MONOLITH LAW OFFICE+81-3-6262-3248Hafta içi 10:00-18:00 JST [English Only]

MONOLITH LAW MAGAZINE

General Corporate

Örneklerle Öğrenin: 'Marka Hakları İhlali' Standartları ve Cezaları (Hapis ve Para Cezası) Hakkında

General Corporate

Örneklerle Öğrenin: 'Marka Hakları İhlali' Standartları ve Cezaları (Hapis ve Para Cezası) Hakkında

Kendi şirket adınızı, ürün adınızı vb. ‘Marka Hakkı’ olarak kaydettikten sonra, başkaları bu markayı izinsiz kullanıyorsa, marka hakkı ihlali iddia edebilirsiniz. Ayrıca, marka hakkı ihlali bir suç olduğu için, ihlal eden kişi cezai sorumluluk taşır ve cezalandırılabilir.

Marka hakkı ihlalinin cezaları nasıl belirlenir ve nasıl değerlendirilir?

Marka Hakları İhlali Cezaları Nedir?

Marka hakları, Marka Hukuku ile belirlenen haklardır ve bu hukukun 78. maddesinde, cezalarla ilgili hükümler bulunmaktadır.

Bölüm Dokuz – Cezalar
(İhlal Suçu)
Madde 78 – Marka hakkını veya özel kullanım hakkını ihlal eden kişi (37. madde veya 67. madde hükümlerine göre marka hakkını veya özel kullanım hakkını ihlal eden eylemler dışında.), on yıla kadar hapis veya en fazla on milyon yen para cezasına çarptırılır, veya her ikisi birden uygulanır.

Ayrıca, aşağıdaki hükümler biraz karmaşık olabilir, ancak

Madde 37 – Aşağıdaki eylemler, ilgili marka hakkını veya özel kullanım hakkını ihlal eder olarak kabul edilir.
Bir – Belirli bir ürün veya hizmet için tescilli markaya benzer bir markanın kullanılması veya belirli bir ürün veya hizmete benzer bir ürün veya hizmet için tescilli marka veya buna benzer bir markanın kullanılması
İki – Belirli bir ürün veya belirli bir ürün veya hizmete benzer bir ürün olup, bu ürün veya bu ürünün ambalajına tescilli marka veya buna benzer bir marka eklenmiş olanın devri, teslimi veya ihracatı için sahip olma eylemi
(Orta kısım atlanmıştır)
Madde 78-2 – 37. madde veya 67. madde hükümlerine göre marka hakkını veya özel kullanım hakkını ihlal eden eylemler olarak kabul edilen eylemleri gerçekleştiren kişi, beş yıla kadar hapis veya en fazla beş milyon yen para cezasına çarptırılır, veya her ikisi birden uygulanır.

gibi cezalar da bulunmaktadır.

Ticari Marka Hakları ‘Benzer’ Kapsamını da İçerir

Basitçe ifade etmek gerekirse,

  1. Aynı ticari markanın, aynı (ürün veya hizmet) için kullanılması durumunda → 10 yıla kadar hapis veya 10 milyon yen’e kadar para cezası veya her ikisi
  2. Benzer bir ticari markanın, aynı (ürün veya hizmet) için kullanılması durumunda → 5 yıla kadar hapis veya 5 milyon yen’e kadar para cezası veya her ikisi
  3. Aynı ticari markanın, benzer (ürün veya hizmet) için kullanılması durumunda → 5 yıla kadar hapis veya 5 milyon yen’e kadar para cezası veya her ikisi

Yapısı budur. Ticari marka, belirli bir ticari markayı belirli bir (ürün veya hizmet) için kaydettirdiğinizde,

  1. Aynı ticari markanın, aynı (ürün veya hizmet) için kullanılmasını yasaklayabilirsiniz
  2. Benzer bir ticari markanın, aynı (ürün veya hizmet) için kullanılmasını yasaklayabilirsiniz
  3. Aynı ticari markanın, benzer (ürün veya hizmet) için kullanılmasını yasaklayabilirsiniz

bu kapsamda haklarınızı elde edebilirsiniz. Ancak, bu durumlar arasında, özellikle güçlü olan, başka bir deyişle, ihlal eylemlerine karşı ciddi cezalar verilmesi gereken kısım, 1’dir. Bu nedenle, 1 ile 2 ve 3 arasında ceza şiddeti ayrılır.

Ancak, burada bahsedilen ‘kullanım’ biraz özel bir kavramdır. Basitçe ifade etmek gerekirse, ticari marka hakkı, ‘resmi olduğu şeklinde algılanabilecek bir kullanım’ı yasaklama hakkıdır. Bu konu hakkında ayrıntılı bir açıklama aşağıdaki makalede bulunabilir.

https://monolith.law/corporate/trademark-infringement-cases-illegalityjudgment[ja]

Marka Hakları İhlali ‘Şikayete Bağlı Suç’ Değildir

Bu şekilde, marka haklarının ihlali, cezai yaptırımı belirlenmiş bir suçtur. Dolayısıyla, marka haklarınız ihlal edildiğinde, polise başvurarak zararınızı bildirebilir ve tutuklama talep edebilirsiniz. Ancak, biraz karmaşık olabilir, fakat marka hakları ihlali, şikayete bağlı bir suç değildir. Yani, polise ‘şikayet’ başvurusunda bulunmanıza gerek yoktur, zarar bildirimi yaparak veya benzeri bir eylemle, polis tarafından soruşturma veya tutuklama talep etmeniz yeterlidir.

Ticari Marka İhlali İçin de Kasıt Gerekli

Ticari marka ihlalinin gerçekleşmesi için “kasıt” koşulu nedir?

Her ne kadar tüm suçlar için ortak bir durum olsa da, suçlar (sözde ihmal suçları hariç) kasıt olmadan gerçekleşmez. Örneğin, başkasının malını çalarsanız bu hırsızlık suçudur, ancak bir arkadaşınızın evinde bir kalem ödünç alıp, dikkatsizce cebinizde eve dönerseniz bu hırsızlık suçu olmaz. Bunun nedeni, kalemi çalma niyeti (farkındalık) olmaması ve “kasıt” eksikliğidir.

Ticari marka hakkı durumunda da, ticari marka hakkı ihlali konusunda bir farkındalık olmadıkça, ticari marka hakkı ihlali suçu gerçekleşmez ve cezai sorun olmaz. Peki, ticari marka hakkı ihlali farkındalığı tam olarak ne anlama gelir? Yani,

  • Ürün hakkında ticari marka tescili yapıldığını araştırmış ve araştırdıktan sonra hala ihlalde bulunmuşsa
  • Ürün hakkında ticari marka tescili yapıldığı ihtimalini düşünerek, araştırmadan ihlalde bulunmuşsa
  • Ürün hakkında ticari marka tescili yapıldığını özellikle düşünmeden, dolayısıyla araştırmadan ihlalde bulunmuşsa

Hangi durumda “ticari marka hakkı ihlali konusunda kasıt vardı” diyebiliriz?

Ünlü Ürünlerin Sahte Örnekleri

Ünlü ürünlerin sahte satışları söz konusu olduğunda, bu durumun bir sorun teşkil ettiği durumlar nadirdir. Örneğin, Adidas’ın eşofmanları veya Burberry’nin şapkaları gibi sahte ürünlerin satışıyla ilgili örneklerde, mahkemeler aşağıdaki gibi kararlar vermiştir.

(Sanık) Almanya Federal Cumhuriyeti’nde faaliyet gösteren Adidas AG şirketinin giysileri belirli bir ürün olarak belirleyip ticari marka hakkı tescil ettirdiği ticari marka (Ticari Marka Tescil No. 1893741) ile benzer bir ticari marka taşıyan üç eşofman setini, Kochi şehri Asakura Nishi mahallesindeki (adres kısmen atlanmış) Z606 numaralı apartmana ve diğer iki yere Yu-Pack vb. ile göndermiş ve 8 Temmuz 2010 (Heisei 22) ile 25 Mart 2011 (Heisei 23) tarihleri arasında, durumdan habersiz kuryeler aracılığıyla Mikawa Saburo ve diğerlerine ulaştırmış ve toplam 28.500 yen (kargo dahil) karşılığında satmıştır.
(Orta kısım atlanmış)
Ticari marka hakkı ihlali büyük ölçüdedir ve taklit etme eğilimi yüksek bir suçtur, bu nedenle sert bir tutum sergilenmesi gerekmektedir. Ayrıca, her bir ticari marka sahibi, tazminat önlemleri almadığı için, cezalandırma duygularının sert olması doğaldır.
Sanıklar, kolay para kazanmayı amaçlayarak bu suçlara başvurmuşlardır, ancak bu basit motivasyon için ölçülü bir alan yoktur.

Matsuyama Bölge Mahkemesi, 13 Eylül 2011 (Heisei 23) Kararı

Bu kararda, sadece “benzer” olduğunu belirtir ve kasıt hakkında özellikle bir belirtme yapmaz. Bir anlamda, ünlü markaların sahte ürünlerini üretiyor olmanın ötesinde, kasıt olduğu açıktır, diyebiliriz. Matsuyama Bölge Mahkemesi, bu tür bir karar üzerine, ticari marka hakkı ihlali suçunun oluştuğunu kabul etmiş ve 1,5 yıl hapis (4 yıl erteleme) ve 1 milyon yen para cezası vermiştir.

Genel bir ifadeyle, sahte veya taklit ürünler üretiyorsanız, hak sahibinin izni olmadan kasıtlı olarak sahte veya taklit ürünler satıyorsanız, kasıt doğal olarak vardır ve suç oluşur, diyebileceğimiz durumlar çoğunluktadır.

Yazılımın Kötüye Kullanım Programlarının Örnekleri

Kötüye kullanım programlarının satışı, ticari markanın tescil edildiği bilinmesine rağmen gerçekleştirilebilir.

IT ve İnternet alanında da durum aynıdır. Örneğin, bir internet açık artırma sitesinde, ünlü bir yazılımın kötüye kullanım programını satan sanık, kötüye kullanım programının satışı için “ünlü yazılım” adını belirtmişti. Tokyo Yüksek Mahkemesi bu durum hakkında aşağıdaki gibi bir karar vermiştir.

Dünya çapında satış yapan bir yazılım satış şirketinin ürünü olduğu, ticari markanın tescil edildiği konusunda gerekli bilinci oluşturacak bir durum olduğunu söyleyebiliriz. Sanık, reklamlarında satışa sunduğu yazılımın içeriği hakkında bir açıklama yapmamıştır. Talep sahipleri için bu, sadece isimleriyle ne olduğunu anlayabilecekleri kadar ünlü bir yazılım olduğunu sanık anlamıştır ve bu nedenle özellikle bir açıklama yapmamıştır. Bu tür bir yazılımın ticari marka tescili olasılığının yüksek olduğunu da anlamış olmalıdır. Sanık, yazılımla ilgili aynı tür ticari marka ihlalleri nedeniyle suçlu bulunmuş olmasına rağmen, ticari marka tescilinin varlığı hakkında dikkatli olmak için bir araştırma yapmamış ve tescilli ticari markaya benzer bir işaret ekleyerek ürün reklamı yapmıştır. Bu nedenle, en azından ticari markanın tescil edilmiş olabileceği ancak bu durumun önemli olmayacağına dair bir kasıt olduğu açıktır.
(Orta kısım atlanmıştır)
Sanık, 1 yıl hapis ve 1 milyon yen para cezasına çarptırılmıştır.

Tokyo Yüksek Mahkemesi, 10 Mart 2017 (Heisei 29) Kararı

Sanığın satışa sunduğu yazılımın ne olduğu kararda belirtilmemiştir, ancak yukarıdaki karar aşağıdaki gibi bir değerlendirme yapmıştır.

  1. Sanık, açık artırma sitesinde “●●●’yi kötüye kullanmak için bir program” gibi bir açıklama yapmış ve bu açıklama ile programın ne için kullanılabileceğini, alıcıların anlayabileceğini düşünmüştür.
  2. Sanığın 1 numaralı maddeyi düşünmesinin nedeni, ●●●’nın ünlü bir yazılım olmasıdır.
  3. Eğer 2 numaralı madde doğruysa, bu kadar ünlü bir yazılımın ticari marka tescili olabileceğini kesinlikle biliyor olmalıydı.
  4. 3 numaralı maddeden dolayı, “gerekli kasıt” vardır ve suç işlenmiştir.

“Gerekli kasıt” bir hukuk terimidir, basitçe ifade edersek, “ticari marka tescilinin varlığını kesin olarak bilmiyordu” ancak “ticari marka tescilinin olabileceğini düşünüyordu ve bu durum önemli değildi” durumunda, kasıt olduğunu söyleyebiliriz.

Yukarıdaki karar, bu tartışma üzerine, suçun işlendiğini kabul etmiş ve 1 yıl hapis ve 1 milyon yen para cezası vermiştir.

Kötü niyetli liste reklamları da aynı şekilde düşünülebilir mi?

Çok fazla tartışılmayan bir konu olsa da, “taklit ürünler” veya “haksız kullanım programları” olmasa bile, başkalarının tanınmış ticari markalarını, tanınmışlığını anlayarak kullandığınızda, aynı şekilde düşünme olasılığı olduğunu düşünüyoruz. Örneğin, internet üzerinde sorun olan “ticari marka ihlali”nin bir biçimi olarak, liste reklamlarındaki ticari marka ihlali bulunmaktadır. A şirketi tanınmış bir şirket veya ürün olduğunda, bu marka imajını veya A şirketi hedefli arama yapan internet kullanıcılarını hedef alarak, başka bir B şirketi, örneğin,

Kozmetikse, A şirketini düşünenlere önerilir!

gibi bir liste reklamıyla B şirketi sitesine erişimi teşvik eden bir durumdur. Bu tür örneklerle nasıl başa çıkılacağına dair yöntemler aşağıdaki makalede ayrıntılı olarak açıklanmıştır.

https://monolith.law/corporate/listing-ads[ja]

Bu durumda da, B şirketi, A şirketinin tanınmışlığını anlar ve bunu kötüye kullanma niyetiyle yukarıdaki gibi bir reklam verir. Eğer öyleyse, bu durumda da yukarıdakiyle aynı şekilde, B şirketinin “kasıtsız niyeti” vardır ve bir suçun oluşabileceğini düşünmek mümkün görünmektedir.

Marka Hakları İhlali Kasıtlılığı ve İhtarname

Yalnızca, sahte ürünler veya haksız kullanım programları gibi, ünlü diğer şirket ürünlerinin adlarını kasıtlı olarak kullanan durumlar dışında, ‘kasıtlılık’ önemli bir sorun olabilir. Bir şirketin önceden marka tescili yaptığı bir ürünle aynı veya benzer bir ürün adıyla, başka bir şirketin benzer bir ürün çıkardığı durumlar söz konusu olabilir. Marka haklarının tescil durumu halka açıktır, ancak örneğin, “Bir ürüne isim verirken öncelikle marka hakkı araştırması yapılmalı ve araştırma yapıldığında bulunabilirdi, bu yüzden her zaman kasıtlılık vardır” demek oldukça zordur.

Bu nedenle, polise zarar verme ve cezai yaptırım talep etme durumunda, “Karşı tarafa yeterince marka hakkı ihlali uyarısı gönderildi ancak yine de karşı taraf tutumunu değiştirmedi” gibi gerçekler ve bu tür kanıtların oluşturulması gerekmektedir. Yani,

  1. Yalnızca farkında olmadan bir ürüne isim verildiyse, ‘kasıtlılık’ın olup olmadığı belirsizdir
  2. Yeterince uyarı yapıldığı halde tutumunu değiştirmeyip ürünü satmaya devam ettiyse
  3. Bu noktada marka hakkı ihlali kasıtlılığı vardır ve suç sayılır

mantığıdır.

https://monolith.law/corporate/warning-of-trademark-infringement[ja]

Dolayısıyla, bu tür durumlarda, ihlalciye karşı cezai yaptırım talep ediliyorsa, “İhtarname gönderildi” gerçeği, ihlalci’nin kasıtlılığını kanıtlamak için önemli bir kanıt olabilir. Bu nedenle, “Hak sahibi olarak, kesinlikle ihlalciye bir ihtarname gönderdiğim” gerçeğini kanıt olarak saklamak önemlidir. Sözde içerik kanıtı, bu tür durumlarda kullanılan bir sistemdir. İçerik kanıtı, “içeriği” “kanıtlamak” anlamına gelen bir postadır,

Kimin kime, ne zaman, hangi içerikli bir belgeyi posta yoluyla gönderdiği

hakkında resmi bir kanıt sağlanan bir postadır. Dolayısıyla, ihtarnameyi içerik kanıtı olarak posta yoluyla gönderirseniz, “Marka hakkı ihlali hakkında uyarıda bulundum” konusunda sağlam bir kanıt olur.

Özet

Yukarıda belirtildiği gibi, marka hakları ihlali, cezai yaptırımı belirlenmiş bir suçtur. En azından, sahte ürünler veya haksız kullanım programları gibi kötü niyetli durumlarda, gerçekten tutuklama, 1 yıl hapis cezası, 1 milyon yen para cezası gibi cezalar uygulanmaktadır. Gelecekte, sadece klasik ihlal örnekleri olan sahte ürünler değil, yeni biçimlerdeki marka hakları ihlallerine karşı da benzer cezaların uygulanabileceği durumların ortaya çıkması muhtemeldir. Ancak, özellikle “kasıtlı” kısmı söz konusu olduğunda, suçun oluşması ve cezai yaptırım için “kanıtın” nasıl sağlanacağı bir sorundur. Marka hakları ihlali mağduru olmuşsanız, bir uzmana danışmanın önemli olduğunu söyleyebiliriz.

Managing Attorney: Toki Kawase

The Editor in Chief: Managing Attorney: Toki Kawase

An expert in IT-related legal affairs in Japan who established MONOLITH LAW OFFICE and serves as its managing attorney. Formerly an IT engineer, he has been involved in the management of IT companies. Served as legal counsel to more than 100 companies, ranging from top-tier organizations to seed-stage Startups.

Başa dön