Disiplin Cezası Olarak İşten Çıkarmanın Ardından Kıdem Tazminatının Tamamen Ödenmemesi Kabul Edilebilir mi? Reiwa 5 (2023) Yılı Yargıtay Kararının Açıklaması
Bir çalışanın şirkete karşı ciddi bir ihanet eyleminde bulunup disiplin cezası olarak işten çıkarılması durumunda, tazminatın tamamının ödenmemesi mümkün müdür?
Reiwa 5 (2023) yılının 3 Mart’ında, Yargıtay, disiplin cezası sonucu işten çıkarılma ile ilgili tazminatın ödenmemesi hakkında önemli bir karar verdi. Bu karar, şirketler üzerinde büyük bir etki yaratacaktır.
Bu makalede, Reiwa 5 (2023) Yargıtay kararının içeriğini açıklayacağız ve disiplin cezası sonucu işten çıkarılma ile tazminatın ilişkisine daha yakından bakacağız.
Emeklilik Ödeneğinin Niteliği
Bir çalışan suç işlediğinde, şirket olarak, ilgili çalışanı disiplin cezasıyla işten çıkarmak zorunda kalabiliriz. Disiplin cezasıyla işten çıkardıktan sonra, emeklilik ödeneği ödememeyi tercih edebiliriz. Ancak, baştan beri emeklilik ödeneğinin ödenmemesi kabul edilebilir mi? Emeklilik ödeneği, sadece hizmet süresi tazminatı olarak değil, aynı zamanda maaşın ertelenmiş ödemesi ve emeklilik sonrası yaşam güvencesi olarak da nitelik taşıdığından, ödenmemesinin kabul edilemez olduğu düşünülebilir.
Sorun haline gelen kamu görevlisi örneği. Bir il, kamu görevlisi olan bir devlet lisesi öğretmenini, alkollü araç kullanıp maddi hasarlı trafik kazası yapması sebebiyle, ilgili kamu görevlisini disiplin cezasıyla işten çıkardı ve emeklilik ödeneğinin tamamını ödememe kararı aldı. İlgili olayda, kamu görevlisi davacı olarak, emeklilik ödeneğinin tamamının ödenmemesi kararının iptalini talep etti. Reiwa 5 (2023) yılında gerçekleşen bu olayda, Yargıtay’ın kamu görevlilerinin emeklilik ödeneği kısıtlama kararlarını değerlendirmesi ilk kez olduğundan, büyük ilgi gördü.
Sonuç olarak, Yargıtay, emeklilik ödeneğinin ödenmemesi kararının yerel kamu birliklerinin takdirine bırakıldığını, bu davada, takdir yetkisinin kapsamı içinde kalarak yasal olduğunu belirtti.
Bu dava, kamu görevlisiyle ilgili olduğundan, iş hukukunun uygulandığı özel sektör şirketlerini doğrudan etkilediği düşünülemez. Ancak, il ile kamu görevlisi arasındaki ilişki olsa da, işveren ile çalışan ilişkisi açısından özel sektör şirketleriyle ortak noktaları vardır. Bu karar, özel sektör şirketlerinin çalışanlara emeklilik ödeneği ödememe kararı alırken etkileyici olacak mıdır?
Kamu Görevlilerinin Alkollü Araç Kullanımı Nedeniyle Disiplin Cezasıyla İşten Çıkarılma Örnekleri
Davacı, Miyagi Eyaleti’nde bir devlet lisesinde öğretmen olarak çalışmaktaydı. 1987 (Showa 62) Nisan ayında Miyagi Eyaleti tarafından devlet okulu öğretmeni olarak işe alındı ve o zamandan beri öğretmen olarak görev yapmaktaydı. Bu disiplin cezası dışında herhangi bir disiplin cezası almamış ve çalışma durumunda da özel bir sorun bulunmamaktaydı.
2017 (Heisei 29) yılının 28 Nisan günü, o zaman çalıştığı lisenin meslektaşlarının hoş geldin partisine katılmak için, okuldan özel aracını kullanarak parti yerine yakın bir otoparka park etti ve yaklaşık dört saat boyunca hoş geldin partisine katıldı ve alkol aldı. Daha sonra 20 km’den fazla uzaklıktaki evine dönmek üzere özel aracını kullanarak yola çıktı ve 100 metre gittikten sonra ihmal sonucu maddi hasara yol açan bir kaza yaptı.
Miyagi Eyaleti, 2017 (Heisei 29) yılının 17 Mayıs tarihinde, alkollü araç kullanımı ve maddi hasara yol açan kaza yapması nedeniyle, disiplin cezasıyla işten çıkarma ve emeklilik ödeneğinin tamamının (17.246.467 Yen) ödenmemesi kararını (tam ödeme kısıtlama cezası) verdi.
Yüksek Mahkeme Kararı: Emeklilik Ödeneğinin Tamamının Ödenmemesi, Takdir Yetkisinin Sınırlarını Aşar
Davacı, Miyagi İli’ne karşı, disiplin cezası olarak verilen işten çıkarma ve tüm emeklilik ödeneğinin ödenmemesi kararlarının iptali için dava açtı.
İlk derece mahkemesi olan Sendai Yüksek Mahkemesi, işten çıkarma kararının yasal olduğunu belirtti. Ancak, “yaklaşık 30 yıl boyunca dürüst bir şekilde çalışmış olması, bu olaydan kaynaklanan zararın maddi olduğu ve zaten telafi edilmiş olması, pişmanlık duygusunun gösterilmiş olması” gibi nedenlerden dolayı, tüm emeklilik ödeneğinin ödenmemesi kararının, Miyagi İl Eğitim Komitesi’nin takdir yetkisinin sınırlarını aşan yasadışı bir işlem olduğunu ve davacının emeklilik ödeneğinin %30’unun ödenmesi gerektiğini belirterek, davacının talebini kısmen kabul etti.
Buna karşılık, Miyagi İli temyize gitti ve Yargıtay’da, ödeme kısıtlama kararının yasallığı tartışıldı.
Yüksek Mahkeme Kararı: Takdir Yetkisinin Aşılması Söz Konusu Değil ve Yasal
Yüksek Mahkeme, söz konusu ödeme kısıtlama kararının, toplumsal normlar açısından bariz bir şekilde makul olmayı eksik ederek takdir yetkisinin sınırlarını aşmadığını ve bu yetkinin kötüye kullanılmadığını, dolayısıyla yasal olduğunu belirtti. Miyagi İli’nin tamamen ödeme yapmama kararında herhangi bir takdir yetkisi aşımı olmadığı sonucuna vardı. Bunun gerekçesi şu şekildedir:
Öncelikle, emeklilik ödeneği ödeme kısıtlama kararıyla ilgili kararlar, genellikle personelin iş durumu gibi konularda derinlemesine bilgi sahibi olan emeklilik ödeneği yönetim organının takdirine bırakılmıştır. Mahkemeler, emeklilik ödeneği yönetim organının takdirini esas alarak, söz konusu kararın toplumsal normlar açısından bariz bir şekilde makul olmayı eksik ederek takdir yetkisinin sınırlarını aştığı veya bu yetkinin kötüye kullanıldığı sonucuna varılabilirse, ancak bu durumda kararı yasa dışı olarak değerlendirmelidir.
Bu bağlamda, davacının neden olduğu kazanın kötü niteliği, kamu okullarının kamu hizmetine olan güven ve bu görevin yerine getirilmesi üzerindeki etkisi vurgulanmıştır. Buna rağmen, davacının 30 yıl boyunca herhangi bir disiplin cezası almamış olması ve pişmanlık göstermiş olması dikkate alındığında, İl’in kararının toplumsal normlar açısından bariz bir şekilde makul olmayı eksik ederek takdir yetkisinin sınırlarını aştığı veya bu yetkinin kötüye kullanıldığı sonucuna varılamaz, denilerek sonuca varılmıştır.
Özet: Emeklilik Ödeneği Ödenmemesi Durumunun Yasallığı Hakkında Avukata Danışın
Bu, kamu görevlilerine ilişkin bir örnek olup, bu kararın özel sektör şirketlerine olan etkisinin önemsiz olduğu söylenebilir. Bu karar, bir ilin emeklilik tazminatı ödememe kararının ilin takdirine bırakıldığını vurgulamakta, ilin geniş takdir yetkisine dayanarak bir inceleme yapmakta ve emeklilik ödeneğinin tamamının ödenmemesi kararının yasal olduğu sonucuna varmaktadır.
Öte yandan, emeklilik ödeneği ödenmemesi kararının ilin takdirine bırakılması, bu kararın anahtarı olan hususun özel sektör şirketleri için geçerli olmayabileceği söylenebilir. Özel sektör şirketleri söz konusu olduğunda, disiplin cezası nedeniyle emeklilik ödeneğinin azaltılması veya ödenmemesi hükümleri, emeklilik ödeneğinin maaşın ertelenmiş bir ödemesi olduğu ve bir ödül niteliği taşıdığı göz önünde bulundurularak, yılların hizmetinin silinmesini gerektirecek kadar ciddi bir neden olup olmadığı açısından değerlendirilir ve o kadar ciddi olmayan durumlarda, azaltma veya ödenmeme işlemleri kamu düzenine aykırı olarak geçersiz olabilir.
Yine de, emeklilik ödeneğinin ödenmemesinin yasal olup olmadığını belirlemek kolay değildir. Disiplin cezası uygulanan bir çalışana karşı emeklilik ödeneğinin ödenmemesi kararını verirken, bir avukata danışmayı düşünmelisiniz.
Hizmetlerimiz Hakkında Bilgilendirme
Monolith Hukuk Bürosu, özellikle internet ve hukuk olmak üzere, IT alanında yüksek uzmanlığa sahip bir hukuk bürosudur. Son yıllarda, çalışma şekillerinin çeşitlenmesiyle birlikte, iş hukuku konularına olan ilgi artmıştır. Büromuz, “dijital dövme” ile ilgili sorunlara yönelik çözümler sunmaktadır. Aşağıdaki makalede detayları bulabilirsiniz.
Monolith Hukuk Bürosu’nun Uzmanlık Alanları: IT ve Girişim Şirketleri için Kurumsal Hukuk Hizmetleri[ja]