Japon Şirketler Hukuku'nda Ana Sözleşme Değişikliği: Gereklilik, Prosedür ve Hissedar Koruması Üzerine Açıklama

Şirket ana sözleşmesi, şirketin temel kurallarını belirleyen önemli bir belgedir ve bu belgenin değiştirilmesi, şirketin iş faaliyetleri ve organizasyon yapısı üzerinde büyük bir etki yaratır. Şirket büyüdükçe ve iş ortamı değiştikçe, ana sözleşmenin içeriğini uygun şekilde gözden geçirmek, şirketin sürdürülebilir gelişimi için vazgeçilmezdir. Örneğin, yeni işlerin başlatılması, yönetim stratejisinin değiştirilmesi veya yasal düzenlemelere uyum sağlanması gibi çeşitli durumlarda ana sözleşme değişikliği gerekliliği ortaya çıkar. Bu tür ana sözleşme değişiklikleri, yalnızca bir idari işlem olarak görülmemeli, aynı zamanda şirketin geleceğini belirleyen önemli bir karar alma sürecinin parçası olarak tanınmalıdır. Bu süreci doğru bir şekilde anlamak ve uygun şekilde ilerletmek, yasal risklerden kaçınmak ve sorunsuz bir şirket yönetimini sürdürmek için son derece önemlidir. Ana sözleşme değişiklikleri, iş genişlemesi veya yeniden yapılanma ya da sermaye politikası değişiklikleri gibi şirketin stratejik hamlelerini yasal olarak destekler ve bu sürecin titizliği, şirketin şeffaflığını ve paydaşların korunmasını sağlamak amacıyla belirlenmiştir. Bu makalede, Japonya’nın şirketler hukuku kapsamında ana sözleşme değişikliklerinin gerekliliği, spesifik prosedürleri, ilgili yasal düzenlemeler ve hissedar haklarının korunmasına odaklanarak detaylı bir şekilde açıklanacaktır.
Ana Sözleşme Değişikliğinin Gerekli Olduğu Durumlar
Şirketin ana sözleşmesi, kuruluş sırasında oluşturulur, ancak şirketin büyümesi veya iş ortamındaki değişikliklerle birlikte, bu belgede yer alan maddelerde değişiklikler meydana gelebilir. Japon Şirketler Hukuku’na göre ana sözleşmede yer alan maddeler “mutlak olarak belirtilmesi gereken maddeler,” “nispi olarak belirtilmesi gereken maddeler” ve “isteğe bağlı maddeler” olmak üzere üç kategoriye ayrılır. Bu kategorilerden herhangi birinde değişiklik meydana geldiğinde, ana sözleşmenin değiştirilmesi gereklidir. Bu değişiklikler, yalnızca idari bir işlemle sınırlı kalmayıp, şirketin iş operasyonları ve hukuki statüsüyle derinlemesine bağlantılıdır. Bu durum, Japon Şirketler Hukuku’nun yüksek derecede entegre bir hukuk sistemi olduğunu gösterir ve bir değişikliğin diğer düzenlemeler veya prosedürler üzerinde zincirleme etkiler yaratabileceği anlamına gelir.
İşletme Amacının Değiştirilmesi
Japonya’da bir şirket, yeni bir iş alanına girmek veya mevcut iş içeriğini genişletmek ya da daraltmak istediğinde, tüzüğünde belirtilen işletme amacını değiştirmesi gerekmektedir. Japon Şirketler Kanunu’nun 27. maddesi, şirketin amacını tüzüğün mutlak surette belirtilmesi gereken unsurlarından biri olarak tanımlar. Tüzükte belirtilmeyen bir iş, prensip olarak şirket tarafından gerçekleştirilemez. Dolayısıyla, iş faaliyetlerinin kapsamını genişletmek için öncelikle tüzüğün amacını değiştirmek ve ardından ilgili işlere başlamak gerekmektedir. Bu değişiklik için genel kurulun özel bir kararı gereklidir.
Ticaret Unvanının Değiştirilmesi
Bir şirketin adını (ticaret unvanını) değiştirmek istediğinizde, tüzük değişikliği yapmanız gereklidir. Ticaret unvanı, Japon Şirketler Hukuku’nun 27. maddesi uyarınca mutlak surette belirtilmesi gereken bir husustur. Ticaret unvanı, şirketin kimliğini temsil eden önemli bir unsurdur ve bu değişiklik, şirketin dışarıdan algılanışını doğrudan etkiler. Ticaret unvanı değişikliği kararı alındıktan sonra, şirketin merkez ofisinin bulunduğu yeri kapsayan Adalet Bakanlığı’na bağlı ofiste değişiklik tescili yapılması gerekmektedir.
Japonya’da Şirket Merkezinin Yer Değiştirmesi
Bir şirketin merkez adresini taşımak istediğinizde, Japonya’da tüzük değişikliği yapmanız gerekebilir. Tüzükte adresin tam olarak belirtildiği durumlarda tüzük değişikliği zorunludur. Ancak, yalnızca en küçük idari bölge (örneğin, şehir, ilçe) belirtilmişse ve taşınma aynı idari bölge içinde gerçekleşiyorsa, tüzük değişikliği gerekmeyebilir. Bununla birlikte, şirket merkezi adresi Japonya’da tescil edilmesi gereken bir bilgidir. Bu nedenle, tüzük değişikliği gerekip gerekmediğine bakılmaksızın, taşınma sırasında mutlaka Japonya Adalet Bakanlığı’na bağlı Hukuk Bürosu’nda tescil işlemi yapılmalıdır.
Japon Şirketlerinde İhraç Edilebilir Hisse Senedi Sayısı ve Hisse Türlerindeki Değişiklikler
İhraç edilebilir toplam hisse senedi sayısını artırmak veya azaltmak, adi hisse senetleri dışında yeni tür hisse senetleri (örneğin, oy hakkı sınırlı hisse senetleri veya devri sınırlı hisse senetleri gibi) ihraç etmek ya da mevcut tür hisse senetlerinin içeriğini değiştirmek için esas sözleşmede değişiklik yapılması gereklidir. Japon Şirketler Hukuku’nun 107. maddesi, 108. maddesi ve 111. maddesi gibi hükümler, tür hisse senetleriyle ilgili düzenlemeler içermektedir. Bu değişiklikler, hissedarların haklarını doğrudan etkilediği için, hissedarlar genel kurulunun özel kararı yanı sıra, etkilenen tür hissedarlarını içeren tür hissedarlar genel kurulunun kararı da gerekebilir.
Japon Şirketlerinde Kurumsal Yapı Değişiklikleri (Yönetim Kurulu ve Denetçi Kurulu Kurulması veya Kaldırılması)
Japonya’da şirketlerin yönetim yapısını gözden geçirirken, yönetim kurulu veya denetçi kurulu gibi organlar yeni kurulabilir veya mevcut organlar kaldırılabilir. Örneğin, yönetimin hareket kabiliyetini artırmak amacıyla yönetim kurulunun kaldırılması veya halka arz hazırlıkları için denetçi kurulunun kurulması gibi durumlar söz konusu olabilir. Bu tür kurumsal yapı değişiklikleri, Japon Şirketler Kanunu’nun 326. maddesinde belirtilmiştir ve esas sözleşme değişiklikleri için genellikle genel kurulda özel bir karar alınması gereklidir.
Japonya’da Sermaye Azaltımı
Japonya’da sermaye miktarını azaltmak istediğinizde, şirket tüzüğünde değişiklik yapmanız gereklidir. Bu işlem, zararların telafisi, hissedarlara geri ödeme yapılması veya bir birleşme ve devralma (M&A) stratejisinin parçası olarak gerçekleştirilebilir. Sermaye miktarının azaltılması, şirketin kredi değerliliği ve alacaklıların çıkarları üzerinde etkili olabileceğinden, aşağıda açıklanan alacaklı koruma prosedürlerinin uygulanması zorunludur.
Diğer Önemli Değişiklikler
Bunun yanı sıra, ilan yönteminin değişikliği, hisse birimi sayısının değişikliği ve yönetici sayısı veya görev süresinin değişikliği gibi, tüzükte belirtilen önemli konularda değişiklikler meydana geldiğinde, tüzük değişikliği gereklidir. Bu değişiklikler de şirketin yönetimi için vazgeçilmez unsurlar olup, uygun prosedürlerin izlenmesi gerekmektedir.
Ana Sözleşme Değişikliği İşlemlerinin Özeti
Ana sözleşme değişikliği, şirketin temel kurallarını değiştiren önemli bir eylemdir ve Japon Şirketler Hukuku’na göre sıkı prosedürler gerektirir. Bu prosedür, içsel karar alma ve dışsal bilgi açıklama olmak üzere iki yönü içerir ve her aşamada farklı yasal gereklilikler uygulanır.
Pay Sahipleri Genel Kurulunun Toplanması ve Karar Alınması
Japonya’da bir anonim şirketin ana sözleşmesini değiştirmek için, prensip olarak pay sahipleri genel kurulunun kararı gereklidir [Japon Şirketler Hukuku Madde 466]. Bu karar, şirketin temelini ilgilendiren önemli bir konu olduğu için “özel karar” olarak adlandırılan sıkı gereklilikleri karşılamalıdır. Pay sahipleri genel kurulunu toplarken, Japon Şirketler Hukuku ve ana sözleşmede belirtilen çağrı süresine (prensip olarak genel kurul tarihinden 2 hafta önce) uymalı ve çağrı bildirimini göndermelisiniz.
Toplantı Tutanaklarının Hazırlanması ve Saklanması
Pay sahipleri genel kurulunda ana sözleşme değişikliği kararı alındığında, bu kararın içeriğini detaylı bir şekilde belirten toplantı tutanaklarının hazırlanması zorunludur. Tutanaklarda, karar konuları, öneren kişinin adı, katılan pay sahiplerinin toplam oy hakkı ve oy sayısı gibi bilgiler açıkça belirtilmelidir. Bu tutanaklar, kararın kanıtı olarak şirket tarafından uygun bir şekilde saklanmalıdır.
Tescil Başvurusunun Gerekliliği
Ana sözleşme değişikliğinin, şirketin tescil konuları (ticaret unvanı, amaç, merkez adresi, ihraç edilebilir hisse senedi toplamı, organ yapısı vb.) ile ilgili olması durumunda, Japonya’da Adalet Bakanlığı’na değişiklik tescil başvurusu yapılması gereklidir. Tescil, değişikliğin üçüncü şahıslara karşı ileri sürülebilmesi için zorunlu bir işlemdir. Pay sahipleri genel kurulunda sadece karar alınması, üçüncü şahıslara karşı bu değişikliği ileri sürmek için yeterli değildir. Bu durum, Japon Şirketler Hukuku’nun içsel karar alma geçerliliği ile dışsal ilan geçerliliğini ayırt etmesinden kaynaklanmaktadır. Pay sahipleri genel kurulunda alınan karar, şirket içindeki karar almayı kesinleştirir, ancak bu değişiklik dış ticaret ortakları veya alacaklıları etkiliyorsa, bu durumu kamuya duyurarak ancak üçüncü şahıslara karşı yasal bir etki ileri sürülebilir. Bu nedenle, tescil başvurusu, prensip olarak karar tarihinden itibaren 2 hafta içinde yapılmalıdır.
Japonya’da Hissedarlar Genel Kurulunda Özel Kararlar
Japonya’da şirketin tüzüğünde değişiklik yapılması gibi önemli konuların karara bağlanması için, hissedarlar genel kurulunda özel karar alınması genellikle gereklidir. Bu karar alma sürecinin katılığı, hissedarların çıkarlarını korur ve şirketin önemli dönüşümlerinin geniş bir hissedar kitlesinin desteğiyle gerçekleştirilmesini garanti eder.
Özel Karar Gereklilikleri (Japon Şirketler Hukuku Madde 309, Fıkra 2, Bent 11)
Japon Şirketler Hukuku Madde 466, tüzük değişikliklerinin hissedarlar genel kurulunun kararıyla yapılması gerektiğini belirtir. Ayrıca, Japon Şirketler Hukuku Madde 309, Fıkra 2, Bent 11, tüzük değişikliklerini hissedarlar genel kurulunun “özel kararı” gerektiren konulardan biri olarak açıkça belirtir. Özel kararın kabul edilmesi için, oy kullanma hakkına sahip hissedarların oy çoğunluğuna sahip olanlarının katılımı ve katılan hissedarların oylarının üçte ikisinden fazlasının onayı gereklidir. Bu gereklilik, tüzükle artırılabilir ancak prensip olarak hafifletilemez. Bu yüksek onay gerekliliği, şirket için temel değişikliklerin kolayca yapılmasını engeller ve hissedarların, özellikle azınlık hissedarlarının, zarar görmesini önleyici bir rol oynar.
Normal Kararlarla Karşılaştırma
Japonya’da hissedarlar genel kurulunun kararları arasında, özel kararların yanı sıra “normal kararlar” da bulunmaktadır. Normal kararlar, daha genel konular (yöneticilerin atanması veya görevden alınması, mali tabloların onaylanması gibi) için kullanılır ve oy hakkını kullanabilen hissedarların oy haklarının çoğunluğuna sahip olanların katılımıyla, katılan hissedarların oy haklarının çoğunluğunun onayı ile kabul edilir. Öte yandan, özel kararlar, şirketin temelini etkileyen önemli konular (sermaye azaltımı, iş devri, birleşme, tasfiye gibi) için gereklidir ve daha katı şartlar uygulanır. Bu katı şartlar, hissedarların, özellikle azınlık hissedarlarının çıkarlarını korumayı amaçlar. Hissedarlar genel kurulunun karar şartlarının konunun önemine göre kademeli olarak belirlenmesi, Japonya’nın şirketler hukukunun, yatırımcıların yatırımlarını etkileyen kararlar için daha geniş bir mutabakat arayışını yansıtan tasarım felsefesini yansıtır.
| Karar Türü | Normal Karar | Özel Karar |
| Toplantı Yeter Sayısı (Oy Hakları Toplamına Göre Katılan Hissedarların Oy Hakları Oranı) | Çoğunluk (Ana sözleşme ile değiştirilebilir veya kaldırılabilir) | Çoğunluk (Ana sözleşme ile üçte bire kadar azaltılabilir) |
| Onay Sayısı (Katılan Hissedarların Oy Hakları Oranı) | Çoğunluk (Ana sözleşme ile değiştirilemez) | Üçte iki veya daha fazla (Ana sözleşme ile artırılabilir) |
| Karar Konularına Örnekler | Yöneticilerin atanması veya görevden alınması, mali tabloların onaylanması, yönetici ücretleri | Ana sözleşme değişikliği, sermaye azaltımı, iş devri, birleşme, tasfiye |
Kararların Yürürlüğe Girdiği Tarih
Japonya’da, genel olarak, genel kurul kararları alındığı anda yürürlüğe girer. Ancak, tüzük değişikliklerinin yürürlüğe gireceği tarihi gelecekte belirli bir gün olarak belirlemek de mümkündür. Bu, “süreli karar” olarak adlandırılır ve Japonya Yüksek Mahkemesi’nin içtihatlarıyla geçerliliği tanınmıştır.
Japonya Yüksek Mahkemesi’nin 8 Mart 1962 tarihli kararı (Minshū 16 cilt 3 sayı 473 sayfa), “Kanun hükümlerine, amacına veya mantığına aykırı olmadığı sürece, prensip olarak izin verilir” şeklinde bir değerlendirme yaparak, tüzük değişikliklerinin yürürlüğe gireceği tarihi gelecekte bir gün olarak belirlemenin mümkün olduğunu hukuki bir dayanak olarak sunmuştur. Bu içtihat, şirketlerin belirli iş planları veya organizasyonel yeniden yapılandırma takvimlerine göre tüzük değişikliklerinin yürürlüğe gireceği tarihi ayarlayabilme esnekliğini tanır. Örneğin, birleşme veya iş devri gibi büyük ölçekli organizasyonel yeniden yapılandırmalarda, çeşitli hazırlıklar ve dış taraflarla uyum sağlanması gerektiğinden, genel kurulda alınan karardan yürürlüğe girene kadar belirli bir süre tanınması uygulamada zorunludur. Bu içtihat, bu tür iş ihtiyaçlarına yanıt veren esnekliği hukuki olarak garanti eder ve iş faaliyetlerinin sorunsuz ilerlemesine destek olur. Ancak, belirli bir süre hakkında, her bir durumun kendine özgü koşullarına bağlı olduğundan, genel bir süre belirlemek zordur.
Japonya’da Ana Sözleşme Değişikliği ile İlgili Tescil İşlemleri
Ana sözleşme değişikliği, şirketin tescil bilgilerini etkiliyorsa, Japonya’da adalet dairesinde değişiklik tescil işlemi zorunlu hale gelir. Bu işlem, şirketin bilgilerinin doğru ve güncel olduğunu kamuya göstermek amacıyla yapılır ve bu kurala uyulması, şirketin yasal sorumluluklarını yerine getirmesi açısından son derece önemlidir.
Tescil Başvuru Süresi ve Para Cezası
Ana sözleşme değişikliği nedeniyle tescil bilgilerinde değişiklik meydana geldiğinde, Japonya’da şirket, prensip olarak, değişikliğin meydana geldiği tarihten (genellikle genel kurul toplantısının karar tarihi) itibaren 2 hafta içinde yetkili adalet dairesine değişiklik tescil başvurusunda bulunmalıdır [Japon Şirketler Kanunu Madde 915, Fıkra 1]. Bu süreye uyulmaması durumunda, şirketin temsilcisine 1 milyon yen’e kadar para cezası (ceza) uygulanabilir . Bu durum “tescil ihmali” olarak adlandırılır ve şirketin bilgi açıklama yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeniyle uygulanan bir yaptırımdır. Bu katı süre ve cezaların varlığı, Japon Şirketler Kanunu’nun, şirketin temel bilgilerinin şeffaflığına büyük önem verdiğini göstermektedir. Bu şeffaflık, ticaret ortakları ve alacaklılar gibi üçüncü tarafların, şirketin doğru bilgilerine güvenerek işlem yapabilmesi için bir temel oluşturur. Dolayısıyla, tescil işlemi sadece bir idari prosedür değil, ticari işlemlerin güvenilirliğini ve istikrarını sağlamak için önemli bir mekanizma olarak işlev görmektedir.
Gerekli Belgeler
Değişiklik tescil başvurusu için, değişiklik içeriğine bağlı olarak çeşitli belgeler gereklidir. Genellikle gerekli olan belgeler, tescil başvuru formu, genel kurul toplantı tutanağı ve hissedar listesidir . Yönetici değişikliği durumunda, göreve kabul belgesi ve mühür sertifikası; sermaye değişikliği durumunda ise ödeme belgesi ve alacaklı koruma işlemleri ile ilgili belgeler ek olarak gereklidir . Tutanakların aslı sunulmalıdır, ancak şirketin saklaması için “asıl iade” prosedürünü kullanmak da mümkündür .
Çevrimiçi Başvuru ve Yazılı Başvuru
Değişiklik tescil başvuru yöntemleri, esas olarak adalet dairesi penceresine yazılı belge sunma yöntemi ve Japonya Adalet Bakanlığı’nın “Tescil ve Teminat Çevrimiçi Başvuru Sistemi”ni kullanarak çevrimiçi başvuru yapma yöntemi olmak üzere iki çeşittir . Çevrimiçi başvuru, ev gibi yerlerden işlem yapma imkanı sunar ve verimlidir, ancak elektronik sertifika edinme ve özel yazılım yükleme gibi ön hazırlıklar gerektirir .
Asıl İade Prosedürü
Tescil başvurusu sırasında sunulan belgeler arasında, şirketin saklaması gereken asıllar (genel kurul toplantı tutanağı gibi) bulunmaktadır. Bu belgeler, “asıl iade” prosedürünü kullanarak, tescil tamamlandıktan sonra geri alınabilir . Asıl iade almak için, sunulan asıl belgenin bir kopyasını oluşturmak ve bu kopyaya “aslı ile aynıdır” ibaresini ekleyerek sunmak gereklidir . Bu prosedür sayesinde, birden fazla işlemde aynı asıl belgenin gerekli olduğu durumlarda, belgelerin yeniden edinilmesi için harcanacak zaman ve maliyet azaltılabilir .
Alacaklı Koruma Prosedürü (Sermaye Azaltımı Durumunda)
Sermaye miktarının azaltılması, şirketin mali temelini zayıflatabilir ve bu durum alacaklıların çıkarlarına zarar verebilir. Bu nedenle, Japonya’nın Şirketler Hukuku, alacaklı koruma prosedürünü zorunlu kılmaktadır [Japonya Şirketler Hukuku Madde 449] (2005). Bu prosedür, şirketin iş faaliyetlerini yürütürken alacaklıların güvenini korumasını ve onların haklarının haksız yere ihlal edilmemesini sağlamak için önemli bir güvenlik valfi olarak işlev görür. Sermaye azaltımının alacaklılar üzerindeki etkisini göz önünde bulundurarak, yasa itiraz etme fırsatını garanti ederek, kurumsal faaliyet özgürlüğü ile alacaklı koruması arasında bir denge kurmayı amaçlamaktadır.
Japonya Şirketler Hukuku Madde 449 (2005) Uyarınca Prosedür
Şirket, sermaye miktarının azaltılmasının içeriği, en son bilanço veya özetinin yayınlandığı yer ve alacaklıların belirli bir süre (en az 1 ay) içinde itiraz edebileceği hususunu Resmi Gazete’de ilan etmelidir. Ayrıca, şirketin bildiği alacaklılara (bilinen alacaklılar) bireysel bildirim göndermesi gerekmektedir. Şirketin ilan yöntemini Resmi Gazete dışında bir yöntem (örneğin günlük gazete veya elektronik ilan) olarak belirlemesi durumunda, “çift ilan” yaparak her bir alacaklıya bireysel bildirim gönderme zorunluluğundan kaçınabilir. Alacaklı koruma prosedürü tamamlanmadıkça, sermaye miktarının azaltılmasının etkisi doğmaz. Bu, alacaklıların itiraz etme fırsatının yeterince sağlandığı ve gerektiğinde ödeme gibi işlemlerin tamamlandığı sürece, sermaye azaltımının şirketin mali durumunu değiştirmesinin yasal olarak tanınmadığı anlamına gelir.
| Prosedür Adımları | Süre/Deadline | Dikkat Edilmesi Gerekenler |
| Yönetim Kurulu Kararı (Sermaye Azaltımı İçeriği, Genel Kurul Toplantısı Çağrısı Kararı) | Etkililik Tarihinden Yaklaşık 2.5 Ay Önce | Resmi Gazete ilanı başvurusunu eşzamanlı yapmak verimli olur |
| Resmi Gazete’ye İlan Başvurusu | Etkililik Tarihinden Yaklaşık 2 Ay Önce | Yayınlanması zaman alabileceğinden, erken düzenleme yapılmalı |
| Genel Kurul Toplantısı Çağrı Bildirimi Gönderimi | Toplantı Gününden 2 Hafta Önce | Çağrı süresine uyulmalı |
| Bilinen Alacaklılara Bireysel Bildirim Gönderimi | Etkililik Tarihinden Yaklaşık 2 Ay Önce | Çift ilan yapılması durumunda atlanabilir |
| Sermaye Azaltımı İlanı Yayını (Resmi Gazete ve Diğer İlan Yöntemleri) | Etkililik Tarihinden Yaklaşık 1 Ay Önce | Resmi Gazete ve tüzükte belirtilen ilan yöntemiyle eşzamanlı yayın |
| Genel Kurul Kararı (Sermaye Azaltım Onayı) | Etkililik Tarihinden Yaklaşık 1 Ay Önce | Özel karar gereklidir |
| Alacaklı Koruma Prosedürü Süresinin Sona Ermesi | Etkililik Tarihinden Bir Gün Önce (İlan Yayınından 1 Ay Sonra) | Alacaklılardan itiraz gelmediği doğrulanmalı |
| Sermaye Miktarının Azaltılmasının Etkisi | Belirlenen Etkililik Tarihi | Alacaklı koruma prosedürünün tamamlanmış olması şarttır |
| Tescil Başvurusu | Etkililik Tarihinden İtibaren 2 Hafta İçinde | Yetkili Hukuk Bürosuna Başvuru [Japonya Şirketler Hukuku Madde 915, Fıkra 1] |
Japonya’da Karşıt Hissedarların Hisse Senedi Satın Alma Talep Hakkı
Belirli ana sözleşme değişiklikleri veya organizasyonel yeniden yapılandırma işlemleri gerçekleştirildiğinde, bu değişikliklere karşı çıkan hissedarlar, sahip oldukları hisse senetlerinin adil bir fiyatla şirket tarafından satın alınmasını talep etme hakkına sahiptir. Bu, hissedarların yatırımlarını geri alma fırsatını korumak için önemli bir Japon sistemi olarak kabul edilir. Şirket, hissedarlar üzerinde önemli etkiler yaratacak kararlar aldığında ve hissedarlar bu kararlara katılmadığında, yatırımlarını geri alabilecekleri bir “çıkış” yolunu yasal olarak garanti ederek, hissedarların haklarını korur ve şirketin karar alma sürecinde adaleti sağlar.
Hisse Geri Alım Talep Hakkının Doğduğu Durumlar (Japon Şirketler Hukuku Madde 116)
Japon Şirketler Hukuku Madde 116, karşıt hissedarların hisse geri alım talep hakkını kullanabilecekleri durumları açıkça belirler. Başlıca durumlar aşağıdaki örneklerde belirtilmiştir.
- Şirketin çıkardığı tüm hisselere devir sınırlaması getiren tüzük değişikliği yapılması durumunda [Japon Şirketler Hukuku Madde 116, 1. fıkra, 1. bent]. Bu, hissedarların hisselerini serbestçe satma imkanını kaybetmeleri nedeniyle yatırımlarını geri alma fırsatını kaybetme riski taşır.
- Belirli bir hisse türü için tüm alım şartlı tür hissesi belirleyen tüzük değişikliği yapılması durumunda [Japon Şirketler Hukuku Madde 116, 1. fıkra, 2. bent]. Bu, şirketin genel kurul kararı ile bu tür hisselerin tamamını zorunlu olarak alabilme özelliği kazandırır ve hissedarların mal varlıklarını zorunlu olarak değiştiren önemli bir etki yaratır.
- Hisse birleştirme, hisse bölme, bedelsiz hisse dağıtımı, birim hisse sayısına ilişkin tüzük değişikliği, hissedar tahsisi ile yeni hisse ihracı, yeni hisse alma hakkı ihracı veya bedelsiz dağıtımı gibi belirli bir hisse türüne sahip tür hissedarlarına zarar verme riski taşıyan ve tür hissedarlar genel kurul kararı gerektirmeyen durumlar [Japon Şirketler Hukuku Madde 116, 1. fıkra, 3. bent].
“Karşıt hissedar” terimi, bu tür işlemleri gerçekleştirmek için hissedarlar genel kurul kararı gerektiğinde, genel kuruldan önce karşıt bildirimde bulunan ve genel kurulda karşı çıkan veya oy kullanma hakkı olmayan hissedarları ifade eder [Japon Şirketler Hukuku Madde 116, 2. fıkra].
Japonya’da Hisse Senedi Satın Alma Talep Hakkının Kullanım Prosedürü
Japon Şirketler Hukuku’na göre, bir şirket hisse senedi satın alma talep hakkının doğmasına neden olacak bir işlem gerçekleştirecekse, bu işlemin yürürlüğe gireceği tarihten en az 20 gün önce hissedarlara bildirimde bulunmalıdır [Japon Şirketler Hukuku Madde 116, Fıkra 3 ve 4]. Bu bildirim, ilan yoluyla da yapılabilir. Hissedarlar, işlemin yürürlüğe gireceği tarihten 20 gün önceki tarihten başlayarak, yürürlük tarihinden bir gün öncesine kadar şirketten hisse senedi satın alma talebinde bulunmalıdır [Japon Şirketler Hukuku Madde 116, Fıkra 5]. Talepte, satın alınacak hisse senetlerinin sayısı açıkça belirtilmelidir. Hisse senedi sertifikaları çıkarılmışsa, bu sertifikaların da sunulması gereklidir [Japon Şirketler Hukuku Madde 116, Fıkra 6]. Hisse senedi satın alma talebi, şirketin onayı olmadan geri çekilemez [Japon Şirketler Hukuku Madde 116, Fıkra 7].
Japonya’da Hisse Senetlerinin Adil Fiyatının Belirlenmesi
Japonya’da bir hisse senedi alım talebi yapıldığında, hissedar ve şirket arasında hisse senetlerinin “adil fiyatı” hakkında görüşmeler yapılır. Eğer görüşmeler sonuçsuz kalırsa, hissedar fiyatın belirlenmesi için mahkemeye başvurabilir.
Osaka Yüksek Mahkemesi’nin 28 Mart 1989 (Heisei 1) tarihli kararı (Hanrei Jiho No. 1324, s. 140), hisse devri kısıtlaması olan halka açık olmayan bir şirkette hisse senedi alım talebinin kullanılması durumunda, kontrol dışı hissedarların hisse değerlemesi konusunda önemli bir karar vermiştir. Bu karar, genel olarak azınlık kontrol dışı hissedarların şirketten elde ettiği mali faydanın esas olarak kâr payı olduğu düşüncesine dayanarak, gelecekteki kâr payı kazançlarını önemseyen Gordon Modeli yönteminin temel hesaplama yöntemi olarak uygun olduğunu belirtmiştir. Öte yandan, kâr payı politikasının çoğunluk hissedarlarının isteklerine bağlı olabileceği veya kâr payının şirketin tasfiye değerinin altında kalabileceği ihtimalleri de göz önünde bulundurularak, tasfiye değerinin hisse senedi fiyatının asgari sınırını belirlemede önemli bir rol oynadığı kabul edilmiştir. Bu içtihat, vergilendirme amacıyla kullanılan benzer sektör karşılaştırma yöntemi gibi yöntemlerden farklı olarak, özel kişiler arasındaki anlaşmazlıklarda adil fiyat hesaplamasında kontrol dışı hissedarların durumunun dikkate alınmasının önemli olduğunu vurgulamıştır.
Japon Hukuku Altında Ana Sözleşme Değişikliklerine İlişkin Yargı Kararları
Ana sözleşme değişikliklerinin prosedürleri ve etkileri hakkında birçok yargı kararı birikmiş olup, bu kararlar uygulamada önemli bir etki yaratmaktadır. Bu yargı kararları, Japon Şirketler Hukuku’nun maddeleriyle net olmayan kısımları tamamlayarak, somut uyuşmazlıkların çözümüne yönelik rehberlik sunmaktadır.
Genel Kurul Kararlarının İptali Davası
Ana sözleşme değişikliklerini içeren genel kurul kararlarında, prosedür veya içerikte bir kusur bulunması durumunda, hissedarlar kararın iptali için dava açabilirler [Japon Şirketler Hukuku Madde 831, 1. Fıkra].
Japon Yüksek Mahkemesi’nin 24 Aralık 1976 tarihli kararı (Hyakusen 37 Davası), genel kurul kararlarının iptali davasında, karar tarihinden itibaren üç ay içinde dava açma süresi geçtikten sonra yeni iptal sebeplerinin eklenmesinin prensip olarak kabul edilemeyeceğine hükmetmiştir. Bu karar, kusurlu bir karar olsa bile, kararın etkisinin erken bir şekilde netleştirilmesi ve şirketin işleyişinin istikrarının sağlanması gerekliliğinden dolayı dava açma süresinin sıkı bir şekilde uyulmasını talep etmiştir. Eğer dava açma süresi geçtikten sonra sınırsız bir şekilde iptal sebeplerinin eklenmesine izin verilirse, şirketin önemli kararları sürekli olarak belirsiz bir durumda kalabilir ve iş faaliyetlerinde aksaklıklar meydana gelebilir. Bu karar, hissedar haklarının korunması ve şirket yönetiminin istikrarı gibi iki önemli hukuki menfaatin dengesini gözeten yargının tutumunu göstermektedir. Bu yargı kararı, ana sözleşme değişikliği kararında prosedürel bir kusur olsa bile, bu kusuru gerekçe göstererek kararın iptali için açılan davada, dava açma süresine sıkı bir şekilde uyulması gerektiğini ve süre geçtikten sonra yeni kusurların eklenmesinin prensip olarak kabul edilemeyeceğini netleştirmiştir. Ancak, dava açma süresi geçmeden önce zaten ileri sürülen iptal sebebi kapsamındaki diğer sebeplerin eklenmesi, sonraki yargı kararlarında esnek bir şekilde kabul edilmiştir (Tokyo Bölge Mahkemesi 6 Eylül 2010 tarihli kararı “İnternet Numarası Davası”).
Diğer İlgili Yargı Kararları
Ana sözleşme değişikliğinin yürürlük tarihini gelecekte bir tarihe ayarlayan “süreli kararların” geçerliliği hakkında, Japon Yüksek Mahkemesi’nin 8 Mart 1962 tarihli kararı (Minshū 16 Cilt 3 Sayfa 473), “kanun hükümlerine, amacına veya mantığına aykırı olmadığı sürece, prensip olarak kabul edilebilir” şeklinde bir hüküm vermiştir. Bu, şirketin belirli bir iş planı veya organizasyonel yeniden yapılandırma takvimine göre ana sözleşme değişikliğinin yürürlük tarihini ayarlayabilmesi için esneklik tanımaktadır.
Hisse senedi satın alma talebinde hisse senetlerinin adil fiyatının belirlenmesi konusunda, Osaka Yüksek Mahkemesi’nin 28 Mart 1989 tarihli kararı (Hanrei Jihō 1324 Sayfa 140), halka açık olmayan şirketlerin azınlık hissedarlarının hisse değerlemesinde, gelecekteki temettü kazançlarına önem veren Gordon Modeli yönteminin prensip olarak uygun bir hesaplama yöntemi olduğunu belirtmiştir. Bu, azınlık hissedarlarının şirketten elde ettiği ekonomik faydanın esas olarak temettülerden kaynaklandığı düşüncesine dayanarak, onların korunmasını sağlamaktadır.
Özet
Japon Şirketler Hukuku kapsamında, tüzük değişiklikleri şirketin büyümesi ve gelişmesi için hayati öneme sahip yönetim kararlarıdır ve bu değişiklikler sıkı prosedürlerle düzenlenmiştir. İşletme amacının eklenmesi, ticaret unvanının değiştirilmesi, sermaye miktarının azaltılması, organ yapısının gözden geçirilmesi gibi çeşitli değişiklik durumlarında, genel kurulda özel kararlar alınması ve gerektiğinde Hukuk Bürosu’na değişiklik tescil başvurusu yapılması gerekmektedir. Özellikle sermaye miktarının azaltılması durumunda alacaklıların korunması prosedürü ve belirli tüzük değişikliklerinde karşıt hissedarların hisse satın alma talepleri gibi karmaşık yasal düzenlemeler bulunmaktadır. Bu prosedürler, şirketin yasal istikrarını ve şeffaflığını sağlamak, hissedarlar ve alacaklılar gibi paydaşların korunmasını temin etmek için gereklidir.
Tüzük değişikliklerinin prosedürü, çeşitli yasal gereklilikler, sıkı süreler ve karmaşık yargı kararlarının yorumlanması ile iç içe geçtiğinden, uzman bilgi ve deneyim gerektirir. Bir değişiklik, diğer düzenlemeler veya prosedürler üzerinde zincirleme etkiler yaratabilir ve bunu kapsamlı bir şekilde anlamak ve uygun şekilde ele almak kolay değildir. Bu tür karmaşık hukuki süreçleri sorunsuz bir şekilde yürütmek için uzman desteği son derece önemlidir.
Monolith Hukuk Bürosu, Japon Şirketler Hukuku çerçevesinde tüzük değişiklikleri konusunda geniş bilgi ve pratik deneyime sahiptir. Çeşitli tüzük değişikliği vakalarında, müşterilerimizin karşılaştığı karmaşık hukuki sorunlara doğru tavsiyeler ve pratik çözümler sunmaktayız. Büromuzda, yabancı avukatlık lisansına sahip İngilizce konuşan birçok uzman bulunmaktadır ve Japonca ana dili olmayan müşterilerimize, Japon hukuk sistemi hakkında derin bir anlayış ve güven sağlayarak, sorunsuz iletişim sunabilmekteyiz. Tüzük değişiklikleri ile ilgili danışmanlık veya buna bağlı her türlü hukuki destek gerektiğinde, lütfen Monolith Hukuk Bürosu ile iletişime geçin. İşletmenizin gelişimini güçlü bir şekilde destekleyeceğiz.
Category: General Corporate




















