Sistem Geliştirmede Taahhüt Sözleşmesi ve Yarı Vekâlet Sözleşmesi Arasındaki Fark ve Ayrım
Sistem geliştirme işlerinde, taahhütname, iş taahhüt sözleşmesi, sistem geliştirme sözleşmesi gibi çeşitli başlıklı sözleşmeler imzalanmaktadır.
Hukukta, bir tarafın hizmeti (yani geliştirme işlerini) üstlenip diğer tarafın buna karşılık ücret ödediği sözleşmeler, taahhüt sözleşmesi ve yarı vekalet sözleşmesi olarak ayrılmaktadır.
Bir cümleyle ifade edersek,
- Taahhüt Sözleşmesi: “Vaad edilen şeyi teslim edersem ücret alabilirim” şeklindeki sözleşme
- Yarı Vekalet Sözleşmesi: “Ücret alırım ve bu ücrete denk bir çaba göstererek en iyisini yaparım” şeklindeki sözleşme
şeklindedir.
Sistem Geliştirme: Taahhüt mü, Yarı Vekalet mi?
Sistem geliştirme, belirli bir “söz verilen şeyi” oluşturma amacını taşır ve yukarıdaki ayrımı takip edersek, bir taahhüt sözleşmesi olduğu düşünülebilir. Ancak, durum bu kadar basit değildir. Sistem geliştirme, hukukun öngördüğü tipik bir taahhüt sözleşmesinden biraz farklıdır.
Tipik bir taahhüt sözleşmesi, örneğin, özel yapım bir takım elbisedir. Takım elbise durumunda, ölçüler belirlendiğinde, taraflar arasında tamamlanmış ürünün imajı kolaydır ve tamamlanan şeyin siparişe uygun olup olmadığını belirlemek de kolaydır. Buna karşılık, sistem geliştirmede, sistemin genel görünümünü kolayca anlayabileceğiniz bir belge genellikle mevcut değildir ve sipariş veren için genel görünümü anlamak zordur. Ayrıca, geliştirilecek sistem, farklı niteliklere sahip süreçlerden geçerek yavaş yavaş somutlaşır, bu da özgün bir özelliktir.
Bu nedenle, sistem geliştirme sürecinin belirli bir aşamasında, özellikle başlangıç aşamasında, sözleşmenin doğası, işin tamamlanmasını taahhüt eden “taahhüt sözleşmesi” mi, yoksa en iyisini yapmayı taahhüt eden “yarı vekalet sözleşmesi” mi olduğu, ayrımın sorun olabileceği söylenebilir. Ve bu ayrım, iş tamamlanmazsa sistem geliştirme şirketinin alacağı ücretin sıfıra düşmesi gibi, taraflardan birinin aşırı ve büyük miktarda mali yükümlülük altına girmesine yol açabilir, bu yüzden hangi sözleşmenin geçerli olduğunu belirlemek önemlidir.
Bu nedenle, taahhüt sözleşmesi ve yarı vekalet sözleşmesi arasındaki farkı, hangi sözleşmenin imzalanması gerektiğini ve her ikisi arasındaki ayrımın karar kriterlerini açıklarız.
Sözleşme ve Yarı Vekalet Sözleşmesi Arasındaki Farklar
Öncelikle, Medeni Kanun kapsamındaki sözleşme ve yarı vekalet sözleşmesi hükümlerinin farklılıklarını ve özel bir anlaşma yapıldığında nasıl ele alınacağını açıklarız.
Yüklenme Sözleşmesi Ücret Alımı, Feshi, Kusur Garanti Sorumluluğu, Yeniden Taahhüt ve Özel Şartlar
Yüklenme sözleşmesi, taraflardan birinin (yüklenici / satıcı) belirli bir işi tamamlama sözü verdiği ve diğer tarafın (sipariş veren / kullanıcı) bu işin sonucu için ücret (yüklenme bedeli) ödeme sözü verdiği bir sözleşmedir.
‘İşin tamamlanması’, örneğin, tarafların anlaşması, ‘proje planı’, ‘gereksinimler belgesi’, ‘temel tasarım belgesi’, ‘program’, ‘sistem’ vb. ürünlerin oluşturulması anlamına gelir.
Ücret Alımı
İş tamamlanmadıkça, yüklenici / satıcı ücret alamaz. İşi tamamlamadan önce ödeme almak istiyorsanız, peşin ödeme özel şartını kabul etmeniz gerekmektedir. Yüklenme sözleşmesi tipi sistem geliştirme projelerinde, ‘işin tamamlanması’ çok önemli bir kavramdır. Aşağıdaki makalede detaylı olarak açıklanmıştır.
https://monolith.law/corporate/completion-of-work-in-system-development[ja]
Ayrıca, burada bahsedilen ‘işin tamamlanması’, sistem geliştirme durumunda, genellikle ‘kontrol’ sürecinden sonra kabul edilir.
https://monolith.law/corporate/estimated-inspection-of-system-development[ja]
Özel bir anlaşma yapılsa bile, proje iptali vb. nedenlerle iş tamamlanmazsa, yüklenici / satıcı, sipariş veren / kullanıcıya karşı, haksız kazanç olarak, zaten alınan ücreti geri ödemelidir. Bu, yarı taahhüt sözleşmesi ile en büyük farkı oluşturur.
Fesih
Her iki tarafın da borç ihlali (söz verme ihlali) olmadığı durumlarda, sipariş veren / kullanıcı, zararı tazmin ederek sözleşmeyi feshedebilir. Bu durumda ‘zarar’, yüklenici / satıcı tarafından yapılan harcamalar ve elde edilebilecek ücretten, işi tamamlama yükümlülüğünden kaçınmak için tasarruf edilebilecek maliyetler düşülür. Öte yandan, yüklenici / satıcı tarafından feshedilemez.
Borç ihlali olmadıkça feshedilemez şeklinde özel bir anlaşma yapılırsa, yüklenici / satıcı, yukarıda belirtildiği gibi, sözleşme ihlali olmamasına rağmen her zaman feshedilebilecek riski ortadan kalkar.
Kusur Garanti Sorumluluğu
İşin konusu olan malda kusur varsa, sipariş veren, kusurun düzeltilmesini talep edebilir, zararları tazmin talep edebilir ve sözleşmenin amacı gerçekleştirilemezse feshedebilir.
Kusur, eksiklik veya hata anlamına gelir ve sözleşmenin amacına göre malın sahip olması gereken kalite veya performans eksik olduğunda kabul edilir. Sözleşmede planlanan son aşamaya kadar tamamlandıktan sonra, sistem söz verilen özelliklerde veya performansta oluşmamışsa, bu ‘kusur’ olarak kabul edilir.
Yargı örneğinde, bir üniversitenin sistem kurulumu hakkında, kişisel bilgi sızıntısı vb. hatalar kusur olarak kabul edilmezken, ilgili sistemde gerekli olan özel kontrolün olmaması ‘kusur’ olarak kabul edilmiştir. Kusur garanti sorumluluğunu kabul etmeme veya garanti sorumluluğunu kabul etme süresini kısaltma şeklinde özel bir anlaşma yapabilirsiniz.
Not: Kusur garanti sorumluluğu hakkında aşağıdaki makalede detaylı olarak açıklanmıştır.
https://monolith.law/corporate/defect-warranty-liability[ja]
Yeniden Taahhüt
Yüklenici / satıcı, yeniden taahhütte bulunabilir. Yeniden taahhütün yasaklandığı bir özel anlaşma yapılırsa, yeniden taahhüt yapılamaz.
Yarı Vekalet Sözleşmesinin Ücret Alımı, Feshi, Kusur Garanti Sorumluluğu, Yeniden Vekalet ve Özel Şartlar
Yarı vekalet sözleşmesi, bir kişi (alıcı/vendor) tarafından başka bir kişi (vekil/kullanıcı) tarafından işlem yapma amacıyla görevlendirilen bir sözleşmedir. Alıcı, sahip olduğu yetenekleri kullanarak işlerini mantıklı bir şekilde yerine getirme yükümlülüğü olan iyi bir yöneticinin dikkat görevini üstlenir. Yani, “en iyisini yapmak” anlamına gelir.
Tipik bir örnek olarak tıbbi uygulamalar verilebilir, iyileşme sonucuna kadar sorumluluk taşımayan ancak tedavi sürecinde standart seviyenin üzerinde bir hizmet sunmayı taahhüt eden bir durumdur.
Yüklenme sözleşmesinden büyük bir fark, işin sonucuna kadar sorumluluk taşıma zorunluluğunun olmamasıdır.
Ücret Alımı
Yüklenme sözleşmesinden farklı olarak, iş tamamlanmasa bile, işlemler uygun bir şekilde gerçekleştirildiyse, alıcı/vendor ücret alabilir. Ayrıca, alıcının suçlanamayacağı bir durum nedeniyle yerine getirme sürecinde vekalet sona ererse, alıcı, zaten gerçekleştirdiği performansın oranına göre ücret talep edebilir.
2017’de ilan edilen ve 2020 Nisan’ında yürürlüğe giren (Gregorian takvimine göre) Borçlar Kanunu’nda yapılan değişiklikle, yarı vekalet sözleşmesi olsa bile, elde edilen sonuçlara karşılık ücret ödenebileceği ve bu durumda, genellikle sonuç tamamlandıktan sonra ücret talep edilebileceği hükme bağlanmıştır.
Ücretin bir kez belirlendikten sonra sistem geliştirme sürecine dayanarak artırılıp artırılamayacağı konusunda, ayrıntılı bir açıklama aşağıdaki makalede bulunmaktadır.
https://monolith.law/corporate/increase-of-estimate[ja]
Fesih
Diğer tarafın borç ihlali olmasa bile, sadece vekil/kullanıcı değil, yüklenme sözleşmesinden farklı olarak, alıcı/vendor da her zaman sözleşmeyi feshedebilir.
Diğer tarafın borç ihlali olmadıkça feshedilemeyeceği özel bir şartla anlaşıldığında, herhangi bir nedenle her zaman feshedilebileceği riski ortadan kalkar.
Kullanıcının isteği üzerine sistem geliştirme durdurulduğunda hukuki sorunlar hakkında ayrıntılı bir açıklama aşağıdaki makalede bulunmaktadır.
https://monolith.law/corporate/interrruption-of-system-development[ja]
Kusur Garanti Sorumluluğu
Kusur garanti sorumluluğu hükümleri, yüklenme sözleşmesinden farklı olarak, mevcut değildir. “Kusur Garanti Sorumluluğu” ve yukarıda belirtilen “Kabul” terimleri, sistem geliştirme ile ilgili hukuki terimler olarak bir dereceye kadar ünlüdür, ancak bunlar yalnızca yüklenme sözleşmesi durumunda ortaya çıkan kavramlardır. Ancak, alıcı “en iyisini yapma” yükümlülüğünü taşır ve mantıklı bir iş performansı gerçekleştirmezse, borç ihlali temelinde tazminat talebi veya fesih riski vardır.
Özellikle sistem geliştirmede vendor tarafının taşıdığı yükümlülükler arasında proje yönetimi yükümlülüğü gibi şeyler bulunmaktadır.
Yeniden Vekalet
Alıcı/vendor, yüklenme sözleşmesinden farklı olarak, genellikle yeniden vekalet veremez. Yeniden vekalet vermek istiyorsa, bu konuda özel bir anlaşma yapar.
Bu bölüm, pratikte sıkça sorun olan durumlarla ilgilidir ve dikkat gerektirir. “Sistem geliştirmesi olduğu için, yeniden vekalet verme hakkı özellikle belirtilmediyse yapılabilir” şeklindeki bir yargıyla, yarı vekalet tipi bir geliştirme projesini yeniden vekalet izni olmadan sözleşmeye bağlarsanız, “yeniden vekalet verme eylemi”nin kendisi sözleşme ihlali olarak kabul edilebilir duruma gelir.
Sipariş veren kullanıcı tarafının da taşıması gereken yükümlülükler vardır
Şimdiye kadar bahsettiğimiz konular, temel olarak, siparişi alan tedarikçi tarafının taşıdığı yükümlülüklerle ilgilidir. Ancak, çok sayıda insan gücü ve iş saati gerektiren sistem geliştirme durumlarında, sipariş veren kullanıcı tarafına da belirli bir “işbirliği yükümlülüğü” yüklenir. Bu konu hakkında ayrıntılı bir açıklama, başka bir makalede yapılmıştır.
https://monolith.law/corporate/user-obligatory-cooporation[ja]
Hangi Sözleşmeyi Seçmeli: Taahhüt Sözleşmesi mi Yoksa Yarı Vekalet Sözleşmesi mi?
Geliştirme Şirketi / Tedarikçi İçin Avantajlar ve Dezavantajlar
Geliştirme şirketi / tedarikçi için, “Taahhüt Sözleşmesi”nin avantajı, daha az insanla başarılı bir şekilde çalışırsanız, yarı vekaletten daha fazla kazanabileceğinizdir. Yarı vekaletten farklı olarak, taahhüt “tamamlama” yükümlülüğüdür ve tersine, iş gücünü azaltarak veya işi verimli hale getirerek maliyeti ne kadar düşürürseniz düşürün, tamamladığınız sürece yükümlülüğünüzü yerine getirmiş olursunuz.
Dezavantajları şunlardır:
- İş tamamlanana kadar ödeme almayı garanti edemezsiniz
- Başlangıçta tahmin edilmeyen ek iş yükü oluştuğunda, ek işlerin maliyetini karşılamak zorunda kalabilir ve bu durum zarar etmenize neden olabilir
- Kusur garantisi sorumluluğu taşırsınız
- Başlangıçta tahmin edilmeyen ek iş yükü oluştuğunda, bu tür ek işler veya planlanandan daha fazla iş yükü için maliyeti karşılamak zorunda kalabilir ve bu durum zarar etmenize neden olabilir
- Kusur garantisi sorumluluğu taşırsınız
“Yarı Vekalet Sözleşmesi”nin avantajları şunlardır:
- İş tamamlanmasa bile ödeme alabilirsiniz
- Artan iş yükünün maliyetini karşılayabilirsiniz
- İşi tamamlamak ve kusursuz bir ürün oluşturmak gibi ağır bir sorumluluk taşımanıza gerek yoktur
- Taahhütten farklı olarak, yarı vekalet, “ödeme karşılığında çaba gösterme” yükümlülüğüdür ve bu nedenle, bu yükümlülüğü yerine getirmek için gereken maliyeti önceden tahmin etmek daha kolaydır
Sipariş Veren / Kullanıcı İçin Avantajlar ve Dezavantajlar
Sipariş veren / kullanıcı için, “Taahhüt Sözleşmesi”nin avantajları şunlardır:
- İş tamamlanana kadar ödeme yapmanıza gerek yoktur (önceden ödeme yaparsanız geri alabilirsiniz)
- Ödenecek ücret sabittir, bu nedenle ek işler veya artan iş yükü nedeniyle ek maliyetler oluşmaz
Dezavantajı, zarar riskini önlemek için yüksek bir tahmin sunulabileceğidir.
“Yarı Vekalet Sözleşmesi”nin avantajı, taahhüte göre daha düşük bir tahmin bekleyebilirsiniz. Dezavantajı, işi tamamlama sorumluluğunu vekil / tedarikçiye yükleyememeniz ve başlangıçta tahmin edilmeyen ek iş yükü oluştuğunda, bu tür ek işler veya planlanandan daha fazla iş yükü için maliyeti karşılamak zorunda kalmanızdır.
Yargı Kararları
Yargı kararlarında, gereksinim tanımı ve temel tasarımın onayına kadar olan süreçte yarı vekalet sözleşmesi olarak kabul edilen olaylar, temel tasarımın sonraki süreçlerinden birim testine kadar olan işlemler için taahhüt sözleşmesi olarak kabul edilen olaylar bulunmaktadır.
Hangi Sözleşmeyi İmzalamalı: Taahhüt Sözleşmesi mi Yoksa Yarı Vekalet Sözleşmesi mi?
İşlem sürecine göre model sözleşme türlerini imzalamak düşünülebilir, ancak geliştirme hedefinin zorluğu ve içeriği, almak istediğiniz / sağlayabileceğiniz miktar, diğer tarafın niyeti ve her iki tarafın güç ilişkisi, başlangıçta sonuçların tamamlanmış görüntüsünü hayal edip sözleşmeye yazabileceğiniz gibi, işletme ve hukuki yönlerden, her şirketin özel durumlarına göre karar verip müzakere etmelisiniz.
Ödeme yapılmadığında hukuki sorunlar ve incelenmesi gereken konular hakkında aşağıdaki makalede ayrıntılı olarak açıklanmıştır.
https://monolith.law/corporate/no-payment-by-user[ja]
Yüklenme Sözleşmesi mi Yoksa Vekâlet Sözleşmesi mi? Karar Verme Kriterleri
Sözleşmenin Niteliğinin Belirlenmesi
“Sözleşmenin niteliğinin yüklenme sözleşmesi mi yoksa vekâlet sözleşmesi mi olduğunu belirlemek” ifadesi, hangi durumlarda sorun olur ve ne tür bir sorundur, diye sorabiliriz.
İlgili işin (sözleşmenin) yüklenme sözleşmesi mi yoksa vekâlet sözleşmesi mi olduğu konusunda taraflar arasında özellikle net bir anlaşma yapılmamışsa, yani özel bir hüküm oluşturulmamış ve sözleşme metninde bu madde belirtilmemişse, hangi sözleşme türünün Medeni Kanun’da belirtilen hükümlerine uygun olduğu, “sözleşmenin hangi tür olduğu” konusunda sonradan yapılan bir değerlendirmeye dayanır ve bu değerlendirme belirli bir kriterlere dayanarak yapılır.
İşte durum budur.
Ek olarak, bu durum,
- Sistem geliştirme sözleşmesinin var olduğu varsayılır
- Sözleşmenin yüklenme sözleşmesi mi yoksa vekâlet sözleşmesi mi olduğu
gibi bir sorun bilincindedir, ancak bu sorunun önünde “Aslında sistem geliştirme sözleşmesi var mı?” sorusu bulunmaktadır. Bu konuda ayrıntılı bir açıklama aşağıdaki makalede bulunmaktadır.
https://monolith.law/corporate/system-development-contract[ja]
Ve yukarıdaki 2. madde, sistem geliştirme sözleşmesinin var olduğu varsayılırken, hangi sözleşmenin geçerli olduğu konusu, hangi tarafın aşırı miktarda para ödemesi gerektiğini belirler ve büyük bir sorun haline gelir.
Sözleşme metninde “yüklenme” veya “vekâlet” ifadeleri açıkça belirtilmemiş, belirtilmiş olsa bile gerçekte farklıdır, taraflar arasında anlaşmazlık olabilir. Bu nedenle, yüklenme sözleşmesi mi yoksa vekâlet sözleşmesi mi olduğunu belirleme kriterlerini açıklıyoruz.
Sözleşmenin Niteliği Çeşitli Unsurların Toplamına Göre Belirlenir
Sözleşmenin niteliğini belirlemek için, sözleşmenin genelini göz önünde bulundurarak, amacının “tamamlanmış bir ürün sağlamak” mı yoksa tedarikçinin “makul bir şekilde işi yürütmek” mi olduğunu belirlemek gerekmektedir. Tamamlanması gereken ürünün içeriğinin belirli bir dereceye kadar belirlenmiş olup olmadığı ve projenin bu doğrultuda ilerleyip ilerlemediği önemlidir.
Aşağıdaki unsurları toplamda göz önünde bulundurarak, sözleşmenin niteliğini belirleriz.
Geliştirme Şirketinin Geçmişi
Eğer benzer veya daha büyük bir sistem oluşturma geçmişi varsa, “Tabii ki tamamlanması bekleniyor, tamamlamak bir yükümlülük ve tamamlama karşılığında ödeme yapılması konusunda bir anlaşma vardı” şeklinde değerlendirilir ve bu durum yüklenme sözleşmesine daha yakındır.
Proje Planındaki Hedefin “Tamamlama” Olup Olmadığı
Eğer hedef tamamlamaysa, “tamamlama bir yükümlülüktü” şeklinde değerlendirilir ve bu durum yüklenme sözleşmesine daha yakındır.
Sözleşme İçeriği ve Sözleşme Metnindeki İfadeler, Ürünün İçeriğinin Belirginliği
Ne kadar belirginse, “belirli gereksinimleri karşılayan bir şeyi tamamlamak bekleniyordu” şeklinde değerlendirilir ve bu durum yüklenme sözleşmesine daha yakındır.
Ödeme Birim Fiyat Sistemine Dayanıyor mu?
Eğer evetse, “ödeme, tamamlama ile gerçekleşir ve tamamlama bir yükümlülüktür” şeklinde değerlendirilir ve bu durum yüklenme sözleşmesine daha yakındır.
Ödeme Tamamlama Sonrası mı Yapılıyor?
Eğer evetse, “tamamlama bir yükümlülüktür” şeklinde değerlendirilir ve bu durum yüklenme sözleşmesine daha yakındır.
Kabul, Kusur Sorumluluğu, Garanti Maddelerinin Varlığı
Eğer varsa, “tamamlama bir yükümlülüktü” ve “bu önceden kabul, kusur sorumluluğu, garanti gibi maddelerin hazırlanmasına dayanıyordu” şeklinde değerlendirilir ve bu durum yüklenme sözleşmesine daha yakındır.
“Yüklenme” veya “Vekâlet” İfadelerinin Varlığı
Tabii ki, ifadeler de önemli bir değerlendirme unsuru. Ancak, sadece “yüklenme” veya “vekâlet” ifadelerine dayanarak değerlendirme yapılmaz, bu nedenle sözleşme metninin yazımı da dikkatli olmalıdır.
Ayrıca, bu tür değerlendirmeler, sadece sözleşme metni ile sınırlı olmayıp, sistem geliştirme sürecinde oluşturulan toplantı tutanakları gibi belgeler de kanıt olarak kullanılır. Toplantı tutanaklarının önemi hakkında ayrıntılı bir açıklama aşağıdaki makalede bulunmaktadır.
https://monolith.law/corporate/the-minutes-in-system-development[ja]
Özet
“Taahhüt” ve “Yarı Vekalet” benzer görünse de, hukuki etkileri tamamen farklıdır. Sözleşme düzenlemelerinde, bir uzmanın görüşünü almanız her zaman daha güvenlidir. Büromuz, sistem geliştirme gibi projelerde yüksek düzeyde bilgi ve deneyime sahiptir. Lütfen çekinmeden danışmak için bizimle iletişime geçin.
Category: IT
Tag: ITSystem Development