Japonya'nın Finansal Enstrüman ve Borsa Kanunu'nda 'Uygun Kurumsal Yatırımcılara Yönelik Özel İşlemler' Açıklaması

Japonya’daki Finansal Araçlar ve Borsa Kanunu, finansal ürün ticareti yapan kişilere, genel olarak Başbakanın ‘kaydını’ zorunlu kılmaktadır. Bu, yatırımcı korumasını ve piyasanın adil ve şeffaf olmasını sağlamayı amaçlamaktadır. Ancak, bu katı kayıt sistemi, özellikle profesyonel yatırımcılara yönelik fonların oluşturulması ve yönetilmesi gibi belirli finansal işletmeler için, zaman ve maliyet açısından büyük bir yük getirmekte ve piyasaya giriş engelleri oluşturmaktadır.
Bu bağlamda, Japon Finansal Araçlar ve Borsa Kanunu’nun 63. maddesine dayanarak, ‘Uygun Kurumsal Yatırımcılar İçin Özel İşlemler’ sistemi oluşturulmuştur. Bu sistem, finansal ürün ticareti yapan kişilerin kaydını gerektirmeksizin, sadece ilgili maliye bürosuna ‘bildirimde’ bulunarak belirli fon işletmelerini yürütmelerine olanak tanımaktadır. Böylece, fonun oluşturulmasından işletmeye başlamasına kadar geçen süre önemli ölçüde kısaltılmış ve piyasanın canlandırılması beklenmektedir.
Bu sistem, finansal ürün ticareti yapan kişiler için ‘kayıt’ ilkesine karşı bir ‘bildirim’ sistemi olarak net bir istisna olarak konumlandırılmıştır. Bu yaklaşım, yatırımcı korumasının nispeten daha az gerekli olduğu profesyonel yatırımcılara yönelik olup, düzenlemelerin katılığını hafifletmek ve piyasaya girişi teşvik etmeyi amaçlamaktadır. Yatırımcının bilgi, deneyim ve mali durumu belirli bir seviyenin üzerinde olduğunda, devletin aşırı korumaya ihtiyaç duymadığı yasama yazarlarının niyeti anlaşılmaktadır. Sonuç olarak, düzenleyici maliyetler azaltılmış ve fonlar piyasaya daha etkin bir şekilde sunulmuş olması beklenmektedir. Bu tür düzenleyici esneklik, diğer finansal alanlarda ve gelecekteki yeni finansal ürünlerin düzenlenmesinde, hedef müşteri özelliklerine göre esnek bir düzenleyici sistem oluşturulmasında bir model olabilir.
Japonya’da Uygulanan Özel İşlemlerin Temel Özellikleri
Japonya’daki Nitelikli Kurumsal Yatırımcılar İçin Özel İşlemlerin en belirgin özelliği, finansal ürünlerin alım satım işi için gerekli olan ‘kayıt’ yerine, ‘bildirim’ yoluyla işe başlayabilme imkanıdır. Bu prosedürün basitleştirilmesi, işletmelerin nispeten kısa sürede fon kurmalarına ve işletmeye başlamalarına olanak tanır.
Bu düzenlemenin uygulanabilmesi için, hedeflenen yatırımcıların sıkı bir şekilde sınırlı olması gerekmektedir. Özellikle, yalnızca ‘Nitelikli Kurumsal Yatırımcılar’ ve ‘Özel İşlem Hedef Yatırımcıları’ ile iş yapılması talep edilir. Ayrıca, bu özel işlemlerin kapsamı, kolektif yatırım düzenlerinin ‘özel yerleştirme’ ve ‘özel yönetim’ ile sınırlıdır ve genel ‘toplama’ (halka arz) esas olarak dahil değildir. Bu işlem kapsamının sınırlılığı, düzenlemelerin hafifliği karşılığında getirilen önemli bir kısıtlamadır.
Dahası, bu özel işlemlerin bildirimcilerine, bildirim sonrasında da sürekli yükümlülükler getirilir. Bunlar arasında, her iş yılı için iş raporlarının sunulması ve açıklama belgelerinin kamuoyuna sunulması gibi yükümlülükler bulunur. Bu, bildirim sistemi olsa da, belirli bir denetim altında olunduğu anlamına gelir.
‘Kayıt’ yerine ‘bildirim’ olması, idari işlemlerdeki inceleme derinliğinin farklı olduğu anlamına gelir. Kayıt, gerçek bir inceleme gerektirdiğinden zaman alıcı ve katı şartlar gerektirirken, bildirim esas olarak formalite incelemesi olduğundan işlemler hızlı ilerler. Bu fark, özellikle hızlı fon toplama ve yatırım yapma gereksinimi olan girişim sermayesi (VC) veya özel sermaye (PE) fonları gibi işletmeler için, zaman ve maliyet açısından son derece büyük bir avantaj sağlar. Hızlı piyasaya giriş, yatırım fırsatlarının kaçırılmasını önler ve dolayısıyla ekonominin genelinde sermaye dolaşımını teşvik eden bir etki yaratılmasını sağlar. Ayrıca, kayıtla birlikte gelen yüksek uzmanlık ücretleri ve iç yönetim sistemi kurulum maliyetlerini düşürmek mümkün olduğundan, küçük ölçekli fonlar ve yeni girişimciler için engeller azalır. Bu düzenleme, Japonya’nın finans piyasasında çeşitli oyuncuların girişini teşvik eder ve özellikle yeni endüstrilere yönelik risk sermayesi sağlanmasını hızlandırıcı bir etki yaratması beklenir.
Japonya’da Uygun Kurumsal Yatırımcılara Özel İşlemlerin Tanımı ve İş Kapsamı
Japonya’da Finansal Ürün İşlemleri (Kendi Kendine Halka Arz ve Yönetim)
Japonya’da uygun kurumsal yatırımcılara yönelik özel hizmetler kapsamında gerçekleştirilebilecek finansal ürün işlemleri, esas olarak ‘kolektif yatırım düzeni payları’ ile ilgili ‘kendi kendine halka arz ve özel yerleştirme’ ve ‘kendi kendine yönetim’ faaliyetleridir.
‘Kolektif yatırım düzeni payları’, yatırımcılardan toplanan nakit veya diğer varlıkların işletme veya yatırım amacıyla kullanıldığı ve elde edilen gelirin yatırımcılara dağıtıldığı bir düzenlemeyle ilgili hakları ifade eder. Bunlar, Japonya’nın Finansal Ürünler Ticaret Kanunu kapsamında ‘varsayılan menkul kıymetler’ (ikinci madde menkul kıymetleri) olarak kabul edilir ve ikinci tip finansal ürün ticareti işletmelerinin ele aldığı ürünler arasında yer alır.
‘Kendi kendine özel yerleştirme’, işletmelerin kolektif yatırım düzeni paylarını belirli az sayıda kişiye satın aldırma işlemidir ve ‘kendi kendine yönetim’, toplanan varlıkların işletme tarafından yönetilmesi faaliyetidir. Özellikle ‘kendi kendine yönetim’ faaliyetinde, toplanan varlıkların %50’den fazlası menkul kıymetlere veya türev işlemlerle ilgili haklara yatırıldığında, bu özel hizmetler kapsamına girer.
Bu özel hizmetler, fonun oluşturulmasından yönetimine kadar tüm süreci kapsayacak şekilde gerçekleştirilmesini mümkün kılar, ancak hedeflenen alan sadece ‘kolektif yatırım düzeni payları’ ile sınırlıdır. Örneğin, ikinci tip finansal ürün ticareti işletmelerinin iş kapsamında yer alan ‘güven haklarının alım satımı’ gibi faaliyetler, genellikle bu özel hizmetlerin dışında tutulur. Bu iş kapsamının sınırlanması, özel hizmetlerin ‘fon’ olarak adlandırılan belirli bir kolektif yatırım biçimine odaklandığını gösterir. Ayrıca, ‘esas olarak menkul kıymetlere yatırım’ şartı, yatırım yönetimi işlerinin düzenlemeye tabi olduğu faaliyetlerle sınırı netleştirmek içindir. Gayrimenkul yatırım fonları, ‘gayrimenkul fonları’ olmadığı açıkça belirtilmiş olup, gayrimenkul fonlarının oluşturulması için daha yüksek bir engel olduğu ima edilir. İş kapsamının sınırlanması, düzenleyici otoritenin denetim yükünü hafifletmeyi ve özellikle girişim sermayesi yatırımları gibi belirli alanlarda fon toplamayı teşvik etmeyi amaçlar. Ayrıca, gayrimenkul gibi diğer yasal düzenlemelerle (örneğin emlak ticareti kanunu gibi) koordinasyon gerektiren alanlar, daha katı bir kayıt sistemine tabi tutularak, karmaşık düzenlemelerin çakışmasından kaçınılabilir. Bu sınırlı kapsam ayarı, Japonya’nın finansal düzenlemelerinin belirli piyasa ihtiyaçlarına yanıt verirken, genel düzenleme sisteminin tutarlılığını koruma çabasını gösterir.
Özel İşlemlerin Kapsamı ve Sınırlamaları
Uygun Kurumsal Yatırımcılar İçin Özel İşlemlerin kapsamını aşarak fon işletmeciliği yapılması durumunda, örneğin, belirsiz sayıda yatırımcıya yönelik “toplama” işlemi yapılması halinde, Tür II Finansal Araç İşletmeciliği için kayıt gerekliliği, öncelikli olarak menkul kıymetler veya türev işlemlerine yatırım yapan işletmeler içinse Yatırım İşletmeciliği kaydı ayrıca gereklidir. Düzenlemelerin sınırını aşmak, daha katı kayıt yükümlülüklerini doğurur.
Ayrıca, bu özel işlemlere “çift katmanlı düzenleme” (fondan fona düzenleme) uygulanır. Bir toplu yatırım planı başka bir toplu yatırım planından yatırım aldığında, yatırımcı tabakasına bağlı olarak özel işlemlerin gerekliliklerini karşılamayabilir. Özellikle, uygun kurumsal yatırımcılar dışındaki kişilerin Özel Amaçlı Şirketlerin (SPC) çıkardığı varlık teminatlı menkul kıymetleri edinmeleri veya anonim ortaklık sözleşmesine anonim ortak olarak katılmaları durumunda yapılan yatırımlar, genellikle bu özel işlemlerin gerekliliklerini karşılamaz. Bu, özel işlemlerin boşluklarından yararlanarak esasen genel yatırımcılardan fon toplanmasını engellemek için alınan bir önlemdir. Bu düzenleme, yasal gereklilikleri biçimsel olarak karşılasa bile, gerçekte genel yatırımcı korumasının daha fazla gerektiği durumları dışlamayı amaçlayan “gerçekçilik” ilkesinin bir tezahürü olarak yorumlanabilir.
Yine de, Yatırım İşletmeciliği Sınırlı Sorumluluk Ortaklığı (LPS) veya Sınırlı Sorumluluk İşletme Ortaklığı (LLP) gibi belirli ortaklık sözleşmeleri için, üst ve alt fonları birleştiren uygun olmayan kurumsal yatırımcıların toplam sayısı 49 kişi veya daha az olduğu gibi belirli koşullar karşılandığında çift katmanlı yapıya izin veren istisnai hükümler bulunmaktadır. Düzenleyici otoriteler, yalnızca yasal biçimlere değil, fonların son sağlayıcılarına ve riskin bulunduğu yere de önem verdikleri anlaşılmaktadır. Bu durum, özel işlemlerin kötüye kullanılmasını ve korunması gereken yatırımcıların haksız risklere maruz bırakılmasını önleme etkisi yaratması beklenmektedir. Fon kurucuları, yalnızca hukuki biçimlere değil, fon akışına ve son yatırımcı tabakasına da sürekli dikkat etmeli ve gerçek anlamda düzenlemelere uyumu sağlamalıdır.
Japonya’daki Hedef Yatırımcılar ve Gereklilikleri
Japonya’da Uygun Kurumsal Yatırımcıların Tanımı ve Somut Örnekler
Japonya’daki finansal ürünlerin ticareti kanununa göre, uygun kurumsal yatırımcılar ve özel işlem hedefi yatırımcılar, genellikle uygun kurumsal yatırımcılar ve özel işlem hedefi yatırımcılarla iş yapar. Bu sistemin temelini oluşturan “uygun kurumsal yatırımcılar”, yatırım konusunda uzman bilgi, deneyim ve mali temele sahip kurumsal yatırımcılardır.
Uygun kurumsal yatırımcıların somut örnekleri şunlardır:
- Birinci sınıf finansal ürün ticareti işletmeleri (menkul kıymet şirketleri)
- Yatırım yönetim şirketleri
- Yatırım ortaklıkları
- Bankalar, sigorta şirketleri, kredi kooperatifleri
- Net varlığı 500 milyon yenin üzerinde olan yatırım işletmeleri sınırlı ortaklıkları (LPS)
- 10 milyar yenin üzerinde menkul kıymet bakiyesine sahip ve menkul kıymet hesabı açılışından bir yıl sonra, Finansal Hizmetler Ajansı’na bildirimde bulunan bireyler veya şirketler
Uygun kurumsal yatırımcılar, uzmanlıkları nedeniyle, genel yatırımcılara göre daha düşük düzeyde düzenleyici koruma ile yetinirler. Uygun kurumsal yatırımcıların tanımının detaylı ve katı olması, onların finansal ürün ticaretindeki riskleri kendi başlarına değerlendirebilecek ve yatırım kararlarını kendi sorumlulukları altında alabilecek yeteneklere sahip oldukları varsayımındandır. Bu varsayım sayesinde, devlet kayıt zorunluluğunu kaldırabilir ve bilgi açıklama ve davranış düzenlemelerinin bir kısmını hafifletebilir. “Profesyonel” olarak tanınmak, düzenleyici otoritenin denetim yükünü hafifletir ve piyasanın verimliliğini artırır. Eğer “profesyonel” tanımı belirsiz olursa, özel işlemlerin kötüye kullanılması veya yatırımcı korumasının eksikliği gibi sorunlar ortaya çıkma riski artar. Bu “profesyonel” tanımı, finansal piyasalarda risk alma sorumluluğunun yerini belirginleştirmek ve düzenlemelerin verimliliğini sağlamak için son derece önemlidir.
Japonya’da Özel İşlemlere Tabi Yatırımcıların (Profesyonel Yatırımcılar vb.) Kapsamı ve Doğrulama Yöntemleri
Uygun kurumsal yatırımcılar dışında özel işlemlere tabi olan “özel işlemlere tabi yatırımcılar”, yatırım kararları verebilecek yetkinliğe sahip olduğu düşünülen belirli kişilerle sınırlıdır. Bu kategoriye devlet, yerel yönetimler, halka açık şirketler veya belirli şartları karşılayan bireyler dahildir.
Bireysel yatırımcılar için gereksinimler şunlardır:
- Yatırım amaçlı finansal varlıkların 100 milyon yen (yaklaşık) veya daha fazla olduğu tahmin edilir.
- Menkul kıymet hesabının açılmasından sonra bir yıl geçmiş olması.
- İşlem durumu ve diğer koşullar göz önünde bulundurularak, net varlıkların ve yatırım amaçlı finansal varlıkların her ikisinin de 300 milyon yen (yaklaşık) veya daha fazla olduğu ve en az bir yıl işlem deneyimi olan bireyler.
Bu gereksinimlerin doğrulanması konusunda, özellikle varlık gereksinimleri açısından, işlem durumu ve diğer koşullar dikkate alınarak makul bir değerlendirme yapılması beklenir. Pratikte, menkul kıymet şirketlerinin işlem bakiye raporları gibi belgelerin sunulması yaygındır.
Özel işlemlere tabi yatırımcılar, uygun kurumsal yatırımcılara göre daha az olmakla birlikte, belirli bir yatırım karar verme yeteneği ve varlık büyüklüğüne sahip “yarı profesyonel” olarak konumlandırılır. Bu uygunlukların doğrulanması, bildirimde bulunanlar için önemli bir yükümlülüktür. Özel işlemlere tabi yatırımcıların gereksinimlerinin doğrulanması, bildirimde bulunanlar için önemli bir yükümlülük olup, ihmal edilmesi durumunda idari yaptırımlara yol açabilir, bu nedenle katı bir yaklaşım gereklidir. Özellikle bireysel yatırımcılar için, varlık durumunun kanıtlanması, gizlilikle ilgili olduğundan psikolojik bir engel olarak görülmektedir. Bu doğrulama yükümlülüğü, özel işlemlerin “az sayıda profesyonele yönelik fon” karakterini koruması için önemli bir güvencedir. Katı doğrulama yükümlülüğü, özel işlemlerin kullanımını gerçekten profesyonellere sınırlamak ve kayıtsız yatırımcılara yönelik kayıtsız teklifleri önlemek gibi bir etkiye sahiptir. Öte yandan, bu pratikteki engel, özel işlemlerin kullanımını kısıtlayan bir faktör olabileceği de belirtilmektedir. Bildirimde bulunanlar, yatırımcılara açıklama yükümlülüğünün yanı sıra, bu uygunluğu katı bir şekilde doğrulamak ve kayıtları tutmak için bir sistem oluşturmak zorunda olduklarını göstermektedir.
Japonya’da Yatırımcı Sayısı Sınırlaması ve İkili Yapı Düzenlemelerine Dikkat
Uygun Kurumsal Yatırımcılar İçin Özel İşlemlerde, özel işlem hedefi yatırımcıların (uygun kurumsal yatırımcılar dışında) sayısına sıkı bir sınırlama getirilmiş olup, bu sayı 49 kişiden az olmalıdır. Uygun kurumsal yatırımcıların sayısına belirgin bir üst sınır konulmamıştır; ancak, toplu yatırım planının tüm hak sahiplerinin sayısı, özel sermaye kapsamında 499 kişi ile sınırlı olabilir. Bu, yeni bir fon kurulsa bile, yönetici ve yatırım yapılan işletme aynıysa, yeni özel işlem hedefi yatırımcılarından 49 kişiyi aşarak fon toplamanın mümkün olmadığı anlamına gelir.
Ayrıca, yukarıda bahsedilen ikili yapı düzenlemeleri (fonların fonu düzenlemesi) nedeniyle, bir fon başka bir fondan yatırım aldığında ve alt fonun yatırımcıları uygun kurumsal yatırımcılar değilse, özel işlemlerin uygulanamayabileceği bir durum ortaya çıkabilir. Bu, çok sayıda genel yatırımcının dolaylı olarak fona yatırım yapmasını engellemek ve düzenlemelerin boşluklarını kapatmak için alınan bir önlemdir. Bununla birlikte, Yatırım İşletmeleri Sınırlı Sorumluluk Ortaklığı (LPS) veya Sınırlı Sorumluluk İş Ortaklığı (LLP) gibi belirli ortaklık anlaşmaları için, ana fon ve alt fonun toplam uygun olmayan kurumsal yatırımcı sayısı 49 kişiden az ise gibi belirli koşullar sağlandığında ikili yapıya izin verilen istisnalar bulunmaktadır.
49 kişilik bu sayı sınırlaması, özel işlemlerin “az sayıda profesyonel yatırımcıya yönelik fon” olarak niteliğini kaybetmemesi için temel bir gerekliliktir. Bu sınırlama, belirsiz sayıda genel yatırımcıdan fon toplama “çağrısı” ile net bir ayrım yapmayı amaçlamakta ve esasen “özel sermaye” olduğunu temin etmektedir. İkili yapı düzenlemesi ise, doğrudan sayı sınırlamasını aşarak, esasen genel yatırımcılardan fon toplayan düzenlemelerden kaçınma (regülasyon kaçakçılığı) amacı taşımaktadır. Sayı sınırlaması ve ikili yapı düzenlemesi, özel işlemlerin asıl amacından (profesyonel yatırımcılara yönelik fonların kolaylaştırılması) sapmasını ve genel yatırımcı korumasının göz ardı edilmesini önleme etkisine sahiptir. Bu sayede, sistemin güvenilirliği korunur. Fon kurucuları, sadece doğrudan yatırımcı sayısını değil, fona kaynak sağlayan son yatırımcı tabakasına kadar uygunluk ve sayı sınırlamalarını dikkatlice kontrol etmeleri gerektiğini göstermekte ve karmaşık fon yapılarındaki uyum zorluklarını ortaya koymaktadır.
Japonya’da Bildirim Sistemi ve Prosedürleri
Yeni Bildirim Gereklilikleri ve Gerekli Belgeler
Uygun Kurumsal Yatırımcılar İçin Özel İşlemler yapmayı planlayan kişiler, işe başlamadan önce, İçişleri Bakanı’na (yetki, ana iş yeri veya ofisi denetleyen Maliye Bölge Müdürlüğü’ne devredilmiştir) bir bildirimde bulunmalıdır. Bu bildirim, normal finansal ürün ticareti işlemlerinin “kaydından” farklı olarak, nispeten basit bir işlem olarak kabul edilir.
Bildirimde bulunulacak konular arasında, işletmenin ticaret unvanı, sermaye miktarı (tüzel kişilikler için), yöneticilerin isimleri, önemli çalışanların isimleri ve yapılması planlanan işlemlerin türleri yer alır.
Yeni bir bildirim yapılırken aşağıdaki belgelerin sunulması istenir:
- Uygun Kurumsal Yatırımcılar İçin Özel İşlemler Bildirim Formu (Form 20)
- Yeminname (Bildirimde bulunan kişi tüzel kişilik veya birey olduğunda form farklılık gösterir)
- Yöneticilerin ve önemli çalışanların özgeçmişleri
- İkametgah belgesinin örneği (tüzel kişilikler için ticaret sicil gazetesi)
- Kayıt reddi kriterlerine uymadığını belirten resmi belge
- Tüzük
- Ticaret sicil gazetesi
- Son bilanço ve gelir tablosu
- Tüm uygun kurumsal yatırımcıların yatırım işletmeleri sınırlı sorumluluk ortaklığı olduğu durumlarda sunulan belge
- Yakın ilişkili kişiler ve bilgi ve deneyime sahip kişilerden alınan toplam sermaye miktarını belgeleyen belge
Sunum, prensip olarak Maliye Bakanlığı tarafından sağlanan elektronik başvuru ve bildirim sistemini kullanarak yapılır; formlar Excel formatında, ek belgeler PDF formatında sunulur. Kaçınılmaz durumlarda kağıt üzerinde sunum yapılacaksa, ana iş yeri veya ofisi denetleyen Maliye Bölge Müdürlüğü veya Maliye Ofisine bir asıl ve bir kopya teslim edilir.
Özellikle, Japonya’da iş yeri veya ofisi bulunmayan yabancı işletmeler (yabancı tüzel kişilikler veya yabancı ülkede ikamet eden bireyler) için bildirim formunun sunulacağı yer Kanto Maliye Bölge Müdürlüğü Finans Departmanı Menkul Kıymetler Denetim Üçüncü Bölümüdür. Bu, Japonya’da bir üssü olmamasına rağmen bu özel işlemler için bildirimde bulunmanın mümkün olduğunu gösteren önemli bir noktadır.
Ayrıca, bildirim sırasında 150.000 yen kayıt lisans vergisi ödenmesi gerekmektedir.
Bildirim, idari işlemler kanununa göre “biçimsel inceleme” esasıyla yapılır ve esaslı bir inceleme gerektirmez. Ancak, sunulan belgelerin çokluğu, yöneticilerin ve önemli çalışanların özgeçmişleri, yeminname, kayıt reddi kriterlerinin kontrolü gibi konularda, uygulamada sıkı bir denetim yapılmaktadır. Özellikle, kayıt reddi kriterlerine (örneğin, iş yeri eksikliği, yetersiz sermaye, personel yapısındaki eksiklikler) uymadığını belirten yeminname çok önemlidir. Bu, biçimsel bir bildirim olmasına rağmen, işletmenin uygunluğunu belirli bir düzeyde garanti etmeye çalışan bir niyetin ifadesidir. Biçimsel inceleme ilkesi ile uygulamadaki sıkılık arasındaki bu fark, hızlı işlemleri garanti altına alırken aynı zamanda uygun olmayan işletmelerin piyasaya girmesini önlemeye çalışan bir denge arayışının sonucu olarak yorumlanabilir. Yanlış bildirim veya eksik belgeler, idari yaptırım veya cezai yaptırımlara neden olabileceğinden, bildirimde bulunan işletmeler, sadece belgeleri toplamakla kalmayıp, içeriğin doğruluğunu ve gerekliliklerin karşılanmasını dikkatlice kontrol etmeleri gerektiğini göstermektedir. Bu nedenle, bir uzmanın desteği çoğu zaman kaçınılmaz olacaktır.
Sürekli Yükümlülükler: İş Raporu Sunumu ve Kamuya Açıklama Yükümlülüğü Japonya’da
Nitelikli kurumsal yatırımcılara yönelik özel işlemler için bildirimde bulunanlar, bildirim sonrasında da sürekli yükümlülükler altındadır. En önemli yükümlülüklerden biri, her iş yılı sonrasında üç ay içinde hazırlanıp sunulması gereken iş raporlarının oluşturulmasıdır. İş raporu sunumu, genellikle Japon Finansal Hizmetler Ajansı İş Destek Entegre Sistemi (Entegre Sistem) kullanılarak gerçekleştirilir. Bu sistemi kullanırken, Japonca işletim sistemine sahip bir bilgisayar ve Excel formatının kullanılması önerilir; çünkü Japonca olmayan işletim sistemlerinden yapılan girişler kabul edilmeyebilir.
Ayrıca, yeni bildirim içeriğine ek olarak, her iş yılı için açıklayıcı belgeler hazırlanmalı ve her iş yılı sonrasında dört ay içinde kamuya açıklanmalıdır. Bu açıklayıcı belgeler, iş raporunun bir kopyası ile değiştirilebilir. Kamuya açıklama, işletmenin ana iş yeri veya ofisinde ve özel işlemlerin gerçekleştirildiği tüm iş yerlerinde veya ofislerde belgelerin bulundurulması ya da şirket web sitesinde yayınlanması gibi yöntemlerle yapılabilir.
İş raporu sunumu ve kamuya açıklama yükümlülüğü, bildirim sonrası işletmelerin sağlıklı işleyişini sürekli olarak denetlemek için önemli araçlardır. Bu sayede, yetkililer işletmelerin finansal durumunu ve işletme yönetimini anlayabilir ve sorunlar ortaya çıktığında erken dönemde idari yaptırımlar (iş iyileştirme emirleri veya işletme faaliyetlerinin durdurulması gibi) uygulayabilecek bir yapı oluşturmuşlardır. Entegre Sistemi kullanma zorunluluğu, düzenleyici otoritenin iş verimliliğini artırma ve veri toplama kapasitesini güçlendirme amacıyla dijitalleşmeyi teşvik ettiğini açıkça göstermektedir. Sürekli raporlama yükümlülüğü, işletmelerin uyum sistemlerini korumasını sağlar ve yatırımcılara karşı şeffaflığı artırır. Dijitalleşme, raporlamanın verimliliğini ve veri analizi yeteneklerini artırarak daha hızlı ve daha doğru denetim yapılmasını mümkün kılar. Bu nedenle, işletmeler sadece bildirim sırasında değil, iş faaliyetleri boyunca sürekli olarak yasalara uygun davranışı ve bilgi açıklama sistemini sürdürmelidir ve özellikle dijital sistemlere uyum zorunludur.
Japonya’da Değişiklik Bildirimi ve İptal Bildirimi İşlemleri
Bildirilen içerikte bir değişiklik meydana geldiğinde, uygun kurum yatırımcıları ve diğer özel işletmeler, gecikmeksizin değişiklik bildirim formunu sunmak zorundadır. Bu, ticaret unvanı veya yöneticilerdeki değişiklikler, iş yerinin taşınması gibi bildirim maddelerindeki değişikliklerde uygulanır.
İşin askıya alınması, yeniden başlatılması, iptali, feshedilmesi veya işin devam etmesinin önemli ölçüde zorlaşması gibi durumlar, hatta yasal ihlallerin varlığı gibi çeşitli nedenlere bağlı olarak, belirlenen bildirim formunu gecikmeksizin sunma yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu bildirimler de, prensip olarak Japon Finansal Hizmetler Ajansı’nın elektronik başvuru ve bildirim sistemini kullanarak yapılmalıdır.
Değişiklik ve iptal ile ilgili bildirim yükümlülükleri, yetkili otoritenin işletmelerin en güncel durumunu sürekli olarak anlaması ve piyasanın sağlıklı işleyişini sürdürmesi için hayati öneme sahiptir. Özellikle, işin devam etmesinin zorlaşması veya yasal ihlallerin bildirimi, yatırımcı koruması açısından otoritenin hızlı bir şekilde harekete geçmesi için bir tetikleyici görevi görür. Bu, sorunlu işletmelerin piyasada kalmaya devam etmesini önler ve yatırımcılara zararın büyümesini sınırlar. Bildirim yükümlülüğü, işletmelerin kendi kendini düzenlemesini teşvik eder ve piyasanın genel güvenilirliğini artırır. İhmal veya yanıltıcı bildirimler, idari yaptırımlara yol açabileceğinden, işletmeler her zaman doğru bilgi sağlamakla yükümlüdür. Finansal otoriteler, bildirim sistemleri aracılığıyla piyasanın dinamiklerini gerçek zamanlı olarak anlama ve gerektiğinde müdahale etme yeteneklerini güçlendirdiklerini söyleyebiliriz.
Organizasyon Yapısı ve Davranış Kuralları
İşin Yürütülmesi İçin Gerekli İnsan Kaynakları ve İç Yönetim Sistemi
Japonya’da yeterli kurumsal yatırımcılara yönelik özel işlemler ‘bildirim’ sistemi altında olsa da, bu işlemlerin uygun bir şekilde yürütülmesi için uygun insan kaynakları ve iç yönetim sisteminin oluşturulması şarttır. İşlemleri gerçekleştirecek kişiler, ilgili işlemler hakkında yeterli bilgi ve deneyime sahip yöneticileri veya çalışanları sağlamalı ve uygun bir organizasyon yapısını kurmalıdır.
Özellikle, yöneticilerin, kariyerleri ve yetenekleri ışığında, finansal hizmet sağlayıcı olarak işleri adil ve doğru bir şekilde yürütebilecek yeterli niteliklere sahip olmaları beklenir. Ayrıca, yönetimde görev alan yöneticilerin, Japon finansal ürün ticaret yasaları ve ilgili diğer düzenlemeler ile denetim rehberlerinde belirtilen yönetim odak noktalarını anlamaları ve yeterli bilgi ve deneyime sahip olmaları, finansal hizmetlerin adil ve doğru bir şekilde yürütülmesi için gerekli olan uyum ve risk yönetimi konusunda yeterli bilgi ve deneyime sahip olmaları gerekmektedir.
Ek olarak, satış bölümünden bağımsız bir uyum departmanının (veya sorumlusunun) kurulması tercih edilir ve bu sorumlunun yeterli bilgi ve deneyime sahip olması önemlidir. Muhasebe kayıtları, raporlar, ifşa, risk yönetimi, bilgisayar sistemleri yönetimi, alım satım yönetimi, müşteri yönetimi, reklam incelemesi, müşteri bilgi yönetimi, şikayet ve sorun çözümü, iç denetim gibi işlevleri yerine getirebilecek personelin sağlanması da gereklidir.
Yeterli kurumsal yatırımcılara yönelik özel işlemler ‘bildirim’ sistemi altında olduğu için, normal finansal hizmet sağlayıcı işlemleri gibi katı bir ön inceleme yapılmaz, ancak denetim rehberleri aracılığıyla esasen benzer iç yönetim sistemleri ve insan kaynakları gereklilikleri talep edilir. Bu, olası bir sorun ortaya çıktığında yatırımcı korumasının zarar görmemesi için, sonradan denetimi mümkün kılan bir önlemdir. Özellikle, uyum departmanının bağımsızlığı ve risk yönetimi sisteminin oluşturulması, finansal kurum olarak güvenilirliği sağlamak için hayati önem taşır. Şekilsel düzenleme gevşetmelerinin (bildirim sistemi) arkasında, piyasanın sağlığını korumak için gerçek yönetişim ve risk yönetimi gerekliliklerini sürdürmek önemlidir. Bu, özel işlemlerin kötüye kullanılma riskini azaltır. İşletmeler, prosedürlerin yüzeydeki basitliğine aldanmamalı ve finansal kurumlardan beklenen yüksek düzeyde iç yönetim sistemlerini özerk bir şekilde oluşturup sürdürme sorumluluğu olduğunu gösterir.
Uygulanan Davranış Kuralları ve Muafiyet Hükümleri
Yeterli kurumsal yatırımcılara yönelik özel işlemler bildirenler için de, prensip olarak finansal hizmet sağlayıcılarına benzer davranış kuralları uygulanır. Bu, işlemlerin adil ve şeffaf olmasını sağlamak ve yatırımcı korumasını sağlamak için temel bir çerçevedir.
Yine de, bu özel işlemlerde, müşteriler ‘belirli yatırımcılar’ kategorisine giriyorsa, yatırımcının özelliklerine bağlı olarak bazı davranış kurallarından muaf olabilirler. Bu, profesyonel yatırımcıların kendi sorumluluklarına dayanarak yatırım kararları alacakları varsayımına dayanır. Örneğin, uygunluk ilkesi veya yazılı belge teslim yükümlülüğünün bir kısmı muafiyet kapsamına girebilir.
Davranış kurallarının uygulanması ve kısmi muafiyet, yatırımcının bilgi, deneyim ve mali durumuna göre ‘uygunluk ilkesi’nin somutlaştırılmasıdır. Genel yatırımcılara yoğun koruma gerekirken, profesyonel yatırımcılara aşırı düzenlemeler iş dünyasının engellenmesine neden olabilir, bu nedenle düzenlemeler mantıklı bir sınırlar içinde gevşetilir. Bu, düzenleyici otoritenin verimlilik ve koruma arasındaki dengeyi arayan tutumunu gösterir. Yatırımcı özelliklerine göre düzenlemelerin esnekliği, piyasa verimliliğini artırırken gerekli yatırımcı korumasını sürdürme etkisine sahiptir. Bu, çeşitli finansal ihtiyaçlara yanıt verebilen bir piyasa ortamının oluşmasını sağlar. Fon kurucuları, her yatırımcıya uygulanan davranış kurallarının kapsamını doğru bir şekilde anlamalı ve uygun bilgi sağlama ve yanıt verme sorumluluğu olduğunu gösterir.
Japonya’daki Diğer Finansal Ürün Ticareti İşletmeleriyle Karşılaştırma
Japonya’da İkinci Tür Finansal Araç İşletmeciliği ile Nitelikli Kurumsal Yatırımcılar İçin Özel İşlemler Arasındaki Farklar
Nitelikli kurumsal yatırımcılar için özel işlemler, İkinci Tür Finansal Araç İşletmeciliği ile bazı işlevlerde örtüşmesine rağmen, hukuki nitelik, hedef işlemler, yatırımcı kısıtlamaları ve gereklilikler açısından belirgin farklılıklar barındırmaktadır.
| Karşılaştırma Kriterleri | Nitelikli Kurumsal Yatırımcılar İçin Özel İşlemler | İkinci Tür Finansal Araç İşletmeciliği |
| Hukuki Form | Bildirim | Kayıt |
| Anahtar Hedef İşlemler | Kolektif yatırım şemalarının özel sermaye toplama ve yönetimi | Menkul kıymetlerin alım satımı, fon toplama ve özel sermaye toplama işlemleri, ikincil piyasa menkul kıymetlerinin sermaye toplama gibi geniş bir iş yelpazesi |
| Hedef Yatırımcı Katmanı | Nitelikli kurumsal yatırımcılar ve 49 kişiye kadar özel işlem yatırımcıları | Genel yatırımcılar da dahil olabilir |
| Yatırımcı Sayısı Kısıtlaması | Nitelikli kurumsal yatırımcılar dışında 49 kişiye kadar, toplamda 499 kişiye kadar (özel sermaye toplama kapsamında) | Esasen kısıtlama yok (ancak, özel sermaye toplama durumunda 499 kişiye kadar) |
| Minimum Sermaye Gereksinimi | Açık bir gereksinim yok (ancak, iş yürütme kapasitesi açısından belirli bir finansal temel beklenir) | 10 milyon yen |
| Yerel Ofis Gereksinimi | Yabancı işletmeler için bile yerel bir ofis veya iş yeri olmaksızın bildirim yapılabilir | Yerel bir ofis veya iş yeri bulundurmak zorunludur |
| Kuruluş Amacı/Ara Plan | Profesyonellere yönelik fonların oluşturulması ve yönetiminin kolaylaştırılması, piyasa canlılığının artırılması | Yatırımcı koruması ve sermaye piyasasının sağlıklı işleyişinin sağlanması amacıyla geniş kapsamlı finansal araç işlemlerinin düzenlenmesi |
Japonya’nın finansal araç işlemleri yasası, işin niteliği ve hedef yatırımcı katmanının risk toleransına göre, kayıt (İkinci Tür İşletme) ve bildirim (özel işlemler) olmak üzere farklı düzenleme seviyeleri belirlemiştir. Bu gradasyon, işletmelerin kendi iş modellerine ve hedef müşterilerine uygun en iyi hukuki çerçeveyi seçebilmeleri için esneklik sağlar. Örneğin, genel yatırımcılara geniş bir finansal ürün yelpazesi sunmak isteyenler için İkinci Tür İşletme, profesyonel yatırımcılara yönelik fon oluşturma ve yönetimine odaklanmak isteyenler için özel işlemler gibi stratejik seçimler mümkündür. Düzenleme seviyelerindeki farklılıklar, işletmelerin uyum maliyetleri ve piyasaya giriş kolaylığı üzerinde doğrudan etkiye sahiptir. Daha sıkı düzenlemeler yüksek maliyet ve giriş engelleri anlamına gelirken, daha gevşek düzenlemeler düşük maliyet ve daha kolay girişi ifade eder. İşletmeler, sadece ‘düzenlemelerin daha hafif olması’ nedeniyle değil, gelecekteki iş genişlemesi potansiyellerini ve hedef müşteri katmanlarının değişimini göz önünde bulundurarak hangi lisansı seçmeleri gerektiğini dikkatlice değerlendirmelidirler.
Japonya’daki Yabancı Yatırımcılara Özel İşlemler ile Karşılaştırma
2021 (Reiwa 3) yılında Japonya’nın Finansal Araçlar ve Borsa Kanunu’nda yapılan değişiklikle yeni oluşturulan “Yabancı Yatırımcılara Özel İşlemler”, Uygun Kurumsal Yatırımcılara Özel İşlemler ile birçok benzerliğe sahip olmasına rağmen, oluşturulma amacı ve somut gereklilikler açısından önemli farklılıklar barındırmaktadır.
| Karşılaştırma Kriterleri | Uygun Kurumsal Yatırımcılara Özel İşlemler | Yabancı Yatırımcılara Özel İşlemler |
| Oluşturulma Amacı | Profesyonellere yönelik fonların oluşturulması ve işletilmesinin kolaylaştırılması, piyasa canlandırılması | Yabancı finans kuruluşları ve fonların Japon piyasasına çekilmesi, “Uluslararası Finans Merkezi” işlevinin güçlendirilmesi |
| Hedef Yatırımcılar | En az bir uygun kurumsal yatırımcı gereklidir ve özel işlem hedef yatırımcıları 49 kişi ile sınırlıdır | Esas olarak yabancı şirketler ve yurtdışında ikamet eden bireyler hedeflenir, uygun kurumsal yatırımcı katılımı zorunlu değildir ve yatırımcı sayısında bir sınırlama yoktur. Fonun toplam katkı payının yarısından fazlasının dışarıdan gelmesi gerekmektedir |
| İş Kapsamı | Yalnızca “özel teklifler” ile sınırlıdır (hak sahibi sayısı üst sınırı 499 kişi, özel işlem hedef yatırımcıları 49 kişi) | “Toplu teklifler” de mümkündür ve 499 kişiden fazla kişiye toplu yatırım planı paylarının alınmasını sağlamak mümkündür |
| Yerel Ofis Gerekliliği | Yabancı işletmeler için bile yerel bir ofis veya iş yeri olmaksızın bildirimde bulunmak mümkündür | Yerel bir ofis veya iş yeri bulundurmak gerekmektedir ve sanal ofisler esasen kabul edilmemektedir. Eğer yabancı bir şirketse, yerel bir temsilci belirlemek gerekmektedir |
Yabancı Yatırımcılara Özel İşlemlerin oluşturulması, Singapur ve Hong Kong gibi Asya’nın finans merkezleriyle rekabette Japonya’nın cazibesini artırmak için bir ulusal stratejinin parçası olarak konumlandırılmıştır. Bu düzenlemenin “toplu teklifleri” mümkün kılan yönü, daha fazla yabancı yatırımcıdan fon toplamayı kolaylaştırmak ve Japonya’nın sermaye piyasalarına erişimi iyileştirmek amacını taşımaktadır.
Yönetimsel Yaptırımlar ve Cezai Yaptırımlar
Nitelikli Kurumsal Yatırımcılara Yönelik Özel İşlemler, normal finansal ürün ticareti işlemlerinin “kayıt” işlemine kıyasla daha basit bir “bildirim” sistemi ile çalışır; ancak, yasal ihlaller söz konusu olduğunda, sıkı yönetimsel yaptırımlar ve cezai yaptırımlar uygulanır.
Çeşitli bildirim formları veya iş raporları sunulmadığında veya yanıltıcı bildirimler veya raporlar yapıldığında, yönetimsel yaptırımlar uygulanabilir. Yönetimsel yaptırımlar arasında, işletme düzeltilmesi emri ve işletme kapatma emri bulunur. İşletme düzeltilmesi emri, işletme yönetimindeki sorunların düzeltilmesi için verilirken, işletme kapatma emri, ciddi yasal ihlaller veya işletmenin devam etmesinin zor olduğu durumlarda işletmenin durdurulmasını emreder.
Ayrıca, Japonya’daki Finansal Ürün Ticareti Kanunu’nda cezai yaptırımlar da belirlenmiştir ve yasalara aykırı hareket edildiğinde hapis veya para cezası gibi cezai yaptırımlar uygulanabilir. Finansal Hizmetler Ajansı, ulaşılamayan bildirimcilerin listesini yayınlar ve yayın tarihinden 30 gün geçmesine rağmen hala ulaşılamıyorsa, işletme kapatma emri vermeden önce idari işlemler gerçekleştirir.
Bildirim sistemi, önceden yapılan incelemenin basit olması nedeniyle, sonradan yapılan denetim ve ihlallere karşı sıkı önlemler önem kazanır. Yönetimsel yaptırımlar ve cezai yaptırımların varlığı, işletmelere sürekli yasalara uyumu teşvik eden güçlü bir caydırıcı etki yapar. Özellikle, ulaşılamayan işletmelere yönelik işletme kapatma emirleri, somut bir varlığı olmayan kağıt şirketlerini veya uygun olmayan işletmeleri piyasadan çıkararak yatırımcı korumasını etkin bir şekilde sağlamak için bir araçtır. Sıkı sonradan denetim, özel işlemlerin güvenilirliğini korur ve dolayısıyla Japonya’nın finans piyasasının genel sağlığını garanti eder. İşletmeler, sadece bildirim yapmakla bitmeyip, sürekli bir uyum sistemi sürdürme ve yetkililerden gelen iletişime hızla yanıt verebilecek bir yapı oluşturma sorumluluğuna sahip olduklarını gösterir.
Özet
Uygun Kurumsal Yatırımcılar İçin Özel İşlemlerden yararlanmayı düşünen işletmeler, bu işlemlerin sunduğu kolaylıkların karşılığında yerine getirmeleri gereken katı gereklilikleri ve sürekli yükümlülükleri tam olarak anlamalı ve bunlara uymalıdır.
- Katı Yatırımcı Doğrulaması: Özellikle bireysel özel işlem yatırımcıları için, yatırım yapılabilir finansal varlıkların gereklilikleri gibi uygunluklarını katı bir şekilde doğrulamak, uygulamada önemli bir engel teşkil eder. Doğrulama yapılmazsa, idari yaptırımlarla karşı karşıya kalma riski bulunmaktadır.
- Sürekli Bilgi Açıklaması ve Uyum: İşletme yılı sonunda iş raporlarının sunulması, açıklama belgelerinin halka açık incelemesi, çeşitli değişiklik bildirimleri gibi, bildirim sonrası sürekli yükümlülüklerin ihmal edilmemesi gerekmektedir. Bunlar, yetkililerin denetimi ve yatırımcı koruması için önemli bilgi kaynaklarıdır.
- İç Kontrol Sisteminin Kurulması: İşlemlerin düzgün bir şekilde yürütülmesi için insan kaynakları yapısı, organizasyonel düzen ve uyum risk yönetimi sisteminin oluşturulması şarttır. Sadece formalite olarak görülen bildirim sisteminin arkasında, finans kurumlarından beklenen yüksek düzeyde iç kontrolün gerçekte talep edildiğini anlamak önemlidir.
- Çift Katmanlı Düzenlemelere Uyum: Fonların fonları şeklinde bir yapı kullanılıyorsa, karmaşık çift katmanlı düzenlemelere takılmamak için dikkatli bir planlama ve hukuk uzmanlarıyla iş birliği şarttır.
- Yabancı İşletmeler İçin Özgü Yükümlülükler: İçeride bir ofis veya iş yeri bulundurmayan yabancı işletmeler için bile, Kanto Maliye Bürosu’na bildirim yapılması gerektiği ve yabancı yatırımcılar için özel işlemlerde yerel bir varlığın gerekli olduğu göz önünde bulundurularak uygun bir sistem kurulması gerekmektedir.
Uygun Kurumsal Yatırımcılar İçin Özel İşlemler, Japonya’nın finans piyasasında, profesyonel yatırımcılara yönelik fonların oluşturulması ve yönetilmesini kolaylaştırmada önemli bir rol oynamaya devam edeceği görülmektedir.
Monolith Hukuk Bürosu, Japon finansal ürünler ticaret kanunu (Japanese Financial Instruments and Exchange Act) hakkında hukuki danışmanlıkta, hem yerel hem de uluslararası birçok müşteriye destek vermiş geniş bir deneyime sahiptir. Büromuzda, yabancı avukatlık niteliklerine sahip İngilizce konuşan birçok avukat bulunmakta ve Japon finansal ürünler ticaret kanununun karmaşık gerekliliklerini uluslararası iş bağlamında doğru bir şekilde açıklamak ve pratik tavsiyelerde bulunmak mümkündür. Şirketinizin Japonyya’daki işlerinin sorunsuz ve yasalara uygun bir şekilde ilerlemesini sağlamak için tam donanımlı bir destek sunuyoruz.
Category: General Corporate




















