MONOLITH LAW OFFICE+81-3-6262-3248Hafta içi 10:00-18:00 JST [English Only]

MONOLITH LAW MAGAZINE

General Corporate

Japon Şirketler Hukuku'nda Hisse Değişimi ve Hisse Devri: Tam Ana-Alt Şirket İlişkisi Kurma Sürecinin Açıklaması

General Corporate

Japon Şirketler Hukuku'nda Hisse Değişimi ve Hisse Devri: Tam Ana-Alt Şirket İlişkisi Kurma Sürecinin Açıklaması

Şirketler büyüme stratejilerini takip ederken, birleşme ve devralmalar (M&A) ile grup içi yeniden yapılanma önemli seçenekler haline gelir. Özellikle, bir şirketi %100 bağlı ortaklık haline getirerek yönetim kararlarını hızlandırmak ve grup genelinde sinerji etkisini maksimize etmek amacıyla, tam ana-yan kuruluş ilişkisi kurma gerekliliği ortaya çıkabilir. Japonya’nın Şirketler Hukuku, bu tür tam ana-yan kuruluş ilişkisi oluşturmak için “hisse değişimi” ve “hisse devri” olmak üzere iki ana yöntem sunmaktadır. Hisse değişimi, mevcut bir şirketin başka bir şirketi tam bağlı ortaklık haline getirmesi sırasında sıkça kullanılır ve M&A bağlamında yaygın olarak uygulanır. Öte yandan, hisse devri, yeni bir holding şirketi kurarak, bu holdingin altında bir veya birden fazla iş şirketini tam bağlı ortaklık olarak konumlandırmak için kullanılan tipik bir yöntemdir. Bu sistemlerin en büyük özelliği, hedef şirketin tüm hissedarlarından bireysel hisse devri onayı almadan, genel kurulda yapılan özel bir karar ile çoğunluk ilkesi doğrultusunda, karşı çıkan azınlık hissedarlarını da kapsayarak %100 kontrol ilişkisini yasal olarak gerçekleştirebilmesidir. Bu güçlü etki nedeniyle, bu prosedürler Japonya’nın Şirketler Hukuku tarafından sıkı bir şekilde düzenlenmiştir ve yöneticiler ile hukuk departmanı çalışanlarının bu detayları doğru bir şekilde anlaması zorunludur. Bu makalede, Japonya’nın Şirketler Hukuku’ndaki hisse değişimi ve hisse devrinin tanımları, her iki sistemin farklılıkları ve somut prosedür akışı, yasal dayanaklara dayanarak detaylı bir şekilde açıklanacaktır.

Japonya’da Hisse Değişimi ve Hisse Devri Genel Bakış

Hisse değişimi ve hisse devri, her ikisi de tam bir ana-yan kuruluş ilişkisi oluşturmayı amaçlayan organizasyonel yeniden yapılandırma işlemleridir. Ancak, bu iki işlem arasındaki temel fark, tam ana şirket olacak şirketin “mevcut bir şirket” mi yoksa “yeni kurulan bir şirket” mi olduğudur. Bu temel fark, her bir sistemin amacını ve prosedürel çerçevesini belirler.

Hisse Değişimi Nedir?

Hisse değişimi, Japonya Şirketler Kanunu’nun 2. maddesinin 31. fıkrasında, “bir anonim şirketin, ihraç edilmiş tüm hisselerini başka bir anonim şirkete veya limited şirkete devretmesi” olarak tanımlanır. Bu işlemde, hisseleri devralarak tam ana şirket olacak şirket, halihazırda var olan bir şirkettir. Tam yan kuruluş olacak şirketin hissedarları, ellerindeki tüm hisseleri tam ana şirkete devreder ve karşılığında tam ana şirketin hisseleri veya nakit gibi bir karşılık alır. Hisse değişimi sonrasında, tam yan kuruluş olan şirketin tüzel kişiliği sona ermez ve varlığını sürdürür. Bu sayede, iş için gerekli izinler, çalışanlarla yapılan iş sözleşmeleri ve iş ortaklarıyla olan sözleşme ilişkileri korunarak, yumuşak ve sorunsuz bir yönetim entegrasyonu sağlanabilir. Bu özelliği nedeniyle, hisse değişimi genellikle bir şirketi tam yan kuruluş olarak bünyesine katmak amacıyla M&A (Birleşme ve Satın Alma) aracı olarak kullanılır.

Hisse Devri Nedir?

Hisse devri, Japonya Şirketler Kanunu’nun 2. maddesinin 32. fıkrasında, “bir veya daha fazla anonim şirketin, ihraç edilmiş tüm hisselerini yeni kurulan bir anonim şirkete devretmesi” olarak tanımlanır. Bu işlemin en büyük özelliği, tam ana şirket olacak şirketin, hisse devri süreciyle “yeni kurulan” bir şirket olmasıdır. Bir veya daha fazla mevcut şirket, kendi tüm hisselerini bu yeni kurulan şirkete devreder ve kendileri bu yeni şirketin tam yan kuruluşu olurlar. Sonuç olarak, yeni kurulan şirket, bir holding şirketi olarak, altındaki yan kuruluşların yönetim stratejilerini koordine etme rolünü üstlenir. Hisse devri, tek bir şirketin holding şirketi yapısına geçiş yapması durumunda (tekil hisse devri) veya birden fazla şirketin eşit bir konumda yönetim entegrasyonu sağlamak için ortak bir ana şirket kurması durumunda (ortak hisse devri) kullanılır.

Bu ana şirketin doğasındaki fark, işlemin dayandığı belgelerin adlarına da yansır. Hisse değişimi, iki veya daha fazla mevcut hukuki özne arasında bir anlaşma olduğundan, içeriği “hisse değişim sözleşmesi” adı verilen bir sözleşme ile belirlenir. Öte yandan, hisse devri, mevcut şirketlerin kendi organizasyonel yeniden yapılandırmalarını ve henüz var olmayan yeni bir şirketin kuruluşunu aynı anda gerçekleştirdikleri kendi kendine yeterli bir eylem olduğundan, içeriği “hisse devri planı” adı verilen bir plan ile belirlenir.

Her İki Sistemin Karşılaştırılması

Japonya’da hisse değişimi ve hisse devrinin yasal çerçevesi ile uygulama alanlarındaki farkları anlamak, uygun bir organizasyonel yeniden yapılandırma yöntemi seçmek için son derece önemlidir. Her iki sistemin en temel farkı, tam ana şirketin mevcut bir şirket mi yoksa yeni kurulan bir şirket mi olduğudur ve bu farktan birkaç önemli farklılık ortaya çıkar.

Öncelikle, işlemin dayandığı belgeler farklıdır. Daha önce belirtildiği gibi, hisse değişimi, taraflar arasında yapılan “hisse değişim sözleşmesi”ne dayanarak ilerlerken, hisse devri, yeni şirketin kuruluş planı olan “hisse devri planı”na dayanarak ilerler.

Sonraki fark, organizasyonel yeniden yapılandırmanın etkisinin ortaya çıkma zamanıdır. Hisse değişiminin etkisi, hisse değişim sözleşmesinde taraflarca belirlenen “etki başlangıç tarihi”nde ortaya çıkar. Buna karşılık, hisse devrinin etkisi, yeni kurulan tam ana şirketin kuruluş tescilinin tamamlandığı gün ortaya çıkar. Bu nedenle, hisse devrinde etki başlangıç tarihini önceden belirli bir tarih olarak sözleşmede belirlemek mümkün değildir.

Bu farklılıklardan dolayı, her iki sistemin ana kullanım amaçları da net bir şekilde ayrılır. Hisse değişimi, mevcut bir şirketin başka bir şirketi satın alması veya halihazırda var olan bir şirket grubunda bir yan kuruluşu %100 kontrol altına almak için genellikle kullanılır. Diğer yandan, hisse devri, grup genelinde yönetim stratejisini üstlenecek bir holding şirketi kurmak veya birden fazla şirketin eşit bir konumda yönetim entegrasyonu gerçekleştirmesi için uygun bir yöntemdir.

Bu ana farklılıkları aşağıdaki tabloda özetliyoruz.

ÖzellikHisse DeğişimiHisse Devri
Ana Şirketin NiteliğiMevcut ŞirketYeni Kurulan Şirket
Dayanak BelgeHisse Değişim SözleşmesiHisse Devri Planı
Etki Başlangıç ZamanıSözleşmede Belirlenen Etki Başlangıç TarihiYeni Kurulan Şirketin Kuruluş Tescil Günü
Ana Kullanım AmacıM&A, Mevcut Grup İçinde Tam Yan KuruluşlaştırmaHolding Şirketi Kurulumu, Birden Fazla Şirketin Yönetim Entegrasyonu

Hisse Değişim Süreci

Hisse değişim süreci, Japonya’nın Şirketler Hukuku’nda belirlenen çeşitli aşamalardan geçerek ilerler. Hissedarlar ve alacaklılar gibi menfaat sahiplerini korumak amacıyla katı gereklilikler uygulanmaktadır.

Japonya’da Hisse Değişim Sözleşmesinin İmzalanması

Japonya’da hisse değişim süreci, tamamen ana şirket olacak şirket ile tamamen bağlı ortaklık olacak şirket arasında “hisse değişim sözleşmesi”nin imzalanmasıyla başlar. Bu sözleşmenin imzalanması genellikle her iki şirketin yönetim kurulu onayını gerektirir. Japon Şirketler Hukuku’nun 768. maddesinin 1. fıkrası, hisse değişim sözleşmesinde belirtilmesi gereken hususları (yasal olarak belirtilmesi zorunlu hususlar) düzenler ve bu hususların belirtilmediği sözleşmeler geçersiz sayılır. Başlıca yasal olarak belirtilmesi gereken hususlar aşağıdaki gibidir.

  • Tamamen ana şirket ve tamamen bağlı ortaklığın ticaret unvanı ve adresi
  • Tamamen bağlı ortaklığın hissedarlarına verilecek karşılığa ilişkin hususlar (örneğin, ana şirket hisselerinin sayısı ve hesaplama yöntemi, nakit, tahvil, yeni hisse alma hakları gibi)
  • Karşılığın tahsisine ilişkin hususlar
  • Tamamen bağlı ortaklık yeni hisse alma hakkı ihraç ediyorsa, bu hak sahiplerine ana şirketin yeni hisse alma hakkı verileceği koşullar
  • Hisse değişiminin yürürlüğe gireceği gün (yürürlük tarihi)

Önceden Açıklama ve Hissedarlar Genel Kurulu Onayı

Hisse değişim sözleşmesi imzalandıktan sonra, her iki şirket de hissedarlar ve alacaklıların hisse değişiminin içeriğini değerlendirebilmeleri için gerekli bilgileri sağlamalıdır. Japon Şirketler Hukuku’nun 782. maddesi (tamamen bağlı ortaklıklar) ve 794. maddesi (tamamen ana şirketler) uyarınca, yasal konuları içeren “önceden açıklama belgeleri”ni, hissedarlar genel kurulundan iki hafta önce gibi belirlenen bir tarihten itibaren ana ofiste bulundurmak gereklidir. Bu önceden açıklama belgelerinde yer alması gereken spesifik içerikler, Japon Şirketler Hukuku Uygulama Yönetmeliği’nde (örneğin, 184. madde) detaylandırılmış olup, hisse değişim sözleşmesinin içeriği ve karşılığın uygunluğu gibi konuları içermektedir.

Ayrıca, hisse değişimi, etkinlik tarihinden önceki gün itibarıyla, hem tamamen ana şirketin hem de tamamen bağlı ortaklığın hissedarlar genel kurulunda “özel karar” ile onaylanmalıdır. Özel karar, prensip olarak, oy kullanma hakkına sahip hissedarların oy çoğunluğuna sahip olanların katılımını ve katılan hissedarların oylarının üçte ikisinden fazlasının onayını gerektiren, ağırlıklı bir karar şartıdır (Japon Şirketler Hukuku 309. madde 2. fıkra 12. bent).

Japonya’da Karşıt Hissedarların Hisse Senedi Satın Alma Talep Hakkı

Hisse senedi değişimi çoğunluk oyu ile kararlaştırılır, ancak buna karşı çıkan hissedarların çıkarlarını korumak için Japonya’nın Şirketler Hukuku “hisse senedi satın alma talep hakkı”nı tanır. Bu hak, hisse senedi değişimine karşı çıkan hissedarların, sahip oldukları hisse senetlerini “adil bir fiyat” üzerinden şirkete satma talebinde bulunabilmelerini sağlar (Japonya Şirketler Hukuku Madde 785). Bu hakkı kullanabilmek için, hissedarın genel kurul toplantısından önce şirkete hisse senedi değişimine karşı olduğunu bildirmesi ve genel kurulda gerçekten karşı oy kullanması gerekmektedir. Ardından, etkinlik tarihinden 20 gün önce ile bir gün öncesi arasında resmi olarak hisse senedi satın alma talebinde bulunur.

Burada önemli olan “adil fiyat”ın yorumlanmasıdır. Bu fiyat, yasalarla somut bir şekilde tanımlanmamıştır ve taraflar arasında bir anlaşmaya varılamazsa, nihai olarak mahkeme tarafından belirlenir. Japonya’daki yargı kararları, bu “adil fiyat”ın hesaplanmasında önemli bir rehber sunmaktadır. Özellikle, Tokyo Bölge Mahkemesi’nin 14 Mart 2008 tarihli kararı (eski Kanebo davası), “adil fiyat”ın, o organizasyonel yeniden yapılanmanın onaylanmadığı varsayıldığında hisse senedinin sahip olacağı fiyat, yani “nakariseba fiyatı” olduğunu belirlemiştir. Bu yaklaşım, hisse senedi değişiminin duyurulmasıyla hisse fiyatının haksız bir şekilde etkilenmesini önler ve azınlık hissedarlarını korur. Ayrıca, aynı kararda, azınlık hissedarların kendi istekleri dışında çoğunluğun kararıyla şirketten ayrılmak zorunda kaldıkları bir durumda oldukları için, likidite eksikliği (piyasada satış zorluğu) veya kontrol eksikliği (azınlık olma durumu) nedeniyle fiyat indirimi (iskonto) uygulanmaması gerektiği belirtilmiştir. Bu yargı kararı, şirketlerin hisse senedi değişimi yaparken, karşılığın adilliğini nasıl sağlamaları gerektiği konusunda uygulamada büyük bir etki yaratmaktadır.

Fiyat konusunda yapılan görüşmeler, etkinlik tarihinden itibaren 30 gün içinde sonuçlanmazsa, hissedar veya şirket, sonraki 30 gün içinde mahkemeye fiyat belirleme başvurusunda bulunabilir.

Alacaklı İtiraz Prosedürü

Japonya’da hisse senedi değişimi sırasında, tamamen bağlı ortaklığın tüzel kişiliği devam eder ve varlıkları ile borçları olduğu gibi devralınır. Bu nedenle, alacaklıların durumu üzerinde doğrudan bir etkisi olmaz. Bu sebeple, birleşmelerden farklı olarak, alacaklı koruma prosedürü (alacaklı itiraz prosedürü) her zaman gerekli değildir. Bu prosedür, yalnızca alacaklıların çıkarlarını tehlikeye atabilecek belirli istisnai durumlarda gereklidir.

Japon Şirketler Hukuku’nun 789. ve 799. maddelerine göre, alacaklı itiraz prosedürünün gerekli olduğu başlıca durumlar aşağıdaki gibidir:

  • Tamamen bağlı ortaklığın alacaklıları için: Tamamen bağlı ortaklık tarafından ihraç edilen yeni hisse senedi alma hakkı içeren tahvillerin borçlarının, hisse senedi değişimi ile tamamen ana şirket tarafından devralınması durumu.
  • Tamamen ana şirketin alacaklıları için: Tamamen bağlı ortaklığın hissedarlarına karşılık olarak, tamamen ana şirketin hisseleri dışında başka bir malvarlığının (örneğin nakit) verilmesi durumu. Bu, ana şirketin varlıklarının şirket dışına çıkmasına neden olur.

Prosedürün gerekli olduğu durumlarda, şirket resmi gazetede ilan yapmalı ve bilinen alacaklılara bireysel olarak bildirimde bulunmalı, en az bir aylık bir süre tanıyarak itiraz etme fırsatı vermelidir. Alacaklılardan itiraz geldiğinde, şirket prensip olarak, o alacaklıya ödeme yapmalı, uygun bir teminat sağlamalı veya bir güven şirketine uygun bir malvarlığını emanet etmelidir.

Yürürlüğe Giriş ve Sonrası Açıklama

Hisse değişim sözleşmesinde belirlenen yürürlük tarihinde, hisse değişiminin yasal etkisi ortaya çıkar ve tam ana şirket, tam bağlı ortaklığın tüm hisselerini elde ederken, tam bağlı ortaklığın hissedarları karşılıklarını alır. Yürürlüğe girdikten sonra, her iki şirket de gecikmeksizin, hisse değişiminin sonuçlarını içeren “sonrası açıklama belgelerini” hazırlamalı ve yürürlük tarihinden itibaren 6 ay boyunca kendi merkezlerinde bulundurmalıdır (Japonya Şirketler Kanunu Madde 791). Sonrası açıklama belgelerinin içeriği, Japonya Şirketler Kanunu Uygulama Yönetmeliği Madde 190’da belirlenmiştir ve hisse geri alım talep sürecinin ilerleyişi gibi bilgileri içerir.

Japonya’da Hisse Senedi Devri İşlemleri

Japonya’da hisse senedi devri işlemleri, birçok açıdan hisse senedi değişimi ile benzerlik gösterir, ancak yeni bir tam ana şirketin kurulması gibi özelliklerinden dolayı bazı önemli farklılıklar içerir.

Hisse Senedi Devri Planının Hazırlanması

Hisse senedi devri süreci, tam bağlı ortaklık haline gelecek şirketin “hisse senedi devri planı” hazırlamasıyla başlar. Bu plan, Japon Şirketler Kanunu’nun 773. maddesi uyarınca yasal gereklilikleri içermelidir. Hisse senedi değişim sözleşmesinin içeriklerine ek olarak, hisse senedi devri planında yeni kurulacak tam ana şirketle ilgili bilgiler de bulunmalıdır. Başlıca yasal içerikler şunlardır:

  • Yeni kurulacak tam ana şirketin amacı, ticaret unvanı, merkez adresi ve ihraç edilebilir toplam hisse sayısı
  • Yeni kurulacak tam ana şirketin tüzüğünde belirlenen diğer hususlar
  • Yeni kurulacak tam ana şirketin kuruluş aşamasındaki yönetim kurulu üyelerinin isimleri
  • Tam bağlı ortaklık hissedarlarına verilecek yeni ana şirket hisselerinin sayısı ve hesaplama yöntemi
  • Yeni kurulacak tam ana şirketin sermaye ve yedek akçeleri ile ilgili hususlar

İlgili İşlemler ve Etkinlik Başlangıcı

Hisse senedi devri planının hazırlanmasının ardından, önceden açıklama (Japon Şirketler Kanunu’nun 803. maddesi), genel kurulda özel karar ile onay, karşıt hissedarların hisse geri alım talepleri (Japon Şirketler Kanunu’nun 806. maddesi) ve gerekli olduğunda alacaklı itiraz işlemleri (Japon Şirketler Kanunu’nun 810. maddesi) gibi bir dizi işlem gerçekleştirilir. Bu işlemler, hisse senedi değişimi durumunda olduğu gibi ilerler.

Ancak, etkinlik başlangıcının zamanlaması belirgin bir şekilde farklıdır. Hisse senedi devri, hisse senedi devri planında kuruluşu belirlenen tam ana şirketin “kuruluş tescili”nin Japonya Adalet Bakanlığı’na başvurulması ve bu tescilin tamamlandığı gün etkinlik kazanır. Bu tescil ile tam ana şirket ilk kez tüzel kişilik kazanır ve aynı anda tam bağlı ortaklığın tüm hisselerini elde eder.

Etkinlik başlangıcından sonra, yeni kurulan tam ana şirket ve tam bağlı ortaklık, birlikte sonradan açıklama belgeleri hazırlar ve etkinlik tarihinden itibaren 6 ay boyunca her iki şirketin merkezinde bulundurmakla yükümlüdür (Japon Şirketler Kanunu’nun 811. maddesi, Şirketler Kanunu Uygulama Yönetmeliği’nin 210. maddesi).

Basit ve Özet İşlemler

Japonya’nın Şirketler Hukuku, hissedarlar üzerindeki etkilerin hafif olduğu veya zaten güçlü bir kontrol ilişkisinin mevcut olduğu durumlarda, hissedarlar genel kurulunun onay kararını atlayabilen basitleştirilmiş işlemleri kabul eder. Bu, hissedar haklarının korunması ile dinamik kurumsal yönetim talepleri arasında denge kurmayı amaçlayan makul bir sistem tasarımıdır. Bu işlemleri anlamak, organizasyonel yeniden yapılanmayı hızlı ve verimli bir şekilde ilerletmek açısından pratik olarak önemlidir.

Basit Hisse Değişimi

“Basit Hisse Değişimi,” hisse değişiminin tam ana şirketin mali durumuna etkisinin küçük olduğu durumlarda, tam ana şirket tarafındaki hissedarlar genel kurul kararını atlayabilen bir sistemdir (Japonya Şirketler Hukuku Madde 796, 2. Fıkra) . Bu işlemin uygulanma şartı, tam bağlı ortaklığın hissedarlarına verilecek karşılığın (ana şirketin hisseleri veya nakit gibi) toplam değerinin, tam ana şirketin net varlıklarının beşte birini (yüzde 20) aşmamasıdır . Ancak, bu şartı sağlasa bile, tam ana şirketin toplam oy haklarının altıda birinden fazlasına sahip bir hissedar, şirketten gelen bildirim veya duyurudan itibaren iki hafta içinde hisse değişimine karşı olduğunu bildirirse, prensip olarak hissedarlar genel kurulunun onayı gereklidir .

Özet Hisse Değişimi

“Özet Hisse Değişimi,” taraf şirketler arasında zaten güçlü bir kontrol ilişkisinin mevcut olduğu durumlarda, kontrol edilen şirket tarafındaki hissedarlar genel kurul kararını atlayabilen bir sistemdir . Bu işlem, tam ana şirketin tam bağlı ortaklığın oy haklarının yüzde 90’ından fazlasına sahip olduğu “özel kontrol ilişkisi” durumunda uygulanır (Japonya Şirketler Hukuku Madde 784, 1. Fıkra, Madde 796, 1. Fıkra) . Bu durumda, bağlı ortaklığın hissedarlar genel kurulu toplansa bile kararın sonucu bellidir, bu nedenle işlemin yükünü hafifletmek için onay gereksiz kabul edilir. Ancak, karşılığın devredilemez hisse senedi olduğu ve tam bağlı ortaklığın halka açık bir şirket olmadığı gibi çok az sayıda istisnai durumda özet işlem kullanılamaz .

Özet

Hisse senedi değişimi ve hisse senedi devri, Japon Şirketler Hukuku’nun sunduğu, %100 tam ana-yan şirket ilişkisi kurmak için güçlü ve esnek yasal araçlardır. Hisse senedi değişimi, mevcut bir şirketi ana şirket yapmak için M&A (Birleşme ve Satın Alma) işlemlerine uygunken, hisse senedi devri, ana şirketi yeni kurmak için holding yapısı oluşturma veya eşit yönetim entegrasyonuna uygundur. Her iki yöntem de, genel kurulun özel kararıyla azınlık hissedarlarını bağlayabilirken, karşıt hissedarların hisse geri alım talepleri veya belirli durumlarda alacaklı itiraz prosedürleri gibi, menfaat sahiplerini korumak için katı düzenlemeler içermektedir. Bu süreçler karmaşıktır ve yasal süreler ile açıklama yükümlülüklerine sıkı bir şekilde uyulması gerektiğinden, uygulama sırasında detaylı planlama ve hukuki uzmanlık şarttır.

Monolith Hukuk Bürosu, Japon Şirketler Hukuku’na dayanan hisse senedi değişimi, hisse senedi devri ve diğer karmaşık organizasyonel yeniden yapılanmalar konusunda, yurt içi ve yurt dışındaki birçok müşteriyi temsil etme konusunda geniş deneyim ve uzmanlığa sahiptir. Büromuzda, yabancı avukatlık lisansına sahip İngilizce konuşanlar da dahil olmak üzere, birden fazla iki dilli avukat bulunmaktadır ve uluslararası müşterilere strateji geliştirmeden sözleşme hazırlığına, genel kurul rehberliğinden çeşitli yasal prosedürlere uyuma kadar tutarlı ve kapsamlı bir destek sunabilmektedir. Bu makalede ele alınan konular hakkında uzman desteğine ihtiyaç duyarsanız, lütfen bizimle iletişime geçmekten çekinmeyin.

Managing Attorney: Toki Kawase

The Editor in Chief: Managing Attorney: Toki Kawase

An expert in IT-related legal affairs in Japan who established MONOLITH LAW OFFICE and serves as its managing attorney. Formerly an IT engineer, he has been involved in the management of IT companies. Served as legal counsel to more than 100 companies, ranging from top-tier organizations to seed-stage Startups.

Başa dön