MONOLITH LAW OFFICE+81-3-6262-3248Hafta içi 10:00-18:00 JST [English Only]

MONOLITH LAW MAGAZINE

Internet

Arama Sonuçları Silinebilir mi? 'Unutulma Hakkı' Hakkında Açıklama

Internet

Arama Sonuçları Silinebilir mi? 'Unutulma Hakkı' Hakkında Açıklama

Kendinizle ilgili geçmiş makaleler ve diğer bilgilerin silinmesi hakkını talep etme hakkı, ‘unutulma hakkı’ olarak dikkat çekmektedir. Peki, Japonya’da ‘unutulma hakkı’ ile ilgili olarak hangi tür hukuki kararlar verilmiştir?

2017 yılı 31 Ocak tarihinde (Heisei 29), Yüksek Mahkeme, Google’ın arama motorunda görünen ve yaklaşık 5 yıl öncesine ait olan, ‘Japon Çocuk Fuhuşu ve Çocuk Pornografisi Yasası’na aykırı tutuklama geçmişi ile ilgili URL’ler hakkında, ‘unutulma hakkı’ ifadesini kullanmadan, gizlilik hakkını temel alarak silme olasılığını değerlendirdi ve bu durumu dikkate alarak, silme işlemini reddeden bir karar verdi.

Bu Yüksek Mahkeme kararından sonra, tutuklama makaleleri ve tutuklama geçmişi ile ilgili arama sonuçlarının silinmesinin zorlaştığına dair görüşler de bulunmaktadır. Ancak, arama sonuçlarının silinmesi taleplerinin mahkemede nasıl ele alındığına dair bir açıklama yapacağız.

https://monolith.law/reputation/deletion-arrest-article [ja]

Suç Geçmişi ve Sabıka Kaydının Yayınlanması

Bir başkasının tutuklanma geçmişi gibi bilgileri yayınladığınızda, gizlilik ihlali olarak kabul edilen durumlar oldukça fazladır.

Suç Geçmişi ve Sabıka Kaydının Yayınlanması ve Makale Silme

İşgal altındaki Okinawa’da gerçekleşen bir ceza davasında suçlu bulunan eski sanığın, bir kurgusal olmayan romanda gerçek adıyla tasvir edilmesi sorun oldu (Kurgusal Olmayan ‘Tersine Dönüş’ Olayı). Mahkemede, “Bir kişinin bir ceza davasında şüpheli olarak kabul edilmesi, hatta sanık olarak dava açılması ve özellikle suçlu bulunması ve hapis cezası çekmesi, bu kişinin itibarı veya güvenilirliği ile doğrudan ilgili bir konudur. Bu nedenle, bu kişi, haksız yere sabıka kaydı gibi konuların yayınlanmaması konusunda hukuki koruma haklarına sahip olmalıdır” denildi. Ayrıca, “Sabıka kaydı gibi konuların yayınlanmaması hukuki haklarının üstün olduğu durumlarda, bu yayın nedeniyle yaşanan ruhsal acının tazminatını talep edebilir” denilerek, gizlilik ihlali kabul edildi ve tazminat ödenmesi emredildi (Japon Yüksek Mahkemesi, 8 Şubat 1994 (Gregorian Takvimi)).

Ayrıca, 2009 yılında bir sigorta parası cinayeti davasında suçlu bulunan ve hapis cezasını tamamlayan eski sanığın bilgilerinin gerçek adıyla bir web sitesinde yayınlanması sorun oldu. Mahkeme, “Davalı gibi suçlu bulunan veya hapis cezasını tamamlamış kişilerin, genel vatandaşlar olarak topluma geri dönmesi beklenir. Bu nedenle, sabıka kaydı gibi konuların yayınlanması, yeni oluşturulan sosyal yaşamın huzurunu bozar ve rehabilitasyonunu engeller ve bu nedenle hukuki koruma haklarına sahip olmalıdır” dedi.

Dahası, bu makale yayınlandığında, olayın meydana gelmesinden zaten 20 yıldan fazla bir süre geçmişti ve davalının cezasını tamamlamasından 8 yıldan fazla bir süre geçmişti. Bu durumu göz önünde bulundurarak, “Bir kez ünlü olan bir kişi hakkında, sabıka kaydı gibi konuların yayınlanmaması konusunda hukuki haklarının olmadığı anlamına gelmez” denilerek, gizlilik ihlali kabul edildi ve tazminat ödenmesi emredildi (Tokyo Bölge Mahkemesi, 11 Eylül 2009 (Gregorian Takvimi)).

https://monolith.law/reputation/privacy-invasion [ja]

Bu şekilde, başkalarının tutuklanma geçmişinin yayınlanmasının bir gizlilik ihlali olarak kabul edilmesi durumunda, internet üzerindeki tutuklanma geçmişinin yayınlanması, her bir makalenin silinmesini talep etmek yeterli olacaktır ve arama motorlarına karşı arama sonuçlarının silinmesini talep etmek zor olabilir. Bu tür bir düşünce tarzı vardır.

Bu konuda,

  • Silme talebinin muhatabı ile iletişim kurulamadığı durumlar, yani yurtdışı siteleri veya yurtdışında yaşayan kişilerle iletişim kurulamadığı veya Japon mahkeme kararlarına uymadığı durumlar
  • Silinmesi gereken site sayısının çok fazla olması ve zaman alması, avukatlık ücretleri veya araştırma maliyetlerinin yüksek olması durumları
  • Arama sonuçlarında görünmesinin sorun olduğu ve arama sonuçlarında görünmediği sürece, anonim mesaj panolarında hakaret içeren makaleler olsa bile, bunu kabullenemeyeceğimiz anlamına gelmez durumları

gibi durumlar vardır ve arama sonuçlarının silinmesinin gerektiği durumlar da oldukça fazladır.

Suç Geçmişi ve Sabıka Kaydının Yayınlanması ve Arama Sonuçlarının Silinmesi

Arama sonuçlarının silinmesi neden makale silinmesinden daha zor kabul edilir? Konuyu tekrar düzenleyip inceleyelim.

Arama hizmeti sağlayıcıları denildiğinde, Yahoo veya Google gibi tanınmış şirketler akla gelir ve siz de muhtemelen bu hizmetleri kullanmışsınızdır. Kesin bir tanım yapmak gerekirse, arama hizmeti sağlayıcıları, internet üzerindeki web sitelerinde yayınlanan bilgileri kapsamlı bir şekilde toplayan, bu bilgilerin kopyalarını saklayan ve bu kopyaları kullanarak bir indeks oluşturan, bilgileri düzenleyen ve kullanıcının belirli koşullara göre arama sonuçları olarak sunan hizmetlerdir.

Bu bilgi toplama, düzenleme ve sunma işlemleri, arama hizmeti sağlayıcıları tarafından otomatik olarak gerçekleştirilir. Ancak, bu programlar, arama hizmeti sağlayıcılarının politikalarına uygun sonuçlar elde edebilmek için oluşturulmuştur. Dolayısıyla, arama sonuçlarının sunulması, arama hizmeti sağlayıcılarının ifade özgürlüğüne bağlı bir yön taşır ve ifade özgürlüğü ile ilgili olarak kabul edilir.

Ayrıca, arama hizmeti sağlayıcıları tarafından sunulan arama sonuçları, insanların internet üzerinde bilgi yayınlamasını veya internet üzerindeki büyük miktarda bilgi arasından ihtiyaç duydukları bilgileri elde etmelerini destekler. Günümüz toplumunda, bu hizmetler, internet üzerindeki bilgi akışının temelini oluşturarak son derece önemli bir rol oynar.

Yani, arama hizmeti sağlayıcıları tarafından belirli arama sonuçlarının sunulması, hak ihlali olarak kabul edilir ve sonuçların silinmesi talep edilirse, bu durum ifade özgürlüğünün ve arama sonuçlarının sunulması yoluyla yerine getirilen toplumsal rolün kısıtlanması olarak kabul edilir.

Sözde “unutulma hakkı” ile ilgili kararda, Yüksek Mahkeme, arama sonuçlarının silinmesi konusunda karşılaştırmalı bir ölçüt belirlemek için aşağıdaki gibi bir ifade kullanmıştır:

Arama hizmeti sağlayıcısının, bir kişi hakkında belirli koşullara dayalı bir arama talebine yanıt olarak, bu kişinin gizlilik haklarına dahil olan gerçekleri içeren bir makale veya benzeri bir web sitesinin URL’sini arama sonuçlarının bir parçası olarak sunması, yasadışı mıdır yoksa değil midir? Bu, belirli bir gerçeğin doğası ve içeriği, belirli bir URL’nin sunulması sonucu bu kişinin gizlilik haklarına dahil olan gerçeklerin ne ölçüde aktarıldığı ve bu kişinin maruz kaldığı somut zararın derecesi, bu kişinin toplumsal statüsü ve etkisi, belirli bir makale veya benzeri bir belgenin amacı ve anlamı, belirli bir makale veya benzeri bir belgenin yayınlandığı dönemdeki toplumsal durum ve sonraki değişiklikler, belirli bir makale veya benzeri bir belgede belirli bir gerçeği belirtme gerekliliği vb. gibi, belirli bir gerçeğin yayınlanmaması hukuki çıkarı ve belirli bir URL’nin arama sonucu olarak sunulma nedeni hakkındaki çeşitli durumların karşılaştırmalı bir değerlendirmesine dayanmalıdır. Sonuç olarak, belirli bir gerçeğin yayınlanmaması hukuki çıkarının üstün olduğu açıkça belirlenirse, arama hizmeti sağlayıcısından belirli bir URL’nin arama sonuçlarından silinmesini talep etmek mümkün olmalıdır.

Yüksek Mahkeme, 31 Ocak 2017 tarihli karar

Bu kararın büyük bir yankı uyandırmasının nedeni, aşağıdaki iki noktadır:

  1. Arama sonuçlarının silinmesini genel gizlilik hakları çerçevesinde ele alırken, “unutulma hakkı”na hiç değinmemesi
  2. “Açıkça” ifadesinin gerekliliğini belirginleştirmesi

1. nokta için, bazıları “unutulma hakkı”nın reddedildiğini iddia etti, ancak yeni bir kavramı özellikle getirmeye gerek olmadan, mevcut kriterlere göre karşılaştırmalı bir değerlendirme yapabileceğini belirtti. Bu nedenle, “unutulma hakkı”na özellikle değinmedi.

2. nokta için, örneğin “Tersine Çevirme” olayının Yüksek Mahkeme kararında, “sabıka kaydı vb. gerçeklerin yayınlanmaması hukuki çıkarının üstün olduğu durumlar” olarak belirlenen karşılaştırmalı değerlendirme kriteri, “belirli bir gerçeğin yayınlanmaması hukuki çıkarının açıkça üstün olduğu durumlar” olarak belirlendi.

Yani, belirli bir gerçeğin yayınlanmaması hukuki çıkarı ve belirli bir URL’nin arama sonucu olarak sunulma nedeni hakkındaki çeşitli durumları karşılaştırmalı olarak değerlendirir ve sonuç olarak, gizlilik ihlali biraz daha ağır ise silme işlemi yapılır. Ancak, “belirli bir gerçeğin yayınlanmaması hukuki çıkarının açıkça üstün olduğu durumlar” ifadesi, baştan itibaren arama motoru tarafına ağırlık verildiği, yüksek düzeyde bir gizlilik ihlali olmadıkça “açık” olarak kabul edilmediği ve arama sonuçlarının silinmediği anlamına gelir. Bu, silme talebinde bulunan kişiler için engeli yükseltti.

https://monolith.law/reputation/request-deletion-google-search [ja]

Özet

2017 yılında (Gregorian takvimine göre) Yüksek Mahkeme’nin kararında belirtilen “açıklık” gerekliliği, ilk derece mahkemeden temyiz mahkemesine kadar ortaya çıkmamıştır. En sıkı standartlar bile önleyici durdurma için geçerli olsa da, basit bir silme durumunda bu tür sıkı bir kararın verilmiş olması dikkat çekicidir. Bu Yüksek Mahkeme kararının ardından, mahkemelerde, tutuklama makaleleri ve tutuklama geçmişi ile ilgili arama sonuçlarının silinmesi daha zor hale geldiği söylenmiştir, bu da başta belirttiğimiz gibi dikkat çekmiştir.

Elbette, arama sonuçlarının silinmesi, çeşitli durumları karşılaştırma ve değerlendirme sonucunda karar verilen bir durumdur ve suç geçmişi veya sabıka kaydı hakkında genel bir ifade kullanılsa bile, durumlar çeşitlidir, örneğin hüküm giymiş bir durum veya dava açılmamış bir durum gibi. Bu tür suç geçmişi veya sabıka kaydı arama sonuçlarının nasıl değerlendirildiği konusunda, gelecekteki yargı kararlarının birikimine dikkat etmek gerekmektedir.

Büromuz Tarafından Alınan Önlemler

Monolit Hukuk Bürosu, özellikle IT ve hukuk alanlarında yüksek uzmanlığa sahip bir hukuk firmasıdır. Son yıllarda, internet üzerinde yayılan itibar zararları ve iftira bilgileri, “Dijital Dövme” olarak ciddi zararlara yol açmaktadır. Büromuz, “Dijital Dövme” önlemlerini sağlayan çözümler sunmaktadır. Ayrıntılar aşağıdaki makalede belirtilmiştir.

Managing Attorney: Toki Kawase

The Editor in Chief: Managing Attorney: Toki Kawase

An expert in IT-related legal affairs in Japan who established MONOLITH LAW OFFICE and serves as its managing attorney. Formerly an IT engineer, he has been involved in the management of IT companies. Served as legal counsel to more than 100 companies, ranging from top-tier organizations to seed-stage Startups.

Başa dön