Telif Hakları Yurtdışında Nasıl Korunur? Uluslararası İki Anlaşma Hakkında Açıklama
Japonya’da telif hakkı konusunda bilgi sahibi olsanız bile, yurtdışında telif hakkı anlayışı büyük ölçüde farklılık gösterebilir. “Telif Hakkı Yasası” ülkeden ülkeye değişiklik gösterdiği için, yurtdışında bir eseri kullanırken o ülkenin “Telif Hakkı Yasası”nı anlamak ve uymak önemlidir.
Bu makalede, yurtdışında telif hakkı anlayışının temelleri ve iki anlaşma hakkında bilgi verilmektedir. Yurtdışında bir eseri kullanmadan önce, bu bilgileri mutlaka göz önünde bulundurun.
Telif Hakkı Kanunu Nedir?
Telif hakkı, eserleri yaratan yazarlara verilen bir haktır. Eserlerin izinsiz olarak kopyalanması, kullanılması veya internet gibi çeşitli medyalarda izinsiz olarak ikincil kullanımının yapılması risklerinden yazarların çıkarlarını korumak amacıyla telif hakkı mevcuttur.
Yazarlar, eserlerinin başkaları tarafından kullanılmasını reddedebilir veya karşılığında ücretli (veya ücretsiz) kullanımına izin verebilirler. Ayrıca, eserlerin kullanımına koşullu olarak izin vermek de mümkündür.
Japanese Telif Hakkı Kanunu’nun 2. maddesinin 1. fıkrasının 1. bendine göre, eser, “düşünce veya duyguların yaratıcı bir şekilde ifade edilmesi” olarak tanımlanır ve bu, özellikle edebiyat, bilim, sanat ve müzik gibi alanları kapsar. Örneğin, makaleler, müzik, romanlar, filmler, fotoğraflar, resimler, animeler, oyunlar vb. bu tanıma girer.
Kaynak: Kültür Ajansı | “Eserler – Madde 2 (Tanım)”[ja]
Öncelikle, telif hakkı, eser yaratıldığı anda otomatik olarak verilen bir şey olarak tanımlanır ve herhangi bir kuruma kaydettirme zorunluluğu taşımaz.
İnternet çağında, telif hakkı daha da yakın bir konu haline gelmiş ve telif hakkının korunmasının önemi daha da artmıştır. Şirketlerin bilgi yayınlarken, izinsiz kopyalama veya ikincil kullanım yoluyla başkalarının telif haklarını ihlal etme riski de bulunduğundan, telif hakkı konusunda bilgi sahibi olmak şarttır.
Yurtdışında Telif Haklarına Yaklaşım
Japonya’da yayımlanan eserlerin yurtdışında nasıl ele alındığını merak eden birçok kişi olabilir. Bu yazıda, özellikle yurtdışında telif haklarına nasıl yaklaşıldığına dair detaylı bilgiler sunacağız.
Telif Haklarında Sınırlar Yoktur
Japonya içindeki eserlere ilişkin telif hakları, otomatik olarak yurt dışında da etkili olur. Bunun nedeni, telif haklarının sınırları olmamasıdır.
Dünya genelinde telif haklarını koruyan anlaşmalar arasında ‘Bern Sözleşmesi’ ve ‘Dünya Telif Hakları Sözleşmesi’ olmak üzere iki tane bulunmaktadır.
Japonya da bu sözleşmelere üye olup, Bern Sözleşmesi dünya genelinde 168 ülkeyi, Dünya Telif Hakları Sözleşmesi ise 100 ülkeyi kapsamaktadır. Bu sözleşmelerin varlığı sayesinde, her ülkedeki telif hukuku benzer şekilde güvence altına alınmıştır.
Paradoksal bir şekilde, bu anlaşmalara üye olmayan ülkelerde, Japonya’da korunan telif hakları hiçbir etki göstermeyebilir. Örneğin, bu sözleşmelere üye olmayan İran veya Etiyopya gibi ülkelerde, Japonya’daki telif hakları hiçbir anlam ifade etmeyebilir.
Yine de, bu telif hakları anlaşmalarının dışında, ticaretle ilgili fikri mülkiyet haklarının (fikri sahiplik haklarının) korunmasını amaçlayan TRIPS anlaşması gibi uluslararası bir anlaşma daha bulunmaktadır ve bu anlaşmaya üye ülkelerde telif hakları geçerli olabilir.
Koruma Süresi Daha Kısa Olan Uygulanır
“Yazarın ölümünden sonra 70 yıl” Japon telif hakkı yasasında belirlenen telif haklarının koruma süresidir, ancak yurtdışında farklı koruma süreleri belirleyen ülkeler de bulunmaktadır.
Örneğin, Avrupa Birliği (AB) ülkeleri, Amerika ve Avustralya gibi ülkeler Japonya ile aynı ölüm sonrası 70 yıl koruma süresini belirlemişken, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Pakistan gibi Orta Doğu ülkeleri, Tayvan ve Mısır’da bu süre ölüm sonrası 50 yıla düşmekte, Meksika’da ise ölüm sonrası 100 yıl ile en uzun süreye ulaşmaktadır.
Telif haklarında sınırlar yoktur, ancak korunan süreler ülkeden ülkeye farklılık göstermektedir.
Diğer yandan, her anlaşma belirli bir minimum koruma süresi hükümleri belirlemiştir. Anlaşmalara göre belirlenen telif haklarının minimum koruma süreleri aşağıdaki gibidir.
Anlaşma Adı | Koruma Süresi |
Bern Anlaşması | Ölümden sonra 50 yıl minimum koruma süresi |
Evrensel Telif Hakları Anlaşması | Ölümden sonra 25 yıl minimum koruma süresi |
Bern Anlaşması’nda, yazarın ölümünden sonra 50 yıl minimum koruma süresi belirlenmiştir.
Evrensel Telif Hakları Anlaşması’nda ise, yazarın ölümünden sonra 25 yıl telif hakkının koruma süresi olarak belirlenmiştir, ancak bu sadece minimum koruma süresidir. Ülkeler, daha uzun bir süre belirleyebilirler. Anlaşmada, esas olarak, bir ülkenin kendi içinde sağladığı korumanın eşdeğerini diğer ülkelerin eserlerine de sağlaması gerektiği belirtilmiştir.
Yabancı bir eser söz konusu olduğunda, kendi ülkenizin yasaları ölümden sonra 25 yıl koruma süresi belirlemiş olsa bile, Japonya’da söz konusu eser için ölüm sonrası 70 yıl telif hakkı koruması sağlanmalıdır.
Benzer şekilde, Japonya’da bir eser için başka bir ülkede ölüm sonrası 25 yıl koruma süresi belirlenmişse, o ülkede eser ölüm sonrası 25 yıl boyunca telif hakkı koruması altında olacaktır.
Örneğin, Japonya’da bir Mısırlı’nın eseri olsa bile Japon telif hakkı yasası tarafından korunur, Mısır’da ise bir Japon’un eseri Mısır telif hakkı yasası tarafından korunur.
Yani, ülkeye göre telif hakkı koruma süresi kısalabilir, bu nedenle yurtdışında eser yayımlarken dikkatli olunmalıdır.
Ülkeden Ülkeye ‘Eser’ Standartları Farklılık Gösterir
Yurtdışında eserlerin ele alınışı ve standartları konusunda dikkatli olmak gerekmektedir. Bir eser, Japonya’da hakları korunan bir eser olarak kabul edilse bile, yurtdışında da aynı hakların korunacağının garantisi yoktur. Belirtilen herhangi bir anlaşma üyesi ülke olunsa bile, her ülkenin eser tanımında farklılıklar bulunmaktadır.
Bern Sözleşmesi’nin benimsediği ‘formalite gerektirmeyen’ yaklaşım, ‘telif hakkı ve telif hakkı ile bitişik hakların sahiplenilmesi ve kullanılması sırasında, kayıt, eserin teslimi, telif hakkı işareti gösterimi gibi herhangi bir formaliteye gerek olmadığı’ ilkesini içerir ve Japonya dahil olmak üzere birçok ülkede bu ilkeye dayanan telif hakkı yasaları geçerlidir.
Ancak, geçmişte Amerika’da bu ilke geçerli olmamış ve ‘©’ (telif hakkı işareti) gösterilmediği sürece telif hakkının tanınmadığı bir dönem olmuştur.
Bu, Amerika’da yakın zamana kadar ‘hükümet kurumlarına kayıt gibi işlemler yapıldıktan sonra telif hakkının tanınması’ (formaliteci yaklaşım) sistemini benimsemiş olmasından kaynaklanmaktadır ve Heisei döneminin ilk yılında (1989) nihayet Bern Sözleşmesi’ni imzalayarak Amerika’da da formalite gerektirmeyen yaklaşımın benimsenmesi yönünde bir akım başlamıştır.
Kaynak: Kültür Ajansı | Yabancı Eserlerin Korunması[ja]
Bern Sözleşmesi ve Dünya Telif Hakkı Sözleşmesi’ne üyelik durumları ve eser olarak kabul edilen düzenlemeler ülkeden ülkeye değişiklik gösterdiğinden, ilgilenilen ülkenin telif hakları hakkında önceden araştırma yapmak önemlidir.
Uluslararası İki Telif Hakkı Anlaşması
Telif hakkı yasaları, birkaç uluslararası anlaşmanın işlev görmesiyle, ülkeden ülkeye tutarlı ve makul bir şekilde eserlerin korunmasını teşvik etmektedir. Anlaşmalar, minimum koruma standartlarını belirler ve üye ülkeler, bu standartları kendi yargı alanları içinde uygulayarak telif haklarını uluslararası düzeyde korumaktadır.
Burada, temsil edilen iki anlaşmadan bahsedeceğiz.
Bern Anlaşması
Bern Anlaşması, en eski ve en önemli uluslararası telif hakkı koruma anlaşmalarından biridir.
1886 yılında İsviçre’nin Bern kentinde, Avrupa ülkeleri öncülüğünde kabul edilen ve telif haklarına ilişkin uluslararası kuralları belirleyen bir anlaşmadır. Günümüze kadar birçok kez revize edilmiş ve yaklaşık 180 ülke tarafından onaylanmıştır. Japonya, 1899 yılında bu anlaşmaya katılmış ve Amerika Birleşik Devletleri de 1989 yılında nihayet Bern Anlaşması’na katılmıştır.
Bern Anlaşması’nın özellikleri arasında “ulusal muamele” ve “formalite yokluğu” bulunmaktadır.
Ulusal Muamele
Bern Anlaşması, yabancı yazarlara ve eserlerine, kendi ülkesindeki vatandaşların yarattığı eserlerle eşit haklar sağlayarak koruma altına alınmasını vurgular.
Formalite Yokluğu
Bern Anlaşması, telif hakkı ile ilgili olarak belirli prosedürler veya gerekliliklerin uygulanmaması ilkesini belirler. Telif hakkı otomatik olarak doğar ve yaratılan eserler zaten doğduğu andan itibaren telif hakkına sahiptir.
Dünya Telif Hakkı Anlaşması
Dünya Telif Hakkı Anlaşması, 1952 yılında İsviçre’nin Cenevre kentinde oluşturulan ve 1955 yılında yürürlüğe giren bir anlaşmadır ve UNESCO’nun teşvikiyle başlatıldığı için UNESCO Anlaşması olarak da adlandırılır. Japonya, 1977 yılında bu anlaşmaya imza atmıştır.
Bern Anlaşması’nın kurulduğu dönemde, Amerika Birleşik Devletleri ve Orta ve Güney Amerika ülkeleri gibi zaten kendi telif hakkı anlaşmalarını oluşturmuş ülkeler, Bern Anlaşması’nın belirlediği “formalite yokluğu” yerine “formalite”yi (telif hakkının doğması için kayıt gerekliliği) benimsemişti. Bu nedenle, bu anlaşma, Bern Anlaşması üye ülkeleri arasında bir köprü görevi görmüştür.
Bu sayede, Dünya Telif Hakkı Anlaşması’na üye ülkelerin eserleri, kayıt gibi işlemler yapmadan da “yazarın adı, yayın yılı, © sembolünün belirtilmesi” ile formaliteyi benimseyen ülkelerde korunabilir hale gelmiştir.
Yurtdışında Telif Haklarının Korunmasının Teşviki
Son olarak, Kültür Ajansının yurtdışında telif haklarının korunmasını teşvik etme projelerinden bahsedeceğiz.
Telif Hakları Sisteminin Düzenlenmesi
Kültür Ajansı, Asya-Pasifik bölgesinde telif hakları yasal düzenlemelerinin ve desteklerinin sağlanması (Asya Bölgesi Telif Hakları Sistemi Yaygınlaştırma ve Teşvik Projesi) üzerine çalışmaktadır.
Belirli faaliyetler arasında
- Yerel telif hakları seminerlerinin düzenlenmesi
- Telif haklarına ilişkin uluslararası konferansların düzenlenmesi
- Sistemin düzenlenmesine destek olmak için Japonya’ya yönelik eğitim ziyaretlerinin gerçekleştirilmesi
gibi etkinlikler bulunmaktadır.
Ayrıca, uluslararası kuralların oluşturulması ve uluslararası telif haklarına ilişkin sorunlara proaktif bir yaklaşım sergileyerek, ekonomik işbirliği anlaşmaları gibi müzakerelere katılım ve WIPO Yayın Antlaşması hakkındaki tartışmalara katılım gibi çabalar aracılığıyla, yerel eserleri korumak için sürekli çaba göstermektedir.
Referans: Kültür Ajansı | Kültür Ajansının Yurtdışında Telif Haklarının Korunmasının Teşviki[ja]
Hakların Kullanımının Güçlendirilmesine Destek
Kültür Ajansı, telif hakkı ihlalleri meydana geldiğinde müdahalenin güçlendirilmesi için hükümetler arası talepte bulunmakta ve özellikle kendi içeriklerinin ihlal edildiği ülkelerle düzenli olarak hükümetler arası görüşmeler yaparak, yasaların uygun bir şekilde uygulanmasını sağlamaya çalışmaktadır.
Bunun yanı sıra, denetim personeline yönelik eğitim seminerleri aracılığıyla insan kaynağının geliştirilmesi, yurtdışında telif hakkı ihlallerine karşı önlemler alınması için bir el kitabı hazırlanması ve danışma hizmetleri sunulması gibi çevresel düzenlemeleri teşvik etmektedir.
Detaylar için “Telif Hakkı İhlali (Korsan) Önleme El Kitabı Listesi” bağlantısına göz atınız.
Yurtdışındaki telif hakkı ihlali önleme yöntemleri ve telif hakkı uygulama durumlarına ilişkin araştırma raporları kapsamlı bir şekilde yer almaktadır.
Referans: Telif Hakkı İhlali (Korsan) | Önleme El Kitabı Listesi[ja]
Özet: Uluslararası Telif Hakkı Sorunlarında Uzmanlara Danışın
Telif hakkı konusunda her ülkenin farklı bir yaklaşımı olduğu bir gerçektir. Katıldıkları çeşitli anlaşmalar ve her ülkenin kuralları gibi, hedef ülkenin telif hakkı durumunu önceden detaylı bir şekilde araştırmanın gerekliliği vardır. Ayrıca, birden fazla ülkenin söz konusu olduğu durumlar da göz önünde bulundurulmalıdır, bu nedenle işlemlerin karmaşık hale gelme olasılığı göz önünde bulundurulmalıdır.
Yurtdışında telif hakkı işlemleri söz konusu olduğunda, bir uzmana danışmanızı öneririz.
Hizmetlerimiz Hakkında Bilgilendirme
Monolith Hukuk Bürosu, IT ve özellikle internet ile hukukun her iki alanında da zengin deneyime sahip bir hukuk bürosudur. Son yıllarda, global iş dünyası giderek genişlemekte ve uzmanlar tarafından yapılan hukuki kontrollerin gerekliliği artmaktadır. Büromuz, uluslararası hukuk işlerinde çözüm sunmaktadır.
Monolith Hukuk Bürosu’nun uzmanlık alanları: Uluslararası Hukuk İşleri ve Yurtdışı İşleri[ja]