Japon Telif Hakkı Hukukunda “İhlal Sayılma” ve Cezai Yaptırımlar: Şirketlerin Bilmesi Gereken Hukuki Riskler

Japonya’da iş yürüten şirketler için telif hakkı uyum süreci, yalnızca bir hukuki prosedür olmanın ötesinde, kurumsal yönetim ve risk yönetiminin temelini oluşturan kritik bir unsurdur. Telif hakkı ihlali, yüksek tutarlı tazminat taleplerine bağlı finansal kayıplara, işletme faaliyetlerinin durdurulmasına yol açabilecek ihtiyati tedbir kararlarına ve şirketin kurumsal itibarında ciddi zararlara neden olabilen önemli işletme riskleri doğurur.
Özellikle dikkat edilmesi gereken husus, Japon telif hakkı hukukunun, eserlerin izinsiz çoğaltılması veya kamuya iletilmesi gibi doğrudan ihlal fiillerinin yanı sıra, bu tür fiillere yönelik hazırlık veya teşvik edici davranışları da belirli koşullar altında “ihlâl sayılan fiiller” olarak düzenleme kapsamına almış olmasıdır. Bu hukuki mekanizma, uygulamada “ihlâl sayılma” olarak adlandırılmakta ve birçok şirket faaliyeti açısından potansiyel riskler doğurmaktadır.
Dijital dönüşümün hızlandığı ve küresel tedarik zincirlerinin yeniden yapılandığı günümüz iş dünyasında, telif hakkı ihlali riskleri artık belirli sektörlerle sınırlı değildir. Yazılım kullanımı, pazarlama materyallerinin hazırlanması ve dijital içerik yönetimi gibi pek çok kurumsal faaliyette telif hakkına ilişkin riskler ortaya çıkabilmektedir. Bu makalede, Japon telif hakkı hukuku kapsamında “ihlâl sayılma” kavramının somut içeriği ile buna bağlı olarak doğan hukuki ve cezai sorumluluklar, şirketler açısından ele alınacaktır.
Japonya’da “İhlâl Sayılma” Kavramının Hukuki Çerçevesi
Japon telif hukuku, 113. maddesinde belirli fiilleri telif hakkı ihlali olarak “ihlâl sayılan fiiller” şeklinde düzenlemektedir. Bu düzenlemenin temel amacı, giderek daha karmaşık ve örgütlü hale gelen korsan faaliyetler gibi hak ihlallerine etkili bir şekilde karşı koymaktır. Hak ihlaline konu ürünlerin üretilmesi fiilinin doğrudan ispatı, çoğu zaman gizli biçimde gerçekleştirildiği için hak sahipleri açısından ciddi güçlükler doğurur.
Bu nedenle kanun, yalnızca ihlal ürünlerinin üretilmesi fiilini değil, aynı zamanda tespiti görece daha kolay olan sonraki aşamalardaki davranışları da düzenleme kapsamına almıştır. Bu kapsamda, ithalat, dağıtım, elde bulundurma ve kullanım gibi fiiller belirli şartlar altında telif hakkı ihlali sayılan fiiller olarak kabul edilmektedir. Bu yaklaşım, yasal uygulamanın odağını, ihlalin gerçekleşmesinden sonra yapılan müdahalelerden ziyade, ihlalin yayılmasını önlemeye yönelik önleyici tedbirlere kaydırmaktadır.
Şirketler açısından bu durum, kendi tedarik zincirleri ve iş süreçleri içinde hukuki sorumluluğun, önceki varsayımlardan çok daha erken bir aşamada doğabileceği anlamına gelir. Örneğin, ürünler henüz satışa sunulmamış veya fiilen kullanılmamış olsa dahi, korsan ürünlerin stoklanması veya depoda bulundurulması dahi hukuki sorumluluğa yol açabilecek bir fiil olarak değerlendirilebilir.
Korsan Yayınların Dağıtımına İlişkin Fiiller: Japonya Hukukunda İhlâl Sayılan Davranışlar
Japon Telif Hakları Kanunu’nun 113. maddesinin birinci fıkrası, fiziksel veya dijital formatta üretilmiş korsan yayınların dağıtımına ilişkin belirli fiilleri, telif hakkı ihlali sayılacak fiiller olarak açıkça düzenlemektedir.
Korsan Yayınların İthalatı
Japonya’nın Telif Hakları Kanunu’nun 113. maddesinin 1. fıkrasının 1. bendi, Japonya içinde dağıtım amacıyla korsan yayınların ithal edilmesini telif hakkı ihlali olarak görür. Burada önemli olan nokta, eğer bu ürünler Japonya içinde üretilmiş olsaydı telif hakkı ihlali olup olmayacağının bir kriter olarak değerlendirilmesidir. Yani, ürünler üretildiği ülkede yasal olarak üretilmiş olsa bile, Japonya’nın Telif Hakları Kanunu’na göre yasadışı bir kopya olarak kabul edilirse, bu ithalat bir ihlal eylemi sayılır. Şirketler, yurtdışından ürün, parça veya promosyon materyalleri ithal ederken, bunların üçüncü şahısların telif haklarını ihlal etmediğinden emin olmak için tedarikçilere karşı yeterli düzeyde due diligence (özenli inceleme) yapılması hayati önem taşır.
Korsan Yayınların Dağıtımı, Sahiplenilmesi ve İhracatı
Japonya’nın Telif Hakları Kanunu’nun 113. maddesinin birinci fıkrasının ikinci bendi, korsan yayınların ülke içindeki dolaşımı ve yurtdışına çıkarılmasıyla bağlantılı birden fazla fiili ihlâl sayılan fiiller olarak düzenlemektedir. Buna göre, telif hakkını ihlal eden bir fiil sonucu üretildiğini bilerek, söz konusu ürünleri dağıtmak veya dağıtım amacıyla elde bulundurmak, telif hakkı ihlali sayılan fiiller arasındadır.
Buradaki “bilme” unsuru, şirketlerin yalnızca “bilmiyorduk” iddiasıyla sorumluluktan kurtulabileceği anlamına gelmez. Örneğin işlem bedelinin piyasa değerine kıyasla olağan dışı derecede düşük olması veya tedarik kaynağının gayri resmî bir rota üzerinden sağlanması gibi durumlarda gerekli doğrulama yapılmamışsa, bu durum kasıtlı ihmal veya ihmal olarak değerlendirilebilir. Bu hüküm, şirketlere tedarik zinciri boyunca proaktif bir dikkat ve özen yükümlülüğü yüklemektedir.
Aynı bent ayrıca, korsan yayınların ticari amaçla ihraç edilmesini veya bu amaçla elde bulundurulmasını da telif hakkı ihlali sayılan fiiller kapsamında ele almaktadır. Bu düzenleme, Japonya’nın uluslararası korsan yayın ticaretinde bir geçiş noktası olarak kullanılmasını önlemeye yönelik önleyici bir işlev görmektedir.
Sanal Ortamda İhlâl Sayılma (2): Dijital Çevredeki Faaliyetler
Dijital teknolojinin ilerlemesiyle birlikte, telif hakkı yasası da dijital ortama özgü ihlal türlerini kapsayacak şekilde gelişmiştir. Özellikle iş dünyası için önemli olan, bilgisayar programlarının yasadışı kullanımı ve hak yönetim bilgilerinin değiştirilmesidir.
Korsan Bilgisayar Programlarının Kullanımı
Genel olarak, telif hakkı yasası eserlerin ‘kullanımını’ doğrudan düzenleyen bir yasa değildir; bunun yerine çoğaltma veya halka açık iletim gibi belirli eylemleri hakların korunması altına alır. Ancak, bilgisayar programları söz konusu olduğunda istisnai hükümler bulunmaktadır. Japonya telif hakkı yasasının 113. maddesinin 5. fıkrası, korsan bilgisayar programlarının kopyalarını, bu durumu bilerek iş üzerinde elektronik hesap makinelerinde kullanmayı telif hakkı ihlali olarak kabul eder. Bu hüküm, bir yazılımın lisans sözleşmesine aykırı olarak bir organizasyon içinde sınırsız olarak yüklenmesi ve kullanılması gibi, telif hakkı sahibine büyük ekonomik zararlar veren eylemleri etkili bir şekilde denetlemek içindir. Buradaki ‘iş üzerinde’ ifadesi, kar amacı güden faaliyetlerle sınırlı olmayıp, şirketler ve organizasyonlar içindeki tüm faaliyetleri geniş bir şekilde kapsar. Ayrıca, ‘bilgi sahibi olmak’ durumu, katı bir şekilde yorumlanma eğilimindedir. Örneğin, Sistem Bilimleri Davası’nda (Tokyo Bölge Mahkemesi, 1995 yılı 30 Ekim kararı), birinci derece mahkeme kararı veya geçici tedbir kararı gibi, kesinleşmemiş yargısal kararlar bile, ilgili programın telif hakkını ihlal ettiğini resmi olarak gösterdiği takdirde, ‘bilgi sahibi olmak’ şartını sağladığına karar verilmiştir. Bu, davalık olan bir yazılımın ‘karar kesinleşene kadar sorun yok’ diyerek kullanılmaya devam edilmesinin, kendiliğinden yeni bir ihlal eylemi olarak kabul edilebileceği riskini şirketlere yüklemektedir. Dolayısıyla, şirketler yazılım lisans yönetim sistemlerini sıkılaştırmalı ve çalışanların yasadışı kopyaları yüklememelerini sağlamak için katı iç denetimler oluşturmalıdır.
Hak Yönetim Bilgilerinin Eklenmesi, Kaldırılması veya Değiştirilmesi
Japon telif hakkı hukukunun 113. maddesinin sekizinci fıkrası, dijital eserlerdeki hak bilgilerinin korunmasını amaçlayan bir düzenlemedir. Hak yönetim bilgileri, eser sahibinin adı, kullanım izinlerine ilişkin koşullar gibi, esere elektronik ortamda eklenen bilgileri ifade eder.
Bu hükme göre, bilerek yanlış hak yönetim bilgileri eklemek ya da mevcut hak yönetim bilgilerini bilerek kaldırmak veya değiştirmek, ihlâl sayılan fiiller arasında yer alır. Aynı şekilde, hak yönetim bilgilerinin hukuka aykırı şekilde kaldırıldığını veya değiştirildiğini bilerek, bu tür eserlerin kopyalarını dağıtmak ya da kamuya iletimini sağlamak da telif hakkı ihlali sayılan fiiller olarak kabul edilir. Bu düzenleme, dijital içeriklerin kaynağını ve hak ilişkilerini belirsizleştirerek ihlalleri kolaylaştıran davranışları engellemeyi amaçlamaktadır.
Japonya’da İhlâl Sayılan Fiil Türlerinin Karşılaştırılması
Bu makalede ele alınan başlıca ihlâl sayılan fiillerin hukuki unsurları ve uygulanma koşulları aşağıdaki tabloda özetlenmektedir. Tablo, her bir fiilin hangi şartlar altında hukuki sorumluluk doğurduğunu açıkça göstermekte ve şirketler açısından risk değerlendirmesi yapılmasına yönelik pratik bir referans sunmaktadır.
| Eylemin Türü | Anahtar Gereklilikler | Dayanak Madde |
| Korsan Kopya İthalatı | ・Japonya içinde dağıtım amacı olması・İthalat sırasında, Japonya’da üretildiğinde ihlal teşkil edecek olması | Japon Telif Hakkı Kanunu’nun 113. maddesi 1. fıkra 1. bendi |
| Korsan Kopya Dağıtımı ve Sahipliği | ・Korsan kopya olduğunu ‘bilerek’ olması・Dağıtım eylemi veya dağıtım amacıyla sahiplik | Japon Telif Hakkı Kanunu’nun 113. maddesi 1. fıkra 2. bendi |
| Korsan Kopya İhracatı | ・’Ticari olarak’ yapılan ihracat olması・İhracat amacıyla sahiplik | Japon Telif Hakkı Kanunu’nun 113. maddesi 1. fıkra 2. bendi |
| Korsan Program Kullanımı | ・’İş üzerinde’ kullanım olması・Kullanım hakkının edinildiği zaman korsan kopya olduğunu ‘bilerek’ olması | Japon Telif Hakkı Kanunu’nun 113. maddesi 5. fıkra |
| Hak Yönetim Bilgilerinin Değiştirilmesi vb. | ・Bilerek yanlış bilgi eklemek veya bilgiyi kaldırmak/ değiştirmek・Değiştirilmiş vb. olanı, bu gerçeği bilerek dağıtmak | Japon Telif Hakkı Kanunu’nun 113. maddesi 8. fıkra |
Medeni Hukukta Hukuki Çözüm Yolları
Telif hakkı ihlali gerçekleştiğinde, buna ihlâl sayılma halleri de dahil olmak üzere, hak sahibi ihlalciye karşı medeni hukuk kapsamında başlıca iki temel yola başvurabilir: ihlalin durdurulmasını talep etme ve uğranılan zararlar için tazminat isteme.
Durdurma Talebi
Japonya Telif Hakkı Kanunu’nun (Japon Telif Hakkı Kanunu) 112. maddesine dayanarak, hak sahibi, ihlal eylemini gerçekleştiren kişiye bu eylemin durdurulmasını, ayrıca ihlal etme ihtimali olan kişiye önleyici tedbirlerin alınmasını talep edebilir. Bu, ihlal eylemiyle üretilen ürünlerin imha edilmesi veya ihlal eylemine hizmet eden ekipmanların kaldırılması gibi, ihlalin durdurulması veya önlenmesi için gerekli tedbirlerin talep edilmesini de içerir. Durdurma talebinin en önemli özelliği, ihlalci tarafın kastının veya ihmalkârlığının ispat edilmesine gerek olmamasıdır. Bu sayede, hak sahibi ihlal eylemini hızla durdurabilir ve zararın büyümesini önleyebilir. Şirketler için durdurma talebi almak, ürün sevkiyatının durdurulması veya hizmet sunumunun kesilmesi gibi işletmeye hemen ve doğrudan darbe vurur ve etkisi oldukça büyüktür.
Tazminat Talebi
İhlalci tarafın kastı veya ihmaliyle telif hakkı ihlal edildiğinde, hak sahibi Japon Medeni Kanunu’nun (Japon Medeni Kanunu) 709. maddesine dayanarak tazminat talebinde bulunabilir. Telif hakkı ihlallerinde zarar miktarının ispatı genellikle zor olduğundan, Japon Telif Hakkı Kanunu’nun 114. maddesi, hak sahibinin ispat yükünü hafifletmek için özel hükümler getirmiştir. Ana hesaplama yöntemleri şunlardır: Birincisi, ihlalci tarafın sattığı ihlal ürünlerinin miktarı ile hak sahibinin aynı eylem olmasaydı satabileceği ürünlerin birim başına kar miktarının çarpılmasıyla zarar miktarının hesaplanmasıdır (114. madde 1. fıkra). İkincisi, ihlalci tarafın bu ihlal eylemiyle elde ettiği karın, hak sahibinin zarar miktarı olarak kabul edilmesidir (114. madde 2. fıkra). Üçüncüsü, telif hakkının kullanımından elde edilmesi gereken para miktarının (lisans ücreti eşdeğeri) zarar olarak talep edilmesidir (114. madde 3. fıkra). Hak sahibi, bu hesaplama yöntemleri arasından kendisi için en avantajlı olanı seçip talep edebilir. Bu hukuki çerçeve, hak sahibine güçlü bir pazarlık pozisyonu sağlarken, davalı konumundaki şirketlere ise işletme durdurma riskinin yanı sıra yüksek miktarda tazminat sorumluluğu gibi çift yönlü bir risk getirir.
Nihai Yaptırım: Ceza Hukuku Cezaları
Telif hakkı ihlali, sadece medeni sorumlulukla sınırlı kalmayıp, ceza hukuku cezalarının da uygulandığı bir suç eylemidir.
Bireylere Uygulanan Cezalar
Telif hakkının, yayın hakkının ve bağlantılı hakların doğrudan ihlal edilmesi hâlinde, Japon Telif Hakları Kanunu’nun 119. maddesinin birinci fıkrası uyarınca, on yıla kadar hapis cezası veya on milyon yen (yaklaşık 100 bin ABD doları) para cezası ya da her ikisi birlikte uygulanabilir. Buna ek olarak, bu makalede ele alınan ihlâl sayılan fiillerin büyük bir kısmı bakımından (örneğin korsan kopyaların dağıtım amacıyla elde bulundurulması), aynı maddenin ikinci fıkrası uyarınca beş yıla kadar hapis cezası veya beş milyon yen (yaklaşık 50 bin ABD doları) para cezası ya da her ikisinin birlikte uygulanması öngörülmektedir.
Tüzel Kişilere Uygulanan İkili Cezalandırma Hükümleri
İşletme yöneticilerinin en ciddiye alması gereken husus, Japon Telif Hakkı Kanunu’nun 124. maddesinde belirlenen ‘ikili cezalandırma hükümleri’dir. Bu hükümlere göre, bir şirketin çalışanı göreviyle ilgili olarak telif hakkı ihlali eylemi gerçekleştirdiğinde, sadece eylemi gerçekleştiren çalışan birey cezalandırılmakla kalmaz, tüzel kişi olan şirket de en fazla 300 milyon yen (yaklaşık 3 milyon dolar) para cezasına çarptırılabilir. İkili cezalandırma hükümlerinin varlığı, telif hakkı ihlalini sadece ‘çalışanın kişisel sorunu’ olarak değil, şirketin varlığını sarsabilecek ciddi bir yönetim riskine dönüştürür. 300 milyon yenlik para cezası miktarı, telif hakkı uyum sisteminin oluşturulması ve sıkı bir şekilde uygulanmasının yönetim için acil bir konu olduğunu yönetim kurulu ve hissedarlara açıkça gösterir.
Suç Duyurusu İlkesi ve İstisnaları
Telif hakkı ihlali suçlarının çoğu, ilke olarak hak sahibinin suç duyurusu olmadan kamu davası açılamayan ‘suç duyurusuna bağlı suçlar’ olarak kabul edilir. Ancak, karşılığında ödeme almak veya hak sahibinin çıkarlarını zarara uğratmak amacıyla, ücretli telif eserlerini orijinal haliyle dağıtan özellikle kötü niyetli korsan yayın failleri için, hak sahibinin suç duyurusu olmaksızın da soruşturma makamlarının dava açabileceği ‘suç duyurusuna bağlı olmayan suçlar’ olarak kabul edilir ve yasal uygulama güçlendirilmiştir.
Özet: İş Stratejisi Olarak Telif Hakkı Yönetimi
Japon Telif Hakları Kanunu, yalnızca doğrudan ihlalleri değil, aynı zamanda korsan ürünlerin dolaşıma sokulması ve yasadışı yazılım kullanımını da kapsayan çeşitli davranışları ihlâl sayılan fiiller olarak geniş bir şekilde düzenlemektedir. Bu tür ihlâllere uygulanan yaptırımlar; işletme faaliyetlerini sekteye uğratabilecek ihtiyati tedbir kararları, yüksek tutarlı tazminat talepleri ve hem gerçek kişiler hem de tüzel kişiler bakımından öngörülen ağır cezai yaptırımlar nedeniyle son derece ciddi sonuçlar doğurabilmektedir. Bu derece karmaşık ve katı bir hukuki çerçeve karşısında, şirketlerin riskleri önleyebilmesi ve sürdürülebilir büyüme sağlayabilmesi için Japon Telif Hakları Kanunu’nu doğru biçimde anlamaları ve önleyici nitelikte uyum sistemleri kurmaları zorunludur.
Monolith Hukuk Bürosu, Japonya’da faaliyet gösteren geniş bir müşteri kitlesine, bu makalede ele alınan konular kapsamında zengin bir uygulama deneyimi sunmaktadır. Büromuz bünyesinde, yabancı avukatlık niteliklerine sahip İngilizce konuşan çok sayıda uzman bulunmakta olup, Japon fikri mülkiyet hukuku alanındaki derin uzmanlığı uluslararası bir bakış açısıyla birleştirerek kapsamlı hukuki destek sağlamaktadır. Telif hakkı uyum sistemlerinin oluşturulmasından lisans sözleşmelerinin incelenmesine ve olası uyuşmazlıkların çözümüne kadar, şirketinizin hukuki açıdan güçlü biçimde desteklenmesi için yanınızdayız.
Category: General Corporate




















