İnternet Zorbalığına Yanıt - Reşit Olmayanların Kurban Olduğu İtibar Zararına Karşı Tedbirlerin Yargılaması
İnternet üzerindeki iftira ve hakaretlerde, gerçek dünyadaki “zorbalığın” internete sıçradığı durumlar gibi, mağdurların çoğunlukla çocuklar olduğu durumlar artmaktadır. Bu tür durumlarda, çocukları davacı olarak dava açmak mümkündür.
Burada, internet üzerindeki iftira ve hakaretlerde davacının çocuk olduğu durumlarda, mahkemelerin bu durumu nasıl ele aldığını düşünüyoruz.
Not: Bu konuyla benzer ancak farklı bir konu olarak, mağdur tarafı değil de suçlu tarafın çocuk olduğu durumlar hakkında, aşağıdaki makalede detaylı bir açıklama yapılmıştır.
https://monolith.law/reputation/minors-responsibility-law[ja]
Ortaokul Öğrencisinin İtibarını İhlal Eden Makale Durumu
Olayın Özeti
Yukarıda referans olarak verdiğimiz örnekte, aynı dershaneye giden, farklı bir ortaokulun 3. sınıf öğrencisi olan davalı tarafından anonim bir mesaj panosuna gönderilen makale nedeniyle, itibarı zedelendiği iddia edilen bir ortaokul 3. sınıf kız öğrencisi, haksız eylemden kaynaklanan tazminat talep etmiştir.
Mağdurun Perspektifinden Dava Süreci
Davalı, davacı ile farklı bir ortaokulda olmasına rağmen, aynı İngilizce öğrenme dershanesine gidiyordu. Davacının okula gittiği ortaokulun öğrencileri arasında, herkesin davacının bloguna yorum yapma veya gönderi yapma fikri ortaya çıktı. Davalı, rahatsız etme amacıyla bir makale yayınladı. Makale içeriği, davacının okuduğu ortaokulun adını ve sınıfını belirtti ve adını açıkça belirttikten sonra, davacının herkesle cinsel ilişkiye giren ve cinsel ahlaki değerleri zayıf bir kişi olduğunu belirtti.
Mahkeme, adı ve ortaokul adını belirledikten sonra, davacının cinsel ahlaki değerleri zayıf bir kişi olduğunu ve herkesle cinsel ilişkiye giren bir kişi olduğunu, belirsiz ve çok sayıda kişinin görüntüleyebileceği bir internet mesaj panosuna gönderdiğini belirtti. Bu nedenle, bu gönderinin davacının toplumsal değerlendirmesini düşüreceği açıktır ve itibar hakkının ihlalini kabul etti.
Mahkeme Kararı ve Yaş Sorunu
Tarafların yaşına gelince, “Davacı ve davalı her ikisi de o zamanlar ortaokul öğrencisi olduğu için, o zamanın durumunu ve duygusal durumunu tam olarak anlamak zordur” denmiştir, ancak yaşa bağlı artış veya azalışa özellikle değinilmemiştir. Mahkeme, davalıya 500.000 yen tazminat, 200.000 yen araştırma ücreti ve 70.000 yen avukat ücreti olmak üzere toplam 770.000 yen tazminat ödemesi emretti. (Tokyo Bölge Mahkemesi, 20 Aralık 2012 (Gregorian Takvimi) kararı)
Kişisel Hakları İhlal Eden Bir Makale Yayınlanan İlkokul Öğrencisi Durumu
Olayın Özeti
2chan adlı platformda “İnagi Şehir İlkokulu A Öğretmeni Kız Çocuğuna Tecavüz Olayı” başlıklı bir konu açıldı ve bu konuda, A İlkokulu’na giden bir öğrenci hakkında paylaşımlar yapılmaya başlandı. Bu paylaşımlar arasında, A İlkokulu’na giden ve okul dışında bir futbol kulübünde yardımcı kaptanlık yapan bir çocuğun adı verildi ve “X’in adresi geldi mi? Plarail Nozomi B Apartmanı ○○ serisi” ifadesiyle, bir tren adı gibi bir ifade kullanılarak çocuğun yaşadığı apartmanın adı ve dairesi belirtildi. Bu durum çocuğun kişisel haklarını ihlal etti. Ayrıca “Anneciğinle birlikte! Anne kuzusu X”, “Yedek bile kaptan”, “X beceriksiz” gibi ifadelerle çocuğun onur hakkı ihlal edildi. Bu nedenle, ilkokul 5. sınıf öğrencisi, internet servis sağlayıcısından gönderenin bilgilerini açıklamasını talep etti.
https://monolith.law/reputation/2ch-harmful-rumor-comment[ja]
Davacının Perspektifinden Dava Süreci
Mahkeme, “Ad, adres gibi kişiyi tanımlayan bilgilerin haksız yere açıklanmasının, haksız fiil hukuku çerçevesinde korunması gereken kişisel haklar olduğunu” belirtti. İnternet kullanıcıları için, davacının okulunun ve ikametgahının belirlenmesi oldukça mümkündü ve bu bilgilerin ilgili platformda açıklanması için hiçbir geçerli neden bulunamadı. Bu nedenle, mahkeme kişisel hakların ihlal edildiğini kabul etti.
Davalı olan internet servis sağlayıcısı, “Makalenin genel görünümü ve ifadelerinden, genel okuyucuların, olgunlaşmamış bir yaşta olan (ilkokul öğrencisi) gönderenin temelsiz bir şekilde sınıf arkadaşını olumsuz bir şekilde belirttiği izlenimini edindiği ve haksız fiil oluşturacak kadar yasadışı bir durumun olduğunu söyleyemeyeceğini” savundu. Ancak mahkeme, makalenin, davacının kişisel haklarına ilişkin kişisel çıkarları ihlal ettiği açık olduğunu ve davacının, gönderene karşı haksız fiil temelinde tazminat talep hakkını kullanmayı planladığını belirtti ve internet servis sağlayıcısına gönderenin bilgilerini açıklamasını emretti. (Tokyo Bölge Mahkemesi, 18 Aralık 2015 (Gregorian Takvimi) kararı)
Mahkeme, paylaşımların, olgunlaşmamış bir ilkokul öğrencisinin olumsuz ifadelerinden daha fazlası olduğunu ve haksız bir fiil olduğunu kabul etti.
Öte yandan, örneğin “Anneciğinle birlikte! Anne kuzusu X” ifadesi, olumsuz bir izlenim veren bir ifade (“Anne kuzusu”) içermesine rağmen, somut bir temel göstermeden sadece davacıyı alay etmekle kaldı ve davacının iddia ettiği gibi, annesini aşırı sevdiği ve kendi kararlarını almakta zorlandığı bir kişi olduğuna dair yanıltıcı bir izlenim yaratmadı. Bu nedenle, mahkeme toplumsal değerlendirmenin düşmediğini ve iftira iddiasını kabul etmedi.
Ortaokul Öğrencisinin İsimlerinin Zorbalık Mağduru Olarak Yayınlanması Durumu
Olayın Özeti
2chan adlı platformda “Kawaguchi Şehir Ortaokulu A Bölümü Zorbalık Olayı” başlıklı bir konu altında, geniş çapta rapor edilen bir zorbalık olayının mağduru olan bir öğrencinin gerçek ismi yayınlandı. Bu durum, öğrencinin zorbalığa uğradığına dair bilgilerin paylaşılması sonucu öğrencinin gizlilik hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle, internet servis sağlayıcısından kullanıcı bilgilerinin ifşa edilmesi talep edildi.
Mağdurun Perspektifinden Dava Süreci
Davacı, Kawaguchi Şehir Ortaokulu’na kayıt yaptırıp A bölümüne katıldıktan sonra, diğer bölüm üyeleri tarafından sosyal medyada dışlanmaya başladı ve danışmanlarından fiziksel ceza aldı. Bu durum sonucunda okula gitmeyi bıraktı.
Bir ay kadar sonra, bu zorbalık, fiziksel ceza ve okula gitmeme durumu hakkında gazetelerde haberler yayınlanmaya başladı. 2chan’da bu konu hakkında bir başlık açıldı ve gazete makalelerinden alıntılar yapıldı. Bu süreçte, “○○-kun kavgayı başlattı ama bunu hiç konuşmuyorsunuz, değil mi? Açıkça yalan söyleyebilen bir ebeveyn misiniz?” ifadesini içeren bir makale gibi, olayla ilgili olduğu düşünülen anonim ve takma adlı makaleler yayınlandı. Ancak, makaledeki “○○-kun” ifadesi, davacının sınıf arkadaşları tarafından kolayca davacının kendisi olarak tanımlanabiliyordu.
Davacı, zorbalığın mağduru olduğu bilgisinin yayınlanmadığını ve genel halkın algısına göre bu bilginin halka açıklanmasını istemediğini, çünkü bu bilginin hala genel halk tarafından bilinmediğini ve bu nedenle gizlilik hakkı kapsamında korunması gerektiğini savundu. Gerçekten de, bir kişinin zorbalığa uğradığı bilgisi, hastalık bilgisi kadar hassas olmasa da, benzer bir hassasiyet düzeyinde kişisel bilgi olarak kabul edilebilir.
Mahkeme, bir kişinin zorbalığa uğradığı bilgisinin kontrolsüz bir şekilde yayılmasının önyargı ve iftiraya yol açabileceği, bu nedenle kişinin bu bilginin başkaları tarafından rastgele öğrenilmesini istemeyeceği ve bu bilginin gizlilik kapsamında yasal koruma gerektiren bir bilgi olduğu sonucuna vardı. Bu nedenle, bu konuda makaleler yayınlayarak davacının zorbalığa uğradığı bilgisini ifşa eden kişinin, davacının rızasının verildiği ya da bu durumun kabul edilebilir bir sınır içinde olduğu ya da başka bir hukuki çıkarın üstün olduğu söylenemez. Bu nedenle, davacının gizlilik hakkını açıkça ihlal ettiği sonucuna varıldı ve internet servis sağlayıcısına, kullanıcının bilgilerini ifşa etme emri verildi. (Tokyo Bölge Mahkemesi, 10 Aralık 2018 (Gregorian Takvimi) kararı)
Zorbalık olayları, sadece failleri değil, mağdurları da “belirli bir grup” tarafından belirlenir ve genellikle iftira ve hakaretin hedefi olurlar. Ancak, gizlilik hakkının ihlal edildiği durumlarda, bu duruma karşı çıkılabilir.
https://monolith.law/reputation/personal-information-and-privacy-violation[ja]
Twitter Gönderisi İle İhlal Edilen 2 Yaşındaki Çocuğun Portre Hakları
Twitter’da “Ben karşı çıktım ve torunum ağlayarak eve dönmek istiyordu, ancak gelinim torunumu güvenlik yasa tasarısına karşı protestoya götürdü ve torunum sıcak çarpması sonucu öldü” içerikli bir iftira makalesi, web üzerinde bulunan davacının fotoğrafı ile birlikte yayınlandı. Bu durum, o zamanlar 2 yaşında olan bir çocuğun davacı olarak yer aldığı, yayınlayanın bilgilerinin açıklanmasını talep eden bir dava ile sonuçlandı.
Davacının Perspektifinden Dava Süreci
Davalı, söz konusu resmin zaten web’de yayınlandığını, bu nedenle söz konusu makaleye ekleyerek resmi yayınlamanın davacının portre haklarını ihlal etmediğini iddia etti. Ancak mahkeme, portrenin kişilik değerini temsil ettiğini ve kişilikle yakından bağlantılı olduğunu, bu nedenle portrenin kullanımının fotoğrafı çekilen kişinin iradesine bırakılması gerektiğini belirtti. Sadece web hizmetinde söz konusu resmin yayınlanmış olması, resmi sınırsız bir şekilde yayınlayabileceği veya resmin yayınlanması konusunda fotoğrafı çekilen kişi olan davacının genel veya zımni onay verdiği anlamına gelmez. Mahkeme, portre haklarının ihlal edildiğini kabul etti ve servis sağlayıcıya yayınlayanın bilgilerini açıklamasını emretti. (Niigata Bölge Mahkemesi, 30 Eylül 2016 kararı)
Kararda, davalının, söz konusu makale ile davacının toplumsal değerlendirmesini düşürmediği için, söz konusu makaleye ekleyerek resmi yayınlamanın davacının portre haklarını ihlal etmediğini iddia ettiği belirtilmiştir. Ancak, portre hakları, kişinin görünüşünün veya duruşunun keyfi olarak çekilmesi ve yayınlanmaması hakkıdır ve toplumsal değerlendirmenin düşmesi, portre haklarının ihlal edilip edilmediği ile doğrudan ilgili değildir. Kararda, davacının 2 yaşında olduğuna dair özel bir atıfta bulunulmamıştır.
Ek olarak, çocuğun babası ve avukatı, 23 Şubat 2017’de (Japon Takvimi Heisei 29) Niigata’da bir basın toplantısı düzenledi ve gönderiyi yapan erkeği belirledi ve bir uzlaşma sağlandığını açıkladılar. Buna göre, iftira fotoğrafını yayınlayan 50 yaşındaki erkek, babaya bir özür mektubu yazdı ve miktarı açıklanmamış olmasına rağmen, tazminat ve araştırma ücretlerini de ödedi.
Özet
Hak ihlali mağduru bir kişi reşit olmayan bir birey olduğunda, bu reşit olmayan kişi davacı olarak dava açabilir.
Pratik düzeyde konuşmak gerekirse, bu tür durumlarda, dava vekaletnamesine, hak ihlali mağduru olan reşit olmayan kişi ve yasal temsilcisi olan ebeveynlerin imza ve mühürlerini eklemek gerekmektedir.
Reşit olmayan bir çocuk mağdur olduğunda, velilerin hızlı bir şekilde harekete geçmesi gerekmektedir. Deneyimli bir avukata danışın ve çocuğunuzun haklarını geri kazanın.
Category: Internet