MONOLITH LAW OFFICE+81-3-6262-3248Hafta içi 10:00-18:00 JST [English Only]

MONOLITH LAW MAGAZINE

General Corporate

Yeni Tip Koronavirüs vb. Nedeniyle Borç Yükümlülüğünün Yerine Getirilmemesi ve Zorunlu Güç Maddesi Nedir?

General Corporate

Yeni Tip Koronavirüs vb. Nedeniyle Borç Yükümlülüğünün Yerine Getirilmemesi ve Zorunlu Güç Maddesi Nedir?

2020 yılına (Gregorian takvimine göre) girdiğimizden beri, yeni tip koronavirüs (COVID-19) tüm dünyada büyük bir etki yaratmaktadır.
Yeni tip koronavirüsün yayılmasıyla birlikte, örneğin sistem geliştirme işlerinde geliştirme sorumlusunun enfekte olması ve ani bir şekilde işe gelmeyi durdurması gibi durumlar olabilir.
Ve bu durum, geliştirme işlerinin gecikmesine ve sözleşmede belirlenen teslim tarihine yetişememesine neden olabilecek bir krizle karşı karşıya kalındığında, ne yapılması gerektiği konusunda endişelenen işletme yöneticilerinin sayısı azımsanmayacak kadar çoktur, diye düşünüyorum.

Bu tür bir durumu öngören bir hüküm olarak, zorlayıcı sebep maddesi bulunmaktadır.
Sistem geliştirme hizmeti sözleşmesinde, çoğu durumda bu zorlayıcı sebep maddesinin belirlendiği düşünülmektedir, ancak yeni tip koronavirüs hakkında uygulanıp uygulanmayacağı konusunda bireysel bir değerlendirme yapılması gerekmektedir. Bu nedenle, yeni tip koronavirüs enfeksiyonu vb. nedeniyle sözleşme yükümlülüklerini yerine getirememe durumunda zorlayıcı sebep maddesinin uygulanabilir olup olmadığı ve zorlayıcı sebep maddesinin aslında ne olduğu hakkında daha ayrıntılı bir açıklama yapacağız.

Sistem geliştirme sözleşmesinin gecikmesinden kaynaklanan genel hukuki sorumluluk hakkında, aşağıdaki makalede detaylı bir açıklama yapmaktayız.

https://monolith.law/corporate/performance-delay-in-system-development[ja]

Force Majeure (Zorlayıcı Sebep) Maddesi Nedir?

Zorlayıcı sebep nedir? Ayrıca bu konudaki örnekler hakkında bilgi veriyoruz.

Zorlayıcı Sebep Nedir?

Zorlayıcı sebep, sözleşme taraflarının kontrol edemediği dış etkenleri ifade eder.
Tipik örnekler arasında, tayfun, deprem, sel, tsunami gibi doğal afetler, savaş, ayaklanma, terör gibi sosyal olaylar bulunur.
Bunun yanı sıra, yeni tip koronavirüsün yayılması gibi salgın hastalıkların ortaya çıkması da genellikle zorlayıcı sebep kapsamına girer.
Japon hukukunda, sözleşme yükümlülüklerinin belirlenen süre içinde yerine getirilememesi durumunda, tazminat talebi gibi sorumluluklar söz konusu olabilir. Ancak, tarafların kusurundan kaynaklanmayan yükümlülük ihlalleri için muafiyet söz konusudur.
Zorlayıcı sebep maddesinde belirlenen zorlayıcı sebep durumları, tam olarak tarafların kusurundan kaynaklanmayan durumları ifade eder.

Zorlayıcı Sebep Maddesi Örneği

Zorlayıcı sebep maddesinin belirlenmesinde çeşitli varyasyonlar vardır, ancak tipik olarak aşağıdaki gibi bir madde olacaktır.

Madde ○ (Zorlayıcı Sebep)
Bu sözleşmenin taraflarından biri, aşağıdaki maddelerde belirtilen durumlardan kaynaklanan bir durum nedeniyle sözleşme veya özel sözleşme yükümlülüklerini yerine getiremez veya geciktirirse, bu durumdan sorumlu olmayacaktır.
(1)Doğal afetler, yangın ve patlama
(2)Bulaşıcı hastalıklar
(3)Savaş ve iç karışıklıklar
(4)Devrim ve devletin bölünmesi
(5)Kamu otoritesinin emirleri
(6)İsyanlar
(7)Diğer, yukarıdaki maddelere benzer durumlar

Sözleşmeye zorlayıcı sebep maddesi eklerken, yukarıdaki madde örneğinde olduğu gibi, zorlayıcı sebeplere uyan durumları belirtmek ve (7) numaralı madde gibi, belirtilen durumları kapsamayan durumları yakalamak için genel geçer bir madde (kapsayıcı madde) oluşturmak geneldir.

Genel geçer bir madde oluşturulduğunda, belirtilen durumlar sadece örnek olarak kabul edilir ve bu durumları sınırlamak amacı güdülmez. Bu nedenle, beklenmeyen bir durum ortaya çıktığında esnek bir çözüm mümkün olur.

Force Majeure Hükümlerinin Uygulanmasında Dikkat Edilmesi Gerekenler

Yeni tip koronavirüs salgını nedeniyle, force majeure hükümlerinin uygulanma koşulları nelerdir?

Yeni tip koronavirüs salgını nedeniyle sözleşme yükümlülüklerinin yerine getirilememesi durumunda force majeure hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı, sözleşmeye bağlı olarak bireysel olarak değerlendirilir. Force majeure hükümlerinin uygulanabilmesi için, aşağıdaki iki noktanın karşılanması gerektiği düşünülmektedir:

  1. Olayın “force majeure” kapsamında olması
  2. Force majeure ve borç ifa edilmemesi arasında nedensellik ilişkisi olması

Force Majeure Kapsamında Olma Durumu

Force majeure hükümlerinde “salgın” veya “bulaşıcı hastalık” belirtilmişse, yeni tip virüsün yayılması “salgın” veya “bulaşıcı hastalık” kapsamında olduğu için tartışmasız force majeure hükümleri uygulanabilir. Ancak, yeni tip bir virüsün yayılmasının otomatik olarak force majeure hükümlerinde belirtilen “hastalık” veya “bulaşıcı hastalık” kapsamına gireceği varsayılmamalıdır. Daha önce de belirtildiği gibi, force majeure, sözleşme taraflarının kontrol edemeyeceği düzeyde bir olay olmalıdır. Aksi takdirde, sözleşme yükümlülüklerinin yerine getirilmemesi haklı görülemez. Dolayısıyla, yeni tip virüsün yayılmasının force majeure sebebi sayılabilmesi için, örneğin, salgının yayılması nedeniyle sözleşmenin yerine getirilmesi için hayati önem taşıyan fabrikaların veya ofislerin tamamen kapatılması, iletişim hatlarında ciddi kazaların meydana gelmesi ve işlerin planlandığı gibi ilerlememesi veya lojistik sorunları nedeniyle sözleşmenin yerine getirilmesi için gerekli malzemelerin hiçbir şekilde temin edilememesi gibi, sözleşme taraflarının çabalarıyla kontrol edilemeyen durumların ortaya çıkması gerekmektedir.

Öte yandan, yeni tip virüsün yayılması nedeniyle gerekli malzemelerin fiyatlarının artması ve bu nedenle malzemelerin temini zorlaşsa bile, fiyatlar yükseldiği takdirde malzemelerin temin edilemeyeceği anlamına gelmez veya sistem geliştirme için kullanılan çalışma alanı kapatıldıysa bile, evden çalışma uygulaması sayesinde herkesin evinden çalışmaya devam edebilmesi gibi alternatif çözümler varsa, bu durumlar sözleşme taraflarının çabalarıyla kontrol edilebilir ve bu nedenle force majeure olarak kabul edilmez. Ayrıca, bu seferki yeni tip koronavirüs salgınına ilişkin olarak, devlet tarafından acil durum ilanı gibi kararların alınması sonucu lojistik kısıtlamalarının ortaya çıkması ve teslimatların gecikmesi veya aniden uygulanan çıkış yasağı nedeniyle sözleşmenin yerine getirilmesi için gerekli işlerin yapılamaması gibi durumlarda, sözleşme taraflarının kararları veya çabalarıyla kontrol edilemeyeceği için genellikle force majeure olarak kabul edilir.

Force Majeure ve İfa Edilmemesi Arasındaki Nedensellik İlişkisi

Force majeure nedeniyle sözleşme yükümlülüklerinin yerine getirilmemesinin haklı görülmesi için, force majeure ve borç ifa edilmemesi arasında bir nedensellik ilişkisi olması gerekmektedir. Örneğin, yeni tip koronavirüs salgını sırasında sistem geliştirmede gecikme yaşanmış olsa bile, bu durumun nedeni geliştirme sorumlusunun hatasıysa, doğal olarak muafiyet kabul edilmez. Bir force majeure durumunun tesadüfen ortaya çıkması sonucu, aslında muaf olmayan bir durumun muaf hale gelmesi, dengeyi bozar.

İrade Dışı Güç Hakkında Yargı Kararları

İrade dışı güç durumlarında gerçekten tartışılan yargı kararlarını tanıtacağız.

İrade dışı güç durumuna girip girmediği tartışılan yargı kararları arasında aşağıdakiler bulunmaktadır.

Balon Ekonomisinin Çöküşü

Balon ekonomisinin çöküşünden sonraki ekonomik durumun, golf üyelik haklarına ilişkin depozito tutma süresinin uzatılması gerekliliği olan “doğal afetler, belirgin ekonomik değişiklikler veya şirket ve kulüp işletmeciliği açısından kaçınılmaz durumlar olduğu kabul edildiğinde” durumuna girip girmediği tartışılan bir dava oldu ve mahkeme, bunun “belirgin ekonomik değişiklik” durumuna girmediğine karar verdi.

“Belirgin ekonomik değişiklik”, doğal afetlerle eşdeğer derecede son derece yüksek bir değişikliğin beklendiği durumlar olarak kabul edilir, ancak balon ekonomisinin çöküşünden sonraki ekonomik durum, son zamanlarda görülmemiş bir durum olsa da, öngörülemeyen bir durum olduğunu söylemek mümkün değildir, bu nedenle bu gereklilik durumuna girmez.

Tokyo Bölge Mahkemesi, 27 Nisan 2005 (Heisei 17) Kararı

Yoğun Yağış Sonucu Su Baskını Zararı

Öte yandan, Tokai bölgesindeki yoğun yağış sonucu su baskını zararı nedeniyle tamir edilmekte olan bir otomobilin tamamen tahrip olması durumunda, davalı olan tamiratçının otomobilin teslim yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeniyle tazminat sorumluluğu taşıyıp taşımadığı tartışılan bir dava oldu ve mahkeme, tamiratçının borç ihlali sorumluluğunu taşımadığına karar verdi.
Mahkeme, tamiratçının yoğun yağış ve bunun sonucu su baskını zararının oluşması hakkında öngörülebilirlik olmadığını ve ayrıca zararı önleme olasılığının da olmadığını somut olarak belirledi.

Davalının, Tokai bölgesindeki yoğun yağış gibi eşi görülmemiş ve büyük miktarda yağışa neden olan bir fırtınanın oluşabileceğini öngörmesi mümkün olmadığı kabul edilemez ve bu tür bir yağışa karşı önlem almak için kriz yönetimi sistemi kurması mümkün olmamıştır. Ayrıca, davalının erken bir aşamada yağışın seyrini fark etmesi de, … Tokai bölgesindeki yoğun yağışın Nagoya şehri çevresini eşit şekilde etkilemediği ve ayrıca, … bir tayfun durumundan farklı olarak yavaşça başladığı ve toplam yağış miktarının çok büyük olduğu özelliklere sahip olduğunu göz önünde bulundurursak, davalının erken bir aşamada yağışın seyrini anlaması ve su baskını zararını veya otomobilin suya batmasını öngörmesi mümkün olmamıştır. … Davalının, otomobilin suya batması ve tamamen tahrip olması zararını önleme olasılığı olmadığı kabul edilmelidir.

Nagoya Bölge Mahkemesi, 22 Ocak 2003 (Heisei 15) Kararı

İrade Dışı Güç Hakkında Mahkemenin Yaklaşımı

Yukarıdaki iki yargı kararına bakıldığında, borç ihlali meydana geldiğinde irade dışı güç olarak sorumluluktan muaf olup olmayacağı konusunda mahkemenin, irade dışı güç maddesinin metin yorumundan ziyade, zararın oluşması hakkında öngörülebilirlik olup olmadığı ve ayrıca zararı önleme olasılığının olup olmadığı açısından sözleşme taraflarına sorumluluk yüklemek uygun olup olmadığını esas olarak değerlendirdiği söylenebilir.
Dolayısıyla, ikinci Nagoya Bölge Mahkemesi 22 Ocak 2003 (Heisei 15) kararı gibi, sözleşme metninde irade dışı güç maddesi açıkça belirtilmemiş olsa bile, borç ihlalinin tarafların kusuruna bağlanamayacak bir sebebi varsa, mahkeme muafiyeti kabul edebilir.
Dikkat edilmesi gereken nokta, bu durumun sözleşme metninde irade dışı güç maddesini belirtmenin anlamsız olduğu anlamına gelmediğidir.
İrade dışı güç maddesi sözleşme metninde açıkça belirtilmişse, baştan itibaren dava olmaksızın taraflar arasında muafiyet konusunda anlaşmaya varmak daha kolay olur, bu yüzden irade dışı güç maddesini belirtmenin belirli bir anlamı vardır.

Yeni Bir Kuvvet Majeure Maddesi Oluştururken Dikkat Edilmesi Gerekenler

Kuvvet majeure maddesi oluştururken nelere dikkat etmeliyiz?

Yeni tip koronavirüsün yayılması gibi durumlar sık sık ortaya çıkmaz, ancak gerçekleştiğinde sözleşme ilişkilerine büyük etkisi olur.
Bu nedenle, en azından önemli sürekli sözleşmelerde bir kuvvet majeure maddesi oluşturmanız gerekecektir.
Kuvvet majeure maddesi hakkında, yukarıda belirttiğimiz madde örneği gibi, olabildiğince spesifik durumları listelemek ve sonunda “diğer tüm durumlarla aynı” gibi bir catch-all maddesi oluşturmak geneldir. Kuvvet majeure terimi soyuttur ve gerçekten kuvvet majeure olarak düşünülen bir olay meydana geldiğinde, taraflar arasında bunun kuvvet majeure olup olmadığı genellikle tartışma konusu olur.

Bu nedenle, kuvvet majeure maddesinde olabildiğince spesifik durumları listelemek, tarafların tahmin edilebilirliğini sağlamak açısından da arzu edilir.
Örneğin, bir sistem geliştirme sözleşmesinin sipariş veren tarafıysanız, kuvvet majeure’nin kapsamını sınırlamak istersiniz. Sipariş veren tarafın sözleşme gereği yükümlülüğü ödeme yükümlülüğüdür ve para ödeme yükümlülüğü hakkında, Japon Medeni Kanunu’na (Japon Medeni Kanunu) göre, kuvvet majeure bile muafiyet sağlamaz.

Dolayısıyla, bir sistem geliştirme sözleşmesinde kuvvet majeure maddesinin faydalarını genellikle yüklenici tarafı alır. Bu nedenle, sipariş veren taraf olarak, kuvvet majeure maddesinde spesifik durumların kapsamını sınırlamak ve belirlemek üzerinde düşünmeniz gerekecektir. Örneğin, sıkça belirtilen “deprem” durumunda, 2-3 şiddetinde bir depremde muafiyet gerektiren bir durum oluşmaz. Dolayısıyla, “büyük deprem” veya “6 şiddetinde veya daha büyük deprem” gibi spesifik bir şekilde belirtmek bir yöntem olabilir.

Öte yandan, bir sistem geliştirme sözleşmesinin yüklenici tarafıysanız, olası durumları olabildiğince kuvvet majeure maddesinin listesine eklemeniz gerekecektir.
Örneğin, sistem geliştirmede ağ ortamı gereklidir ve “iletişim hattı kazası” durumunu listeye eklemek bir seçenek olabilir. Ayrıca, bir sistem geliştirme sözleşmesinin kontrol noktaları hakkında, aşağıdaki makalede ayrıntılı olarak açıklanmıştır.

https://monolith.law/corporate/checkpoints-for-contracts-of-system-development[ja]

Özet

Yeni tip koronavirüsün bu seferki yayılımı tüm dünyaya yayılmış ve her şehirde dışarı çıkma yasağı ve diğer ekonomik faaliyetleri kısıtlayıcı önlemler alınmıştır.
Eğer bir ülke acil durum ilan eder veya bir şehir karantina altına alınırsa, bu durumun kuvvet majör (mücbir sebep) nedeniyle muafiyet sağlama olasılığı yüksektir.

Yine de, kuvvet majör gibi bir olayın meydana gelmesi ve borcun ifa edilememesi durumunda, öncelikle sözleşme tarafları arasında görüşülerek süre uzatımı gibi tedbirlerin alınması gerektiği söylenebilir.
Dolayısıyla, belirlenen süreye uyulamayacağı öngörülüyorsa, sözleşme partneriyle erken bir aşamada görüşmek önemlidir.
Kuvvet majör nedeniyle muafiyet sağlama olasılığının olup olmadığı, gecikmenin neden olduğu duruma bağlı olarak değişir, bu yüzden müzakerelerin iyi gitmediği durumlarda bir avukat veya uzmana danışmanızı öneririz.

Ofisimiz Tarafından Sözleşme Hazırlama ve İnceleme Hizmetlerimiz

Monolith Hukuk Bürosu olarak, IT, İnternet ve İş Dünyası konularında uzman bir hukuk firması olarak, danışmanlık yaptığımız şirketlere ve müşteri şirketlerimize çeşitli sözleşme hazırlama ve inceleme hizmetleri sunmaktayız.

İlgilenenler, lütfen aşağıdaki detayları inceleyiniz.

https://monolith.law/contractcreation[ja]

Managing Attorney: Toki Kawase

The Editor in Chief: Managing Attorney: Toki Kawase

An expert in IT-related legal affairs in Japan who established MONOLITH LAW OFFICE and serves as its managing attorney. Formerly an IT engineer, he has been involved in the management of IT companies. Served as legal counsel to more than 100 companies, ranging from top-tier organizations to seed-stage Startups.

Başa dön