanın aslında zorunlu olmadığı bir gerçektir.
Japonya’da, ICO’yu doğrudan düzenleyen bir yasa olmadığından, “doğru beyaz kağıt yazma” hakkında da yasa aktif olarak bir şey göstermiyor. Bu nedenle, bugüne kadar Japonya’da gerçekleştirilen birçok ICO’da, yaratıcı ve çekici tanıtım araçları oluşturulmuştur. Bu tür içeriklerle gerçekleştirilen web pazarlama gücü sayesinde, tokenlerin cazibesi geniş çapta bilinir hale gelmiş ve büyük miktarda yatırım toplamayı başaran örnekler sayısızdır.
Yasa, yatırımcıların kalbine “işleyecek” bir beyaz kağıt nasıl oluşturulacağını öğretmez. Ancak, düşüncesiz içerik pazarlamasının hangi tür çatışma risklerine yol açabileceği konusunda yasa birçok şeyi ima eder. Tokenlerin cazibesini tam anlamıyla aktarmayı hedeflerken, yasal olarak en azından uyulması gereken hususlar nelerdir? Aşağıda bunlara bir göz atalım.
Finansal Ürünler Ticaret Yasası (Japanese Financial Instruments and Exchange Act) Hükümlerine Dayanan Beyaz Kitap Yazma Uygulaması
Finansal Ürünler Ticaret Kanunu Nedir?
Yayınlanan token’ın niteliği, Japon Finansal Ürünler Ticaret Kanunu’na (bundan sonra ‘FUT Kanunu’ olarak belirtilecektir) göre ‘değerli menkul kıymetler’ kapsamına giriyorsa, bu token FUT Kanunu’nun uygulama alanına girer. Aslında FUT Kanunu, değerli menkul kıymetlerin yayınlanması ve alım satımı sırasında, yatırımcıların korunması ve ticaret piyasasının sağlıklı gelişiminin sağlanması amacıyla oluşturulmuş bir hukuk alanıdır.
FUT Kanunu’nda ‘değerli menkul kıymetler’ için net bir tanım verilmemiştir, sadece bu hukuk alanının uygulama kapsamına giren değerli menkul kıymetler tek tek listelenmiştir. FUT Kanunu’nun ikinci maddesine bakalım. Burada, devlet tahvilleri, şirket tahvilleri, hisse senetleri gibi FUT Kanunu’nun uygulama alanına giren değerli menkul kıymetlerin her bir türü tek tek listelenmiştir.
Madde 2 Bu kanunda ‘değerli menkul kıymetler’ aşağıdaki anlamlara gelir:
Finansal Ürünler Ticaret Kanunu (FUT Kanunu)
1 Devlet tahvilleri
2 Yerel tahviller
3 Özel bir kanunla kurulan tüzel kişinin çıkardığı tahviller (sonraki maddeler ve 11. madde hariç.)
4 Varlık securitization kanunu (1998 (Heisei 10) Kanun No. 105) tarafından belirlenen özel şirket tahvilleri
5 Şirket tahvilleri (karşılıklı şirketlerin tahvilleri dahil. Aynı şekilde.)
6 Özel bir kanunla kurulan tüzel kişinin çıkardığı yatırım sertifikaları (sonraki maddeler, 8. madde ve 11. madde hariç.)
7 Kooperatif finans kurumlarının öncelikli yatırımına ilişkin kanun (1993 (Heisei 5) Kanun No. 44, bundan sonra ‘öncelikli yatırım kanunu’ olarak anılacaktır) tarafından belirlenen öncelikli yatırım sertifikaları
8 Varlık securitization kanunu tarafından belirlenen öncelikli yatırım sertifikaları veya yeni öncelikli yatırım hakkını gösteren sertifikalar
9 Hisse senetleri veya yeni hisse senedi opsiyon sertifikaları
10 Yatırım fonları ve yatırım şirketleri hakkında kanun (1951 (Showa 26) Kanun No. 198) tarafından belirlenen yatırım fonları veya yabancı yatırım fonlarının gelir sertifikaları
11 Yatırım fonları ve yatırım şirketleri hakkında kanun tarafından belirlenen yatırım sertifikaları, yeni yatırım hakkı opsiyon sertifikaları veya yatırım şirketleri tahvilleri veya yabancı yatırım sertifikaları
(devam ediyor)
Not olarak, Medeni Kanun’a göre değerli menkul kıymetler, ‘maddi değeri olan özel hakları temsil eden menkul kıymetler’ şeklinde tanımlanmıştır ve FUT Kanunu’ndaki değerli menkul kıymetlere kıyasla oldukça geniş bir kapsama sahip olduğunu görebiliriz.
FUT Kanunu, Medeni Kanun’un özel kanunu (basitçe, genel ilkeleri ve genel teorileri bireysel olarak düzeltme anlamına gelen bir hukuk alanı) olarak kabul edilir. Dolayısıyla, özellikle bilgi açıklaması (sözde açıklama) veya içeriden bilgiye dayalı işlemlerin önlenmesi gibi taleplerin büyük olduğu finansal ürünler için, Medeni Kanun’un geniş anlamdaki değerli menkul kıymetlerine karşı, FUT Kanunu ile düzenlenir olduğunu anlamak iyi olacaktır.
Kripto Para Bir ‘Değerli Menkul Kıymet’ midir?
Öncelikle, Japon ‘Değerli Menkul Kıymetler Kanunu’ (金商法) tarafından belirtilen ‘değerli menkul kıymetler’ arasında kripto para birimleri yer almamaktadır. Bu nedenle, genel bir kural olarak, kripto para birimleri bu kanunun düzenlemelerine tabi değildir. Aslında, Bitcoin gibi önde gelen kripto para birimleri hakkında, hükümetin görüşü de bu kanunun düzenlemelerinin uygulanmayacağı yönündedir ve bu durum zaten açıklanmıştır.
Ancak, yeni bir ICO ile token çıkarılması durumunda, ‘Değerli Menkul Kıymetler Kanunu’nun 2. maddesinin 5. fıkrasında belirtilen toplu yatırım planlarına uygun olup olmadığını incelemek gerekmektedir.
Madde 2
Finansal Ürünler Ticaret Kanunu (Değerli Menkul Kıymetler Kanunu)
2 Bu maddenin birinci fıkrasının birinci ila on beşinci bentlerinde belirtilen değerli menkul kıymetler, aynı fıkrada belirtilen on yedinci bentteki değerli menkul kıymetler (aynı fıkrada belirtilen on altıncı bentteki değerli menkul kıymetlerin niteliğini taşıyanları hariç tutar.) ve aynı fıkrada belirtilen on sekizinci bentteki değerli menkul kıymetlerde gösterilmesi gereken haklar, aynı fıkrada belirtilen on altıncı bentteki değerli menkul kıymetler, aynı fıkrada belirtilen on yedinci bentteki değerli menkul kıymetler (aynı fıkrada belirtilen on altıncı bentteki değerli menkul kıymetlerin niteliğini taşıyanları sınırlar.) ve aynı fıkrada belirtilen on dokuzuncu ila yirmi birinci bentlerde belirtilen değerli menkul kıymetler, bu hakların gösterilmesi gereken değerli menkul kıymetlerin çıkarılmamış olması durumunda bile, bu hakları bu değerli menkul kıymetler olarak kabul eder ve elektronik kayıt tahvilleri (Elektronik Kayıt Tahvilleri Kanunu (2007 yılı (Heisei 19) Kanun No. 102) Madde 2, Fıkra 1’de belirtilen elektronik kayıt tahvillerini ifade eder. Aynı fıkra aşağıda aynıdır.) arasında, dolaşıma ve diğer durumlara göre, tahviller ve diğer değerli menkul kıymetler olarak kabul edilmesi gerekenler, hükümet kararnamesi ile belirlenir (bu maddede ve aşağıdaki maddede “belirli elektronik kayıt tahvilleri” olarak anılır.) ve bu elektronik kayıt tahvillerini bu değerli menkul kıymetler olarak kabul eder ve aşağıdaki haklar, menkul kıymetler veya belgelerde gösterilmesi gereken haklar dışındaki haklar olmasına rağmen, değerli menkul kıymetler olarak kabul edilir ve bu kanunun hükümleri uygulanır.
Beşinci bent: Sivil Kanun (1896 yılı (Meiji 29) Kanun No. 89) Madde 667, Fıkra 1’de belirtilen birlik sözleşmesi, Ticaret Kanunu (1899 yılı (Meiji 32) Kanun No. 48) Madde 535’te belirtilen adi komandit sözleşmesi, Yatırım İşletmeleri Sınırlı Sorumluluk Ortaklığı Sözleşmesi Hakkında Kanun (1998 yılı (Heisei 10) Kanun No. 90) Madde 3, Fıkra 1’de belirtilen yatırım işletmeleri sınırlı sorumluluk ortaklığı sözleşmesi veya Sınırlı Sorumluluk İşletme Ortaklığı Sözleşmesi Hakkında Kanun (2005 yılı (Heisei 17) Kanun No. 40) Madde 3, Fıkra 1’de belirtilen sınırlı sorumluluk işletme ortaklığı sözleşmesine dayanan haklar, dernek üyeliği hakları ve diğer haklar (yabancı yasalara dayananlar hariç) arasında, bu haklara sahip olan kişiler (bu bentte “yatırımcılar” olarak anılır.) tarafından yapılan yatırımlar veya katkılarla gerçekleştirilen işletmeler (bu bentte “yatırım hedefi işletmeler” olarak anılır.) tarafından elde edilen gelirin dağıtımı veya bu yatırım hedefi işletmelerle ilgili mülkiyetin dağıtımını alabilme hakkı olan haklar, aşağıdakilerden hiçbirine uymayanlar (önceki fıkralarda belirtilen değerli menkul kıymetlerde gösterilmesi gereken haklar ve bu fıkranın (bu bent hariç) hükümleri uyarınca değerli menkul kıymetler olarak kabul edilen haklar hariç)
(devamı)
Bu durumu basit bir şekilde açıklamak gerekirse, yatırımcıların parasal yatırımlarını kullanarak bir işletme yürütülmesi ve bu işletmenin elde ettiği karın yatırımcılara dağıtılmasını öngören menkul kıymetler, ‘Değerli Menkul Kıymetler Kanunu’nda belirtilen değerli menkul kıymetler olmasa bile, bu kanunun uygulama alanına girer. Dolayısıyla, ICO ile yeni bir token çıkarılması durumunda, bu tür bir plana uyan durumlar söz konusu olduğunda, ‘Değerli Menkul Kıymetler Kanunu’nun çeşitli ifşa yükümlülükleri ve raporlama yükümlülükleri ICO uygulayıcısına uygulanır. Özetlemek gerekirse, ‘Değerli Menkul Kıymetler Kanunu’ ile ilgili olarak, ICO uygulayıcılarının, toplu yatırım planlarına uygunluk konusunda özellikle dikkatli olmaları gerektiği söylenebilir.
Sonuçta Beyaz Kağıt Nasıl Yazılmalıdır?
Pratikte, bu toplu yatırım planı ile ilgili olarak sıkça sorun olan konular, Beyaz Kağıt’ın yazılması sürecinde, yatırımcılara dağıtılacak olan karın ne kadar detaylı bir şekilde belirtileceği ve bu durumun Japon Finansal Hizmetler Yasası (JFSA) kapsamında bir finansal ürün olarak kabul edilip edilmeyeceği, ve bu dağıtımın işletmenin karına dayalı bir dağıtım olarak kabul edilip edilmeyeceği gibi konulardır. Eğer JFSA’nın düzenlemelerine tabi olmanın ICO uygulayıcısının yükünü artıracağı düşünülüyorsa, bu konular hakkında detaylı bilgi vermekten kaçınmak bir yaklaşım olabilir. Diğer yandan, bu konular hakkında mümkün olduğunca detaylı bilgi vererek yatırımcıların güvenini kazanmayı hedefliyorsanız, token tasarımını JFSA’nın finansal ürünü olarak yapmak bir seçenek olabilir. Bu tür kararlarla ilgili olarak, ilgili ICO’nun stratejisi göz önünde bulundurulduktan sonra, hukuk departmanının takdir yetkisini kullanması gereken noktaların az olmadığı söylenebilir.
Finansal Araçlar ve Borsa Yasası (Japanese Financial Instruments and Exchange Act) Dışında Dikkate Alınması Gereken Hukuki Alanlar
Bununla birlikte, bir beyaz kağıdın içeriği açısından bakıldığında, dikkate alınması gereken hukuki alanlar sadece Finansal Araçlar ve Borsa Yasası ile sınırlı değildir. Ayrıca, Ödeme Hizmetleri Yasası (Japanese Payment Services Act) kapsamında “sanal para” olarak kabul edilen durumlarda, sanal para değişim hizmeti sağlayıcı olarak kayıt olmanız gerekmektedir. (Ödeme Hizmetleri Yasası’ndaki sanal para tanımı ve bu durumda işletmelere yüklenen yükümlülükler hakkında ayrıntılı bilgi için lütfen diğer makalelere başvurun.)
Ayrıca, belirli bir tokenin Ödeme Hizmetleri Yasası kapsamında elektronik para olarak kabul edilmesi durumunda, bu elektronik paranın miktarına bağlı olarak hükümete para yatırma (teminat) yükümlülüğü doğar. (Ödeme Hizmetleri Yasası’ndaki elektronik para tanımı ve bu durumda işletmelere yüklenen yükümlülükler hakkında ayrıntılı bilgi için lütfen diğer makalelere başvurun.)
Özet
Bu makalede, beyaz kağıtların içeriği hakkında, özellikle Finansal Ürünler Ticaret Yasası (Japon Finansal Ürünler Ticaret Yasası) ile ilişkili olarak sorun olabilecek noktaları ele aldık. Beyaz kağıt yazma işi, sadece tokenlerin cazibesini aktarmakla kalmaz, aynı zamanda yatırımcıların haklarını netleştiren bir çaba da olmalıdır. Dolayısıyla, yatırımcılara karşı açıklama sorumluluğunun nasıl yerine getirileceği, temelde bir şirketin hukuk departmanının sorunu olduğunu aklınızda bulundurmalısınız.
Ayrıca, bu makalede tanıtılan ICO ile ilgili çeşitli yasal düzenlemeler, beyaz kağıtlarda belirtilen sadece biçimsel ifadelerin sorunu (yani medyada yayınlanacak metnin kelime seçimi sorunu) ve token tasarımı ile ilgili temel sorunlar arasında net bir ayrım yapılmalı ve tartışılmalıdır. Dolayısıyla, ICO’nun yasal uygulanması için, sadece beyaz kağıtların ifadelerinin hukuki kontrolüne sınırlı kalmak yerine, beyaz kağıtların içeriği ve şirketin gerçekte yürüttüğü faaliyetler arasında uyum olup olmadığını da içeren bir hukuki kontrol yapılmalıdır.
Category: General Corporate
Tag: General CorporateIPO