MONOLITH LAW OFFICE+81-3-6262-3248Hafta içi 10:00-18:00 JST [English Only]

MONOLITH LAW MAGAZINE

General Corporate

Koronavirüs Salgını Sırasında Hızla Artan Elektronik İmza ve Elektronik Sözleşmeler: Bunların Etkinliğini Açıklıyoruz

General Corporate

Koronavirüs Salgını Sırasında Hızla Artan Elektronik İmza ve Elektronik Sözleşmeler: Bunların Etkinliğini Açıklıyoruz

Korona salgını nedeniyle uzaktan çalışmanın yaygınlaşması, elektronik sözleşmelerin artmasına neden olmuştur. Elektronik sözleşmelerde, postayla gönderilen belgeye imza atıp geri gönderme gibi işlemler gerekmez, içeriği bir bilgisayar vb. ile kontrol edip imzalamak yeterlidir, bu da hem zamanı hem de emeği büyük ölçüde tasarruf etmenizi sağlar.

Burada, elektronik imza ve elektronik sözleşmelerin geçerliliği hakkında açıklama yapacağız.

Sözleşme ve Sözleşme Belgesi

Tarafların anlaşması sonucunda hukuki hak ve yükümlülüklerin doğduğu eyleme ‘sözleşme’ denir. Anlaşma ile hak ve yükümlülüklerin doğduğu bir durumda, ‘sözleşme belgesi’nin var olma amacı nedir acaba?

Sivil Kanun ve Sözleşmeler

Sözleşme belgesi, bir sözleşmenin gerekliliği değildir. Sözleşmeler sözlü olarak da yapılabilir ve söz vermek de bir sözleşme oluşturur. Ancak, bir kez sözleşme hakkında bir anlaşmazlık ortaya çıktığında, bu sözleşmeyi kanıtlamak zorunda kalırsınız ve sözlü sözleşmelerde kanıt bulunmaz. Bu tür durumlar için, anlaşmazlık durumunda kanıt olarak kullanılacak bir sözleşme belgesi gereklidir.

Ancak, sivil dava sırasında sözleşme kanıtı olarak sunulabilecek şeyler, sadece kağıt sözleşmeye sınırlı değildir. Videoteyp gibi kaydedilmiş görüntüler veya manyetik diskte saklanan elektronik veriler de kanıt olarak sunulabilir.

Sözleşmelerle ilgili olarak, Sivil Kanun’da,

Sivil Kanun (Sözleşmenin Kurulması ve Şekli) Madde 522

Bir sözleşme, sözleşme içeriğini belirten ve onun yapılmasını teklif eden bir irade beyanı (bundan sonra “teklif” olarak adlandırılır) karşısında diğer tarafın kabul ettiği zaman oluşur.

2. Sözleşmenin kurulması için, yasa veya yönetmeliklerde özel bir hüküm olmadıkça, yazılı bir belge oluşturulması veya başka bir şekil gerektirmez.

olarak belirtilmiştir. Bu, tarafların iradesinin uyuştuğu zaman bir sözleşmenin oluştuğunu belirleyen bir hükümdür ve ikinci fıkrada, sözleşmenin kurulması için yazılı bir belge oluşturmanın zorunlu olmadığı ve şeklin serbestçe belirlenebileceği belirtilmiştir. Bu nedenle, bugün hemen hemen tüm sözleşme belgelerinin dijitalleştirilmesinde bir sorun yoktur.

Ancak, ikinci fıkrada “özel bir hüküm olmadıkça” ifadesi bulunmaktadır ve yasalar gereği yazılı bir belge gerektiren durumlar vardır ve bu durumlarda genellikle yazılı bir belge oluşturulması sözleşmenin kurulma koşulu olur.

Örneğin, kefalet sözleşmeleri veya kiralama sözleşmeleri gibi belirli süreli kiralama sözleşmeleri yazılı olmadan sözleşmenin etkisi kabul edilmez. Ancak, kefalet sözleşmeleri için, Sivil Kanun’un 446. maddesinin 2. fıkrasında “Kefalet sözleşmesi, yazılı olarak yapılmazsa, etkisi oluşmaz” denilmesine rağmen, 3. fıkrada “Elektronik kayıtla yapıldığında, bu kefalet sözleşmesi, yazılı olarak yapılmış olarak kabul edilir ve önceki fıkranın hükümleri uygulanır.” denilmektedir, bu nedenle elektronik sözleşmeler de geçerlidir.

Öte yandan, bağış sözleşmeleri sözlü sözleşmeleri kabul eder ancak yazılı olmayan durumlarda tarafların sözleşmeyi feshetme hakkı olduğuna dikkat etmek gereklidir. Kefalet sözleşmelerinde, yazılı sözleşme zorunlu olduğu için, elektronik sözleşme ile yapılan kefalet sözleşmelerinde feshin kabul edilebilir olabileceği olasılığı vardır.

Diğer yandan, kapıdan kapıya satışlar gibi soğuma süreleri hakkında, işletmelere sözleşme içeriğini açıkça belirten bir yazılı belge sunma yükümlülüğü getirilmiştir ve yazılı belge sunulmazsa soğuma süresi ilerlemez. Tüketicilerin de soğuma süresini kullanabilmeleri için yazılı olarak yapmaları gereklidir.

Sivil Dava Hukuku ve Sözleşmeler

Medeni Kanun’un 522. maddesinin 2. fıkrasına göre, özel bir hüküm olmadıkça, bir sözleşme yazılı olmasa bile geçerli olabilir. Ancak, bir sözleşmenin geçerli olduğu ve bir dava sırasında bu sözleşmenin kanıt olarak kabul edilip edilmeyeceği ayrı meselelerdir. Bir sözleşme hakkında anlaşmazlık çıktığında, sözleşmenin geçerliliğini belirlemek için kanıtlara ihtiyaç duyulur.

Peki, dijitalleştirilmiş bir sözleşme, bir dava sırasında geçerli midir? Sivil Dava Hukuku’nda, belgelerin kanıt olarak sunulması hakkında,

Sivil Dava Hukuku (Belgenin Oluşturulması) Madde 228

Belgenin oluşturulması gerçek olmalıdır.

(…)

4 Özel belgeler, kişi veya vekilinin imzası veya mührü olduğunda, gerçek olarak kabul edilir.

olarak belirtilmiştir. Sivil Dava Hukuku’nun 228. maddesi, belgenin oluşturulmasının gerçek olduğunu kanıtlamadan, belgenin kanıt olarak kabul edilmeyeceğini belirten bir maddedir. Ancak, pratikte, belgenin gerçek olduğunu kanıtlamak zor olabilir. Örneğin, bir borç belgesi bile, kimin yazdığı veya kimin oluşturduğu belirlenmelidir, ancak bu kanıtlama zor olabilir.

Bu nedenle, aynı maddenin 4. fıkrasında, resmi olmayan özel belgeler için, “kişi veya vekilinin imzası veya mührü olduğunda, gerçek olarak kabul edilir” şeklinde bir “varsayım hükmü” getirilmiştir. Yani, “imza veya mühür”, belgenin “gerçek olarak oluşturulduğu” varsayımının bir gerekliliği haline gelmiştir.

Ancak, sadece mührün olması belgenin gerçek olduğu anlamına gelmez, bunun kişiye ait olduğunu kanıtlamak gereklidir. Eğer mühür resmiyse, mühür sertifikası ile bu mührün kişiye ait olduğunu kanıtlayabilirsiniz, ancak ucuz mühürler kullanıldığında kişiye ait olduğunu kanıtlamak zor olabilir.

Dijital belgeler söz konusu olduğunda, Sivil Dava Hukuku’nun 231. maddesinde, “belgelere eşdeğer nesnelerin uygulanması” olarak, “Bu bölümün hükümleri, belge olmayan ancak bilgiyi temsil etmek için oluşturulan nesneler, çizimler, fotoğraflar, ses kayıtları, video kasetler ve diğerleri için de geçerlidir” denmektedir. Dolayısıyla, dijital belgeler de, bu hükme göre belgelere eşdeğer olarak kabul edilir ve içeriğinin güvenilir olduğu durumlarda, bir dava sırasında kanıt olarak kabul edilir.

Elektronik İmza Kanunu ve Sözleşmeler

“Elektronik İmza Kanunu (Elektronik İmza ve Sertifika Hizmetleri Hakkında Kanun)”, elektronik belgelere uygulanan “elektronik imza”nın tanımını, etkisini ve bu sertifikasyon işlemini düzenleyen ve elektronik imzanın yasal geçerliliğini belirleyen bir kanundur.

Elektronik imzanın tanımı hakkında,

Elektronik İmza Kanunu Madde 2

Bu kanunda “elektronik imza”, elektromanyetik kayıtlar (elektronik, manyetik veya diğer algılanamayan yöntemlerle oluşturulan kayıtlar, bilgisayarlar tarafından işlenmek üzere kullanılır. Aynı anlamda kullanılır.) üzerinde kaydedilebilen bilgiler için alınan önlemler olup, aşağıdaki gerekliliklerin her ikisini de karşılar.

1. Bu bilginin, önlemi alan kişi tarafından oluşturulduğunu göstermek için kullanılır.

2. Bu bilginin değiştirilip değiştirilmediğini kontrol edebilir.

olarak belirtilmiştir.

Özetlemek gerekirse, “elektromanyetik kayıtlar üzerinde kaydedilebilen bilgiler için alınan önlemler” ve “önlemi alan kişinin oluşturucu olduğunu gösteren” ve “bilginin değiştirilmediğini kontrol edebilen” bir şey, elektronik imza olacaktır.

Şu anda, elektronik imzayı gerçekleştiren mekanizma, halka açık anahtar şifreleme yöntemi olarak adlandırılan bir şifreleme teknolojisidir. Bir çift şifreleme anahtarı ve deşifre anahtarı oluşturulur ve belirli bir deşifre anahtarıyla deşifre edilebilen bir şifreli metin varsa, bu şifreli metin, orijinal metni şifreleyen şifreleme anahtarıyla şifrelenmiştir, bu da kanıtlanabilir.

Bu iki anahtardan biri olan deşifre anahtarı, internet vb. aracılığıyla karşı tarafa açık anahtar olarak açıklanır ve şifreleme anahtarı gizli anahtar olarak saklanır. Açık anahtarla deşifre edilebilen bir şifreli metin, bu açık anahtarla eşleşen gizli anahtarın yöneticisi tarafından şifrelenmiş olduğu varsayılır. Bu yöntemle, elektronik dosyanın oluşturucusu ve oluşturulan dosyanın değiştirilmediği varsayılır, bu da halka açık anahtar şifreleme yöntemidir.

Ancak, Elektronik İmza Kanunu’nun maddeleri, bu tür bir halka açık anahtar şifreleme yöntemini kullanma gerekliliğini belirtmez. Yeni teknolojilerin teknolojik gelişmelerle pratik hale gelmesi durumunda bile, bunları yasal olarak elektronik imza olarak ele alabilecek şekilde, halka açık anahtar şifreleme teknolojisi ile sınırlı olmaması düşünülmüştür, çünkü gelecekte, kimlik doğrulama ve değişiklik yapılmadığını kanıtlama için daha iyi yöntemler bulunabilir.

Elektronik İmza Kanunu’nda, elektronik belgeler hakkında,

Elektronik İmza Kanunu (Elektromanyetik Kaydın Gerçek Oluşumunun Varsayımı) Madde 3

Bir bilgiyi ifade etmek için oluşturulan elektromanyetik kayıtlar (memurların işleriyle ilgili olarak oluşturdukları hariç) kişinin elektronik imzası (sadece kişinin yapabileceği bir şey olması için gerekli kodları ve nesneleri düzgün bir şekilde yönetme) ile, gerçekten oluşmuş bir şey olarak kabul edilir.

ve kişinin yalnızca yapabileceği bir elektronik imza yapılmışsa, gerçekten oluşmuş bir şey olarak kabul edilir.

Kişinin elektronik imza olup olmadığı, elektronik sertifika kullanılarak kanıtlanabilir. Mühür durumunda, mühür sertifikası ile mühür izinin ve mührün aynı olup olmadığını kontrol edersiniz, ancak elektronik imza, elektronik sertifika ile doğru olup olmadığını kontrol edebilirsiniz. Elektronik sertifikada, elektronik imzayı doğrulamak için bilgi olan “açık anahtar” bulunur, bu nedenle açık anahtarla kontrol edilebilen elektronik imza, kişinin kendisine ait olduğunu kanıtlayabilir.

Özet

İnternet gibi platformlarda gerçekleşen etkileşimlerde, karşı taraf ile yüz yüze gelme ihtiyacı olmadığından, bilgi alıcı ve göndericisinin gerçekten kim olduklarını ve bilginin yolda değiştirilip değiştirilmediğini doğrulamak gereklidir. Bu doğrulamayı yapmanın etkili bir yolu olarak elektronik imza bulunmaktadır.

Elektronik imza, mühürleme ile aynı etkiye sahiptir. Elektronik sözleşmeler de geçerli kabul edilir ve mahkemede elektronik sözleşme belgesi kanıt olarak kullanılabilir.

Büromuz Tarafından Alınan Önlemler

Monolith Hukuk Bürosu, özellikle IT ve hukuk alanlarında yüksek uzmanlığa sahip bir hukuk firmasıdır. Elektronik sözleşmelerin güvenli kullanımının gelecekte daha da artacağı tahmin edilmektedir. Büromuz, Tokyo Borsası Prime’da listelenen şirketlerden girişimlere kadar çeşitli durumlar için sözleşme oluşturma ve inceleme hizmetleri sunmaktadır. Eğer sözleşme ile ilgili bir sorununuz varsa, lütfen aşağıdaki makaleye başvurunuz.

https://monolith.law/contractcreation[ja]

Managing Attorney: Toki Kawase

The Editor in Chief: Managing Attorney: Toki Kawase

An expert in IT-related legal affairs in Japan who established MONOLITH LAW OFFICE and serves as its managing attorney. Formerly an IT engineer, he has been involved in the management of IT companies. Served as legal counsel to more than 100 companies, ranging from top-tier organizations to seed-stage Startups.

Başa dön