Japonya Şirketler Hukuku'nda tazminat sözleşmeleri ve D&O sigortasının açıklaması

Son yıllarda Japonya’nın şirketler hukukunda en önemli gelişmelerden biri, 2019 yılında yapılan yasa değişikliği ile şirket yönetimlerinin karşılaştığı kişisel tazminat sorumluluğu risklerini yönetmek için yeni bir sistemin getirilmesidir. Bu değişiklik, Japon şirketlerinin küresel rekabet ortamında daha proaktif ve stratejik bir yönetim, yani “atak yönetim” uygulamalarını teşvik etmeyi amaçlamaktadır. Bu tür yönetim kararları kaçınılmaz olarak risk içerir, ancak yönetimden sorumlu bireylerin aşırı tazminat sorumluluğundan korkarak kararlarını kısıtlaması, şirketin büyümesini engelleyebilecek bir faktör olabilir. Bu soruna çözüm getirmek amacıyla, Japonya’nın şirketler hukuku, bireylerin risklerini uygun şekilde azaltmak ve yetenekli kişilerin yeteneklerini güvenle sergileyebileceği bir ortam oluşturmak için net bir yasal çerçeve sunmuştur. Bu çerçevenin merkezinde, “tazminat sözleşmesi” ve “yönetici sorumluluk sigortası (D&O sigortası)” ile ilgili yeni düzenlemeler bulunmaktadır. Bu sistemler, daha önce yasal konumu belirsiz olan alanlara net kurallar getirerek, kurumsal yönetimin şeffaflığını ve etkinliğini artırmada son derece önemli bir rol oynamaktadır. Bu makalede, Japonya’nın şirketler hukuku çerçevesinde, bu iki önemli risk yönetim sisteminin içeriği, prosedürleri ve pratikteki önemi hakkında detaylı bir açıklama sunulacaktır.
Japon Şirketler Hukuku Değişiklikleri ile Yeni Risk Yönetim Sistemi Kurulması
2019 (Reiwa 1) yılındaki Japon Şirketler Hukuku değişikliklerinden önce, şirketlerin yönetim kadrosunun tazminat sorumluluğuna ilişkin masrafları üstlenmesi konusunda net bir yasal dayanak bulunmamaktaydı. Uygulamada, Japon Medeni Kanunu’nun vekalet sözleşmesine ilişkin hükümleri (örneğin, Japon Medeni Kanunu Madde 650, Fıkra 3) gibi düzenlemeler temel alınarak çözüm arayışları yapılmaktaydı. Ancak, tazminatın izin verilen kapsamı ve prosedürleri belirsizdi ve bu durum yasal istikrarı zayıflatıyordu.
Özellikle büyük bir sorun teşkil eden konu, “çıkar çatışması” meselesiydi. Şirketlerin belirli bir kişi için masrafları üstlenmesi, şirket ile o kişi arasında çıkarların çatıştığı bir “çıkar çatışması işlemi” olarak değerlendirilebilirdi. Japon Şirketler Hukuku Madde 356, Fıkra 1’de düzenlenen çıkar çatışması işlemi durumunda, yönetim kurulu onayı gibi sıkı prosedürler gerekmekteydi ve bu durum, prosedürlerin karmaşıklaşmasına ve yasal belirsizliklere yol açmaktaydı.
Bu durumu çözmek amacıyla, 2019 (Reiwa 1) yılındaki Japon Şirketler Hukuku değişiklikleri ile yeni olarak Madde 430-2’de “tazminat sözleşmesi” ve Madde 430-3’te “yönetici tazminat sorumluluk sigorta sözleşmesi” ile ilgili düzenlemeler getirildi. Bu yasal değişikliğin amacı, sadece bireyleri yasal risklerden korumak değildir. Aynı zamanda daha geniş ekonomik politik hedefleri de içermektedir. Net ve istikrarlı bir yasal koruma çerçevesi sunarak, şirketler yurt içi ve yurt dışından yetenekli bireyleri daha kolay bir şekilde bünyelerine katabilirler. Yönetim kadrosundaki bireyler ise, haksız dava risklerinden aşırı derecede korkmadan, şirketin sürdürülebilir büyümesi için gerekli olan uygun risk almayı içeren kararlar alabilirler. Dolayısıyla, bu yasal düzenlemeler, bireylerin risklerini azaltma gibi doğrudan etkilerinin ötesinde, Japon şirketlerinin yönetim kültürünü daha dinamik ve rekabetçi hale getirerek, nihayetinde ekonominin genel büyümesini teşvik eden stratejik bir araç olarak konumlandırılmaktadır.
Tazminat Sözleşmesi: Japon Şirketler Hukuku Madde 430-2’ye Göre Açıklama
Tazminat sözleşmesi, bir şirket ile birey arasında doğrudan yapılan bir sözleşmedir ve bu sözleşme, bireyin görevini yerine getirirken ortaya çıkan belirli masraflar veya kayıpların şirket tarafından tazmin edileceğini vaat eder. Bu sistemin detayları, Japon Şirketler Hukuku Madde 430-2’de (2005) düzenlenmiştir.
Bu sözleşmenin yapılabilmesi için, prensip olarak, genel kurul kararı gereklidir. Ancak, yönetim kurulu bulunan şirketlerde, yönetim kurulu kararı ile sözleşmenin içeriği belirlenebilir. Bu durumda, tazminatın konusu olan birey, bu kararda özel bir menfaat ilişkisine sahip olduğundan (özel menfaat ilişkili yönetici), oylamaya katılamaz.
Tazminatın kapsadığı alan, yasalarla açıkça belirlenmiştir. Özellikle, aşağıdaki iki kategoriye ayrılır:
- Savunma Masrafları: Yasa ihlali şüphesi altında kalındığında veya sorumluluk talebi alındığında karşı koymak için yapılan avukatlık masrafları gibi harcamalardır (Japon Şirketler Hukuku Madde 430-2, 1. fıkra, 1. bent). Resmi bir dava açılmadan önceki soruşturma aşamasında ortaya çıkan masraflar da dahil edilebilir.
- Üçüncü Taraflara Karşı Tazminat ve Uzlaşma Bedelleri: Görev ifası sırasında üçüncü taraflara verilen zararları tazmin etme sorumluluğu doğduğunda, bu tazminat veya uzlaşma ile ödenen miktarlardır (Japon Şirketler Hukuku Madde 430-2, 1. fıkra, 2. bent).
Öte yandan, bu sistemin kötüye kullanılmasını önlemek ve bireylerin disiplinini korumak amacıyla, tazminata sıkı sınırlamalar getirilmiştir. Japon Şirketler Hukuku Madde 430-2, 2. fıkra uyarınca, şirket aşağıdaki masraf veya kayıpları tazmin edemez:
- Bireyin kendisi veya üçüncü bir taraf için haksız kazanç sağlama amacıyla ya da şirkete zarar verme amacıyla (kazanç sağlama ve zarar verme amacı) görevini yerine getirdiği durumlarda yapılan savunma masrafları.
- Bireyin kötü niyetli veya ağır ihmalde bulunduğu durumlarda, üçüncü taraflara karşı tazminat ve uzlaşma bedellerinin tamamı (Japon Şirketler Hukuku Madde 430-2, 2. fıkra, 3. bent).
- Şirketin kendisine karşı sorumluluğu (Japon Şirketler Hukuku Madde 423, 1. fıkra uyarınca görev ihmali sorumluluğu) yerine getirmek için ödenmesi gereken miktar.
Bu düzenleme, Japon Şirketler Hukuku’nun temelinde yatan önemli bir prensibi göstermektedir. Yani, tazminat sistemi, dürüst yönetim kararlarıyla ortaya çıkan kaçınılmaz iş risklerinden bireyleri korumak içindir ve kasıtlı hileli davranışlar veya ciddi dikkat yükümlülüğü ihlalleri gibi bireylerin kötü niyetli eylemlerinin sonuçlarını muaf tutmaz.
Ayrıca, tazminat sözleşmesi, prosedürleri ve kapsamı Madde 430-2’de özel olarak düzenlendiği için, genel menfaat çatışması işlemlerine ilişkin düzenlemelere (Japon Şirketler Hukuku Madde 356 gibi) tabi değildir (Japon Şirketler Hukuku Madde 430-2, 6. fıkra). Bu sayede, yasal prosedürler basitleştirilmiş ve sistemin kullanımı teşvik edilmiştir.
Yönetici ve Görevlilerin Sorumluluk Sigortası (D&O Sigortası): Japon Şirketler Hukuku Madde 430-3’e Dayalı Açıklama
Yönetici ve görevlilerin sorumluluk sigortası sözleşmesi, Japon Şirketler Hukuku Madde 430-3 tarafından düzenlenen bir sistemdir ve genellikle “D&O Sigortası (Directors and Officers Liability Insurance)” olarak bilinir. Bu, şirketin sigorta sözleşmesini yapan taraf olduğu ve sigorta şirketi ile şirketin yönetim kadrosunu sigortalı olarak belirlediği bir sigorta sözleşmesidir.
Şirketin D&O sigortası sözleşmesi yapması ve bu sigortanın primlerini üstlenmesi için yasal olarak belirli prosedürlerin izlenmesi gerekmektedir. Özellikle, sigorta sözleşmesinin içeriği, genel kurul kararı veya yönetim kurulu bulunan şirketlerde yönetim kurulu kararı ile belirlenmelidir (Japon Şirketler Hukuku Madde 430-3, 1. fıkra). Bu düzenleme ile şirketin sigorta primlerini üstlenmesinin yasal dayanağı sağlanmış ve önceki belirsiz durum ortadan kaldırılmıştır.
Tazminat sözleşmeleri gibi, D&O sigortası sözleşmesinin yapılması da genel menfaat çatışması işlemleri ile ilgili düzenlemelerin (Japon Şirketler Hukuku Madde 356) kapsamı dışında tutulmuştur (Japon Şirketler Hukuku Madde 430-3, 2. fıkra). Bu, Madde 430-3’te özel detaylı prosedür düzenlemelerinin bulunması nedeniyle çifte düzenlemeden kaçınmak içindir.
D&O sigortasının kapsadığı alan, bireysel sigorta sözleşmesinin içeriğine bağlı olarak değişiklik gösterir, ancak genellikle tazminat ödemeleri ve dava gibi durumlarla başa çıkmak için gereken dava masraflarını içerir. Ancak, tüm sorumluluklar kapsanmaz ve önemli muafiyet nedenleri bulunmaktadır. Örneğin, aşağıdaki durumlar genellikle sigorta ödemesi kapsamı dışında kalır.
- Şahsi suç eylemleri veya yasaları ihlal ettiğini bilerek yapılan eylemler.
- Haksız kişisel kazanç elde etmek amacıyla yapılan eylemler.
- Kişilerin bedensel zararları veya mal varlığına verilen zararlar gibi diğer sorumluluk sigortaları ile kapsanması gereken zararlar.
Ayrıca, halka açık bir şirket D&O sigortası yaptığında, bu sigortanın içeriği ve özeti gibi bilgilerin iş raporunda açıklanması zorunludur. Bu sayede, hissedarlar ve yatırımcılara karşı şeffaflık sağlanır.
Japon Hukuku Altında Tazminat Sözleşmesi ve D&O Sigortasının Karşılaştırmalı Analizi
Tazminat sözleşmesi ve D&O sigortası, her ikisi de bireylerin tazminat sorumluluğu riskini azaltmayı amaçlar, ancak işlevleri ve özellikleri arasında önemli farklılıklar bulunmaktadır. Bu iki sistem, alternatif seçenekler olmaktan ziyade, birbirini tamamlayan bir ilişkiye sahiptir ve bunların birleştirilmesiyle daha sağlam bir risk yönetim sistemi oluşturulabilir.
En belirgin farklardan biri, fon sağlama hızıdır. Tazminat sözleşmesi, şirketin doğrudan masrafları ödemesi nedeniyle, özellikle dava sürecinin ilk aşamalarında gerekli olan avukatlık ücretleri gibi savunma masraflarını hızlı bir şekilde karşılayabilir. Şirket tarafından masrafların önceden ödenmesi de mümkündür ve bu, bireylerin nakit akışı açısından büyük bir avantaj sağlar. Öte yandan, D&O sigortası, sigorta şirketine karşı sigorta talep prosedürünü gerektirir ve ödemenin gerçekleştirilmesi belirli bir süre alabilir.
Tazminat kapsamının genişliği açısından, genellikle D&O sigortası daha üstündür. Tazminat sözleşmesi, bireyin kötü niyeti veya ağır ihmali nedeniyle oluşan zararları yasalar gereği tazmin edemezken, D&O sigortası, sigorta sözleşmesinin şartlarına bağlı olarak, ağır ihmalin söz konusu olduğu durumlarda bile tazminat kapsamına girebilir. Ayrıca, D&O sigortası, son derece yüksek tazminat taleplerine karşılık verebilecek sigorta miktarını ayarlayabilme gücüne sahiptir.
Fon kaynağı da önemli bir karşılaştırma noktasıdır. Tazminat sözleşmesinin fon kaynağı şirketin kendi öz kaynaklarıdır ve şirketin mali durumu, yeterli tazminat sağlanmasını zorlaştırabilir. Buna karşılık, D&O sigortası, üçüncü bir taraf olan sigorta şirketi tarafından nihai ödeme yapıldığı için, şirketin mali durumundan bağımsız olarak istikrarlı bir fon kaynağı sağlar.
Bu özellikler göz önüne alındığında, her iki sistemin en iyi nasıl kullanılabileceği ortaya çıkmaktadır. Dava gibi yasal anlaşmazlıklar, bireyler için iki farklı ekonomik yük oluşturur. Biri, avukatlık ücretlerini ödemek için gereken “nakit akışı sorunu,” diğeri ise kaybedilen bir davada ödenecek büyük tazminatlar için gelecekteki “ödeme kapasitesi sorunu”dur. Tazminat sözleşmesi, hızı sayesinde ilk “nakit akışı sorununa” etkili bir şekilde yanıt verir. Öte yandan, D&O sigortası, ikinci “ödeme kapasitesi sorununa” karşı nihai bir güvenlik ağı olarak işlev görür. Bu nedenle, birçok ileri görüşlü şirket, tazminat sözleşmesini hızlı bir ilk müdahale için “birinci savunma hattı” olarak, D&O sigortasını ise yıkıcı zararlara karşı “son savunma hattı” olarak birleştirerek kullanmaktadır.
Aşağıdaki tablo, her iki sistemin ana özelliklerini özetlemektedir.
| Özellikler | Tazminat Sözleşmesi | Yönetici Sorumluluk Sigortası (D&O Sigortası) |
| Yasal Dayanak | Japon Şirketler Kanunu Madde 430-2 | Japon Şirketler Kanunu Madde 430-3 |
| Ana Amaç | Savunma masraflarının hızlı sağlanması ve hafif ihmal durumunda üçüncü taraf zararlarının tazmini | Geniş kapsamlı taleplere karşı tazminat ve savunma masraflarının karşılanması |
| Fon Hızı | Yüksek. Şirketten doğrudan ödeme yapılır ve ön ödeme de mümkündür | Düşük. Sigorta şirketine talep prosedürü gerektirir ve zaman alabilir |
| Ağır İhmal | Zararın tazmini yasalarla yasaklanmıştır | Sigorta sözleşmesinin şartlarına bağlı olarak tazminat kapsamına girebilir |
| Fon Kaynağı | Şirketin öz kaynakları | Üçüncü taraf olan sigorta şirketi |
Pratikteki Önemi: Son Dönem Japonya’daki Yargı Kararlarından
Yönetim kadrosunun karşılaştığı tazminat sorumluluğu riski, asla sadece teorik bir mesele değildir. Japon mahkemeleri, geçmişte şirket yönetimiyle ilgili davalarda bireylere son derece yüksek miktarlarda tazminat ödemesi emri vermiştir. Bu bölümde tanıtılan yargı kararları, sorumluluğun içeriğini detaylı bir şekilde analiz etmeyi amaçlamaz; bunun yerine, bireylerin karşılaşabileceği ekonomik risklerin boyutunu somut bir şekilde göstermeyi hedefler.
Örneğin, büyük bir bankanın usulsüz işlemlerinden kaynaklanan kayıplarla ilgili bir hissedar temsil davasında, Osaka Bölge Mahkemesi 2000 yılında (Heisei 12), eski bir şube müdürüne 5,3 milyar ABD dolarını aşan tazminat ödemesi emri vermiştir.
Ayrıca, büyük bir gıda üreticisinin izinsiz gıda katkı maddeleri kullanmasıyla ilgili bir davada, Japonya Yüksek Mahkemesi 2008 yılında (Heisei 20), iki eski yönetim kurulu üyesine toplamda 5,3 milyar yenin üzerinde tazminat ödemesi emrini kesinleştirmiştir.
Dahası, büyük bir üretici firmada kayıpların gizlenmesi (sözde “zarar atlatma”) olayına karıştıkları iddiasıyla eski yönetim kadrosuna karşı açılan bir davada, Tokyo Yüksek Mahkemesi beş eski yönetim kurulu üyesine toplamda yaklaşık 58,3 milyar yen gibi devasa bir tazminat ödemesi emri vermiş ve bu karar Japonya Yüksek Mahkemesi tarafından onaylanmıştır.
Bu örnekler, yönetim kararlarının bir sonucu olarak bireylerin üstlenebileceği tazminat miktarlarının, bireylerin varlıklarıyla karşılanamayacak seviyelere ulaşabileceğini açıkça göstermektedir. Bu tür bir gerçeklikle karşı karşıya kalındığında, tazminat sözleşmeleri veya D&O sigortası gibi risk yönetim sistemlerini uygun bir şekilde düzenlemek, artık bir seçenek değil, modern şirket yönetiminde zorunlu bir gereklilik haline gelmiştir.
Özet
2019 yılında (Reiwa 1 [2019]) yapılan Japon Şirketler Hukuku reformu, tazminat sözleşmeleri ve yöneticiler için sorumluluk sigortası (D&O sigortası) ile ilgili düzenlemeleri geliştirerek uzun süredir devam eden hukuki belirsizlikleri ortadan kaldırdı. Bu sayede, şirketler yönetim kadrosuna daha net ve istikrarlı bir koruma sunabilir hale geldi ve sağlıklı bir kurumsal yönetim ile şirketlerin sürdürülebilir büyümesine yönelik önemli bir temel oluşturuldu. Bu sistemleri doğru bir şekilde anlamak ve kendi şirketinizin durumuna uygun bir şekilde etkili bir biçimde uygulamak, modern iş yönetiminde vazgeçilmezdir.
Biz, Monolith Hukuk Bürosu olarak, Japonya’daki birçok müşterimize bu makalede açıklanan tazminat sözleşmeleri ve D&O sigortası ile ilgili hukuki hizmetler sunma konusunda geniş bir deneyime sahibiz. Sözleşme hazırlama ve inceleme, uygun yönetim kurulu kararlarının alınması konusunda danışmanlık, karmaşık D&O sigorta sözleşmelerinin seçimi ve talep süreçlerinde destek gibi kapsamlı hukuki hizmetler sunmaktayız. Büromuzda, yabancı avukatlık lisansına sahip İngilizce konuşan avukatlar da bulunmaktadır ve bu uluslararası bilgi birikimini Japon hukuku konusundaki derin uzmanlıkla birleştirerek, Japonya’da iş yapan yerli ve yabancı müşterilere sorunsuz ve yüksek kaliteli destek sağlama imkanı sunmaktayız. İşletmenizin önemli risk yönetim sistemlerinin oluşturulmasını bize emanet edebilirsiniz.
Category: General Corporate




















