İş Sırlarının Kaçırılması ve Japon Haksız Rekabet Önleme Yasası Arasındaki İlişki Nedir?
Bir şirketin sahip olduğu bilgiler büyük bir hacme ulaşabilir ve bu bilgilerin araştırma, geliştirme veya satış faaliyetleri sırasında oluşturulan ticari sırlarının haksız yere alınması ve büyük zararlara yol açması durumu olabilir. Özellikle bir çalışanın işten ayrılırken ticari sırları alıp rakip bir şirkete götürmesi veya kendi yeni şirketini kurup bu ticari sırları kullanması durumunda, ciddi zararlar meydana gelebilir.
Böyle bir durumda, sivil ve cezai önlemler alınabilir, ancak bunun için, ilgili bilginin Japon Haksız Rekabet Önleme Yasası’na göre bir “ticari sır” olması gerekmektedir.
Japon Haksız Rekabet Önleme Yasası Madde 2
6. Bu yasada “ticari sır”, üretim yöntemleri, satış yöntemleri ve diğer iş faaliyetlerine yararlı teknik veya ticari bilgileri ifade eder ve bu bilgiler gizli olarak yönetilir ve genel olarak bilinmez.
Bir bilginin Japon Haksız Rekabet Önleme Yasası’na göre “ticari sır” kapsamına girdiği durumlarda, bu bilgiyi haksız yere almak veya haksız yere alındığını bilerek başkalarının kullanması eylemi, tazminat talebinin konusu olabilir.
İş Sırlarının 3 Gerekliliği
Haksız Rekabetin Önlenmesi Yasası’nın (Japon Haksız Rekabetin Önlenmesi Yasası) 2. maddesinin 6. fıkrasına göre, iş sırrı, şirket içi bilgiler arasında üç gerekliliği karşılayanları ifade eder ve sadece bu üç gerekliliği karşılayanlar iş sırrı olarak kabul edilir.
- Gizlilik: Gizli olarak yönetilen
- Kullanışlılık: Üretim yöntemleri, satış yöntemleri veya diğer iş faaliyetlerinde teknik veya ticari olarak yararlı bilgiler
- Bilinmeyenlik: Genel olarak bilinmeyen
Şirket içi tüm bilgiler iş sırrı olarak kabul edilmez. Yukarıdaki üç gerekliliği karşılayarak iş sırrı olarak kabul edilen bilgiler, müşteri listeleri, yeni iş planları, fiyat bilgileri, yanıt manuelleri gibi ticari bilgiler ve üretim yöntemleri, know-how, yeni madde bilgileri, tasarım çizimleri gibi teknik bilgiler yasal olarak korunur ve bilgilerin çıkarılması sadece şirket içi kuralların ihlali değil, yasal bir ceza gerektiren bir eylem olur.
Ve, üç gerekliliğin kabul edilmesi ve iş sırrı olarak kabul edilmesi durumunda bile, haksız yere çıkarılan veya haksız yere çıkarıldığını bilerek başkalarının iş sırrını kullandığı eylemler, yani yasada belirlenen “haksız rekabet” veya “iş sırrı ihlali suçu” gerekliliklerini karşılaması gerekmektedir (Haksız Rekabetin Önlenmesi Yasası’nın 2. maddesinin 1. fıkrasının 4. ila 10. maddeleri, yasanın 21. maddesinin 1. ve 3. fıkraları).
Gizlilik Yönetimi Hakkında
Ticari sırlar bilgi olup, aynı zamanda patent hakları gibi kamuya açıklanamayan şeylerdir, bu nedenle bir bilginin yasalar tarafından korunan bir ticari sır olup olmadığını kolayca belirlemek mümkün değildir. Gizlilik yönetimi gerekliliğinin amacı, bu tür ticari sırların doğasını göz önünde bulundurarak, bir şirketin gizli olarak yönetmeye çalıştığı hedefleri belirginleştirmektir. Bu, ticari sırlarla ilgili bilgiye sahip olan kişinin sonradan beklenmedik bir şüphe ile karşılaşmasını önlemeye de yardımcı olur.
Bu nedenle, gizlilik yönetimi gerekliliğinin karşılanması için, bir şirketin belirli bir bilgiyi gizli olarak algılaması yeterli değildir. Ticari sırları olan bir şirketin gizlilik yönetim niyeti (belirli bir bilgiyi gizli olarak yönetme niyeti) çalışanlara açıkça gösterilmeli ve sonuç olarak, çalışanlar bu gizlilik yönetim niyetini kolayca anlayabilmelidir (başka bir deyişle, anlaşılabilirliği garanti edilmelidir). İşlem partnerlerine karşı gizlilik yönetim niyetinin açıklanması da, temelde, çalışanlara karşı olduğu gibi düşünülebilir.
Bu nedenle, öncelikle gizlilik koruma anlaşması vb. ile hedefi belirlemek düşünülebilir. Gizlilik koruma anlaşması olan şirketler çoktur ve doğru bir şekilde yapılırsa etkili bir yöntemdir. Ancak, internet üzerinde bolca bulunan “NDA (Gizlilik Koruma Anlaşması) şablonları” gibi şeyleri kolayca kullanarak oluşturulan belgeler, gerektiğinde hiçbir işe yaramayabilir.
Ekonomi, Ticaret ve Sanayi Bakanlığı tarafından yönetilen Japon Haksız Rekabet Önleme Yasası’na göre, “Gizli Bilgi Koruma El Kitabı”ndaki “Referans Materyal 2: Çeşitli Sözleşme Örnekleri” içindeki “Örnek 4: İş Ortaklığı Müzakerelerinde Gizlilik Koruma Anlaşması” faydalı olabilir. Ancak, “Gizlilik Koruma Anlaşması”nın kendi içeriğinize uygun olarak düzgün bir şekilde hazırlanması ve ilk kez anlam kazanması gerektiğini düşünmelisiniz.
Gizli bilgiler kağıt ortamında olduğunda, dosya kullanımı vb. ile genel bilgilerden mantıklı bir ayrım yapılmalı ve belgelerde “Çok Gizli” gibi gizli olduğunu gösteren bir işaret konulmalıdır. Bu, çalışanların gizlilik yönetim niyetini anlama olasılığını garanti eder. Gizli bir işaret koymak yerine, belgeleri veya dosyaları kilitlenebilir bir dolap veya kasa gibi yerlerde saklamak da, anlaşılabilirliği garanti etmek için bir yöntem olarak düşünülebilir.
Gizli bilgiler elektronik ortamda olduğunda, aşağıdaki yöntemlerden biri ile, gizlilik yönetimi açısından yeterli gizlilik yönetim önlemleri alınabilir.
- Kayıt ortamına Çok Gizli etiketi yapıştırın
- Elektronik dosya adına veya klasör adına Çok Gizli ekleyin
- Elektronik dosya açıldığında, ekran üzerinde Çok Gizli olduğunu göstermek için, elektronik veri üzerine Çok Gizli ekleyin (örneğin, belge dosyasının başına Çok Gizli ekleyin)
- Ticari sırların elektronik dosyasının veya bu dosyayı içeren klasörün görüntülenmesi için gereken bir şifre belirleyin
- Kayıt ortamına bir etiket yapıştırılamıyorsa, kayıt ortamını sakladığınız kutuya veya kasa gibi yerlere Çok Gizli etiketi yapıştırın
Ayrıca, dış bir bulutu kullanarak ticari sırları saklama ve yönetme durumunda da, gizli olarak yönetiliyorsa, gizlilik yönetimi kaybolmaz.
Faydalılık Hakkında
Bu gereklilik, vergi kaçakçılığı bilgileri veya zararlı maddelerin sızdırılması gibi kamu düzenine aykırı bilgileri yasal koruma kapsamından çıkarmayı hedefler. Ancak, ‘faydalılığın’ kabul edilmesi için, bilginin objektif olarak iş faaliyetleri için faydalı olması gerekmektedir ve geniş anlamda ticari değeri olan bilgilerin korunması amaçlanmaktadır.
Gizlilik yönetimi ve bilinmeyenlik gerekliliklerini karşılayan bilgiler genellikle faydalı olarak kabul edilir, ancak gerçekten iş faaliyetlerinde kullanılan ve doğrudan işe uygulanan bilgilerle sınırlı olmayıp, dolaylı (potansiyel) değeri olan bilgiler de dahildir. Örneğin, geçmişte başarısız olan araştırma verileri, bu bilgileri kullanarak araştırma ve geliştirme maliyetlerini azaltabilir ve ürün kusur bilgileri, kusurlu ürünleri tespit etmek için yüksek hassasiyetli AI teknolojisi kullanılan yazılım geliştirmede önemli bilgiler olabilir. Bu tür, sözde negatif bilgilerin de faydalılığı kabul edilir.
Bilinmeyenlik Hakkında
‘Bilinmeyenlik’ veya ‘genel olarak bilinmeyen’ durum, belirli bir ticari sırrın genel olarak bilinen bir durumda olmaması veya kolayca bilinemeyecek bir durumda olması anlamına gelir. Daha somut bir şekilde, bu bilginin makul bir çaba ile elde edilebilecek yayınlarda yer almadığı, açık bilgiler veya genel olarak elde edilebilen ürünler vb. tarafından kolayca tahmin edilemez veya analiz edilemez, sahibinin kontrolü dışında genel olarak elde edilemez durumda olması anlamına gelir.
Belirli bir bilginin aslında geçmişte yabancı bir yayında yer aldığı durumlar da dahil olmak üzere, bu bilginin yönetildiği yerde bu gerçeğin bilinmediği ve elde etmenin zaman ve maliyet açısından önemli bir maliyet gerektirdiği durumlarda, bilinmeyenlik hala kabul edilir. Elbette, bu tür bir maliyetle üçüncü bir taraf belirli bir ticari sırrı elde eder veya geliştirir ve bu bilginin yönetildiği yerde açıklama vb. yapar ve ‘genel olarak bilinen’ bir duruma gelirse, bilinmeyenlik kaybolur.
Ayrıca, belirli bir bilginin parçaları çeşitli yayınlarda yer alıyor ve bu parçalar toplandığında, ticari sır olan bilgiye yakın bir bilgi yeniden oluşturulabilir. Ancak, bu durum bilinmeyenliğin hemen reddedildiği anlamına gelmez. Çünkü hangi bilgilerin nasıl birleştirileceği gibi bir şeyin kendisinde değer varsa, bu bir ticari sır olabilir.
Gerçek Mahkeme Kararları
Gerçek mahkemelerde, gizlilik, kullanışlılık ve bilinmeyenlik gibi 3 gereklilik ve “haksız rekabet” ve “ticari sır ihlali” suçlarına ilişkin gereklilikler (Japon Haksız Rekabet Önleme Yasası’nın 2. maddesinin 1. fıkrasının 4. ila 10. bentleri, yasanın 21. maddesinin 1. ve 3. fıkraları) nasıl değerlendirilir? Gerçek mahkeme kararlarına bir göz atalım.
Kadın müşterileri arasında ayak şekli gibi sorunları (halluks valgus, düz ayak, çekiç ayak, O bacak, X bacak, romatoid ayak, diyabetik ayak, uyuşuk ayak vb.) olan bir kadın konfor ayakkabısı satan davacı ve üretim sözleşmesi imzaladığı davalı A şirketi, davalı B şirketine orijinal kalıbı haksız bir şekilde ifşa ettiği için, davacı haksız rekabet önleme yasasının 2. maddesinin 1. fıkrasının 7. bendine dayanarak, durdurma ve tazminat talep etmiştir.
Kadın ayakkabılarının planlama, tasarım ve toptan satışını yapan davacı şirketten alınan orijinal kalıbı davalı A şirketi, davalı B şirketine haksız bir şekilde ifşa etti ve aynı kalıbı haksız bir şekilde kopyalayarak elde edilen kalıbı daha da değiştirdi ve ayakkabı prototiplerini üretti. Bu sırada, davacı şirketin çalışanı olan davalı C, bağımsız olmayı planladı ve davalı A şirketine, davalı B şirketi ile iş yapmayı önerdi. Davacı, davalıların eylemlerinin, Haksız Rekabet Önleme Yasası’nın 2. maddesinin 1. fıkrasının 4., 7. ve 8. bentlerinde belirtilen eylemlere uygun olduğunu belirterek, davalılardan bu kalıbın kullanımını ve ifşasını durdurmalarını ve Haksız Rekabet Önleme Yasası’nın 4. maddesi vb. gereğince tazminat talep etti.
Gizlilik Yönetimi Hakkında Karar
Mahkeme, gizlilik yönetimi hakkında,
・Davacı, davalı C ile “İşle ilgili veya diğer tüm sırlarınızı, işten ayrıldıktan sonra bile, asla başkalarına sızdırmayacağım” şeklinde belirtilen bir işe başlama taahhütnamesi imzaladı
・İş kurallarında “yasaklanan eylemler” olarak, “Şirketin ve müşterilerin ticari sırları ve diğer gizli bilgileri veya şirketin ve müşterilerin kişisel bilgilerini, asıl amacının dışında kullanmamak, şirket bilgilerini veya şirketin zararına olabilecek bilgileri başkalarına sızdırmamak veya kişisel olarak kullanmamak (işten ayrıldıktan sonra da geçerlidir)” ve “İzin almadan şirketin tesislerini, araçlarını, makinelerini, aletlerini veya diğer değerli eşyalarını veya bilgilerini iş dışı amaçlar için kullanmamak” gibi hükümler belirlenmiştir
・Orijinal kalıp ile aynı tasarım bilgilerinin somutlaştırıldığı ana kalıp, sıkı bir şekilde yönetilmiştir
・Davacı şirkette, genellikle, çalışanların ana kalıp veya orijinal kalıp ile ilgilenmeleri engellenmiştir
gibi nedenlerle, bu tasarım bilgilerinin bir sır olarak yönetildiğini kabul etti.
Kullanışlılık Hakkında Karar
Kullanışlılık hakkında,
Bu tasarım bilgileri, konfor ayakkabılarının üretimi için kullanışlı olduğu açıktır, bu nedenle bu tasarım bilgileri, üretim yöntemleri veya diğer iş faaliyetleri için kullanışlı teknik bilgiler olarak kabul edilebilir.
Tokyo Bölge Mahkemesi, 9 Şubat 2017 tarihli kararı
şeklinde karar verdi.
Bilinmeyenlik Hakkında Karar
Bilinmeyenlik hakkında, “Ayakkabı derisi esnektir, bu nedenle piyasada dolaşan deri ayakkabılardan, bu ayakkabıların üretiminde kullanılan kalıbın tamamen aynı şekil ve boyutlardaki kalıbını yeniden oluşturup bu tasarım bilgilerini elde etmek mümkün değildir” çünkü,
Orijinal kalıbın tamamen aynı şekil ve boyutlardaki kalıbını kolayca yeniden oluşturmak mümkün olmadığı söylenebilir ve bu tasarım bilgilerini özel bir çaba harcamadan elde edebilecek başka bir durum görülmemiştir, bu nedenle bu tasarım bilgileri, genel olarak bilinmeyen (bilinmeyen) bilgilerdir.
(Aynı)
ve gizlilik, kullanışlılık ve bilinmeyenlik olmak üzere 3 gerekliliği karşıladığı için, bu tasarım bilgileri ticari sır olarak kabul edildi (Haksız Rekabet Önleme Yasası’nın 2. maddesinin 6. fıkrası).
Haksız Rekabet Uygunluğu Hakkında Karar
Ayrıca, davalıların eylemlerinin haksız rekabet uygunluğu hakkında, davalılar, uzun yıllar boyunca iş yaptıkları davacının güvenini büyük ölçüde ihlal ederek, davacının çalışanı olan ve davacının rakibi olmayı planlayan davalı C ile iş yaparak kendi çıkarlarını koruma amacı güttükleri kabul edilmiştir. Bu nedenle, davalıların eylemleri, haksız bir kazanç elde etme amacıyla bu eylemleri gerçekleştirdikleri söylenebilir. Bu nedenle, davalıların eylemleri, Haksız Rekabet Önleme Yasası’nın 2. maddesinin 1. fıkrasının 7. bendi (ticari sırrını gösteren işletmeci tarafından, haksız bir kazanç elde etme amacıyla veya bu ticari sırrın sahibine zarar verme amacıyla, bu ticari sırrı kullanma veya ifşa etme eylemi) uyarınca, kalıbın ifşasını yasakladı ve kalıbı davacıya teslim etti ve 3.635.640 yen tazminat ödemesini emretti.
Özet
Şirketlerin ticari sırlarının haksız kazanımı, haksız kullanımı ve haksız açıklanması, şirketlerin normal çabalarını azaltabilir ve rekabet düzenini ve hatta tüm Japonya’nın yenilikçiliğini olumsuz etkileyebilir. Ticari sırlar, bir şirketin rekabet gücünün kaynağıdır ve bu nedenle, şirketin gerçek durumuna uygun, etkili bir ticari sır yönetimi gereklidir.
https://monolith.law/corporate/trade-secrets-unfair-competition-prevention-act2[ja]