MONOLITH LAW OFFICE+81-3-6262-3248Hafta içi 10:00-18:00 JST [English Only]

MONOLITH LAW MAGAZINE

General Corporate

Avukatın Gizlilik Yükümlülüğü Nedir? Gizlilik Yükümlülüğünün İstisna Edildiği Durumlar ve Cezaları Açıklıyoruz

General Corporate

Avukatın Gizlilik Yükümlülüğü Nedir? Gizlilik Yükümlülüğünün İstisna Edildiği Durumlar ve Cezaları Açıklıyoruz

Avukatlara “gizlilik yükümlülüğü” getirilmiştir. Müvekkiller, avukata danışırken, kendi sırlarını veya özel bilgilerini paylaşmak zorunda kalabilirler, ancak bu gizlilik yükümlülüğü sayesinde, avukata güvenle danışabilirler.

Peki, bu “gizlilik yükümlülüğü” tam olarak ne tür bir içeriğe sahip ve kapsamı ne kadar geniş? Ayrıca, bu gizlilik yükümlülüğü ihlal edilirse, hangi tür cezaların uygulanabileceği konusunda ne tür bir bilgiye sahibiz?

Bu makalede, “gizlilik yükümlülüğünün” hangi durumlarda geçerli olmadığı ve uygulanabilecek cezalar hakkında da bilgi verilecektir.

Avukatların Gizlilik Yükümlülüğü

Avukatlar, mesleklerini icra ettikleri süre boyunca ve hatta avukatlık görevlerini bıraktıktan sonra bile, işleri gereği öğrendikleri sırları başkalarına ifşa etmemeleri yasalarla belirlenmiştir.

Japon Avukatlık Yasası’nın 23. Maddesi
Avukatlar veya avukatlık yapmış kişiler, mesleki görevleri gereği öğrendikleri sırları saklama hakkına sahiptir ve bu yükümlülüğü taşırlar. Ancak, yasada ayrıca belirtilen durumlar bu durumun dışındadır.

Ayrıca, Japon Avukatlar Birliği’nin belirlediği sektör içi kurallarda da benzer hükümler bulunmaktadır.

Japon Avukatlık Mesleki Temel Yönetmeliği’nin 23. Maddesi
Avukatlar, geçerli bir neden olmadan, müvekkiller hakkında mesleki görevleri gereği öğrendikleri sırları başkalarına sızdırmamalı veya kullanmamalıdır.

Avukatların gizlilik yükümlülüğü olduğu için, müvekkiller güvenle avukatlara çözüm talep edebilir ve avukatlar, müvekkillerinden mümkün olduğunca çok ve doğru bilgi alarak doğru kararı verebilirler.

Bu, her türlü dava için zorunlu bir ön koşuldur.

Avukatlık Görevi Üzerindeki “Müvekkil” Kavramı

El sıkışma

Avukatlık Görevi Temel Yönetmeliği’nin 23. maddesinde “müvekkil” hakkında bir bölüm bulunmaktadır, ancak bu sadece vekalet sözleşmesi imzalamış olan müvekkil ile sınırlı değildir.

Ücretsiz danışmanlık da dahil olmak üzere hukuki danışmanlık almayı düşünen kişiler veya zaten işlemi tamamlanmış eski müvekkil de dahil olmak üzere geniş bir kapsamı vardır.

Ayrıca, danışman avukatın danışmanlık yaptığı şirketler veya kurum içi avukatlar (in-house lawyer) durumunda, avukatı işe alan organizasyon (şirket) de “müvekkil” kapsamına dahildir.

Ücretsiz Danışmanlıkta Bile Gizlilik Yükümlülüğü Doğar

Özellikle önemli olan, “hukuki danışmanlık almayı düşünen kişiler (ücretsiz danışmanlık da dahil)” de “müvekkil” kapsamına dahil olup, alınan bilgilerin gizlilik yükümlülüğüne tabi olduğudur.

Yani, normal şirketler arası işlemlerde, sözde “gizlilik sözleşmesi” imzalanmadıkça, danışma vb. yoluyla alınan bilgiler gizlilik yükümlülüğüne tabi olmazken, avukatlar durumunda, gizlilik sözleşmesi olmasa bile, “avukat ve müvekkil”, “avukat ve danışan” ilişkisi altında alınan bilgiler gizlilik yükümlülüğüne dahil olur.

Yine de, tanışıklığın olmadığı bir durumda tek taraflı olarak alınan bilgiler, örneğin avukatlık bürosunun web sitesinin iletişim sayfasından gelen ilk e-postanın içeriği gizlilik yükümlülüğüne dahil olursa, avukatlar için ciddi sorunlar doğar.

Örneğin, zaten A kişisinden bir talep aldı ve B kişisini dava etmeyi düşünürken, B kişisinden ilgili konuyla ilgili bir “soru” gelme ihtimali de vardır.

Bu nedenle, bu site de dahil olmak üzere birçok avukatlıkla ilgili site,

  1. İlk e-posta ile gelen bilgilerin gizlilik yükümlülüğüne dahil olmadığını açıkça belirtir ve teyit eder
  2. Gizlilik yükümlülüğü altında daha ayrıntılı bir konuşma yapmanın daha iyi olacağına karar verildiğinde, ilk e-postaya verilen yanıtta bu belirtilir

gibi işlemler uygulanmaktadır.

Avukatlık Kanunu’nun hükümleri ile ilişkisi açısından, ilk e-posta aşamasında, henüz “avukat ve danışan” ilişkisi oluşmamıştır.

Bağlı Olduğu Hukuk Bürosundaki Diğer Avukatlarla İlişkisi

Ayrıca, bağlı olduğu hukuk bürosu ile ilişkisinde, “bağlı avukatlar, diğer bağlı avukatların müvekkil hakkında iş üzerinde öğrendikleri sırları haklı bir neden olmadan başkalarına sızdıramaz veya kullanamazlar.

Bu, aynı hukuk bürosuna bağlı olmayan avukatlar için de geçerlidir” (Avukatlık Görevi Temel Yönetmeliği’nin 56. maddesi).

Yani, aynı hukuk bürosundaki diğer avukatlar da, müvekkil olan avukatla aynı gizlilik yükümlülüğünü taşır.

Avukatların Gizlilik Yükümlülüğünün Kapsamı

Avukatların Gizlilik Yükümlülüğünün Kapsamı

“Mesleki Görevler Sırasında Edinilen Sırlar” Nedir?

Avukatların, müvekkillerinden alınan önemli bilgileri (sırları) koruma yükümlülüğü vardır.

Avukatlık Yasası’nın (Japon Avukatlık Yasası) 23. maddesi ve Avukatlık Mesleki Temel Yönetmeliği’nin (Japon Avukatlık Mesleki Temel Yönetmeliği) 23. maddesinde yer alan “mesleki görevler sırasında edinilen” ifadesi, avukatın bu yetkisiyle görevlerini yerine getirirken, konuşmalardan veya belgelerden öğrendiği bilgileri ifade eder.

Bu, sadece avukatın görevlendirildiği davalarda öğrendiği bilgilerle sınırlı olmayıp, avukatın güvenilirliği temelinde açıklanan başkalarının sırlarını da geniş bir şekilde kapsar.

Ancak, avukatın mesleki görevlerinden ayrı olarak özel hayatta öğrendiği sırlar bu kapsamda değildir.

Ancak, kapsamı çok geniş bir şekilde belirlemek, önceki e-posta sorgulama örneği gibi uygunsuz durumların ortaya çıkmasına neden olabilir.

Bu nedenle, firmamız da dahil olmak üzere birçok hukuk firması,

  • Sorgulama telefonları veya e-postalarının, en azından ilk aşamada, yukarıda belirtilen “avukatın güvenilirliği temelinde” olmadığını ve gizlilik yükümlülüğü kapsamında olmadığını açıkça belirtir
  • E-posta sorgulamasının “hukuki danışmanlık” seviyesine geçiş aşamasında, “bundan sonra duyduklarım gizlilik yükümlülüğü kapsamında olacak ve gizli tutulacak” şeklinde bir açıklama yapar

gibi uygulamaları yürütmektedir.

https://monolith.law/contact[ja]

Ayrıca “sır” kavramı hakkında, akademik tartışmalar olsa da, genel bir kişinin bakış açısından gizli tutulması gereken bir durum (nesnel teori) ve genel olarak bilinmeyen bir gerçek olup kişinin özellikle gizli tutmak istediği bir durum (öznel teori) olmak üzere iki anlamı vardır.

Avukatlık Yasası’nda “Müvekkil Dışındaki Kişilerin Sırları”

Avukatlık Mesleki Temel Yönetmeliği’nin 23. maddesi “müvekkil hakkında mesleki görevler sırasında edinilen sırlar”ı belirtirken, Avukatlık Yasası’nın 23. maddesi sadece “mesleki görevler sırasında edinilen sırlar”ı belirtir.

Avukatlık Yasası’nda “müvekkil hakkında” ifadesi bulunmamakta ve bu “sır”, sadece müvekkilin sırlarıyla sınırlı değildir.

Dolayısıyla, Avukatlık Yasası’nın 23. maddesindeki gizlilik yükümlülüğü, müvekkil dışındaki sırları da kapsar mı, yoksa dava karşı tarafını da içeren üçüncü kişilerin sırlarını da mı kapsar, bu bir sorun oluşturmaktadır.

Bu konuda,

  • “Müvekkilin sırrı”na sınırlı olan görüş (sınırlı teori)
  • “Müvekkilin karşı tarafının sırrı”nın da gizlilik yükümlülüğü kapsamında olduğunu savunan görüş (sınırsız teori)
  • “Müvekkilin yanı sıra müvekkile benzer kişilerin sırları”nın da gizlilik yükümlülüğü kapsamında olduğunu savunan görüş (uzlaşma teorisi)

bulunmaktadır.

Yargı kararlarında, bir doktora karşı sır ifşa suçu hakkında bir karar olmasına rağmen, bu kararda

“Bir kişinin sırrı”, değerlendirme konusu olan kişinin sırrının yanı sıra, bu değerlendirmeyi yaparken öğrenilen değerlendirme konusu olmayan kişilerin sırlarını da içerir.

En Yüksek Mahkeme Kararı, 13 Şubat 2012 (Ceza Toplantısı, 66. Cilt, 4. Sayı, 405. Sayfa)

ifade edilmiştir ve son yıllarda, Yüksek Mahkeme’nin sınırsız teoriye eğilimli olduğu izlenimi edinilmiştir.

Ancak, net bir tartışma yapılmamış olup, gelecekteki eğilimlere dikkat etmek gerekmektedir.

Avukatların Tanıklık ve Benzeri Reddetme Hakkı

Yargılama

Avukatlar, sivil davalarda, görevleri gereği öğrendikleri ve susma hakkına sahip oldukları konular hakkında sorgulandıklarında, tanıklığı reddedebilirler (Japon Medeni Usul Hukuku Madde 197, Fıkra 1, Madde 2). Ayrıca, susma yükümlülüğü kaldırılmamış olan belgelerin sunulmasını da reddedebilirler (Japon Medeni Usul Hukuku Madde 220, Fıkra 4, Madde Ha).

Avukatlar, ceza davalarında, görevleri gereği emanet aldıkları ve başkalarının sırlarını içeren belgelerin el konulmasını reddedebilirler (Japon Ceza Usul Hukuku Madde 105 ve 222, Fıkra 1, Ana Metin). Ayrıca, görevleri gereği öğrendikleri ve başkalarının sırlarını içeren konular hakkında tanıklığı da reddedebilirler (Japon Ceza Usul Hukuku Madde 149).

Müvekkil ve avukat arasındaki telefon görüşmeleri hakkında, yargıcın verdiği dinleme emri (Japon İletişim Dinleme Yasası Madde 3, Fıkra 1) olsa bile, bu görüşmelerin işle ilgili olduğu kabul edildiğinde, soruşturma kurumları bu görüşmeleri dinleyemez (Japon İletişim Dinleme Yasası Madde 15).

Avukatlar, her iki meclisten de, bir tasarı veya diğer incelemeler veya devlet politikaları hakkında araştırma için tanık olarak çağrıldıklarında (Japon Anayasası Madde 62’ye bakınız), görevleri gereği öğrendikleri ve başkalarının sırlarını içeren konular hakkında yemin, tanıklık veya belge sunmayı reddedebilirler (Japon Meclis Tanıklık Yasası Madde 4, Fıkra 2, Ana Metin).

Japon Avukatlık Yasası Madde 23’te de belirtildiği gibi, avukatlar, görevleri gereği öğrendikleri sırları koruma hakkına sahiptirler.

Gizlilik Yükümlülüğünün İstisnaları

Kanunda Ayrıca Hüküm Bulunan Durumlar

Avukatlık Kanunu’nun (Japon Avukatlık Kanunu) 23. maddesinde “Ancak, kanunda ayrıca hüküm bulunan durumlar bu kuralın dışındadır” ifadesi, aşağıdaki durumları kapsar.

  • Medeni hukuk davalarında, susma hakkından muaf tutulduğunuz durumlar (Japon Medeni Usul Hukuku’nun 197. maddesi 2. fıkrası). Örneğin, müvekkilin onayı olduğunda.
  • Ceza hukuku davalarında, kişinin onayı olduğunda veya tanıklıktan çekilmenin sadece sanığın lehine olduğu ve hakkın kötüye kullanıldığı kabul edildiği durumlar (Japon Ceza Usul Hukuku’nun 149. maddesi).

Geçerli Bir Nedenin Bulunduğu Durumlar

Avukatlık Mesleği Temel Yönetmeliği’nin (Japon Avukatlık Mesleği Temel Yönetmeliği) 23. maddesinde “geçerli bir neden olmaksızın” ifadesi bulunmaktadır. Japon Avukatlar Birliği’nin “Avukatlık Mesleği Temel Yönetmeliği 2. Baskı Açıklaması”na (2012 Mart) göre, “geçerli neden” aşağıdaki durumları kapsar.

  • Müvekkilin onayı olduğunda.
  • Avukatın kendini savunma ihtiyacı olduğunda.
    Örneğin, avukatın kendisi bir medeni veya ceza davası gibi bir uyuşmazlığın tarafı haline geldiğinde veya disiplin yargılaması veya uyuşmazlık çözümü durumlarında kendi savunmasını ve kanıtlarını sunması gerektiğinde.
  • Avukatın kendi itibarını korumak ve ciddi yanılgıları düzeltmek için gerektiği ölçüde, veya zorla icra engelleme suçu, delil karartma suçu, belge sahteciliği suçu gibi suçlamalar avukata yöneltilmişse, bu suçlamaları kendisinin temizlemesi gerekebilir. Bu durumda, tanıklık ve haciz onayının reddetme yükümlülüğünden öncelikli olabileceği ve bu tür durumlarda, müvekkilin sırrının ifşa edilmesi kendini savunma açısından kabul edilebilir.

Avukatın Gizlilik Yükümlülüğünü İhlal Etmesi Durumu

Avukat ve Gizlilik Yükümlülüğü

Avukatlık Kanunu’nun (Japon Avukatlık Kanunu) 23. maddesine aykırı hareketler için doğrudan bir ceza hüküm bulunmamaktadır.
Ancak, gizlilik yükümlülüğünü ihlal etmek, sivil hukuk cezaları, ceza hukuku yaptırımları ve avukatlık derneğinden disiplin cezaları alınma riskini beraberinde getirir.

Sivil Hukuk Cezaları

Avukat, müvekkili ile arasında, “görevini iyi bir yönetici dikkati ile yerine getirme yükümlülüğü” (Medeni Kanun 644. Madde) bulunur ve bu durumdan türetilen bir gizlilik yükümlülüğü olduğu düşünülür.

Dolayısıyla, avukatın gizlilik yükümlülüğünü ihlal etmesi durumunda, müvekkilin hukuki olarak korunması gereken çıkarları ihlal edilmişse, ilgili avukatın tazminat ödeme yükümlülüğü doğar.

Ayrıca, müvekkil ile arasında, önceden özel bir gizlilik anlaşması yapılmışsa, bu anlaşma hükümlerine dayanarak, avukat cezai yaptırımlara tabi olur.

Ceza Hukuku Yaptırımları

Ceza Kanunu’nun 134. maddesinin 1. fıkrasında, “Doktor, eczacı, ilaç satıcısı, ebe, avukat, savunma avukatı, noter veya bu mesleklerde bulunan kişilerin, haklı bir sebep olmaksızın, işleriyle ilgili olarak öğrendikleri kişisel sırları ifşa etmeleri durumunda, altı aydan az olmamak üzere hapis veya 100.000 yen’den az olmamak üzere para cezasına çarptırılırlar” denilmekte ve avukatlara, sır ifşa suçu uygulanmaktadır.

Avukatlık Derneği’nin Disiplin Cezaları

Avukatlık Kanunu’nun 56. maddesinin 1. fıkrasında, “Avukatlar ve avukatlık firmaları, bu kanuna veya bağlı oldukları avukatlık derneği veya Japon Avukatlar Birliği’nin tüzüğüne aykırı hareket ederlerse, bağlı oldukları avukatlık derneği’nin düzenini veya itibarını zedelerlerse, görevlerinin içinde veya dışında olması fark etmeksizin, onurunu kaybetmeye yol açacak bir davranışta bulunurlarsa, disiplin cezası alırlar” denilmektedir.

Avukatın gizlilik yükümlülüğünü ihlal eden hareketler, bu duruma yüksek ihtimalle dahil olup, bağlı olduğu avukatlık derneği’nden disiplin cezası alır.

Avukatlık Kanunu’nun 57. maddesinde, disiplin cezalarının “uyarı cezası”, “2 yıla kadar iş durdurma”, “dernekten çıkma emri”, “ihraç” olmak üzere 4 tür olduğu belirtilmiştir.

Dernekten çıkma emri alırsanız, avukat olarak faaliyet gösteremezsiniz. İhraç cezası da aynıdır, ancak ayrıca 3 yıl boyunca tekrar avukatlık lisansı almanıza izin verilmez.

Özet: Avukatların Gizlilik Yükümlülüğü

Bu şekilde, avukatlar gizlilik yükümlülüğünü ihlal ettiklerinde, ağır cezalarla karşılaşırlar. Gizlilik yükümlülüğü, avukat ve müvekkil arasındaki güven ilişkisini temellendiren çok önemli bir unsurdur.

Birçok avukat, katı bir şekilde belirlenen gizlilik yükümlülüğüne uygun olarak görevlerini yerine getirir. Lütfen avukata güvenle danışın.

Managing Attorney: Toki Kawase

The Editor in Chief: Managing Attorney: Toki Kawase

An expert in IT-related legal affairs in Japan who established MONOLITH LAW OFFICE and serves as its managing attorney. Formerly an IT engineer, he has been involved in the management of IT companies. Served as legal counsel to more than 100 companies, ranging from top-tier organizations to seed-stage Startups.

Başa dön