MONOLITH LAW OFFICE+81-3-6262-3248Hafta içi 10:00-18:00 JST [English Only]

MONOLITH LAW MAGAZINE

Internet

Kara şirket diye yazılmışsa hakaretten dolayı silinebilir mi?

Internet

Kara şirket diye yazılmışsa hakaretten dolayı silinebilir mi?

Şirket yöneticileri için, kendi şirketlerinin “Kara Şirket” olarak adlandırılması, özellikle işe alım konusunda büyük bir dezavantajdır. İş hukuku gibi yasaları düzgün bir şekilde uygulayarak yönetimlerini sürdürmelerine rağmen, insan ilişkileri veya iş performansı gibi sorunlar nedeniyle istifa eden çalışanlar tarafından internet üzerinde “Kara Şirket” olarak adlandırılmaları, gelecekteki işe alım faaliyetlerini olumsuz etkileyebilir.

“Kara Şirket” ifadesinin silinmesi mümkün müdür?

https://monolith.law/reputation/delete-google-search[ja]

Bu sorunu anlamak için, itibar zedelenmesinin oluşum koşullarını göz önünde bulundurarak, belirli bir durum, ifadenin nasıl kullanıldığı ve şirketin iç durumu gibi faktörlere göre argümanları ve kanıtları değerlendirmeniz gerekmektedir.

İtibar Zedelenmesinin Kuruluş Gereklilikleri Nelerdir

İtibar zedelenmesi, basitçe söylemek gerekirse,

  • Belirli bir gerçeğin belirtilmesi
  • Bu belirtinin gerçek olmaması durumu

ile kurulur. Kesin gereklilikler aşağıdaki makalede detaylı olarak açıklanmıştır.

https://monolith.law/reputation/defamation[ja]

“Somut Gerçek” Nedir?

İtibar zedeleme suçunun oluşabilmesi için “gerçekleri belirtme” gerekliliği bulunmaktadır. Burada bahsedilen “gerçek”, günlük dilde kullanılan anlamından biraz farklıdır. “Gerçek”, “somut bir durum” veya daha teknik bir ifadeyle, “doğruluğu veya yanlışlığı kanıtlarla belirlenebilecek bir konu” anlamına gelir. Örneğin, “Bu dükkanın rameni, karşı dükkanın rameninden daha kötü” ifadesi, sadece kişinin damak zevkine dayalı bir görüştür. “Hangisi daha lezzetli, kanıtlarını çıkarıp karar verelim” şeklinde bir durum söz konusu değildir. Ancak, “Bu dükkanın rameninde büyük miktarda kimyasal tatlandırıcı bulunuyor” ifadesi, tarif gibi kanıtların açıklanması durumunda doğru olup olmadığı anlaşılabilecek bir durumdur. Bu ayrım üzerinde, sadece ikinci tür ifadeler için itibar zedeleme suçu oluşabilir.

Ancak, bu ayrım, yani bir şeyin yazılı olduğu durumda, bu ifadenin “doğruluğu veya yanlışlığı kanıtlarla belirlenebilecek bir konu” olup olmadığı ayrımı, her zaman net bir şekilde yapılamaz. Dünyada, “kesinlikle gerçek olan” ve “kesinlikle gerçek olmayan” arasında bir orta alanı temsil eden birçok kelime bulunmaktadır. “Kara liste şirket” bunun tipik bir örneğidir. “Yemek kötü” denildiğinde bu durumu düşünebiliriz veya “Yemekte büyük miktarda kimyasal tatlandırıcı var” denildiğinde de bu durumu düşünebiliriz.

Sözlüklerle Kelimelerin İnce Tanımları

Bu tür durumlarda, “Bu kelime bu anlama gelir (dolayısıyla ‘gerçek’ olan budur)” şeklinde, kelimenin tanımını ‘kanıt’ olarak sunmak gerekecektir. Bu noktada, büyük gazete ve yayınevlerinin gazeteleri ve ansiklopedileri, ikna edici kanıtlar olarak kabul edilebilir.

Ve “Kara Liste Şirketler” durumunda, Asahi Gazetesi bir süre önce “Kara Liste Şirketler” hakkında, “İllegal veya kötü çalışma koşullarında çalıştıran şirketler” şeklinde bir tanım yapmıştır. Shogakukan da “Japon Büyük Ansiklopedisi (Nipponica)”da, “Çalışanlarına aşırı hedefler veya aşırı uzun saatlerde fazla mesai yaptırma gibi yasadışı çalışma koşullarını zorlayan, psikolojik taciz veya rahatsızlık, ücret ödememe gibi durumların normalleştiği şirketler” şeklinde bir tanım yapmıştır. Bu tanıma göre, “Kara Liste Şirketler”, çalışma koşullarının yasallığı, hedeflerin varlığı ve derecesi, fazla mesainin varlığı ve süresi, ücret ödeme durumu gibi somut kanıtlar sunulduğunda, ilgili olup olmadığına karar verilebilecek bir konudur. Aslında, “Kara Liste Şirketler” hakkında, “Kanıtlar vb. ile varlığının belirlenebileceği bir konu olduğu için, gerçeklerin belirtilmesi” şeklinde bir karar veren mahkeme örneği de vardır.

Davacı şirketin Kara Liste Şirket (ortadan kaldırılan) olduğu, kanıtlar vb. ile varlığının belirlenebileceği bir konu olduğu için, gerçeklerin belirtilmesi ve ayrıca, Kara Liste Şirketlerin tanımına göre, davacı şirketin itibarını zedeleyen gerçeklerin belirtilmesidir.

Tokyo District Court, 25 Mart 2013 (2013)

Bu mahkeme örneği, “Daha da kötü bir Kara Liste Şirketi” şeklindeki ifadeyi, “Kara Liste Şirketler” tanımından hareketle, bu ifadenin somut bir gerçeği belirttiğine karar vermiştir.

Her Özel Durum İçin “Bağlam” Üzerine Kurulu Argümanlar

Elbette, sonuçta bu, belirli bir duruma bağlı bir sorundur. İlgili durumun ayrıntılarını özel olarak incelemeli, “kara şirket” ifadesinin sadece “işe girmemesi gereken şirket” anlamında mı, yoksa iş hukuku ihlalleri gibi durumların olduğu bir anlamda mı kullanıldığını belirlemek için bir inceleme yapılmalıdır. Ve “iş hukuku ihlalleri gerçekleşiyor” ifadesi, mutlaka belirli bir açıklama olması gerekmez.

Kesin bir ifade olmasa bile, genel okuyucunun normal dikkati ve okuma şekli temel alındığında, içeriğin gerçek olduğu izlenimini veriyorsa, iftira inkar edilmez.

Tokyo District Court, October 19, Heisei 21 (2009)

Bu tür bir yargı kararı da mevcuttur ve sonuçta, “Normal bir şekilde okuduğunuzda, ‘kara şirket’ ifadesini iş hukuku ihlalleri gibi durumların olduğu bir şirket izlenimi veren bir bağlamda kullanıyorsanız, bu iş hukuku ihlalleri gibi gerçekleri yazıyor” şeklinde bir argüman mümkündür. Örneğin, aşağıdaki gibi bir karar da vardır.

Bu makalenin yayınlandığı konu başlığında “kara şirket” adı kullanılıyor, “kara şirket” adı genellikle zorlu çalışma koşulları ve kötü çalışma ortamı olarak algılanan bir ifade olmasının yanı sıra, bu web sitesinin açıklamasında “yüksek işten ayrılma oranı” yazıyor ve konu içindeki diğer gönderilerde başka şirketlerle ilgili gönderiler olsa da, “öğle yemeği molası yok” veya “ayda en az 3 saat fazla mesai yapıyorum ama 70 saatten fazla çalıştığıma dair bir belge gördüğümde sadece 60 saat kadar gözüküyordu” gibi belirli çalışma koşulları ve çalışma ortamı hakkında açıklamalar var (…) bu nedenle, bu konudaki “kara şirket” ifadesini okuyan normal bir okuyucu, “kara şirket” anlamını, “zorlu çalışma veya çalışma ortamını zorlaştıran şirket” olarak tamamen anlayabilir.

Tokyo District Court, December 22, Heisei 28 (2016)

Bu karar,

  • Aynı site içinde, diğer şirketleri eleştiren mola süreleri ve fazla mesai hakkında açıklamalar vardı
  • Aynı site içinde, davacıyı “kara şirket” olarak nitelendiriyor

gibi gerçeklerden, “bağlamda, davacı hakkında da iş hukuku ihlalleri olduğunu söylüyor” şeklinde bir yargıya varıyor.

Görüş ve Eleştiri Tipi İtibar Zedeleme Durumları da Olabilir

“Kara şirket” ifadesi, yukarıda belirtildiği gibi, “belirli bir bağlamda belirli bir gerçeği ifade ediyor” diyebileceğimiz durumlar olduğu gibi, diyemeyeceğimiz durumlar da vardır. Bu tür durumlarda, “Görüş ve Eleştiri Tipi İtibar Zedeleme” olarak adlandırılan türden bir itibar zedeleme sorunu ortaya çıkar. Bu konu hakkında aşağıdaki makalede detaylı bir şekilde açıklama yapılmıştır.

https://monolith.law/reputation/expressions-and-defamation[ja]

“Gerçek Olmayan Durum” Ne Demektir?

Kendinizi bir “Kara Liste Şirket” olmadığınızı nasıl kanıtlarsınız?

Bir durum belirli bir şekilde ifade edilmiş olsa bile, bu durum gerçekse, çoğu durumda iftira oluşmaz. Dolayısıyla, “Kara Liste Şirketi” olarak adlandırıldığınızda, “Bu yasadışı” demek isteyen taraf olarak, “Şirketimiz bir Kara Liste Şirketi değil” iddiasını ve kanıtlamasını yapmanız gerekmektedir.

Peki, “Şirketimiz bir Kara Liste Şirketi değil” demek için hangi kanıtları sunmalıyız? Bu, sonuçta, “Kara Liste Şirketi”nin tanımına bağlıdır. Yukarıdaki tanıma göre, “Şirketimiz bu tanıma uyan bir şirket değil” iddiasını yapmanız gerekecektir. Örneğin, aşağıdaki gibi bir iddia olabilir:

Kara Liste Şirketinin İftira Olduğunu İddia Eden Örnekler

Gerçek geçici tedbirler ve mahkeme durumlarında, örneğin, aşağıdaki gibi iddialarda bulunmanız gerekecektir:

İlgili gönderide, davacının bir “Kara Liste Şirketi” olduğuna dair bir ifade bulunmaktadır.
Burada, “Kara Liste Şirketi”, “çalışanlarına aşırı hedefler ve aşırı uzun saatlerde hizmet fazlası çalışma gibi yüksek yasadışılık içeren çalışma koşullarını zorlayan, zihinsel taciz ve rahatsızlık, ücret ödememe gibi durumların normalleştiği şirket” anlamına gelir (K1). Dolayısıyla, davacının bir Kara Liste Şirketi olup olmadığı, kanıtlarla varlığının veya yokluğunun belirlenebileceği bir konudur. Gerçekten de, benzer bir kararı veren mahkeme örnekleri vardır (K2).
Dolayısıyla, davacının bir Kara Liste Şirketi olduğuna dair gerçek ifade, yukarıdaki tanımdan açıkça, davacının toplumsal değerlendirmesini düşürür.
Ancak, davacı, aşırı hedefler ve aşırı uzun saatlerde hizmet fazlası çalışma gibi yüksek yasadışılık içeren çalışma koşullarını zorlamamakta, zihinsel taciz ve rahatsızlık, ücret ödememe gibi durumlar da yaşanmamaktadır. Bu konuda, davacının maaş sisteminde hedeflere göre terfi gibi bir durum yoktur (K3), davacı hizmet fazlası çalışmayı önlemek için hizmet fazlası çalışmayı yapamayan bir iç sistem oluşturmuştur (K4), İş Yasası’na aykırı aşırı saatlerde çalışma da yapılmamaktadır (K5). Ayrıca, davacı, zihinsel taciz ve rahatsızlığı önlemek için şirket içinde danışma hattı oluşturmuştur (K6), bu konuda danışma geçen yıl hiç olmamıştır (K7), ücretler de düzgün bir şekilde ödenmektedir (K8).
Dolayısıyla, gerçeklik yoktur ve ilgili gönderi, davacının itibarını zedeleyen yasadışı bir durumdur.

Mahkeme ve Geçici Tedbirler İçin Detaylı Kanıtlar Gerekir

Yukarıdaki gibi iddialarla birlikte,

  • Sözlük kopyası (K1)
  • Geçmiş mahkeme kararları (K2)
  • Ücret düzenlemeleri (K3)
  • Uygulanan sistemin özeti (K4)
  • Çalışanların zaman kartları (K5)
  • Çalışanlara dağıtılan danışma hattı hakkında açıklamalar (K6)
  • Danışma hattının yanıt kayıtları (K7)
  • Ücret ödeme hakkında belgeler (K8)

hazırlanmalıdır.

Bu şekilde, mahkeme ve geçici tedbirler, ve bunları göz önünde bulundurarak ilerleyen dış mahkeme müzakerelerinde, her konu hakkında, somut gerçek iddiaları ve bunları destekleyen kanıtlar gereklidir.

https://monolith.law/reputation/provisional-disposition[ja]

Gerçek Olmayanın Kanıtlanması ve “Şeytanın Kanıtı”

“Gerçek değil” iddiası ve kanıtı genel olarak zordur. Çünkü sonuçta bu, “bir şeyin var olmadığının” kanıtıdır ve bu da sözde “Şeytanın Kanıtı”na yakındır.

Ancak, “Şeytanın Kanıtı”, bir avukatın bakış açısından bakıldığında, kesinlikle “imkansız” bir şey değildir.

“Şeytanın Kanıtı”nı İddia ve Kanıtlama Örneği

Örneğin, tamamen farklı bir durumda, bir maaşlı çalışanın gerçek adıyla “Bu adam geçen yıl tacizden tutuklandı” diye yazıldığını ve “Böyle bir gerçek yok” demek istediğini varsayalım. “Bir kişinin tutuklanmadığının” kanıtını sunmak oldukça zordur. Ancak, örneğin, bu kişi geçen yıl hiç işten ayrılmamışsa, “tam zamanlı çalışan” olduğunu gösteren devam eden bir kaydı kanıt olarak sunabilir. “Eğer tacizden tutuklandığına dair bir gerçek varsa, bu süre zarfında işe gidemezdi, ancak o tam zamanlı bir çalışan, yani böyle bir gerçek yok” iddiasıdır.

Bu şekilde, “Şeytanın Kanıtı”, örneğin “bir kişinin tutuklanmadığının” kanıtı olsa bile, bir avukatın bakış açısından bakıldığında, imkansız değildir. Çünkü “gerçeğin varlığına çelişen bir gerçeği” düşünmek ve kanıtını sunmak yeterlidir. “Eğer tacizden tutuklandığına dair bir gerçek varsa, tam zamanlı bir çalışan olduğu gerçeği bununla çelişir” demektir.

Kara Liste Şirket Olmadığını İddia ve Kanıtlama

“Kara Liste Şirket” durumu da benzerdir. “Kara Liste Şirket, somut olarak şu tanımlamadır, eğer şirketimiz bu tanımlamaya uyan bir şirket olsaydı, bu tür bir gerçek var olamazdı ve bu tür bir gerçek kanıtlarla var olduğu sürece, şirketimiz bir Kara Liste Şirket değildir” şeklinde, mantıklı bir argüman ve bunu destekleyen kanıtlar hazırlamak yeterlidir.

Bu tür iddialar ve kanıtlar düzgün bir şekilde hazırlanırsa, “itibar zedelenmesi” iddiası mümkün olur ve ilgili gönderiyi silme veya gönderenin IP adresini veya adresini ve adını açıklama talebinde bulunabilirsiniz.

Büromuzda, “Şirket de Kara Liste” yazısına ilişkin “yasadışı” olduğuna dair bir kararın alındığı bir olayı aşağıdaki makalede tanıtıyoruz.

https://monolith.law/reputation/illegal-posting-black-companies-in5ch[ja]

Bunların arasında, özellikle gönderenin belirlenmesi süreci karmaşıktır. Bu konuda aşağıdaki makalede ayrıntılı bir açıklama yapılmıştır.

https://monolith.law/reputation/disclosure-of-the-senders-information[ja]

Managing Attorney: Toki Kawase

The Editor in Chief: Managing Attorney: Toki Kawase

An expert in IT-related legal affairs in Japan who established MONOLITH LAW OFFICE and serves as its managing attorney. Formerly an IT engineer, he has been involved in the management of IT companies. Served as legal counsel to more than 100 companies, ranging from top-tier organizations to seed-stage Startups.

Başa dön