Sektörel Bazda Çalışma Vizesi Edinmenin Püf Noktaları: Yiyecek ve İçecek Sektöründe Yabancı İstihdamı

Japonya’daki yiyecek ve içecek sektörü, ciddi bir işgücü sıkıntısı gibi yapısal bir sorunla karşı karşıyadır. Bu durumu aşmak için birçok şirket, yabancı iş gücü istihdamında bir çözüm yolu bulmuştur. Ancak, yabancıların istihdamı sadece işe alım süreciyle sınırlı kalmayıp, ‘Japonya Göçmenlik Kontrol ve Mülteci Tanıma Kanunu’ (bundan sonra ‘Göçmenlik Kanunu’ olarak anılacaktır) gibi katı yasal düzenlemelere uymayı zorunlu kılar. Uygun ikamet statüsüne sahip olmayan bir yabancıyı çalıştıran şirketler, ‘Yasadışı Çalıştırmayı Teşvik Etme Suçu’ ile ciddi cezai yaptırımlarla karşı karşıya kalabilir ve şirketin temsilcileri veya insan kaynakları sorumluları da bireysel olarak cezalandırılma riski taşır. Bu nedenle, yiyecek ve içecek sektöründe yabancı istihdamını başarılı kılmak için, işe alım stratejilerini ve yasal uyumu bütünleşik bir yönetim perspektifiyle ele almak şarttır. Yabancıların Japonya’da çalışabilmeleri için, faaliyetlerine uygun ‘ikamet statüsü’ almak zorunludur. Yiyecek ve içecek sektöründe istihdam edilebilecek ikamet statüleri genel olarak, çalışma faaliyetlerinde kısıtlama olmayan ‘statüye/ konuma dayalı ikamet statüleri’ ve yalnızca izin verilen belirli işlerde çalışmaya olanak tanıyan ‘faaliyet türüne göre ikamet statüleri’ (genellikle çalışma vizesi olarak adlandırılır) olmak üzere iki ana kategoriye ayrılır. İkinci kategori altında, ‘uzmanlık’, ‘beceri’ ve ‘belirli becerilere sahip kişiler’ gibi çeşitli gereksinimler ve kısıtlamalar belirlenmiştir. Bu makale, yiyecek ve içecek sektöründe faaliyet gösteren şirketlerin yöneticilerine ve hukuk/insan kaynakları sorumlularına, yabancı istihdamı ile ilgili kararları doğru bir şekilde alabilmeleri için yasal ve pratik rehberlik sağlamayı amaçlamaktadır. Her bir ikamet statüsünün spesifik gereksinimleri, izin verilen iş kapsamı ve şirketlerin yerine getirmesi gereken yasal yükümlülükler, ilgili yasalar ışığında detaylı bir şekilde açıklanacaktır.
Japonya’da Yiyecek ve İçecek Sektöründe Yabancı Çalışan İstihdamını Mümkün Kılan İkamet Statüsünün Genel Görünümü
Yabancı çalışan istihdamını değerlendirirken, öncelikle ‘vize’ ile ‘ikamet statüsü’ arasındaki hukuki farkı doğru bir şekilde anlamak önemlidir. Japonya’nın yurtdışı temsilcilikleri (büyükelçilikler ve başkonsolosluklar) tarafından verilen ‘vize’, söz konusu yabancının pasaportunun geçerli olduğunu ve Japonya’ya girişte herhangi bir engel bulunmadığını belirten bir belgedir. Buna karşılık, ‘ikamet statüsü’, Japonya içindeki faaliyetleri hukuki olarak izin veren bir yetkinliktir ve Göçmenlik Bürosu tarafından verilir. Bu ikamet statüsünü kanıtlayan resmi kimlik belgesi ‘ikamet kartı’dır ve şirketler, işe alım sürecinde adayların sahip olduğu ikamet kartındaki bilgileri kontrol etme yasal yükümlülüğüne sahiptir.
Yiyecek ve içecek sektöründe yabancı çalışanları istihdam ederken göz önünde bulundurulması gereken ikamet statüleri, hukuki niteliklerine göre iki ana kategoriye ayrılır.
İlk kategori, ‘statü ve konuma dayalı ikamet statüleri’dir. Bu kategoriye ‘daimi ikamet edenler’, ‘Japon vatandaşının eşi vb.’, ‘daimi ikamet edenin eşi vb.’, ‘sabit ikamet edenler’ dahildir. Bu ikamet statüleri, kişinin statüsüne veya Japonya ile olan bağlarına dayanarak verildiği için, Japonya içindeki iş faaliyetlerinde herhangi bir kısıtlama yoktur. Bu nedenle, bu statülere sahip yabancılar, aşağıda bahsedilen ‘basit işçilik’ olarak kabul edilen işler de dahil olmak üzere, Japon vatandaşları gibi her türlü işte çalışabilirler. Şirketler için en esnek istihdamı mümkün kılan bu insan kaynaklarıdır, ancak dikkat edilmesi gereken noktalar da vardır. ‘Japon vatandaşının eşi vb.’ ve ‘daimi ikamet edenin eşi vb.’ ikamet statüleri, adından da anlaşılacağı gibi, evlilik ilişkisinin devam ettiği varsayımına dayanır. Boşanma veya ölüm gibi nedenlerle bu statü kaybedildiğinde, ikamet statüsünün yenilenmesi kabul edilmeyebilir ve çalışmaya devam edilemeyebilir. Şirketler, istihdam sonrasında da düzenli olarak ikamet kartlarının geçerliliğini kontrol etmeli ve uyum risklerini yönetmelidir.
İkinci kategori, ‘faaliyet türüne dayalı statüler’, yani çalışma vizeleridir. Bu, belirli uzmanlık gerektiren faaliyetleri yürütmek için verilen ikamet statüsüdür ve izin verilen iş kapsamı dışındaki faaliyetler sıkı bir şekilde kısıtlanmıştır. Yiyecek ve içecek sektöründe sorun teşkil eden, birçok saha işi, örneğin salon hizmeti, bulaşık yıkama veya basit yemek hazırlama gibi işler, Göçmenlik Yasası’nın yorumuna göre uzmanlık gerektirmeyen ‘basit işçilik’ olarak sınıflandırılır. Geleneksel uzmanlık gerektiren çalışma vizeleri, özellikle ‘teknik, beşeri bilimler ve uluslararası hizmetler’ kategorisinde, bu tür basit işçilikleri ana iş olarak yapmak genellikle kabul edilmez. Bu hukuki kısıtlama, yiyecek ve içecek sektörünün yıllardır mağaza operasyon personeli olarak yabancı çalışanları istihdam etmesinde büyük bir engel oluşturmuştur. Bu yapısal sorunu çözmek için oluşturulan ‘belirli becerilere sahip kişiler’ adlı ikamet statüsüdür. Bu arka planı anlamak, her bir ikamet statüsünün amacını ve kısıtlamalarını doğru bir şekilde kavramak ve şirketinizin ihtiyaçlarına uygun personeli yasal olarak istihdam etmek için atılacak ilk adımdır.
Japonya’da Uzman ve Yönetici Pozisyonları İçin İkamet İzni: “Teknik, Beşeri Bilimler ve Uluslararası İşler”
Japonya’daki “Teknik, Beşeri Bilimler ve Uluslararası İşler” ikamet izni, doğa bilimleri ve beşeri bilimler alanında uzmanlık gerektiren teknik bilgi veya yabancı kültürlerin anlayışına dayalı düşünce ve duyarlılık gerektiren işlerde çalışacak yabancılar için tasarlanmıştır. Yiyecek ve içecek sektöründe uygulama alanı sınırlı olsa da, belirli koşullar altında önemli bir rol oynar.
Kabul Edilen ve Yasaklanan İşler
Bu ikamet izninin temel özelliği, yalnızca uzmanlık gerektiren profesyonel işlere sınırlı olmasıdır. Kabul edilen işler arasında, şirket merkezindeki pazarlama, finans, insan kaynakları, iş geliştirme, yurtdışı iş geliştirme gibi görevler bulunmaktadır. Ayrıca, birden fazla mağazayı yöneten süpervizörler (SV) veya bölge yöneticileri de, işleri satış verilerinin analizi, çalışan eğitim programlarının geliştirilmesi, pazarlama stratejilerinin oluşturulması gibi yönetim işlerine odaklanıyorsa, bu izin kapsamına girebilir.
Öte yandan, mağaza içindeki yemek pişirme, müşteri hizmetleri, temizlik, kasa gibi operasyonel işler, “basit işçilik” olarak kabul edilir ve bu ikamet izninin faaliyet alanı dışındadır. “Mağaza Müdürü” veya “Yönetici” unvanına sahip olsanız bile, gerçek işlerin çoğu saha çalışması ise bu izin verilmez. İşin gereği olarak saha çalışması yapılması hemen bir reddetme sebebi oluşturmaz; ancak, göç idaresi, unvan yerine, iş sözleşmesi veya iş tanımı belgelerinde belirtilen somut iş içeriğine dayanarak gerçekçi bir değerlendirme yapar.
Bu kesin ayrım, şirketin iş hacmi ve organizasyon yapısıyla yakından ilişkilidir. Küçük ölçekli bireysel işletmelerde, yönetim ve saha işleri ayrılmaz olarak görülür ve “tam zamanlı yönetim işlerine odaklanacak personel” ihtiyacını mantıklı bir şekilde açıklamak zordur. Buna karşılık, birçok mağazayı işleten zincir şirketlerde, merkez veya yönetim birimlerinde uzman yöneticilerin bulunması gerekliliği objektif olarak daha kolay kabul edilir. Yani, “Teknik, Beşeri Bilimler ve Uluslararası İşler” vizesinin alınabilirliği, şirketin uzmanlık gerektiren profesyonel işler için gerekli iş hacmine ve organizasyonel olgunluğa ulaşıp ulaşmadığının bir göstergesi olabilir.
Başvuru Yapan Kişi ve Şirketin Gereksinimleri
Bu ikamet iznini alabilmek için, hem yabancı kişinin hem de onu istihdam edecek şirketin katı gereksinimleri karşılaması gerekir.
Yabancı kişiden beklenen gereksinimler, eğitim veya iş deneyimidir. İlke olarak, ilgili alanda üniversite mezunu olmak veya Japonya’daki bir meslek okulundan mezun olmak gereklidir. Eğitim gereksinimini karşılamayanlar için, “teknik” veya “beşeri bilimler” alanında 10 yıldan fazla, “uluslararası işler” (çeviri, tercümanlık, yurtdışı ticaret vb.) alanında ise 3 yıldan fazla iş deneyimi ile bu gereksinim yerine getirilebilir. Önemli olan, eğitim ve iş deneyimi ile Japonya’da yapılacak iş içeriği arasında açık bir ilişki olması gerektiğidir.
Şirket tarafından karşılanması gereken gereksinimler ise, işletmenin istikrarı ve sürekliliği ile uygun çalışma koşullarının sunulmasıdır. Başvuru sırasında, sağlam bir yönetim durumunda olduğunu finansal raporlar aracılığıyla kanıtlamak gereklidir. Ayrıca, yabancı çalışana ödenecek ücretin, benzer işlerde çalışan Japon çalışanların ücretiyle eşit veya daha yüksek olması gerekmektedir. Bu, yabancıları ucuz iş gücü olarak istihdam etmeyi önlemek ve uzman personel için uygun bir muamele sağlamak amacıyla konulan bir düzenlemedir.
Usta Aşçılar İçin Japonya’da İkamet İzni: “Beceri”
Japonya’daki “Beceri” ikamet izni, “endüstriyel olarak özel bir alana ait ustalaşmış becerileri” gerektiren işlerde çalışacak yabancılar için tasarlanmış bir statüdür. Yiyecek ve içecek sektöründe, bu izin genellikle yabancı mutfakların uzman aşçılarını (şefleri) istihdam etmek için kullanılmaktadır.
10 Yıldan Fazla İş Deneyimi ve Kanıtı
“Beceri” vizesinin en katı ve merkezi gerekliliklerinden biri, prensip olarak 10 yıldan fazla iş deneyimidir. Bu deneyim, belirli bir yabancı mutfakta (örneğin: Çin, Fransız, Hint mutfağı vb.) aşçı olarak kazanılmış olmalıdır. Farklı mutfak türlerindeki deneyimlerin toplamı kabul edilmez. Örneğin, bir Çin restoranında 5 yıl ve bir Fransız restoranında 5 yıl çalışmanın toplamı 10 yıl olarak sayılsa bile, bu gerekliliği karşılamış sayılmaz. Ancak, Tayland mutfağı şefleri için, Japonya ve Tayland arasındaki ikili anlaşmaya dayanarak, iş deneyimi gerekliliği 5 yıla indirilen bir istisna bulunmaktadır.
Bu iş deneyimini kanıtlamak, başvuru sürecindeki en büyük zorluklardan biridir. Başvuru sahipleri, geçmişte çalıştıkları tüm restoranlardan, çalışma süreleri, pozisyonları ve iş tanımlarının açıkça belirtildiği resmi “çalışma belgesi” almak zorundadır. Göçmenlik otoriteleri, bu belgelerin doğruluğunu sıkı bir şekilde inceleyip, bazen belirtilen iş yerlerine uluslararası telefonlar yaparak çalışma gerçekliğini doğrulamaktadır. Eğer geçmişteki iş yerleri artık faaliyet göstermiyorsa veya ayrılık süreci iyi sonuçlanmadığı için belge verilmesi reddediliyorsa, objektif belgeleri toplamak zorlaşır ve başvuru son derece güçleşir. Bu katı uygulama, bu iznin kolay bir iş gücü girişi yolu olarak kötüye kullanılmasını önlemek için alınmış bir önlemdir ve şirketler, potansiyel adayların geçmişlerini kanıtlayıp kanıtlayamayacaklarını önceden dikkatlice değerlendirmelidir.
Restoran ve İş İçeriği Gereklilikleri
İş veren restoranın da karşılaması gereken bazı şartlar vardır. İlk olarak, restoran, istihdam edilecek şefin uzmanlık alanı olan yabancı mutfağı otantik bir şekilde sunan bir işletme olmalıdır. Örneğin, bir Çin mutfağı şefi istihdam ediliyorsa, menünün büyük bir kısmının otantik Çin yemeklerinden oluşması gerekmektedir. Japonya’da özgün bir şekilde gelişen ramen veya kare pilav gibi yemeklerin ağırlıklı olduğu işletmeler kabul edilmeyebilir.
İkinci olarak, şefin iş kapsamı sıkı bir şekilde yalnızca pişirme faaliyetleriyle sınırlıdır. Servis, temizlik, bulaşık yıkama, kasa gibi ek işlerde çalıştırılması kesinlikle kabul edilmez. Bu nedenle, işletmelerin şef dışında ayrıca servis ve temizlik personeli bulundurduklarını kanıtlamaları gerekmektedir.
Üçüncü olarak, işletmenin büyüklüğü de inceleme konusudur. Menü çeşitliliği zengin olmalı, belirli bir sayıda müşteri koltuğu (genellikle en az 25 koltuk olarak kabul edilir) bulunmalı ve uzman bir şefi istihdam etmenin objektif bir gerekliliği olmalıdır. Bu, işletmenin istikrarını doğrulamak ve şefin uzmanlık alanında yoğunlaşabileceği bir ortam ile Japon vatandaşlarına eşit veya daha yüksek bir maaş ödeyebilecek bir yönetim temelinin olup olmadığını belirlemek içindir.
Japonya’da Sahada Çalışan Personel İçin İkamet Statüsü: “Belirli Beceri”
Japonya’da “Belirli Beceri” ikamet statüsü, yerel iş gücünün yetersiz kaldığı belirli endüstri sektörlerinde, belirli uzmanlık ve becerilere sahip yabancı çalışanları kabul etmek amacıyla 2019 Nisan’ında (Reiwa 1) oluşturulmuş nispeten yeni bir sistemdir. Restoran sektörü (sistemde “dış yemek hizmetleri” olarak adlandırılır), ciddi iş gücü sıkıntısı nedeniyle bu sistemin hedef sektörlerinden biri olarak belirlenmiştir ve “Belirli Beceri”, mağazalarda sahada çalışacak operasyon personelini sağlamak için en merkezi ve pratik seçenek haline gelmiştir.
İş Kapsamı ve İkamet Statüsünün Aşamaları
“Belirli Beceri”nin en büyük özelliği, geniş iş kapsamında yatmaktadır. Dış yemek hizmetleri alanında, “yiyecek içecek hazırlama, müşteri hizmetleri, mağaza yönetimi” ile ilgili tüm genel işler kabul edilmekte ve buna mutfak yardımcılığı, salon hizmeti, kasa işlemleri, temizlik, stok yönetimi, sipariş işlemleri gibi görevler dahildir. Bu sayede, geleneksel çalışma vizeleriyle mümkün olmayan saha temel işlerini yabancı çalışanlara yaptırma imkanı doğmuştur.
Bu ikamet statüsü, beceri seviyesine göre iki aşamaya ayrılmıştır.
“Belirli Beceri 1 numara”, sistemin temel giriş noktası olan statüdür. Bunu elde etmek için, dış yemek hizmetleri alanındaki becerileri ölçen “Dış Yemek Hizmetleri Belirli Beceri 1 numara Beceri Ölçme Sınavı” ve iş için gerekli Japonca becerilerini ölçen sınavlardan (“Uluslararası Değişim Fonu Japonca Temel Testi” veya “Japonca Yeterlik Sınavı N4 ve üzeri”) her ikisinde de başarılı olmak gerekmektedir. İkamet süresi toplamda en fazla 5 yıl ile sınırlıdır ve prensip olarak aile bireylerinin Japonya’ya getirilmesi (aile birliği) kabul edilmemektedir.
“Belirli Beceri 2 numara”, 1 numarayı tamamlayan kişilerin daha yüksek seviyede becerilerini kanıtlamalarıyla geçiş yapabilecekleri üst düzey bir statüdür. Dış yemek hizmetleri alanında, 2 yıl ve üzeri iş tecrübesi (birden fazla çalışanı yönlendirme ve denetleme pozisyonunda deneyim) ve daha ileri “Dış Yemek Hizmetleri Belirli Beceri 2 numara Beceri Ölçme Sınavı” ve “Japonca Yeterlik Sınavı N3 ve üzeri” başarısı gerekmektedir. 2 numarayı elde etmek, ikamet süresinin yenilenmesinde bir üst sınırın olmamasını sağlar ve fiilen uzun süreli çalışma imkanı sunar. Ayrıca, eş veya çocuklar gibi aile bireylerinin eşlik etmesi de kabul edildiğinden, Japonya’da kalıcı yerleşim de kariyer planlamasına dahil edilebilir.
Şirketlere Yüklenen Yasal Yükümlülükler
“Belirli Beceri” yabancı çalışanları kabul eden şirketlere (Belirli Beceri Bağlı Kuruluşları), diğer ikamet statülerinde olmayan, yasalarla belirlenmiş birçok ağır yükümlülük yüklenmiştir. Bu, sistemin doğru işletilmesi ve yabancı işçilerin korunması amacıyla yapılmıştır ve şirketler, bu yükümlülükleri yerine getirecek bir yapı oluşturmak zorundadır.
- Doğrudan İstihdam: Belirli Beceri yabancı çalışanlar, kabul eden şirket tarafından doğrudan istihdam edilmelidir ve geçici personel olarak kabul edilemezler.
- Destek Planının Hazırlanması ve Uygulanması: Şirketler, 1 numara yabancı çalışanlara mesleki yaşam, günlük yaşam ve sosyal yaşamda destek sağlama yükümlülüğüne sahiptir. Bu destek içeriği yasalarla 10 madde olarak belirlenmiştir ve ülkeye giriş öncesi bilgi sağlama, havaalanına transfer, konut sağlama desteği, yaşam oryantasyonu, Japonca öğrenme fırsatlarının sunulması, danışmanlık ve şikayetlere yanıt verme gibi hizmetleri içerir. Bu destek hizmetleri, şirket tarafından kendisi tarafından sağlanabileceği gibi, birçok şirket, Göçmenlik Bürosu Başkanı tarafından kaydedilen “Kayıtlı Destek Kuruluşları”na bu görevi devretmektedir. Devir için ayrıca bir maliyet oluşmaktadır.
- Konseye Katılım: Dış yemek hizmetleri alanında Belirli Beceri yabancı çalışanları kabul eden tüm şirketler, Tarım, Orman ve Su Ürünleri Bakanlığı tarafından kurulan “Gıda Endüstrisi Belirli Beceri Konseyi”ne katılmak zorundadır. Bu katılım işlemi, ilk Belirli Beceri yabancı çalışanın ikamet statüsünü başvurmadan önce yapılmalıdır.
- İş Yerinin Sınırlanması: Japonya’nın “Eğlence İşletmeleri vb. Düzenlemesi ve İşlerin Uygunlaştırılması Hakkında Kanun”unda belirtilen eğlence yeme içme işletmelerinde (örneğin: gece kulüpleri, host kulüpleri vb.) çalıştırılması yasaktır.
Bu yükümlülükler, sadece bir idari işlem değil, hükümet ve şirketler arasında yapılan bir tür sosyal sözleşme olarak görülmelidir. Şirketler, iş gücü elde etmenin karşılığında, yabancı çalışanların Japon toplumuna uyum sağlamalarına destek olma sorumluluğunu üstlenirler. Bu noktayı tam anlamıyla kavrayıp, destek sisteminin kurulması ve ilgili maliyetleri iş planlarına dahil etmek, sistemi sorunsuz bir şekilde kullanmanın anahtarıdır.
Japonya’da İkamet İzni Türlerinin Karşılaştırılması: Hangi Vizeyi Seçmelisiniz?
Bugüne kadar açıkladığımız her bir ikamet izni türü, kendine özgü amaçlar ve gereklilikler taşımaktadır. Şirketinizin işe alım ihtiyaçlarına en uygun ikamet iznini seçmek için, bu özellikleri karşılaştırmak ve stratejik bir karar vermek hayati önem taşır. Örneğin, merkez ofiste pazarlama stratejilerini yönetecek yüksek nitelikli bir uzman ararken ile yeni açılacak bir mağazada mutfak ve müşteri hizmetleri personeli ararken tercih edeceğiniz ikamet izni türü temelden farklılık gösterir. Aşağıdaki tablo, yiyecek ve içecek sektöründe kullanılan başlıca çalışma vizesi türlerinin özelliklerini karşılaştırarak özetlemektedir. Bu tabloyu kullanarak, her iznin avantaj ve dezavantajlarını, ayrıca şirketlerin üzerine düşen yükümlülükleri kapsamlı bir şekilde değerlendirin.
| Özellik | Teknik/Humaniter Bilgi/Uluslararası İş | Beceri | Belirli Beceri |
|---|---|---|---|
| Ana Hedef İşler | Merkez yönetim birimleri, birden fazla mağazanın SV’si, planlama, pazarlama | Yabancı uzman mutfak şefi | Mağaza mutfak, müşteri hizmetleri, mağaza müdürü adayı |
| Basit İşçilik | İlkesel olarak mümkün değil | Yalnızca mutfak işleri mümkün | Mümkün |
| Kişinin Ana Gereklilikleri | İlgili alanda üniversite mezunu veya iş deneyimi | 10 yıldan fazla uzman mutfak deneyimi | Beceri ve Japonca sınavında başarılı olmak |
| Şirketin Ana Yükümlülükleri | Stabil bir işletme yapısı, Japonlarla eşit veya daha iyi ücret | Uzman mutfak işletmesi, mutfak dışı işlerde çalıştırmamak | Destek planının uygulanması, danışma kuruluna katılım |
| İkamet Süresi & Gelecek Perspektifi | Yenilenebilir, yüksek nitelikli profesyonellere geçiş yapılabilir | Yenilenebilir | 1 numara: En fazla 5 yıl, 2 numara: Yenilenebilir, daimi ikamet hakkı |
| Aile Birlikteliği | Mümkün | Mümkün | 1 numara: Mümkün değil, 2 numara: Mümkün |
Bu karşılaştırmadan da anlaşılacağı üzere, işe almak istediğiniz kişinin işi uzmanlık ve yöneticilik gerektiriyor ve bu kişi ilgili alanda eğitim veya iş deneyimine sahipse, “Teknik/Humaniter Bilgi/Uluslararası İş” vizesi bir seçenek olacaktır. Öte yandan, belirli bir yabancı mutfağında yüksek düzeyde beceriye sahip bir şef arıyorsanız, “Beceri” vizesi tek seçeneğinizdir. Ve restoran işletmeciliği için hayati önem taşıyan mutfak, müşteri hizmetleri ve mağaza yönetimi gibi saha işlerini üstlenecek personeli geniş çapta istihdam etmek istiyorsanız, “Belirli Beceri” vizesi en gerçekçi ve etkili çözüm olacaktır. Ancak, “Belirli Beceri” vizesini kullanırken, destek planının uygulanması ve danışma kuruluna katılım gibi şirketlere özgü hukuki yükümlülükleri tam olarak anlamak ve bu amaçla gerekli yapı ve maliyetleri hazırlamak gerekmektedir.
Japonya’da Yabancı Çalışan İstihdamı İçin Özel Prosedürler
Bir yabancı yeteneğin işe alınmasına karar verdikten sonra, bu kişinin Japonya’da yasal olarak çalışmaya başlayabilmesi için, Göçmenlik Kontrol Yasası’nda (Immigration Control and Refugee Recognition Act) belirlenen resmi prosedürleri takip etmek gerekmektedir. Prosedür süreci, söz konusu yabancı çalışanın yurt dışında mı yoksa zaten Japonya içinde başka bir ikamet statüsüyle mi bulunduğuna bağlı olarak büyük ölçüde değişiklik gösterir.
Japonya’da Yurtdışında Yaşayan Yabancıları İstihdam Etmek: ‘İkamet Uygunluk Belgesi’ Başvurusu
Yurtdışında yaşayan bir yabancıyı Japonya’ya getirip istihdam etmek istediğinizde, ‘İkamet Uygunluk Belgesi (Certificate of Eligibility: COE)’ başvurusu yapmanız gerekmektedir. Bu işlem, Japon Göçmenlik Kanunu’nun (Immigration Control and Refugee Recognition Act) 7. maddesinin 2. fıkrasında belirtilmiştir. COE, söz konusu yabancının Japonya’da gerçekleştirmeyi planladığı faaliyetlerin ikamet uygunluk şartlarına uygun olduğunu Adalet Bakanlığı’nın önceden inceleyip onayladığının bir kanıtıdır. Bu belge sayesinde, yabancı temsilciliklerdeki vize işlemleri ve Japonya’ya varışta yapılan giriş kontrol işlemleri hızlandırılmış olur.
İşlemin genel akışı şu şekildedir:
- İşveren firma ile yabancı arasında bir istihdam sözleşmesi imzalanır.
- Japon firması, bulunduğu bölgeyi yöneten Bölgesel Göçmenlik Bürosu’na ‘İkamet Uygunluk Belgesi Başvurusu’ yapar.
- İnceleme sonucunda onay alınırsa COE düzenlenir. Standart inceleme süresi 1 ila 3 ay arasındadır.
- Firma, düzenlenen COE’nin aslını (veya elektronik COE’yi) yurtdışındaki yabancıya gönderir.
- Yabancı, kendi ülkesindeki Japon büyükelçiliğine veya konsolosluğuna COE ile birlikte vize başvurusunda bulunur.
- Vize verildikten sonra Japonya’ya giriş yapar. COE’nin geçerlilik süresi düzenlendikten sonraki 3 ay içindedir ve bu süre zarfında Japonya’ya giriş yapılmalıdır.
Başvuru için gerekli belgeler, alınmak istenen ikamet uygunluğuna (‘Teknik, İnsani Bilimler ve Uluslararası Hizmetler’, ‘Beceri’, ‘Belirli Beceriler’ vb.) göre değişiklik gösterir, ancak genellikle aşağıdakiler talep edilir:
- İkamet Uygunluk Belgesi Başvuru Formu
- Başvuru sahibinin fotoğrafı
- Cevap için kullanılacak zarf
- İstihdam eden firmanın ticari sicil belgesi veya en son mali tabloları
- Başvuru sahibinin eğitim ve iş geçmişini kanıtlayan belgeler (mezuniyet belgesi, çalışma belgesi vb.)
- İstihdam sözleşmesinin bir kopyası
En güncel başvuru formu ve gerekli belgelerin detayları, Göçmenlik Bürosu’nun resmi web sitesinde kontrol etmek son derece önemlidir.
Referans: Göçmenlik Bürosu: ‘İkamet Uygunluk Belgesi Başvurusu’
Japonya’da İkamet Eden Yabancıları İstihdam Etmek: ‘İkamet Statüsü Değişikliği İzni’ Başvurusu
Japonya’da zaten ‘öğrenci’ veya diğer çalışma vizeleri gibi belirli bir ikamet statüsüne sahip olan yabancıları istihdam etmek ve yürütülecek iş, mevcut ikamet statüsü tarafından izin verilmeyen bir faaliyet ise, ‘İkamet Statüsü Değişikliği İzni’ başvurusu yapılması gerekmektedir. Bu işlem, Japon Göçmenlik Kontrol Kanunu’nun (Immigration Control and Refugee Recognition Act) 20. maddesine dayanmaktadır. Örneğin, bir Japon üniversitesinden mezun olan bir öğrenciyi, mağaza yöneticisi adayı olarak ‘Teknik, İnsan Bilimleri ve Uluslararası Hizmetler’ statüsünde işe almak bu duruma örnektir.
İşlemin genel akışı şu şekildedir:
- Şirket ile yabancı arasında bir iş sözleşmesi imzalanır.
- Yabancı kişi, kendi ikamet ettiği bölgeyi yöneten Bölgesel Göçmenlik Bürosu’na bizzat ‘İkamet Statüsü Değişikliği İzni Başvurusu’ yapar. Başvuru temsilcisi olarak hareket etmek genellikle kabul edilmez, ancak bildirimde bulunan avukatlar, idari danışmanlar veya kabul eden kuruluşların personeli gibi gerekli onayı veya bildirimi almış kişiler ‘Başvuru Aracısı’ olarak işlemi üstlenebilir.
- İnceleme sonucunda izin verilirse, yeni ikamet statüsünün belirtildiği ikamet kartı verilir. Standart inceleme süresi yaklaşık iki hafta ile bir ay arasındadır.
Bu başvuruda en önemli nokta, başvurunun mutlaka mevcut ikamet statüsünün süresi dolmadan önce yapılması gerektiğidir. Eğer inceleme sürecinde ikamet süresi dolarsa ve başvuru devam ediyorsa, süre doluş tarihinden itibaren en fazla iki ay boyunca yasal olarak ikamet edebileceğiniz bir istisnai dönem uygulanır.
Gerekli belgeler, mevcut ve yeni ikamet statülerine göre değişiklik gösterir, ancak başvuru formu, şirketin yasal kayıtları, kişinin eğitim ve iş geçmişi sertifikaları, iş sözleşmesi gibi belgeler temel teşkil eder.
Referans: Göçmenlik Bürosu: ‘İkamet Statüsü Değişikliği İzni Başvurusu’
Şirketlerin Özellikle Dikkat Etmesi Gereken Hukuki Noktalar
Yabancı çalışan istihdamını başarıyla yürütmek için, sadece oturma izni alım sürecini değil, ilgili yasal düzenlemelere uymayı ve potansiyel riskleri yönetecek bir sistem kurmayı da gerektirir.
İlk olarak, vurgulanması gereken ‘Yasadışı Çalıştırma Teşvik Suçu’ riskidir. Bu, oturma izniyle izin verilen faaliyetlerin ötesinde bir yabancıyı çalıştırdığınızda veya oturma süresini aşarak yasadışı bir şekilde kalan yabancıyı istihdam ettiğinizde uygulanır. Bilmiyordum savunması geçerli değildir ve şirketler ile sorumlu kişilerin cezai yaptırımlarla karşı karşıya kalabileceği için, işe alım sırasında oturma kartının kontrolünü ve istihdam sonrası oturma süresinin yönetimini titizlikle yapmak zorunludur.
İkinci olarak, sosyal güvenlik ve iş güvenliği sigortalarına katılım zorunluluğudur. Yabancı uyruklu çalışanlar da, çalışma saatleri ve gün sayısı gibi katılım gereksinimlerini karşıladıklarında, Japon çalışanlar gibi sağlık sigortası, emeklilik sigortası, işsizlik sigortası ve iş kazası sigortasına katılmakla yasal olarak yükümlüdürler. Bu prosedürleri ihmal etmeniz durumunda, yasal ihlal olarak ek vergi ve cezalarla karşı karşıya kalabilirsiniz.
Üçüncü olarak, ‘İstihdam Gerekçe Belgesi’nin stratejik kullanımıdır. Bu, oturma izni başvurusunda yasal olarak zorunlu bir belge olmamakla birlikte, göçmenlik otoritelerinin incelemesinde son derece önemli bir rol oynar. İstihdam Gerekçe Belgesi, neden bir Japon yerine belirli bir yabancıyı işe almanız gerektiğini, bu kişinin uzmanlığının veya becerilerinin şirketinizin hangi işlerinde vazgeçilmez olduğunu somut ve mantıklı bir şekilde açıklamak için kullanılan bir belgedir. Özellikle, ‘Teknik, Beşeri Bilimler ve Uluslararası İşler’ gibi, iş içeriği ve kişinin uzmanlığı arasındaki ilişkinin sıkı bir şekilde sorgulandığı oturma izinlerinde, ikna edici bir İstihdam Gerekçe Belgesi, incelemenin sonucunu belirleyebilir. Bu belgeyi hazırlarken, özgeçmiş veya iş sözleşmesi gibi diğer sunulan belgelerle herhangi bir çelişki olmamasına dikkat etmek gereklidir.
Özet
Japonya’daki yiyecek ve içecek sektöründe yabancı yetenekler artık işletmelerin büyümesi ve sürdürülebilirliği için vazgeçilmez birer unsurdur. Ancak, bu istihdam, Japonya’nın karmaşık ve katı kurallar içeren “Giriş-Çıkış Yönetimi ve Mülteci Tanıma Kanunu”na dayanmaktadır. Bu makalede ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, “Teknik, İnsani Bilimler ve Uluslararası Hizmetler”, “Beceri” ve “Belirli Beceriler” gibi ana çalışma vizeleri, hedeflenen yetenek profili, izin verilen iş kapsamı ve şirketlere yüklenen yükümlülükler açısından birbirinden tamamen farklıdır. Şirket yöneticileri, bu hukuki farklılıkları derinlemesine anlamalı ve kendi iş stratejileri ve istihdam ihtiyaçlarına uygun ikamet statüsünü stratejik bir bakış açısıyla doğru bir şekilde seçmelidir. İşlemlerin gecikmesi, izin verilmemesi veya daha da kötüsü yasa dışı çalışma gibi ciddi uyum ihlallerinin risklerinden kaçınmak için, güncel mevzuata dayalı doğru bilgi ve dikkatli uygulama şarttır.
Monolith Hukuk Bürosu, IT, internet ve iş dünyası alanlarında derin bilgi birikimine sahip bir hukuk firmasıdır. Biz, Japonya’daki birçok müşteriye uzun yıllar boyunca yabancı istihdamı konusunda hukuki destek sağlamaktayız. Büromuzda, çeşitli yabancı ülkelerin avukatlık lisanslarına sahip İngilizce konuşan avukatlar ve personel bulunmakta ve uluslararası iş ortamında karmaşık hukuki sorunlara yönelik zengin deneyime sahibiz. İkamet statüsü başvurularından iş sözleşmesi hazırlanmasına, uyum sistemi oluşturulmasına kadar, şirketinizin yabancı istihdam stratejisini hukuki açıdan güçlü bir şekilde desteklemek mümkündür. Bu konu hakkında danışmanlık ihtiyacınız varsa, lütfen büromuzla iletişime geçin.
Category: General Corporate




















